> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Galib B. Abdîllah ın seriyyesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Galib B. Abdîllah ın seriyyesi  (Okunma Sayısı 1149 defa)
18 Nisan 2011, 14:53:51
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Nisan 2011, 14:53:51 »



Galib B. Abdîllah'ın Seriyyesi


Vakidî anlatıyor: Bana Eflah b. Saîd, Ezan rüyasında kendisine gös­terilen Abdullah b. Zeyd'in torunu Beşîr b. Muhammed'in şöyle dedi­ğini haber verdi: (Bu Gazvede) Ukbe b. amr el-Ensârî, Ka'b. b. Ücra ve Ulbe b. Zeyd, Galip Abdillah'la beraberdi. Müşriklere yaklaşınca oraya gözcüler gönderip kontrol ettirdi.

Geceleyin onlara gözle görülebilecek kadar yaklaştıklarında, sütle­rini sağıp istirahata çekilmişlerdi. Galip kalkıp Allah'a layıkı üzere

hamdedip senada bulundu ve Allah'tan korkup, kendisinin emrini tu­tup isyan etmemelerini, verilen emre aykırı davranmamalarını emre­dip, sonra da "İtaat edilmeyen kişinin, görüşü de olmaz" diyerek, as­kerlerini eşleştirip "sen falanca'dan sen de falancadan ayrılmayacak. Hiçbiriniz bana gelediğinde, "arkadaşın nerede?" diye sorduğumda "bilmiyorum" demeyecektir. "Ben tekbir alınca siz de alın, ve kılıçları sıyırın!" dedi.

Beşir b. Muhammed sonra, Gâlib'in onları kuşatışlarım anlatarak şöyle devam etti: "Kılıçları onlara istediğimiz yerlerine vurduk. Biz kendi parolamız olan "Emit! Emit" diye bağınyorduk. Üsame b. Zeyd (r.a.) onlardan Nehîl b. Mir'dâs denen birinin peşinden giderek kova­larken uzaklaşıp gitti.

Emîrimiz Gâlib, "Üsâme nerde ? "diye sordu. Gecenin bir bölümü geçtiğinde Üsame çıka geldi. Emirimiz onu azarlayınca Üsame, "Ben müşriklerden birinin ardından gittim, ona yaklaşıp kılıcı onun etine vurunca, "lâ ilahe illallah" deyiverdi." dedi. Emir de, "peki kılıcı kı­nına soktun mu?" deyince Üsâme, "hayır! vallahi ben kılıcı onu öldü­rene kadar ondan çekmedim" dedi. Bizde, "Demek sen "la ilahe illal­lah diyen birini öldürmekle ne kötü ettin, ne fena bir haber getirdin!" diye onu ayıplayınca, çok pişman oldu. Koyun, kadın ve çocukları gö­türdük. Her bir askere on kadar koyun düştü.[193]

Yunus b. Bükyr, İbni İshak'tan nakleder: Bana Eşlem kabilesinden bir şeyh, yine kendi kabilesinden bir takım kimselerin (bu konuda) şöyle dediğini anlattı: Resulü Ekrem (s.a.v.) Gâlib b. Abdullah el-Kelbîyi Mürra oğulları yurdunda oturan, Leys kabilesinin Kelb oğulla­rına yolladı. Oraya vardıklarında (aslı Cüheyne kabilesinden Hamiş oğullan olan) Huraka boyundan olup bu Kelb oğullarıyla anlaşmalı o-lan Mirdas b. Nehîk'i ele geçirdiler. Üsame de onu öldürdü.[194]

Yine Yunus, İbni İshak'tan naklediyor: Bana Muhammed b. Üsâme b. Muhammed b. Üsâme, babası Üsâme aracılığıyla dedesi Üsâme b. Zeyd (r.a.)'m şöyle dediğini anlattı:

-Ben ve Ensardan biri Ona (yani Mirdas'a) yetiştik. Ona kılıcımızı çekince, "Eşhedû ellâ ilahe illallah" deyiverdi. Bizde herifi bırakmayıp öldürdük. Resûlullah (s.a.v.)'in yanına geri geldiğimizde o adamın du­rumunu haber verdik. Nebî (s.a.v.):

Yâ Üsâme, La ilâle illallah diyen kim­seyi mi öldürdün!?" buyurdu. Ben de, "Yâ Resûlallah! O bu sözü sırf ölümden kurtulmak için söyledi" dedim. Nebi (s.a.v.) yine: "Sen "lâ ilahe illallah" diyen bir kimseyi mi öldürdün?" buyurdu.

Onu Hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, Peygamber bu sözü o kadar çok tekrar ediyordu ki, sonunda ben, "keşke bu güne kadar İslâm dininde bir geçmişim olmasa da bu gün Müslüman olup onu da öl­dürmemiş olsaydım" diye temennide bulundum ve, "Yâ Resûlallah! göreceksin Allah' a söz veriyorum ki bir daha; Lâ ilahe illallah" diyen birini asla öldürmeyeceğim." dedim. Resûlullah (s.a.v.);

yâ Üsâme benim vefatımdan sonrası içinde bu taahhüdü yapar mısın?" buyurunca ben, "Senden sonra da!" dedim.[195]

Hüşem derki: Bana Husayn b. Abdirrahman, Ebû Zabyan'dan "Üsâme b. Zeyd'i şöyle derken işittim" diye nakletti ki: (Yola çıkıp) Cüheyne'lilerin el-Huraka denen boylarına vardık ve bu kavme baskın yaparak onları bozguna urattık. Ben ve Ensardan biri onlardan birinin ardından koşup yetiştik. Onu çevirip kıstırınca: "Lâ ilahe illallah" dedi. Ensarlı bunu duyunca ona saldırmaktan vazgeçti, bense mızrağımı ona saplayıp öldürdüm. Geri Medine'ye döndüğümüzde bu olay Peygam­ber' e ulaştı da bana üç kere:

"Onu "Lâ ilahe illallah dedikten sonra mı öldürdün" dedi.

Ben, "Yâ Resûlallah o bunu kurtulmak için söyledi" dedim. Fakat Efendimiz bu sözü o kadar tekrar ediyordu ki, "Keşke bu günden önce Müslüman olmasaydım (da onu öldürmeseydim) temennisinde bulun­dum.

Buharî ve Müslim'in ittifakla rivayet ettiği bir hadistir.[196]

Muhammed b. Seleme, İbni İshak'dan naklediyor: Bize Ya'kub b. Utbe, Müslim b. Abdillah el-Cühenî aracılığıyla Cündüb b. Mekî's el-Cühenî'nin şöyle dediğini haber verdi:

-Resûlullah (s.a.v.) Gâlib. Abdullah el-Kelbîyî el-Küdeyd'deki Mülevvah oğullarına yolladı ve onlara saldırmasını emretti. Ben de (Müslim) onun bu müfrzesinde idim. Gudeyd mevkiğine vardığımızda orada Hâri b.Mâlik b. Barsâ el-Leysî ile karşılaşıp, onu yakaladık.

O bize, "Yahu ben Müslüman olmak için geliyorum" dedi Galib'de ona: "Eğer sen gerçekten Müslüman olmaya geldiysen bir gündüz bir gece bağlı olarak kalmanın sana bir zararı olmaz. Yok başka bir gaye ile gelmiş isen, biz senden emniyette olmuş oluyoruz" deyip onu bir kendirle bağladı.

Bizimle beraber olan siyah bir adamcağızı da onu beklemeye bırak­tı ve: "Dönüşte sana uğrayacağız. Eğer seninle çekişmeye girecek o-lursa boynunu vurursun." dedi.

Biz Küdeyd özüne (vadiciğine) kadar varıp, ikindiden sonra oraya indik. Arkadaşlarım beni onlara gözetmeye yolladılar. Bende oradaki­leri bana gösterebilecek bir tepeye doğru yönelip üzerine yattım. Bu akşamdan önceydi.

Meğer onlardan biri çıkıp beni yatar halde görmüş ve hanımına, "Ben şu tepede bir karaltı görüyorum. Halbuki o gündüzün başında bana böyle görünmüyordu. Bir de sen bak, sakın kablarım yalamaya cüret eden bir köpek olmasın" dedi. Kadında bu tarafa baktı ve "vallahi ben hiç bir şeyi kaçırmam" dedi. Adam eşine, "bana yayımla iki de ok ver" dedi. Kadın oku verince adam bir ok attı ki ok alnıma veya yanıbaşıma saplantı. Ben onu söküp attım ama hiç kıpırdamadım.

Sonra ikinci okunu attı. Bu omuz başıma geldi. Bunu da söküp at­tım ve hiç kımıldamadım. Adam da karısına, "Vallahi benim iki okumda ona saplandı. Eğer hareket edebilen bir şey olsaydı kımıldardı. Sabah olunca git oklarımı al da, köpekler onları çiğnemesinler" dedi.

Müslim devamla der ki:

-Biz onlara gidenleri gidene, sütleri sağıp dönene ve gecenin bir bö­lümü geçene kadar süre verdik ve sonra onların üzerine hücuma geç­tik. Öldürebildiğimizi öldürüp, koyunları alıp sürdük ve onları ya­nımıza katarak geriye döndük.

Lakin bu kabilenin imdatçısı koşup kabileye yardım istemeye gitti. Biz de acele yola çıkıp Haris b. Malik b. Bersâ ve arkadaşına uğrayıp onu da beraber götürdük.

Lakin imdada gelenler bize yaklaşıp bizim kaçıp kurtulamayacağı­mız kalabalık bir şekilde yanımıza geldiler. Aramızda sadece Kudeyd'deki Vadinin tabanı kalmıştı ki, Allah dilediği yerden bir su gönderdi ki, biz öncesinde ne yağmur ne de bulut görmüştük.

Öyle bir sel getirdiki hiçbiri onu geçmeye cesaret edemedi. Ben on­ları çaresiz, suyu geçmeye güçleri yetmediği için arkamızdan şaşkınca bakakaldıklannı görmüştüm.

Biz ise suyu geçip giderek çabucak fırladık ve aldığımız malları Müşellel denen dağa götürdük, sonra oradan inip gittik ki, bize ulaş­maya güçleri yetmedi.[197]

 

Cinab Seriyyesi
 

Vakidî, Meğazi adlı eserinde der ki: Bana Yahya b. Abdilaziz b. Saîd b. Sa'd b.Ubâde, Beşir b. Muhammed b. Abdillah b. Zeyd'in şöyle dediğini anlattı.

-Eşca1 kabilesinden Huseyl b. Nüveyrâ denen bir adam gelmişti. Bu zat daha önce Hayber seferine gidilirken Peygammbere (s.a.v.) kı­lavuzluk yapmıştı. Bu kere Nebî (s.a.v.) ona;

- "Yâ Huseyl! ne taraftan geliyorsun?" diye sordu. O, "Yemen ve Cübâr suları tarafından!" dedi. Efendimiz, "arkanda ne haberler var­dı?" diye sorunca, Yemn, Gatafan ve Cübar (Cinab)'lılardan oluşmuş bir topluluğu geride bıraktım geldim. Uyeyne onlara, "ya siz bize ge­lin, ya biz onlara gelelim" diye haber salmış. Onlar ya sana, ya da et­rafına saldırmak istiyorlar" dedi.

Nebi (s.a.v.) de Ebû Bekir ve Ömeri çağırıp bu durumu onlarla isti­şare etti, ikisi de, "onlara karşı Beşîr b. Sa'd'ı gönder" dediler. Nebi (s.a.v.) Beşîr'i çağırtıp, ona sancak hazırladı, yanına da üçyüz kişi ve­rerek sefere çıkardı ve onlara gece gidip gündüz gizlenmelerini em­retti.

Onlar bu emri tutarak gidip Hayberin altındaki silah denen yerde konakladı. Sonra tekrar gidip müşriklere yaklaştılar. Sonra onlara hü­cum ettiler. Saldırı haberi diğer kabilelere ulaşınca bunlar dağıldı.

Beşir müfrezesiyle diğer grupların olduğu yere geldiğinde kimseyi bulamadı. Ele geçirdiği davar sürüsüyle dönerken Uyeyne'nin gözcü­süne raslayıp onu öldürdüler.

Ardından Uyeyne'yi ansızın bastırdılar ve uzaktan ok, mızrak ve benzeri silahlarla atıştılar. Az sonra Uyeyne'nin topluluğu kaçıştı, on­lardan iki kişi esir edildi. Bunları Nebi (s.a.v.)'e getirdiler. Bu ikisi de

Müslüman    oldu.    Peygamber   (s.a.v.)de    onları    yurtlarına   geri gitmeklerinde serbest bıraktı.[198]



[193] Vakidî Meğazî 2/724. Beyh. Delâil 4/296.

[194] İbni Hişâm Sira 4/239; Beyh. Delâil 4/297; İbni Sa'd Tabakat 2/119. Taberî 3/22.

[195] İbni Hişâm 4/239; Tabakat 2/119; Beyhakî Delâil 4/297; Ebû Dâvûd 643; Müsned 5/207; Bey. S. Kübrâ 8/119; 192196; Ebû Avâne Müsned 1/67; Ebû'ş-Şeyh, Ahlaku'n Nebî 275; Buhârî Tarih-i Kebîr 1/20; Tahâvî Müşkil 4/252.

[196] Buhârî Meğazî 64/43; h. no: 4265; Müslim îman h. no: 96; Müsned 5/200.

[197] İbni Hişâm Sîre 4/234; Vâkidî Meğazî 2/752; Ebû Dâvûd Cihad/Ba'bü'l Esîr Yûsaka İ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Galib B. Abdîllah ın seriyyesi
« Posted on: 18 Nisan 2024, 13:34:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Galib B. Abdîllah ın seriyyesi rüya tabiri,Galib B. Abdîllah ın seriyyesi mekke canlı, Galib B. Abdîllah ın seriyyesi kabe canlı yayın, Galib B. Abdîllah ın seriyyesi Üç boyutlu kuran oku Galib B. Abdîllah ın seriyyesi kuran ı kerim, Galib B. Abdîllah ın seriyyesi peygamber kıssaları,Galib B. Abdîllah ın seriyyesi ilitam ders soruları, Galib B. Abdîllah ın seriyyesiönlisans arapça,
Logged
07 Eylül 2021, 14:35:45
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 07 Eylül 2021, 14:35:45 »

Esselamü aleyküm Rabbim bizleri hak yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

09 Eylül 2021, 06:43:08
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #2 : 09 Eylül 2021, 06:43:08 »

Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri sevdiklerinin yolundan hiç ayırmasın inşaAllah
 Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes