> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Hilafet dini bir tayin mi seçim mi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hilafet dini bir tayin mi seçim mi  (Okunma Sayısı 1374 defa)
10 Nisan 2011, 15:33:15
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Nisan 2011, 15:33:15 »



Hilafet Dini Bir Ta'yin Mi Seçim Mi




Ebu İshak eş-Şirazî Amr b. Meymun'dan naklediyor: Hançerle vu­rulduğu gün Hz. Ömer (r.a.)'ı gördüm. "Bana Ali, Osman, Talha, Zübeyr, Abdurrahman b. Avf ve Sa'd b. Ebi Vakkas'ı çağırın!" dedi. Onlar geldiklerinde içlerinden sadece Ali ve Osman ile konuştu. "Ya Ali! Şu Şûra üyeleri senin hukukunu gayet iyi bilirler, senin Peygam­berin akrabası ve damadı olduğuyun farkındalar. Allah'ın sana verdiği fıkıh bilgisini ve ilmini takdir ederler. Eğer bu idareciliğe getirilecek olursan bu hususta Allah'tan kork!" dedi. Sonra Osman'ı çağırıp ona "Ya Osman her halde şura üyeleri senin peygamber damadı olduğunu yaşını ve şerefini bilip tanıyorlar. Halife seçilecek olursan bu konuda Allah'tan kork!" dedi. Sonra "Bana Suheyb'i çağırın." dedi. Suheyb çağrılıp gelince "Üç gün cemaate namazı sen kıldır, şura üyeleri bu sı­rada bir evde kalıp bu konuyu görüşsün. Biri hakkında ittifak olur da biri ona muhalefet edecek olursa onun boynunu vurun!" dedi. Şura heyeti yanından çıkınca "Eğer heyet dazlağı (Hz. Ali) seçerlerse halkı doğru yola götürür!" dedi. Oğlu Abdullah da "Senin onu aday göster­mene ne mani vardı da işi onlara havale ettin!" deyince Hz. Ömer: "İdareciliğin sorumluluğunu hem sağlığımda hem de öldükten sonra yüklenmek istemiyorum." dedi.[1101]

Süfyan-ı Sevrî, Esved b. Kays yolu ile Said b. Amr'dan nakleder: Hz. Ali bize hitap ederek dedi ki:

-Rasulullah (s.a.v.) halife tayini hususunda tutacağımız bir tavsiye yapmadı. Fakat bu seçim tarzı bizim kendi görüşümüz idi. Ebu Bekir halife seçildi, idareyi çok güzel yaptı. İdarede yerine oturdu. Sonra Ömer seçildi. O da iyi idarecilik yaptı, idare düzeldi. Böylece din boynunu yere yasladı. (Yani deve (vs)'nin dinleneceğinde boynunu yere koyunca tam dinlendiği gibi din de halk arasında ayağı yere tam basıp tatbik edildi emniyet geldi). Derken bir kısım insanlar din işinde dünya menfaati aramaya başladı. Allah onlara dilerse azap eder. Dilerse acır merhamet eder.[1102]

Ali b. Zeyd b. Cüd'ân Hasen-i Basrî aracılığıyla Kays b. Abbad'dan nakleder: Hz. Ali'yi şöyle derken işittim:

-Vallahi Rasulullah insanlara yaptığı genel tavsiye dışında hilafet konusunda kimseye özel bir tavsiyede bulunmadı. Fakat insanlar Hz. Osman hakkında haksızlık edip onu öldürdüler. Hilafet hakkında ben­den başkası hem halce hem de icraatça benden daha kötü idi. Hem sonra ben halifeliğe ashab içinde en layık kişi olduğumu anladım ve bu işe onun için atıldım. Doğru mu yaptık yanlış mı orasını Allah bilir.[1103]

(Zehebi) Ben Ebu'1-Fehm Ahmed es-Sülemî'den kıraat yolu ile Ebu Muhammed Abdullah b. Ahmed'in ona al ti yüz on yedi yılında şöyle diyerek naklettiğini haber aldım: Bize Ebu'1-Feth Muhammed b. Abdu'1-Bakî -Malik b. Ahmed (480'inci yılda) ali b. Muhammed b. Abdullah el-Muaddel (imlaen 406'da) Ebu Ali Ahmed b. Fazl b. Huzeyme -Abdullah b. Ravh -Şubâbe -Ebu Bekr el-Huzelî -Hasen-i Basrî isnadıyla şöyle haber verdi. Hasen der ki:

-Hz. Ali Basra'ya geldiğinde İbnu'l-Kevvâ ile Kays b. Abbad ken­disine gelip: "Ya Ali! Sen şu Sıffeyn'dekiler üzerine ümmeti Mu­hammed'in idareciliğini üstlenerek yürüyüşüm hakkında bize haber verebilir misin? Bu hilafeti üstlenmek sana Peygamber (s.a.v.)'in yüklediği bir vazife mi idi. Bu konuyu bize anlat, zira sen duyduğun şeyi hıfz edip öğrenme hususunda çok güvenli çok emin birisin!" de­diler. Hz. Ali de:

-Bu konuda ben de Peygamberin yüklediği bir vazife olması mese­lesine gelelim, kesinlikle böyle bir şey yok. Vallahi onu ilk tasdik eden ben isem kesinlikle onun ağzından yalan uyduran ilk kimse de olamam. Bu konuda ben de Peygamberin bir tavsiyesi olsaydı, Teym b. Mürra oğullarının kardeşi (Ebu Bekir) ile Ömer'i Peygamberin minberi yanında kalkıp da hilafet konusunu görüşmelerine müsaade etmezdim. Onlarla elimle mücadele ederdim. Elimde şu aba kumaştan başka dövüşecek bir şey bulamasam bile bunu yapardım. Fakat, Peygamber katledilerek öldürülmedi, ansızın ölüvermedi. Ölümünden önce günler geceler boyu hasta kaldı. Müezzin gelip ona namaz vakti oldu." diyor. O da Ebu Bekr'e emrederdi de cemaate namaz kıldırırdı. Halbuki o benim yanında duruşumu gördüğü halde Ebu Bekr'e emrediyor, cemaate namazı o kıldırıyordu. Hanımlarından biri bu görevin Ebu Bekir'den alınıp başka birine verilmesini arzu edince Nebi (sav) öfkelenip: "Siz Hz. Yusuf la uğraşan kadınlar değil misiniz. Ebu Bekr'e söyleyin namazı o kıldıracak." buyurdu.

Allah Peygamberinin ruhunu alınca biz bu idare meselesini nasıl yapacağımızı düşündük. Namaz islamın temel esası idi. Din emrinin en büyüğü, dinin direği idi. Böylece biz de onu peygamberin kendi yerine İmam yapmasını temel alarak Hz. Ebu Bekr'e halife olarak biat ettik. O buna gerçekten layıktı. Bizden onu reddeden iki kişi bile olmadı. Birbirimizin aleyhine şahitlik etmedik. Onu ikaz etmeden vazgeçmedik. Ben Ebu Bekr'in hakkını ödedim. Ona itaati ma'rufta yaptım. Onun ordusunda savaştım. Bana ihsan edince kabul ettim. Gazaya gönderince gittim. Onun idaresinde kadı olarak had cezasını sopamlar bizzat uyguladım. Ebu Bekir ölünce idareyi Ömer devraldı. Arkadaşım sünnetini esas aldı. Onun ma'ruf işlerine sarıldı. Biz de hiç birimiz aykırılık yapmadan Ömer'e biat ettik. Birbirimiz aleyhine şahit olmadık. Ona hakkı tavsiyeden vazgeçmedik. Ömer'e de hakkını ödedim. Ona ma'ruf olan konuda itaat ettim. Onun ordusunda savaştım. Bana bir bağışta bulunursa onu aldım. Gazaya gönderince gaza ettim.

Hz. Ömer ölünce ben Peygambere yakınlığımı ilk müslüman olan kişi olduğumu, bir çok işte diğerlerinden önde olduğumu ve peygam­berin ifadeleriyle kesinleşmemiş olan -faziletli taraflarımı hatırladım ki, bu konuda bana denk bir kişi olmadığı kanaatine vardım. Fakat Ömer kendisinden sonra gelecek olan halifenin yapacağı bir günahın kabirde kendisini bulacağı endişesine kapılıp bu korkudan kendisini ve oğlu Abdullah'ı mesul olmaktan kurtarmak için ne Ebu Bekir gibi tavsiye etti ne oğlunu şuraya koydu. Eğer bu konuda haktan saparak bir karar verecek olsaydı kesinlikle emarete oğlunu tercih ederdi. O bundan kendini soyutlayarak bu danışma ve seçme işini içlerinde ben de olduğum Kureyşli altı delegeye verdi.

Delege toplandığı zaman yine ben Peygambere olan yakınlığımı, ilk müslümanhğımı faziletimi göz önüne getirerek onların benden başka kimseyi seçmeyeceğini sanıyordum. Abdurrahman b. Avf bizden "Al­lah'ın ne getirerek onların benden başka kimseyi seçmeyeceğini sanı­yordum. Abdurrahman b. Avf bizden "Allah'ın içimizden halifeliği na­sip edeceği kimseye itaat edip sözünü dinleyeceğimize dair." Söz aldık.

onra da Osman b. Affan'ın elinden tuttu, eliyle onun eline yapışıp biat tti. Ben o zaman düşündüm ki, benim itaat etmek için verdiğim söz, iatımdan önce olmuştu. Sözümde başkası için alınmıştı. Ben de Os­man'a biat ettim. Onun üzerimdeki halifelik hakkını ödedim. Marufta ona itaat ettim. Ordusunda savaştım. Verdi ise aldım. Gazaya gönde­rince gittim. Onun huzurunda da kadı olarak Allah'ın had cezalarını uy­guladım. Hz. Osman vurulunca kendi halimi düşündüm. Bu işi namaz kıldırma emriyle Rasulullah'ta işaret yoluyla alarak halife olan ikisi ge­çip gitmiş, kendisine itaat sözü verilerek halife yapılan bu zat da şehit edilmişti. Mekke ve Medine halkı ile şu iki şehrin Küfe ve Basra'nın halkı bana biat etti.[1104] İshak b. Rahaveyh de Abde b. Süleyman -Ebu'l-Ulâ b. Salim el-Muradî isnadıyla Hasen-i Basrî'den bu haberi bu tarzda nakledip şu ilaveyi yapar: Böyle olunca ne benim ayarım, ne akrabalığı Peygambere benim gibi yakın ne ilmi benim ilmime denk, ne de İslam'a benim gibi giriş öncülüğü olan bir kimse halife olmaya kalktı. Ben hali­feliğe her bakımdan ondan daha layıktım, dedi. İbnu'l-Kevva ile Kays "Peki Talha ve Zübeyr senin hicret arkadaşın, biatu Rıdvan'da beraber olduğun dostların Şura heyetinde de beraber olduğumuz halde onlarla nasıl savaştım." deyince Hz. Ali: Medine'de bana biat edip Basra'ya va­rınca bozdular. Ebu Bekir ve Ömer'e biat eden biri biatim atsaydı ke­sinlikle onunla da savaşırdık." dedi.[1105] Bu haberin aynısını el-Cürayrî de Ebu Nadra'dan nakleder.[1106] Ebu Attâb ed-Dellal, Muhtar b. Nafi' et-Teymî -Ebu Hayyan et-Teymî babası isnadıyla Hz. Ali'den Rasulullah (s.a.v.)'in: "Allah Ebu Bekr'e rahmet etsin, beni kızıyla evlendirdi. Hicret yurduna göçerken beni bineğiyle taşıdı. Bilal'i azat etti. Allah Ömer'e rahmetle muamele etsin. Acı da olsa hakkı söyler. Hak onu arkadaşsız yapayalnız bıraktı. Allah Osman'a rahmet eylesin. Melekler ondan utanır. Allah Ali'ye rahmet etsin. Allah'ım hakkı Ali ile nereye giderse beraber sevk et." buyurduğunu anlatır.[1107]

 



[1101] İbni Sa'd 3/342; Tarihi Dımışk 42/429; Taberi, Tarih 2/560'(üçüncü yıl)

[1102] Müsed 1/114; İsnadda Said yerine "bir adam" ifadesi var. T. Dımışk 42/438;  Said'den sonra "babası" ifadesi ile.

[1103] Tarihi Dımışk 42/439; îmam Ahmed, Müsned 1/142 h. No 1220

[1104] Tarihi Bağdad 42/442, 443

[1105] Tarih-i Dımışk 42/443

[1106] T. Dımışk 42/440

[1107] Tirmizi, Menakıb 3798; Hakim 3/124, 125; İbni Ebi Asım 2/577; T. Dımışk 42/448. Bu hadis orijinal 634'üncü sayfada da geçmiş ve müellif ravi Muhtar'ın za­yıflığını belirtmiş idi. Zaten burası el yazmasının her nüshasında yok.

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 400-403



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hilafet dini bir tayin mi seçim mi
« Posted on: 18 Nisan 2024, 21:17:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hilafet dini bir tayin mi seçim mi rüya tabiri,Hilafet dini bir tayin mi seçim mi mekke canlı, Hilafet dini bir tayin mi seçim mi kabe canlı yayın, Hilafet dini bir tayin mi seçim mi Üç boyutlu kuran oku Hilafet dini bir tayin mi seçim mi kuran ı kerim, Hilafet dini bir tayin mi seçim mi peygamber kıssaları,Hilafet dini bir tayin mi seçim mi ilitam ders soruları, Hilafet dini bir tayin mi seçim miönlisans arapça,
Logged
06 Mart 2022, 14:40:16
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 06 Mart 2022, 14:40:16 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Mart 2022, 07:55:43
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #2 : 08 Mart 2022, 07:55:43 »

Aleyküm Selam. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes