๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Sunuş => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 12 Ekim 2011, 16:13:43



Konu Başlığı: Editörden Ağustos 2006
Gönderen: Zehibe üzerinde 12 Ekim 2011, 16:13:43
Editörden


Ağustos 2006 92.SAYI


Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Bu sayımızın ana konusu olarak seçtiğimiz mizah ve eğlence anlayışımız, hayli zamandır ele alınacak konular listemizde bekliyordu. Çağdaş kültürün toplum dokumuza iyice sirayet ettiği, kendini kabul ettirdiği mizah gibi bir alanda söz söylemenin zorluğu idi bu beklemenin sebebi. Gerçekten de karikatürden televizyon şovuna, edebiyattan arkadaş meclislerinde anlatılan fıkralara kadar her ortamı ele geçirmiş, artık normalleşmiş bir vakıanın eğrisini doğrusunu tartışmaya açmak zor ve riskli. Zor, çünkü ne diyeceğinizi ve nasıl diyeceğinizi iyi hesap etmelisiniz; riskli, çünkü “gergin ve marjinal” algılanma ihtimaliniz var.

Yazarımız Ali Yurtgezen’e teşekkür borçluyuz. “Neye Gülüyoruz, Niye Gülüyoruz?” başlıklı yazısı, bir taraftan mizah ve eğlence konusunda bize ait ölçü ve sınırların altını çizerken, diğer taraftan da mevcudun eleştirisini son derece nefis üslup içinde yapıyor. Tıpkı bizim gibi okuyucularımızın da çok faydalanacağına inanıyoruz.

Bu ay Semerkand’ın ilgi alanlarından biri Ortadoğu’da olan bitenler. Güncel aktüel bir dergi değiliz ama mesele “haber” boyutunun çok ötesinde; oraya düşen her ateş bizim de içimize düşüyor. Zira müslüman kanı dökülüyor, müslüman beldeleri şehirleri yakılıp yıkılıyor. Ve bütün bunlar sözüm ona medeniler tarafından medeni gerekçelerle yapılıyor. Kimi bizzat katılarak, kimi destek vererek... Tarihin pek şahit olmadığı bir vahşilikle kardeşlerimizin kanını içiyorlar. Bosna, Afganistan, Somali, Irak, Filistin yeniden Lübnan ve daha niceleri... Asker sivil, erkek kadın, ihtiyar çocuk fark etmiyor; katlediyorlar.

Hangi yazı bu vahşete cevap olabilir ki; bir cevap, bir karşılık yok. Halil Akgün’ü, Ahmet Miroğlu’nu ve Murat Aydoğdu’yu “Ne yapalım, elimizden yazmaktan başkası gelmiyor.” düşüncesiyle karalanmış satırlar olarak okumayın, bir dua vesilesi olarak okuyun. Kardeşlik şuuruna, bir ve beraber olduğumuza bir hatırlama sebebi olarak okuyun.

Kendini bilmek, kendinle aynı olanları da bilmektir. Bu dergi bir “bilme” çağrısıdır.

Eylül sayımızda buluşmak üzere inşallah...