> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Suat Yıldırım Meali > 27 Neml Suresi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 27 Neml Suresi  (Okunma Sayısı 2367 defa)
06 Ocak 2012, 15:02:21
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 06 Ocak 2012, 15:02:21 »



27 – NEML SÛRESİ


93 ayet olup Mekke döneminde inmiştir. İsmini, 18. ayetinde geçen ve “Karıncalar Vadisi” anlamına gelen Neml kelimesinden almıştır. Kur’ân’ın önemini anlatıp şirki çürütür. Hz.Salih, Hz. Lût gibi nebîlerin tebliğlerine yer vermekle bunu pekiştirir, özelikle Hz. Süleyman’a fazla yer vermesiyle Hz. Peygamber (a.s.)’ın istikbalinin parlak olduğunu işaret eder. Sûrenin sonuna doğru müminlerin felahına, âhiret hayatına ve İslâm muhaliflerinin elebaşılarının helâk edileceklerine değinir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1 – Tâ sîn. Şunlar Kur’ân’ın ve gerçekleri açıklayan kitabın âyetleridir.

2 – Müminler için hidayet, rehber ve müjdedir.   [41,44]

3 – O müminler ki namazı hakkıyla ifa eder, zekâtı verir ve âhirete kesin olarak iman ederler.

4 – Biz âhirete iman etmeyenlere yaptıkları işleri süsledik, o yüzden onlar körelmiş bir vaziyette bocalar dururlar. [6,110]

İnsanlara yaptıkları işlerin süslenmesi fiili, Kur’ân’da bazan Allah Teâlaya, bazan da şeytana izafe edilir. Birinci durumda her insanın kendi tercihi ile benimseyip yaptığı iş, Allah tarafından da güzel gösterilir, o bunu yapmaktan memnun olur. İkinci durumda ise yine insanın tercihi ile yaptığı iş şeytan tarafından güzel gösterilir.

5 –
Onlara çetin bir azap vardır, âhirette ise en çok ziyana uğrayacak olanlar da onlardır.

6 – Fakat sana gelince, ey resulüm! Hiç şüphe yok ki Kur’ân sana; her işi hikmet dolu olan, her şeyi mükemmel olarak bilen Allah tarafından verilmektedir. [6,115]

7 – Nitekim resullerden olan Mûsâ da çölde geceleyin yol alırken ailesine: “Durun” demişti, “uzaktan bir ateş gördüm, oraya gideyim belki oradan yol hakkında bir bilgi alır, yahut hiç değilse bir ateş koru getirir de ısınmanızı sağlarım.”

Mûsâ (a.s.) Medyen’de 8-10 yıl kaldıktan sonra, ailesi ile Mısır’a dönüyordu. Medyen, Hicaz’ın kuzey batı tarafında yer alır. Hz. Mûsâ, Medyen’den Mısır’a doğru geliyordu. Sina yarımadasının güney tarafında bulunup Cebel-i Mûsâ da denilen Tûr dağına varmıştı. Hz. Mûsâ’ya risalet verilen yer 1666 m. yükseklikte bir yer olup, orada 365’te Konstantin bir Kilise, ondan, iki asır sonra da Jüstinyen bir mânastır yaptırmış olup halen bu yapılar mevcuttur.

8 –
Oraya varır varmaz birden şöyle nida edildi. “Ateş mahallinde ve çevresinde bulunan kimselere feyiz ve bereket verildi. Alemlerin Rabbi olan Allah yüceler yücesidir, bütün noksanlardan münezzehtir.” {KM, Tesniye 33,16; Çıkış 3,2}

Nidanın tamamlanmasından sonra son “Sübhanallah” cümlesi, olayın büyüklüğüne hayret uyandırmakla beraber, Allah hakkında benzetme hatasına düşmemek içindir.

9 – “Dinle Mûsâ! Ben, her şeye kadir, mutlak galip, her işi hikmetle dolu olan gerçek İlahım.

10 – “Şimdi asânı yere bırak!” Bırakıp da onun çevikçe hareket eden bir yılana dönüştüğünü görünce derhal kaçtı, bir kere olsun, dönüp arkasına bile bakmadı. “Korkma, Mûsâ!  Çünkü Benim huzurumda elçiler korkmazlar.” buyurdu.

11 – “Benden korkanlar, zulüm ve günah işleyenlerdir. Fakat onlar da o fenalıktan sonra güzel işler yaparlarsa, onlara karşı da Ben çok affedici, geniş merhamet ve ihsan sahibi olarak muamele ederim.” [4,110]

12 – “Haydi, elini koynuna sok! Şimdi çıkar: İşte kusursuz, pırıl pırıl ışık saçıyor. Böylece Firavun’a ve onun halkına göstereceğin dokuz mûcizeye bu da dahil olsun. Hakikaten onlar yoldan tam çıkmış bir güruhtur.” [7,133; 17,101]

Bu dokuz mûcize 7,133’de sayılmıştır: Asâ, parlak el, büyücülerin büyülerini bozmak, kıtlık, tufan, çekirge sürüleri, haşereler, kurbağalar ve kan.

13 – Mûcize ve belgelerimiz bütün aydınlığıyla apaçık olarak onlara geldiğinde: “Bu besbelli bir büyü!” dediler.

14 –Vicdanları onların doğruluğuna şahitlik ettiği halde,

sırf kibir ve haksızlık saikiyle, onları inkâr ettiler.

İşte bak da fesatçıların, bozguncuların âkıbetlerinin nasıl olduğunu gör!

15 – Biz Davud’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar da: “Bizi mümin kullarının çoğuna üstün kılan Allah’a hamd olsun” dediler.

16 – Süleyman Davud’a vâris oldu ve “Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi

ve daha her şeyden bolca nasip verildi. Gerçekten bunlar âşikâr lütuflardır.” dedi.

Bu, veraset, nübüvvet ve hakimiyette yerine geçmektir ki bu Davud (a.s.)’ın on dokuz oğlundan yalnız Süleyman’a (a.s.) nasib oldu. Süleyman (a.s.)’ın M. Ö. 965-926 arasında 40 yıl kadar hükümdarlık yaptığı söylenmektedir. Şimdiki Filistin, Ürdün ve Doğu Suriye’de hüküm sürmüştür. Süleyman (a.s.)’ın kuş dili bildiği Tevratta yer almasa da İsrailoğullarının geleneklerinde yer almıştır (Jewish Encyclopedia XI, 439’dan Tefhimu’l-Kur’ân).

17 –
Günün birinde, Süleyman’ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan orduları toplanmış olup, hepsi birlikte, düzenli olarak kendisi tarafından sevkediliyordu.

Eski Ahit’te cinlerin Hz. Süleyman (a.s.)’ın ordusunda yer aldıklarına dair bilgi bulunmaz. Fakat Talmut’ta ve Yahudî hahamlarının nakillerinde buna rastlanmaktadır (Jewish Encyclopadea, XI, 440). Bazı çağdaş tefsircilerin cinleri ve kuşları, bazı insan grupları diye tevil etmeleri kabul edilemez (Tefhim).

18 –
Derken Karınca vadisine geldiklerinde, onları gören bir karınca: “Ey karıncalar, haydin yuvalarınıza girin.

Süleyman ve orduları, sizi farketmeyerek ezip çiğnemesinler!” diye seslendi.

Karınca kıssası İsrail metinlerinde de yer almıştır. Fakat kıssanın devamında Süleymanın böbürlendiği, karıncanın da ona: “Sen bir damladan yaratılmışsın” demesi karşısında mahcup olduğu ileri sürülür (Jewish Encyclopedia, XI, 440). Burada da görüldüğü gibi Kur’ân, diğer kutsal metinler karşısında hakem konumundadır, onlara karıştırılan beşerî ilaveleri düzeltmektedir. Buna rağmen bazı oryantalistler sıkılmadan, Kur’ân’ın bu tür kıssaları Yahudi rivayetlerinden aldığını iddia etmektedirler.

19 –
Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek:

“Ya Rabbî!” dedi, “beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana, gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim,

Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim.

Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dahil eyle!”

20 – Bir de kuşları teftiş etti de: “Hüdhüdü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?” dedi.

21 – “Kuvvetli ve geçerli bir mazeret ortaya koymadığı takdirde,

onu şiddetli bir şekilde cezalandıracağım yahut boynunu keseceğim.”

22 – Derken, çok geçmeden Hüdhüd geldi: “Ben,” dedi, “senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den önemli ve kesin bir haber getirdim.”

23 –
Sebe halkını bir kadın hükümdarın yönettiğini gördüm. Kendisine her türlü imkân verilmiş.

Onun güçlü bir yönetimi olduğu gibi pek büyük bir tahtı da var.

Sebe halkı Güney Arabistan’da ticaretle uğraşan bir millet idi. Başkentleri, Yemen’in San’a şehrinin takriben 100 km. kuzeydoğusundaki Marib idi. Sebeliler, M. Ö. 1100-115 arasında bin yıl kadar bütün Arap yarımadasına hâkim olmuşlardı.

24 – Ne var ki onun da halkının da Allah’ı bırakıp güneşe ibadet ettiklerini gördüm.

Anlaşılan, şeytan yaptıkları bu kötü işleri kendilerine güzel göstermiş ve onları yoldan çıkarmış,  bu yüzden de hak yolu bulamıyorlar.

25 – Halbuki göklerde ve yerde gizli olan her şeyi açığa çıkaran,

sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da bilen Allah’a secde ve ibadet etmeleri gerekmez mi?

26 – Halbuki o en geniş hükümranlığın ve o en büyük arşın Rabbi olan Allah’tan başka ilah yoktur.

27-28 – “Bakalım,” dedi Süleyman, “doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız.

Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına,

sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle!”

29 – Kıraliçe: “Değerli danışmanlarım! Bana çok önemli bir mektup gönderildi.”

30-31 – Mektup Süleyman’dandır ve “rahman ve rahîm olan Allah’ın adıyla” diye başlayıp:

“Bana karşı kibirlenmeyin, itaat ve teslimiyet göstererek yanıma gelin!” diye devam etmektedir.

Müslimîn kelimesinin itaat ve iman etme olarak iki anlamı vardır. Bazı müfessirlere göre her iki anlam birden kasdedilerek “İtaat ve iman etmiş olarak yanıma gelin” diye açıklamak da mümkündür.  Süleyman (a.s.)’ın bu kıssası Eski ve Yeni Ahitte, Kur’ân’dakinden farklı ve daha geniş tarzda bulunur (I. Krallar, 10,1-29; II. Tarihler, 9,1-12; Matta, 12,43; Luka, 11,31). Yahudi rivayetlerinde maalesef Hz. Süleyman, değil bir Peygamber’e, h...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 27 Neml Suresi
« Posted on: 28 Mart 2024, 13:32:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 27 Neml Suresi rüya tabiri,27 Neml Suresi mekke canlı, 27 Neml Suresi kabe canlı yayın, 27 Neml Suresi Üç boyutlu kuran oku 27 Neml Suresi kuran ı kerim, 27 Neml Suresi peygamber kıssaları,27 Neml Suresi ilitam ders soruları, 27 Neml Suresiönlisans arapça,
Logged
12 Ocak 2018, 16:35:42
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 12 Ocak 2018, 16:35:42 »

Esselamu aleykum. Rabbim bizleri onun emrine uyan ve ibadetlerini hakkiyla yapıp rahmete kurtuluşa erişen kullardan olalim inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes