Sizden gelenler

SİZDEN GELENLER

Temmuz 2010 58.SAYI

RUKAYKA HAKKINDA

Ben Gülsüm Akarkamçı.Sakarya Ferizli ilçesinde oturuyorum. Sizin yayınladığınız Semerkand Dergisi elime geçti ve daha önceki dergileri de hatırlayarak tekrar okudum. Mayıs ayının Aile Dergisi’ndeki hanım sahabi Rukayka’yı (r.a), Taif’teki olayı hatırlayarak tekrar tekrar okuyorum ve çok duygulanıyorum. Sizlere çok teşekkür ediyorum; bizi bilgilendirdiğiniz için. Ben hanım sahabiler kitaplarını almış ve Taif’teki o çok üzücü olayı da okumuştum. Orada anlatıldığına göre; “Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) birine sığınıyor ve orada Addas ismindeki bir köle ona üzüm ikram ediyor. Peygamberimiz (s.a.v) elini uzattığında ‘bismillahirrahmannirrahim’ deyince köle Addas donup kalıyor ve ‘Bizim buralarda bu söz hiç söylenmiyor’ diyor. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz (s.a.v) ‘Sen nerelisin?’ diye soruyor ve Addas da ‘Ben Ninovalıyım’ deyince sevgili Peygamberimiz (s.a.v) çok seviniyor. Köle Addas da onun nebi olduğuna inanıp Müslüman oluyor.” Ben sadece bu olayı biliyordum. Dergiyi okuduğumda çok etkilendim. Her gün ağlayarak tekrar tekrar okuyorum.
GÜLSÜM AKARKAMÇI/ SAKARYA

SEMERKAND AİLE HATIRASI BÖLÜMÜ AYRI BİR KEYİF

Öncelikle belirtmek istiyoruz ki, derginizi çok beğeniyor ve büyük bir keyifle okuyoruz. Yapmış olduğunuz hizmetlerden dolayı Allah Teala hepinizden razı olsun. Semerkand Aile Hatırası bölümünde yayınlanan birbirinden güzel çocukları görmek ve altlarındaki yorumları okumak da ayrı bir keyif bizim için. Bu duyguları kendi oğlumuz için de yaşamak maksadıyla mailimizin ekinde oğlumuz Mehmet Salih’in bir adet resmini Semerkand Aile Hatırası bölümünde yayınlanmak üzere sizlere gönderiyoruz. İlginiz için şimdiden teşekkür eder, hizmetlerinizin çoğalmasını ve hizmetlerinizin bir parçası olmayı dileriz Rabbimizden...
MERVE ŞİMŞEK/ İZMİR

NE ZAMAN BOCALASAM DERGİ İMDADIMA YETİŞİYOR

Bu kadar güzel dergiyi bizimle bir araya getirdiğiniz için Allah razı olsun... Ne zaman bir olay için bocalasam ya da ruhum çok daralsa dergi imdadıma yetişiyor.
SEHER CEYHAN AKYOL / DENİZLİ

ÜÇ AYLARINIZI TEBRİK EDİYORUM

Hepinizin üç aylarını, Receb-i şeriflerini, candan tebrik ederiz. Mevlam cümlenizi iki cihanda bahtiyar kılsın, dareynde gönüllerinizin muratlarını versin, marifetullaha, muhabbetullaha sahip ve mazhar buyursun. Sevdiklerinizle beraber cennetine dahil ve cemalini müşahede şerefine nail eylesin!
MERYEM ÖZDEĞER

BİR RİCAM OLACAK!

Benim gibi cahil birinin sizi tebrik etmesi ne derece doğru bilemiyorum, ama ben yine de hepinizi en içten duygularımla tebrik ediyorum. Allah hepinizden razı olsun, hizmetlerinizi daim etsin. Her iki derginin de eski abonelerindenim. Ama her yeni dergiyi aynı heyecanla bekliyor ve okuyorum. Dualarınızla içerisindekileri de yaşamaya çalıyorum. Ben haddim olmayarak sizden bir ricada bulunacağım. Aylık dergilerimizde o ay olanlarla ilgili yazıların bizim için daha faydalı olacağına inanıyorum. Mesela bu ay Rasulullah Efendimiz’in (s.a.v) vefatı, Abdulhakim Hz.’nin vefatı, üç aylarla ilgili yazılar gibi… Bu bir ricadır; değerlendirirseniz sevinirim. Ayrıca üniversite sınavlarına girecek çocuklarım için de dua istiyorum. Allah’a emanet olun…
KEZBAN ÇALIŞKAN / DENİZLİ

DERGİ OLMAKTAN ÖTE

Değerli Semerkand Aile’m; bu size ikinci mektubum. İlk mektubumu Burdur’dan yazmıştım; diğer aya hemen yayınlanmıştı ve çok sevinmiştim. Bu mektubumu da İstanbul’dan yazıyorum. Burada eğitim evimizde yatılı olarak kalıyorum. Semerkand görevlisi abone olmak isteyenleri yazıyordu; ben de abone olmak istiyordum, ama maddi sebeplerden olamıyordum. Babam dergiye abone, fakat benim de abone listesinde ismim olsun istiyordum. Rabbim razı olsun, gönül dostu bir ablamız beni de bu dergiye abone yaptı. Başka bir ablam da annesi adına gelen Semerkand Dergisi’ni bana gönderiyor. Her ay iki dergim de elimde yani… Bu nimeti veren Rabbim’e ne kadar hamd etsem azdır. Her ay dergiler geldiğinde uzaktan bir dostum gelmiş gibi bağrıma basıyorum ve bir müddet öylece kalıyorum. Dergilerim benim için “gül kokusu” misali… Özlemiyle yandığımızın kokusunu getirdiğinden; dergi olmaktan öte, dosttan bir selam, bir haber, bir gül… Rabbim başarılarınızı daim eylesin. Dergimin aracılığıyla
Burdur’daki aileme ve bütün gönül kardeşlerime selam olsun…
ZEYNEP ÖZMETİN / İSTANBUL

SEMERKAND TV’NİN AÇILMASINDAN ÇOK MEMNUNUZ

Gerçekten çok güzel konulara değiniyorsunuz. Allah razı olsun; bizleri bilgilendirdiğiniz için… Biz bu sene Semerkand Aile ve Semerkand dergilerine abone olduk. İki dergi de çok faydalı; herkese tavsiye ediyorum. Semerkand Tv’nin de açılmasından çok memnunuz. Allah emeği geçenlerden razı olsun. Hizmetlerinizin devamını diliyorum. Selam ve dua ile…
MERVE ŞAHİN / GİRESUN

HEDİYE KİTAP SAYISINI ARTTIRMANIZ MÜMKÜN MÜ?

Derginizi çok seviyoruz, beğenerek okuyoruz. Her şey için Allah razı olsun. Bizler okumayı çok seven insanlarız. Çevremizi okumaya teşvik etmek istiyoruz. Sizlerden şifreyi bilenlere hediye ettiğiniz kitapların sayısını arttırmanızı rica ediyoruz. Mümkün olduğunca daha fazla insana kitap ulaştırabilmek hepimizin faydasına olur. Sevgi ve saygılarımızla…
GONCAGÜL SAAT

KAFAMA TAKILAN SORULARA CEVAP BULUYORUM

Ben evlendiğimden beri yani 4 yıldır derginin abonesiyim. Ne zaman kafama bir soru takılsa; “Eşime nasıl davranmalıyım, çocuğumla nasıl ilgilenmeli ve onu nasıl eğitmeliyim” dediğim anda o ayki sayınız sorularıma cevap veriyor. Verdiğiniz bilgilerden dolayı Allah sizlerden razı olsun. Başarılarınızın devamını diliyorum…
İLKAY KIROĞLU / KOCAELİ

KUTLU MİSAFİR

İstanbul,
Ne çok sevindin değil mi?
Duyunca geleceğini
Hazırlandın sevgiliye
Büktün boynunu, bekledin
Çok beklemiştin, hak ettin
Bağrında biriktirdiğin hasret
Sevda oldu
Taştı sevgiliye doğru
Coştu, sevgiliyi buldu…

Şimdi özlemin vuslata dönüşünce
Minicik bir kelebeğin kalbi gibi
Kim bilir nedir o kalbinde çarpan?
Aşkın ateşi mi titreten yüreğini?
Sanki saadet asrını yaşar gibisin
Asr-ı Saadeti bugüne taşıyan
Evlad-ü Rasuldür gelen
Bilirsin
Bilirdin de onun içindir bu heyecanın
Duvağı açılmamış gelin gibi
Kalbin pır pır bekledin
Süslendin, bezendin
Bin bir çeşit çiçek açtı her bir köşende
“Ey yar! Sen gelende
Sana olan sevdamın, hasretimin
Rengidir, kokusudur; bu erguvanlar, laleler…”
Dedin ve
Aman Allahım! Bir taraf hüzne boğulurken
Sevinen İstanbul
Kıskanmamak elde olsa
Elimizden geleni yapardık
Ama sen İstanbul’sun
Efendimiz’in (s.a.v) müjdesisin…
Şimdi senden isteğimiz;
İncitme Gönül Kabe’sini, üzme
Zulme kapa kapılarını, zalime de
Sana gelen alemin kurtuluş ümididir
“Keşke bir nazarıyla gelse, bir an konaklasa kalplerimizde” dediğimizdir…

Bastığı yerin, kokladığı gülün
“Allah” dediği,
Soluduğu havanın bayram ettiği
Yarin gelişini nimet bil Şehr-i Yar!
Ve ey “Yar ile Şimdi” deme zevkine erenler!
Nimet bilin aynı havayı solumayı
Bayram bilin aynı topraklarda yürümeyi
“Allah” deyip cuşa gelmektir;
Payınıza düşen
Bilmem ki nedir “Rabbim ebedi alemde kavuştur” demekten başka
Payımıza düşen?

Ey Fatih’in emaneti, gül diyarı
Emanetimizdir sana, Zamanın Sultan’ı
Üzerinde taşıdığın yarin hürmetinedir dualarımız
Ve yine duamız;
“İstanbul kadar hak etmesek de Sizi
İsteriz ‘gönlümüze’ misafir etmeyi
Temizleyemedik ama kalplerimizi…
Kutlu beldelerde duanıza dahil ediniz
Yüreği mahzun, garip sufilerinizi…”

AYŞE TAŞ

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın