> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Kuran-ı Kerim > Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim) > Kuran ı Kerim in evrenselliği -1
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuran ı Kerim in evrenselliği -1  (Okunma Sayısı 860 defa)
01 Ekim 2010, 15:46:52
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Ekim 2010, 15:46:52 »



Kur'an'ı Kerim'in Evrenselliği - 1


Dünya varolduğu andan günümüze kadar ortaÂya çıkan her düşüncenin bir karşıtı olmuş, her tezin bir antitezi öne sürülmüştür. Kısaca belirtmek geÂrekirse, her şey çift olarak yaratılmıştır: “Her şeyi de çift yarattık ki düşünüp ders alasınız.” (Zariyat/51:49) Yer-gök, hayat-ölüm, aydınlık-karanlık, melek-şeytan, artı-eksi, iyi-kötü, kadın-erkek vs. bunları çoÂğaltmak mümkündür. Her Âdem’in karşısında, bir şeytanın varlığı; her dinin karşısında, dinsizliğin mevcudiyeti, kabul edilen bir vakıadır. Ancak bu karşı olma, zaman zaman değişiklik göstermekte, farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Ve bu karşı oluş, dünya durdukça da sürüp gidecektir.

Kurulan bu dünya düzeninde Allah, insanları uyarmak, dünyaya geliş gayelerini öğretmek, eğri yolun encamından sakındırmak, ahlâklı ve faziletli olmanın yollarını bildirmek, böylece hem insanlıÂğa, hem de kendilerine yararlı birer fert konumuna gelebilmeleri için insanlara, yine onların kendi içleÂrinden peygamberler göndermiştir: “Evet, Biz seni gerçeğin ta kendisine malik olarak, rahmetle müjdeleyen ve kâfirleri azapla uyaran bir Peygamber olarak gönderdik. Zaten uyaran bir Peygamber gelmiş olmayan hiç bir ümmet yoktur.” (Fâtır/35:24)

İnsanlık, ilim ve teknik yönünden ne kadar ilerÂlerse ilerlesin, ne kadar ilmî keşifler yaparsa yapÂsın, vahiy olmaksızın gerçek saadeti elde etmesi mümkün değildir. Bunun için de insanların, doğuşÂtan fıtratlarında var olan dînî inanca dönmeleri en uygun ve tabiî bir yoldur. Bu yolun müşahhas olaÂrak ismini verecek olursak, öteden beri bütün peyÂgamberlerin üzerinde durup, kavimlerine anlatmaÂya çalıştıkları ve son olarak da âhir zaman peygamÂberi Hz. Muhammed’in (s.a.s), tebliğiyle mükellef olduğu İSLÂM dinidir.

Aslında dinlerin özü birdir. Bütün peygamberleÂrin getirdiği inanç esasları aynıdır. Çünkü bütün dinlerin kaynağı, Yüce Yaratıcı olan Allah’tır: “: “O, “Dini doğru anlayıp hükümlerini uygulayın ve o hususta tefrikaya düşmeyin” diye, din esasları olarak Nuh’a emrettiğini, hem sana vahyettiğimizi, keza İbrahim’e, Musa’ya, İsa’ya emrettiğimizi sizin için de din kıldı” (Şura/42:13) Burada adı geçen peygamberler, ulu’1-azm peygamberler olup, bunlaÂrın dışında kalanlar da aynı kategoride incelenmeliÂdir. Yani özde ve esasta dinler birleşmektedir. AyrıÂlıklar teferruata dair meselelerdir. Rasûlullah’ın şu sözü de bu konuya açıklık getirmektedir: “PeygamÂberler baba bir kardeşlerdir. Anneleri ise muhtelifÂtir. Dinleri birdir.”

Kur’ân’ın mesajı, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’den itibaren başlayan vahyin bir devaÂmıdır. Zira Allah katında bütün dinlerin esası bir olup, o da İSLÂM’dır: “Allah katında din, İsÂlâm’dır. (Âl-i İmran/3:19) Değişik dönem ve yerlerde gelen peyÂgamberler, birbirlerini reddetmedikleri gibi, Hz. Muhammed (s.a.s) de bunlardan hiçbirini reddetmeÂmektedir: “Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti, müminler de. Onlardan her biri Allaha, meleklerine, kitaplarına ve resûllerine iman etti. “O’nun resûllerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz” dediler ve eklediler:”İşittik ve itaat ettik ya Rabbena, affını dileriz, dönüşümüz Sanadır..” (Bakara/2:285) “De ki:“Allah’a, bize indirilen (Kur'ân)e,İbrâhim’e, İsmâil’e, İshâk’a, Ya’kûb’a ve torunlarına indirilene, Mûsâ’ya, Îsâ’ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık. Onların arasında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O’na teslim olmuşlarız.” (Âl-i İmran/3:84) Hz. Muhammed (s.a.s.), bilakis bütün önceki peygamberlerin bir devamı, risaletlerinin tamamlayıcısı giÂbidir. Ancak şu farkla ki, kendisinden sonra bir peygamberin gelmesi mümkün olmayıp, o, peygamberlerin sonuncusu ve dolayısıyla İlâhî Mesaj’ı evrensel boyutlara taşıyandır.


Esasları itibariyle aynı olan dinlerin, zaman ve mekân açısından, teferruata ait meselelerde bir kıÂsım farklılıklar göstermesi elbette gayet normal bir hâdisedir. Dünya değişmekte, insanlar değişmekte, ihtiyaçlar değişmekte, hasılı her şey zamanla farkÂlılık arz etmektedir. İlk insanın ihtiyaç duyduğu şeylerle, daha sonraki dönemlerde yaşayanlar araÂsında büyük farklılıkların olduğunu söylemek malûmu i’lamdan ibaret olacaktır.

İnsanı yaratan, onu en ince noktalarına kadar biÂlen, ihtiyaçlarını karşılayan Allah, her dönemdeki insanlara gerekli mesajı ulaştırmış, son noktayı Hz. Muhammed’’le (s.a.s.) koymuştur. Demek ki bundan sonra peygamber gelmeyecek, vahiyde değişiklik olmayacak ve insanlar bu son vahiyle hayatlarını sürdüreceklerdir: “..Bugün, dininizi kemâle erdirdim. Size ni’metimi tamamladım. Ve din olarak size İslam’ı seçtim...” (Mâide/5:3 “Kim İslam’dan başka bir din ararsa, (bu din) ondan asla kabul edilmeyecektir. O kimse âhirette de hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Âl-i İmran/3:85) “Muhammed, sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Ama Allâh'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Ahzab/33:40)

Yani Hz. Muhammed (s.a.s.), hem peygamberleri sona erdiren son peygamberdir, peygamberlerin en sonuncusudur; hem de bütün peygamberleri tasdik eden ve belgeleyen İlahî bir mühürdür. Eğer o gelÂmeseydi, diğer peygamberler unutulup gidecek, taÂrihte onların varlıklarını ve peygamberliklerinin gerçekliğini ilmen ispat etmek mümkün olmayaÂcaktı. Hz. Muhammed’in (s.a.s.) peygamberliği ile inÂsanlık, din açısından, ilerlemenin son noktasına erişmiştir. O’ndan sonra başka peygamber bekleÂmemeli, Muhammedî nuru izlemelidir.

İslâm’dan sonra bir din, Hz. Peygamber’den sonra da bir peygamber gelmeyeceğine göre, bu diÂnin, kıyamete kadar gelecek insanların ihtiyaçlarına cevap vermesi ve getirdiği esasların sonuna kadar geçerli olması gerekmektedir. Daha kısa bir ifade ile bu dinin, evrensel olması zaruridir. İşte biz de bu incelememizde, dine kaynaklık eden Kur’ân’ın bu yönüne bakacak, evrenselliğin olabilmesi için geÂrekli şartları tartışacak ve bunların Kur’ân-ı Kerim’de olup olmadığını araştırmaya çalışacağız. Âlemşümul, cihanşümul, tüm insanlığı ilgilendiren, dünya ölçüsünde, dünya çapında gibi anlamlara gelen evrenselliği, herhangi bir düşünce, fikir veya inancın, bütün zaman ve mekânlara şamil olması ve herkese hitap etmesi şeklinde tarif edebiÂliriz.

EVRENSELLİĞİN ŞARTLARI



Her fikrin, her ideolojinin, kendisinin evrensel olduğunu iddia etmesi, gayet tabiî bir şeydir. ÇünÂkü devam etmeleri ve kabul edilebilir olmaları, anÂcak evrensel olmalarıyla mümkündür: Ancak bu idÂdialarında ne kadar doğrudurlar? Gerçekten iddia ettikleri gibi, evrensellik şartlarını taşımakta mıdırÂlar? Konumuz olan Kur'ân'ın evrenselliği hususuna gelince, Kur'ân'ın evrenselliğinin temel niteliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

1. Kaynağının İlahî Olması


Allah, kâinatı yaratmış, ancak bunÂdan sonra da onu kendi hâline bırakmamıştır. İddia edildiği gibi kâinat, bir saat gibi kurulup, kendi hâÂline terkedilmiş değildir. Onda devamlı bir faaliyet, bir canlılık vardır. Onda her an Allah’ın iradesi haÂkimdir. İşte hakim olan bu irade, insanları kendi başlarına bırakmamış, en doğru yolun hangisi olduÂğunu göstermiştir. Çünkü beşer aklı, çoğu zaman kendisi için faydalı olan prensipleri kavrayamamakta, bir kısım yanlış yollara sürüklenmektedir.

İnsanı Allah yaratmıştır. Onu en iyi tanıyan da yine O’dur. İnsanın ihtiyaçları, yaşantısı, hayatta karşılaşacağı bir takım güçlükler, bu güçlükleri aşÂma yolları vs. Yaratıcı tarafından belirtilmiştir. BaşÂka bir kısım kimselerin kalkıp, “insanlar en iyi şu prensiplerle yönetilir.” demeleri, akl-ı selîme uygun değildir. Kaynağı İlahî olmayan, insanın mutluluğu ve huzuru için, ne kadar fikir, düşünce akımı ortaya çıkarsa çıksın, bunların evrensel olmaları mümkün değildir. Bunlar ancak belli bir süre ve yer için geçerli olsa da, kısa bir süre zarfında eskitilip, yüzüne bakılmaz hâle gelmişlerdir. Bu çerçevede Yahudilik ve Hıristiyanlık bile, temeli İlâhî olmakla birlikte, hemen belli zaman ve kavimle sınırlı olmaları, hem de aslî hüviyetlerini aynen koruyamadıkları gibi, yerlerini kâmil şekliyle Hz. Muhammed’in (s.a.s.) tebliğ ettiği İslâm’ın almış olması açısından evrensel değildirler.

Ortak özellikleri yaratılmışlık olan varlıklardan hiçbirinin, insanları hakka ulaştırması mümkün değildir. Gerçi enfüste ve âfakta Hakk’ın varlığına delâlet eden âyetler ve düşünenler için belgeler, melekler ve peygamberler ve bunlar aracılığıyla hidâyet büsbütün yok değildir; fakat bunların hiçbiri “Her şeye şâhid olan” (Hac, 22/17; Sebe’, 34/47; Fussilet, 41/53; Mücâdele, 58/6...) Allah tarafından hidâyet almadıkça kendi kendine ne hidâyet edebilir, ne de hidâyeti bulabilir. “..O halde hakka hidâyet eden kimse mi uyulmaya daha layıktır; yoksa hidâyet olunmadıkça asla kendiliğinden hidâyeti bulamayacak olan kimse mi?” (Yûnus 10/35) âyetinde de bu, gayet açık bir şekilde ifade edilmiştir.

Herhangi bir düşünce, fikir, veya ideoloji, kayÂnağını sağlam vahye dayandırmıyorsa, onun her zaman ve her çeşit kimsenin ihtiyaçlarını karşılaması bir hayli zordur. Kaynağı İlâhî olmayan, akıllarına göre insanlara yön vermeğe çalışan bir kısım kimseler, tarih sahnesinde bir yere tutamamış, sadece insanların nazarında gülmeye vesile...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 01 Temmuz 2017, 04:12:05 Gönderen: ღ۩ Bilgin ۩ღ »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuran ı Kerim in evrenselliği -1
« Posted on: 25 Nisan 2024, 17:01:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuran ı Kerim in evrenselliği -1 rüya tabiri,Kuran ı Kerim in evrenselliği -1 mekke canlı, Kuran ı Kerim in evrenselliği -1 kabe canlı yayın, Kuran ı Kerim in evrenselliği -1 Üç boyutlu kuran oku Kuran ı Kerim in evrenselliği -1 kuran ı kerim, Kuran ı Kerim in evrenselliği -1 peygamber kıssaları,Kuran ı Kerim in evrenselliği -1 ilitam ders soruları, Kuran ı Kerim in evrenselliği -1önlisans arapça,
Logged
01 Aralık 2016, 22:14:04
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 01 Aralık 2016, 22:14:04 »

Esselamu aleykum.Allah peygamber efendimiz araciligi ile kur ani kerimi tum insanliga ve kainata göndermiştir.Bu yuzden kur ani kerim evrensel olup degismeden kiyamate kadar kalmistir.Rabbim bizleri kur ani kerimi okuyan ve feyzine eren kullardan eylesin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Aralık 2016, 22:17:06
Furkan D7
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 155



« Yanıtla #2 : 01 Aralık 2016, 22:17:06 »

Selamun Aleyküm
Allah Peygamber Efendimiz S.a.v İle Kuranı Kerimi Bütün Dünyaya Göndermiştir.Ve İbadetlerden Biridir.
Allah Kuranı Kerimi Okuyalım Diye Göndermiştir.
İYİ AKŞAMLAR
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

۩ღƝƛMƛȤ Ɩ̇ƝSƛƝıƝ ƦƲӇƲƝƲ ƛçƛƦ ۩ღ
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes