> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) > İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU
Sayfa: [1] 2 3 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU  (Okunma Sayısı 7150 defa)
27 Ağustos 2009, 01:17:41
bulut

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« : 27 Ağustos 2009, 01:17:41 »



sa. insan doğduğunda kaderi çiziliyor nasıl yaşayıp nasıl öleceği herşeyi doğarken alnına yazılıyorsa intihar edip ölmeside kadermi kaderse günahı nedir.? bu soruma bi cevap arıyorum bana yardımcı olurmusunuz allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 27 Ağustos 2009, 01:35:56 Gönderen: bulut »
Kayıtlı
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:04:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU rüya tabiri,İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU mekke canlı, İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU kabe canlı yayın, İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU Üç boyutlu kuran oku İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU kuran ı kerim, İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU peygamber kıssaları,İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMU ilitam ders soruları, İNSAN DOĞDUĞUNDA KADERİ ÇİZİLİYORMUönlisans arapça,
Logged
27 Ağustos 2009, 14:08:38
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #1 : 27 Ağustos 2009, 14:08:38 »

Kaderin esas anlamı ALLAH’ın, olmuş olacak her şeyi bilmesi demektir. Dikkat edersek insan iradesini yok saymıyor. Bilmek ayrı yapmak ayrıdır. Bilen ALLAH’tır, yapan kuldur. Bu konuya bir misal verelim;

Peygamberimiz İstanbulun fethini ve komutanını yüz yıllar önce müjdelemiş ve haber vermiştir. Zamanı gelince de dediği gibi çıkmış. Şimdi, İstanbul Peygamberimiz dediği için mi fethedildi, yoksa fethedileceğini bildiği için mi söyledi. O zaman Fatih Sultan yatsaydı, çalışmasaydı, ordular hazırlatıp savaşmasaydı yine olacak mıydı. Demek ki ALLAH Fatihin çalışıp İstanbul’u fethedeceğini biliyordu ve bunu elçisi Hz. Peygambere bildirdi.

Buradaki ince nokta: ALLAH bildiği için yapmıyoruz. Biz yapacağımız için ALLAH biliyor. Zaten ALLAH’ın geleceği bilmemesi düşünülemez. Bilmese veya bilemese yaratıcı olamaz.

Buna bir örnek verelim; ALLAH dostu evliyadan bir öğretmen düşünelim. Öğrencilerinden birisine “yarın seni şu kitaptan imtihan edeceğim.” diyor. Fakat öğretmen ALLAH’ın izniyle onun filim, maç, oyun, eğlence, derken sabah okula çalışmadan geleceğini bilerek, akşamdan karnesine “0” yazıyor. Ertesi sabah öğrenci sorulan sorulara cevap veremiyor ve sıfırı hak ettiğini bildiği anda, öğretmen cebinden not defterini çıkarıp “senin çalışmayıp sıfır alacağını bildiğim için önceden deftere sıfır yazmıştım” diyor. Buna karşı öğrenci “Hocam sen sıfır yazdığın için ben sıfır aldım. Yoksa geçer puan yazsaydın geçerdim.” diyebilir mi?

Demek ki ALLAH yazdığı için biz yapmıyoruz, bizim yapacağımız şeyleri bilerek ALLAH yazıyor. İşte buna kader diyoruz.

Kaderi ikiye ayırabiliriz: ızdırari kader, ihtiyari kader.

"ızdırari kader"de bizim hiçbir tesirimiz yok. O, tamamen irademiz dışında yazılmış. Dünyaya geleceğimiz yer, annemiz, babamız, şeklimiz, kabiliyetlerimiz ızdırari kaderimizin konusu. Bunlara kendimiz karar veremeyiz. Bu nevi kaderimizden dolayı mesuliyetimiz de yok.

İkinci kısım kader ise, irademize bağlıdır. Biz neye karar vereceksek ve ne yapacaksak, ALLAH ezeli ilmiyle bilmiş, öyle takdir etmiştir. Sizin sorduğunuz soruda bu alanda müzakere edilmektedir. Yani kişi kendi iradesi ile intihar etmeye karar vermektedir. Eğer bu kişi başkası tarafından vurulmuşsa zaten bu intihar olmaz.

Kalbimiz çarpıyor, kanımız temizleniyor, hücrelerimiz büyüyor, çoğalıyor, ölüyor. Vücudumuzda, bizim bilmediğimiz birçok işler yapılıyor. Bunların hiçbirini yapan biz değiliz. Uyuduğumuz zaman bile bu tür faaliyetler devam ediyor.

Ama şunu da çok iyi biliyoruz ki, kendi isteğimizle yaptığımız işler de var. Yemek, içmek, konuşmak, yürümek gibi fiillerde karar veren biziz. Zayıf da olsa bir irademiz, az da olsa bir ilmimiz, cılız da olsa bir gücümüz var.

Yol kavşağında hangi yoldan gideceğimize kendimiz karar veriyoruz. Hayat ise, yol kavşaklarıyla dolu.

Şu halde, bilerek tercih ettiğimiz, hiçbir zorlamaya maruz kalmaksızın karar verip işlediğimiz bir suçu kendimizden başka kime yükleyebiliriz?

İnsanın cüz-i ihtiyari adı verilen iradesi, önemsiz gibi görülmekle beraber, kainatta geçerli olan kanunlardan istifade ederek büyük işlerin meydana gelmesine sebep olmaktadır.

Bir apartmanın üst katının lütuflarla, bodrum katının ise işkence aletleriyle dolu olduğunu ve bir şahsın bu apartmanın asansörü içerisinde bulunduğunu farz ediniz. Kendisine, apartmanın bu keyfiyeti daha önce anlatılmış bulunan bu zat, üst katın düğmesine bastığında lütfa mazhar olacak, alt katın düğmesine bastığında ise azaba duçar olacaktır.

Burada iradenin yaptığı tek şey, sadece hangi düğmeye basılacağına karar vermesi ve teşebbüse geçmesidir. Asansör ise, o zatın kudret ve iradesiyle değil, belirli fizik ve mekanik kanunlarla hareket etmektedir. Yani, insan üst kata kendi iktidarıyla çıkmadığı gibi, alt kata da kendi iktidarıyla inmemektedir. Bununla beraber asansörün nereye gideceğinin tayini, içindeki şahsın iradesine bırakılmıştır.

İnsanın kendi iradesiyle yaptığı bütün işler, bu ölçüyle değerlendirilebilir. Mesela; cenab-ı hak, meyhaneye gitmenin haram, camiye gitmenin ise faziletli olduğunu insanlara bildirmiş bulunmaktadır. İnsan bedeni ise kendi iradesiyle, misaldeki asansör gibi her iki yere de gitmeye müsait bir yapıdadır.

Kainattaki faaliyetlerde olduğu gibi, beden içindeki faaliyetlerde de insanın iradesi söz konusu olmamakta ve insan bedeni, kanun-u külli adı verilen ilahi kanunlarla hareket etmektedir. Fakat onun nereye gideceğinin tayini, insanın irade ve ihtiyarına bırakılmıştır. O hangi düğmeye basarsa, yani nereye gitmek isterse, beden oraya doğru hareket etmekte, dolayısıyla da gideceği yerin mükafatı veya cezası o insana ait olmaktadır.
Dikkat edilirse, kaderi bahane ederek, “benim ne suçum var” diyen kişinin, iradeyi yok saydığı görülür.

Eğer insan, “rüzgarın önünde sürüklenen bir yaprak” ise, seçme kabiliyeti yoksa, yaptığından mesul değilse, o zaman suçun ne manası kalır? Böyle diyen kişi, bir haksızlığa uğradığı zaman mahkemeye müracaat etmiyor mu?

Halbuki, anlayışına göre şöyle düşünmesi gerekirdi: “bu adam benim evimi yaktı, namusuma dil uzattı, çocuğumu öldürdü, ama mazurdur. Kaderinde bu fiilleri işlemek varmış, ne yapsın, başka türlü davranmak elinden gelmezdi ki.”

Hakkı çiğnenenler gerçekten böyle mi düşünüyorlar?

İnsan yaptığından sorumlu olmasaydı, “iyi” ve “kötü” kelimeleri manasız olurdu. Kahramanları takdire, hainleri aşağılamaya gerek kalmazdı. Çünkü, her ikisi de yaptığını isteyerek yapmamış olurlardı. Halbuki hiç kimse böyle iddialarda bulunmaz. Vicdanen her insan, yaptıklarından sorumlu olduğunu ve rüzgarın önünde bir yaprak gibi olmadığını kabul eder.

Sorularla İslamiyet

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Ağustos 2009, 06:45:59
bulut

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #2 : 28 Ağustos 2009, 06:45:59 »

güzel anlatmışsınızda ben size şöyle bi örnek vereyim bi bayan tecavüze uğruyor tecavüz sonrası bayan intihar edip ölüyor. tecavüz kaderinde varsa intihardamı var.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
28 Ağustos 2009, 07:05:24
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #3 : 28 Ağustos 2009, 07:05:24 »

Bakınız siz tam olarak anlamamışsınız sanırım kader demek Allahın ezeli ilmiyle herşeyi önceden bilmesi demektir düşünün mesela iki araba karşılıklı süratli bir şekilde geliyor sizde bu iki arabayı bir dağın tepesinden görüyorsunuz siz diyorsunuz ki bu iki araba çarpışacak ve iki araba çarpışıyor siz dediğiniz için mi çarpıştı yoksa ikiside aynı süratte geldiği için mi?
Allahu teala mekan ve zamandan münezzehtir ezeli ilmiyle herşeyi bilir bildiği için oluyor demek anlamsız olmaz mı ?
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Ağustos 2009, 23:57:38
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #4 : 28 Ağustos 2009, 23:57:38 »

Selamun Aleyküm Yakın bir zaman içinde suallerinize tüm içtenliğmizle cevap vereceğiz bir zaman veya tarih belirtmiyorum bu konuyu tam olarak anlamak istiyorsanız açıkca soru sormalısınız güzel kardeşim il sorduğunuz soru ile ikinci soruduğunuz soru ayrı şeyler sabredin bekleyin ve bu arad ilimdunyasında kalın size en içtenliğimle duvarları yıkacak kaynaklarla geledceğim bi  iznillah yazmakda olduğum eserimde bu konu ile ilgli bir bölüm var o blüm bittiğinde sadeec o bölümü sizin için yayınlarım bilmeyen kardeşlerimizinde yararlanacağınız umut ediyorum sevgi ve dua ile kalınız Allaha emanet olunuz....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes