> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti  (Okunma Sayısı 4856 defa)
10 Kasım 2011, 15:14:58
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 10 Kasım 2011, 15:14:58 »



41- Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti



2158- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Bir adam, Resulullah (s.a.v.)'e gelip:

“Ey insanların en hayırlısı!” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“İnsanların en hayırlısı olan, İbrahim (a.s)'dırî” buyurdu. [481]

Açıklama:

Hz. İbrahim (a.s), kendi zamanının ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'den önceki tüm devirlerin en hayırlısı olmakla birlikte bu üstünlük, Resulullah (s.a.v.)'in peygamber olarak gönderil­mesiyle son bulmuştur.

2159- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Peygamber ibrahim (a.s), seksen yaşındayken keserle/Kadûm köyünde sünnet oldu.” [482]

2160- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Biz, ölen bir canlının tekrar diriltümesinden şüphe etmeye İbrahim'den daha haklıyız. Hani İbrahim, Rabbine:

“Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!” demişti. Rabbi de:

“İnanmadın mı yoksa?” buyurmuştu. İbrahim:

“Hayır! İnandım! Fakat kalbimin gözümle görerek yatışması için soru­yorum” demişti.” [483]

Allah Lût peygambere de rahmet eylesin. Gerçekten çok sağlam bir kaleye sı­ğınmıştı.

Daha sonra Resulullah (s.a.v.):

“Eğer ben zindanda Yusuf'un kaldığı gibi uzun zaman hapis yatsaydım, onu hapisten çıkarmaya gelen davetçi kimsenin o davetini mutlaka kabul ederdim” buyurdu. [484]

Açıklama:

Lut peygamberin sağlam bir kaleye sığınmasıyla kastedilen, şu ayettir:

“Kavmine: “Benim size karşı bir kuvvetim olsaydı yada sarp bîr kaleye sığınabilseydim!” demişti” [485]

2161- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“İbrahim (a.s), şu üç konu hariç asla yalan söylememiştir. Bu yalanlardan ikisi, Allah'ın zatı/rızası hakkındadır; biri;

“Ben gerçekten hastayım” [486] diğe­ri de;

“Belki bu işi, putların şu büyüğü yapmıştır” [487] sözüdür. Birisi de, hanımı Sare hakkında söylediği sözdür.

Bu olay şöyle olmuştur:

“İbrahim (a.s), beraberinde Sare olduğu halde zalim bir hükümdarın memleketi­ne gelmişti. Sare, insanların en güzeli idi. İbrahim, Sare'ye:

“Bu zalim, senin benim eşim olduğunu bilirse, senin için bana galebe çalar seni benden alır. Eğer sana sorarsa, kendinin benim kız kardeşim olduğunu haber ver. Çünkü sen İslâm'da benim kız kardeşimsin. Zira yeryüzünde seninle benden başka müslüman bilmiyorum” dedi.

Nihayet İbrahim, o zalim hükümdarın memleketine girdi. Hükümdarın adamla­rından biri, Sâre'yİ gördü. Derhal zalim hükümdarın yanına varıp ona:

“Gerçekten senin memleketine öyle bir kadın geldi ki, bu kadının senden baş­kasına âit olması yakışık olmaz” dedi.

Zalim hükümdar, hemen Sâre'ye adam göndererek onu yanına getirtti. Bunun üzerine İbrahim (a.s), kalkıp namaza durdu. Sâre, zalim hükümdarın yanına girince, hükümdar elini ona uzatmaktan kendini alamadı. Fakat eli şiddetli bir şekilde tutul­du. Bunun üzerine zalim hükümdar, ona:

“Allah'a dua et de elimi salsın! Sana bir zarar vermeyeceğim” dedi. O da dua etti. Fakat zalim hükümdar saldırışını tekrarladı. Eli ilk defakinden daha şiddetli bir şekilde tutuldu. Zalim hükümdar, Sâre'ye yine ilk defadaki sözlerine benzer sözler söyledi. O da dua etti. Fakat zalim hükümdar aynı hareketi yine tekrarladı. Eli ilk iki tutuluştan daha şiddetli bir şekilde tutuldu. Artık zalim hükümdar:

“Allah'a dua et, benirn elimi salıversin. Allah şahidim olsun ki, sana bir zarar vermeyeceğim' dedi. O da dua etti ve zalim hükümdarın eli serbest kaldı. Bu sefer zalim hükümdar, Sâre'yi getiren adamı çağırarak:

“Sen bana ancak bir şeytan getirmişsin, bana insan getirmemişsin! Bunu he­men memleketimden çıkar. Hâceri de ona ver!” dedi.

Hadisin ravisi der ki:

“Sâre yürüyerek İbrahim'in yanına geldi. İbrahim (a.s), onun geldiğini görünce ona:

“Ne haldesin?” diye sordu. Sâre:

“Hayırdır. Allah, facirin elini men etti. Bana da bir hizmetçi hediye etti” dedi. Ebû Hureyre: “Ey gökyüzü suyunun oğulları! İşte anneniz bu kadındır” dedi.[488]

Mazin konuyla ilgili olarak der ki:

“Allah'tan gelen bir hükmü tebliğ hususunda yalan söylemekten bütün peygamberler masumdurlar. Bu husustaki yalanın azı ve çoğu eşittir. Fakat tebliğ türünden olmayıp sıfatlardan sayılan dünya işlerine ait ufak bir yalanın meydana gelmesi mümkün müdür, değil midir. Bu hususta selef ile halefden iki meşhur görüş rivayet olunmuştur.” [489]

Kadı İyâz'da bu konu ile ilgili olarak şöyle der:

“Sahih olan şudur ki: Tebliğe ait husus­larda peygamberlerin yalan söylemesi düşünülemez. Küçük günahları onlara caiz görelim, görmeyelim ve yine söylenen yalan az olsun, çok olsun hüküm budur. Çünkü peygamberlik makamı, yalana tenezzü! etmez. Yalanı caiz görmek, Peygamberlerin sözlerine güveni kaldı­rır.” [490]

Muhammed Ali Sâbûnî'de konuyla ilgili olarak şöyle der:

“Bu hadisi şerifte, Hz. İbrahim (a.s)'ın masum olmadığını gösteren herhangi bir delil yoktur. Aksine bu hadisi şeriften, Hz. İbrahim (a.s)'ın masum olduğu anlaşılmaktadır. Çükü Hz. Peygamber (s.a.v.), bu üç yalanla; hakiki anlamda olan yalanı kastetme mistir. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu sözüyle, ancak sanki Hz. İbrahim (a.s)'ın yalan gibi görünen ama aslında yalan olmayan haberlerini açıklamayı istemişti. Bunun ise hakiki ve asıl şekli yalan değildir...”

Açıklama:

Hz. İbrahim (a.s)'ın kavmine olan, “Ben hastayım” [491] ve “Aksine o put­ları kırma işini, putların şu büyüğü yapmıştır” [492] sözlerine gelince ise bunlar; kavmi ve onların taptıkları ilahlarla, alay etme ve hakaret etme cinsinden olan sözler­dir. Buna göre Hz. İbrahim (a.s), “Ben, hastayım” [493] sözüyle; mecazi olarak, “Ben; sizin işitmeyen, fayda sağlamayan ve sahibine bir şey kazandırmayan bu putlara uy­manızdan dolayı hastayım” demek istemiştir: Nitekim bir kimse manen hasta olduğunda, be­denen de hasta olur...

Hz. İbrahim (a.s.), hususi olarak; kavmini, cehalet ve sapıklık içerisinde gördüğünden dolayı onları, hidayete ve dosdoğru yola böyle söylemekle davet etmiştir. Fakat onlar, sapık­lık ve cehalet içerisinde gözleri görmeyen kör kimseler gibi kaldılar! Kendilerine yapılan haki­kati ve gerçeği göremediler!

Hz. İbrahim (a.s)'ın, “Aksine o puttan kırma İşini, putların şu büyüğü yapmtştr” [494] sözüne gelince ise bu söz; hakiki anlamda söylenilmiş bir yalan değildir. Ancak bu, sözün kesin bir hüccet ve parlak bir delil cinsinden olan söz gibidir. Zira Hz. İbra­him (a.s.), kavmine, bu konu ile ilgi delilleri getirmek istediği sırada ona; “Bu putları kıran kimdir?” diye sordular. Hz. İbrahim (a.s)'da; kavmini ve pulları alay ederek ve hakaret eder bir vaziyette, büyük puta işaret etmiştir. Daha sonra da Hz. ibrahim (a.s), söylemiş olduğu bu sözden dolayı kavmini şaşırmış olarak gördüğünde, onlara, şu cevabı vermiştir:

“Eğer konuşabiliyorlarsa, bu kırma işini, kırılan putlara sorun!.” [495]

Hz. İbrahim (a.s)'in, hanımı Sare ile ilgili “Sen kız kardeşimsin” sözüne gelince ise, bu sözle ancak; “İnanç ve iman kardeşliği kastedilmiştir. Nitekim Yüce Allah, din kardeşliğiyle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

“Müminler ancak kardeştir.” [496]

Yüce Allah, bu sözüyle, soy kardeşliğini değil, din kardeşini kastetmiştir. Çünkü Sare, Hz. İbrahim (a.s)'ın kız kardeşi değil, hanımıydı.

Bu sözlerin hepsi sadece üstü kapalı söylenen sözlerden olup sahibini cezalandırmayan ve işleyene de günah gerektirmeyen ve yalan sayılmayan sözlerdir.

Nitekim Araplar, üstü kapalı söylenen sözlerden dolayı söz söyleyen kimsenin sorumlu tutulamayacağına ile ilgili şöyle derler:

“Kuşkusuz üstü kapalı konuşmayla, yalandan uzak kalınır.” Yani “Üstü kapalı konuşma; müslüman bir kimsenin, haram olan yalana düşmesini engeller” demektir.

Hz. İbrahim (a.s)'ın bu sözünde de, Peygamberlerin masum oluşuna zarar verici kasten yalan söylemeyi gösteren bir unsur yoktur. Sadece bu söz, mubah olan üstü kapalı sözler cinsindendir. Allah, hakkı söyleyen ve dosdoğru yola iletendir. [497]



[481] Ebu Dâvud, Sünnet 13, 4672; Tirmizî, Tefsirıı'l-Kur'an 87, 3352; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/178, 184.

[482] Buhârî, Enbiyâ 8, İsti'zan 5.

[483] Bakara: 2/260.

[484] Buhârî, Enbiyâ 11.

[485] Hud: 11/80.

[486] Saffat: 37/39.

[487] Enbiya: 21/63.

[488] Buhari, Enbiyâ 8, Nikah 12.

[489] Nevevî, Müslim Şerhi, 15/123.

[490] Nevevî, Müslim Şerhi, 15/123.

[491] Saffât: 37/89.

[492] Enbiyâ: 21163.

[493] Saffât: 37/89.

[494] Enbiyâ; 21/63.

[495] Enbiyâ:  21163.

[496] Hucurat: 49/10.

[497] B.k.z: M. Ali Sâbûnî, Ayetler İşığında Peygamberler Tarihi, çev. Hanifİ AKİN, Ahsen Ya­yınlan, İstanbul 2003, s. 150-151.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:40:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti rüya tabiri,Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti mekke canlı, Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti kabe canlı yayın, Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti Üç boyutlu kuran oku Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti kuran ı kerim, Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti peygamber kıssaları,Hz. İbrahim (a.s.)'ın Fazileti ilitam ders soruları, Hz. İbrahim (a.s.)'ın Faziletiönlisans arapça,
Logged
18 Şubat 2015, 23:47:59
Damla
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 3.120


« Yanıtla #1 : 18 Şubat 2015, 23:47:59 »

Hz.İbrahim'in yerinde ben olsam galiba ayni seyi yapardim.Yalan soylemek hic hos bir sey olmasa da insanlr yine soyluyor hem de bu zamandaysak. Teknoloji ilerledikce ve zaman gecdikce insanlarin yalani daha da artiyor.hz.İbrahim çok iyi bir peygamberdir.Hz. Mugammed se vu konuda insanlarin en hayirlisi Hz.İbrahimdir demistir
.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 18 Şubat 2015, 23:50:47 Gönderen: damla6d »
Kayıtlı
27 Nisan 2015, 21:15:06
Kaan Han
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 778


« Yanıtla #2 : 27 Nisan 2015, 21:15:06 »

Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
03 Kasım 2015, 19:16:06
SeLiNaY 8
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.465


« Yanıtla #3 : 03 Kasım 2015, 19:16:06 »

Selamun Aleykum
Hz.İbrahim çok iyi bir peygamber dır.Hz.MUhammet (s.a.v.)Hz.İbrahim'le ilgili "insanların en hayırlısı olan , İbrahim 'dır" buyurmuştur.

Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes