> Forum > Son Mesajlar
   > Forum > Son Mesajlar
Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 7 ... 10
 31 
 : 24 Mayıs 2025, 01:37:06  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Sevgi.
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri namazını hakkıyla kılan kullarından eylesin inşaAllah
 Bilgiler için Allah razı olsun

 32 
 : 23 Mayıs 2025, 15:50:04  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Mehmed.
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun Dinimiz kolaylık dinidir zorlaştıran maalesef bizim nefsimiz

 33 
 : 21 Mayıs 2025, 10:17:49  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Mehmed.
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri namazi hakkıyla kılmaya çalışanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

 34 
 : 20 Mayıs 2025, 15:46:57  
Başlatan Eflaki - Son mesaj Gönderen: Sevgi.
Esselamu aleyküm paylaşım için Allah sizlerden razı olsun inşaAllah

 35 
 : 19 Mayıs 2025, 13:30:04  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Mehmed.
Esselamu aleyküm Rabbim bizlere hac ibadetini layıkıyla yapmayı nasip eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

 36 
 : 17 Mayıs 2025, 14:19:13  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Sevgi.
Esselamu aleyküm bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun

 37 
 : 16 Mayıs 2025, 13:14:38  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Mehmed.
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun

 38 
 : 15 Mayıs 2025, 02:19:06  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Sevgi.
Esselamu aleyküm Rabbim bizlere mübarek gün ve gecelerin kıymetini bilen kullarından eylesin inşaAllah

 39 
 : 11 Mayıs 2025, 20:46:10  
Başlatan Ekvan - Son mesaj Gönderen: Mehmed.
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri mübarek gün ve geceleri değerlendiren kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

 40 
 : 11 Mayıs 2025, 13:43:26  
Başlatan Eflaki - Son mesaj Gönderen: Serdar Yıldırım

AĞLAYAN AĞAÇ
Bir bahçenin ortasındaydı, her zaman neşeliydi, güler yüzlüydü. Bahçedeki ağaçlara kendi uydurduğu masalları anlatırdı. Böylece aradan uzun yıllar geçti. Eski evler yıkılıp apartmanlar yapılmaya başladı. Bahçe asfalt yol oldu, ne dut ağacı kaldı, ne erik, ne armut ağacı.. Hepsi birer birer kesildi. Sadece çınar ağacı kaldı, kabak gibi, yol ortasında. Ara sokaktı orası tek-tük araba geçerdi ama huzursuzdu çınar ağacı. Dostu yoktu, arkadaşı yoktu, masal anlatsa dinleyeni yoktu.

Günlerden bir gün minik kuş dalları arasına yuva yapınca keyiflendi ağlayan ağaç. Minik kuşa bol bol masal anlattı, minik kuş da hep dinledi ve öyle bir an geldi ki, minik kuş da masal anlatmaya başladı. Minik kuşun uydurduğu masalları dinleyen ağlayan ağaç, ondan hiç ayrılmamayı diledi. Kargalar rahat vermediler minik kuşa, gelip gidip rahatsız ettiler, yuvasını bozdular.  Ağlayan ağacın, sen onlara aldırma, bu işi bana bırak, demesi boşuna oldu. Çekip gidince minik kuş, ağlayan ağaç yine yalnız kaldı. Ama o bu defa bir şeylere karşı çıkacak ve ağlamayı bırakıp gülmeye bakacaktı. Gülmek içinse tek yol yürüyüp gitmekti. Önce topraktan kurtulacaktı. Toprak onu tutuyordu, yürümesini engelliyordu. Toprakla tüm ilişkisini kesti. Bunun üzerine toprak küsünce ağlayan ağaç rahatladı. Köklerini bir araya toplayıp bir gece onları sabaha kadar yoğurdu ve şekil verdi. Artık iki ayağı vardı ve güçlü iki ayak, onu minik kuşuna kavuşturabilirdi.

Bir gece, ağlayan ağaç yola çıktı. Tenha sokaklarda olabildiğince ses çıkarmamaya özen gösterdi ama fark edildi. Fark eden 1.80 bilemedin 1.90 boyundaki bir insandı; sen 1.90 boyundaki insan olsan yorgun-argın evine dönerken önüne yedi katlı apartman boyunda bir çınar ağacı çıksa ne yapardın? Sonunda ağlayan ağaç minik kuşuna kavuştu. Minik kuş ağlayan ağacın geldiğini görünce yuvasını kurduğu ceviz ağacından havalanıp ağlayan ağacın bir dalına kondu, sonra hop bu dala, hop şu dala. Sevincinden yerinde duramadı. Onlar, sabaha kadar tam on saat çene patlattılar.  Ağlayan ağaç anlatıyor, minik kuş dinliyor; minik kuş anlatıyor, ağlayan ağaç dinliyordu. Garanti dedikodu yapıyorlar diye düşünüyorsunuz değil mi? Hayır, onlar dedikodu değil, felsefe yapıyorlardı. Felsefe yapmak bambaşka bir şeydi: Önce kötü düşünceler bir yana bırakılırdı. Hep iyiyi düşünecektin. Uzayı anlat, gezegenleri anlat, yakına gel dünyayı anlat, dünyanın geçmişini, bugününü, geleceğini anlat. İstersen hedef küçült bir çiçeği anlat, çiçek nasıl özümleme yapar, bunun sebebi nedir, özümleme yapamayan bir çiçek ne olur, çiçekler neden geceleri karbondioksit gazı salarlar, oksijen canlılara yaşam sunar da karbondioksit neden zararlıdır? İnanın böyle binlerce konu varken, konudan konuya atlamak varken, bir yerde bir şeylere ulaşmak varken, felsefe yapmak varken, hep iyiye ulaşmak varken..Bırakın artık şu dedikoduyu.

SON

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 7 ... 10
TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes