๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Mizah => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 19 Mayıs 2012, 11:29:40



Konu Başlığı: Araba sevdası bitmek bilmez
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 19 Mayıs 2012, 11:29:40
ARABA SEVDASI BİTMEK BİLMEZ

Şubat 2012 77.SAYI

Semerkand Aile Dergisi’nin güzide okuyucuları, ocak ayı itibariyle başlamış olduğumuz erkek milletinin araba aşkı konusuna kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Erkeklerin arabalarını bir ulaşım aracı olmaktan çok, en yakın arkadaşları hatta sırdaşları, yer yer de evlatları olarak gördüklerini geçen sayımızda anlatmıştık. Şimdi ise araba sahibi olduktan sonra erkeklerde görülen başkalaşımlardan bahsedeceğiz.

ARABA ALAN ERKEĞİN İLK DEĞİŞİMİ

Arabasını alan erkeğin ilk değişimi tertip ve düzen çerçevesinde dikkat çekebilir. Hanımların bir çoğunun şikayet ettiği koca dağınıklığı, tertipsizliği ve hatta bir koca klasiği olan “işten gelince çoraplarını çıkarıp kanapenin altına sıkıştırma hareketi” yurdumuzda milyonlarca evde yaşanan ve dahi bu alışkanlığı bıraktırmak için hanımların dillerinde tüy bitirmiş, saç baş yoldurmuş bir sorundur. Ancak araba sahibi olduktan sonra erkek insanında tertip, düzen ve temizlik başkalaşımı, hanımlara taş çıkaracak bir titizlik hali vuku bulur ve bu yeni hali hatun kişiler şaşkınlıkla izler.

Erkekler arabalarının içinde ve dışında toza  asla tahammül edemezler; “Arabalarına toz kondurmazlar” desek abartmış olmayız. Yağmurlu havalarda arabalarına bindildiğinde yerlerin çamur olması onların içini eritir. Bagaj ve torpido tertipleri ise yeni gelinin yeni düzülmüş evi kadar muntazamdır; hatta arabasını evi gibi görüp arka koltuğa iki de kırlent attıranlar da yok değildir. Arabanın dikiz aynası aksesuarsız bırakılmaz, bu aksesuar zevke göre çeşitlilik gösterir. CD, nazarlık, araba kokusu ve cevşen en çok rastlanılan örneklerdir. Yeri gelmişken, arabanın ön paneline peluş seren cinsler de maalesef görülmektedir. Arabanın dışında ise çeşitli yapıştırmalar dikkat çeker, arka cam ya da bagaja da bazı edebi metinler yazılmış olabilir.

ARABA SAHİPLERİNİN SESSİZ İLETİŞİMİ

Araba sahibi olanların kendi aralarında sessiz bir dilleri de vardır. Bu şekilde birbirlerine önemli mesajlar verebilirler. Mesela, aracınızı park ettiğiniz yere döndüğünüzde arabanızın sileceklerini havada görürseniz bu “Buraya park etmek olmadı aga” anlamını taşır. Eğer bu halinizde ısrar ederseniz bir gün döndüğünüzde sileceklerinizi olması gereken yerde bulamayabilirsiniz. Bu da “Tekrar aynı hayatı yaparsan bu kadar sakin olmam” anlamında değerlendirilir. O yere park etme konusunda inatçı davranmaya devam ederseniz arabanızda boydan boya çizik, tekerlekte inme, yan aynayı yerinde bulamama gibi dozu arttırılmış sessiz mesajlar alırsınız.

Bahsettiğimiz sessiz mesajların yanı sıra, araba sahibi olanların aralarında şahıslarına münhasır bir de edebiyat kendini gösterir. Neredeyse yeni bir dil oluşturulmuş gibidir. Hatta bazıları deyimleşmiştir. “Nasılsın?” sorusuna “pertim” diye cevap veren kişi yorgun, bitkin ve bizar halini tek kelimeyle ifade etmiş olur. Bir tartışma anlatılırken “Abi bende o anda kayış koptu” denildiğinde ise bahsi geçen o andan itibaren neler olduğunu hatırlamayacak kadar gözün karardığı ima edilir. Kocanızın size “Eksantrik kam milim” diye hitap etmesi, size sonsuz değer verdiği anlamında olacağından bunu duyduğunuzda anlayın ki siz bir yanaaaa dünya bir yanadır onun için.

ERKEĞİN ARABASINA AŞKI KARISINI KISKANDIRIR

Araba alınması hanımların üzerine gelen kuma gibidir, kıskandırıcı bir hal alabilir. Erkekler bazen eşlerine göstermedikleri nezaket, zerafet ve şefkati arabalarına gösterebilirler. Yolda giderken yanlışlıkla çukura girilmesi halinde eşinin arabasından özür dilediğini hatta abartarak direksiyona cici yapmak suretiyle arabasının gönlünü almaya çalıştığını gören hatun kişiler gözlerini kısarak eşlerine öyle bir bakış atarlar ki bu bakışın türkçe meali “vay vay vay ne kadar da hassas adammışsın da haberimiz yokmuş” demektir.

Sevgili okuyucularımız son olarak da erkeklerin kendilerinin ya da eşlerinin sağlıklarına göstermedikleri özeni arabalarına göstermeleri konusuna değinmek istiyorum. Malum, tüm doktorlar herkesin yılda bir kez check-up yaptırmasını önemle öğütlerler. Ancak bırakın yılda bir kez check-up yaptırmayı, hasta olduklarında dahi doktora ya da hastaneye gitmeye imtina eden bu er kişiler her haftasonu arabalarını alıp sanayinin yolunu tutarlar ve enteresandır ki her haftasonu gitmelerine rağmen arabalarının bakım işi bir türlü bitmez.

Görüldüğü üzere erkeklerin arabalarına düşkünlerini tüm yıl boyunca her ay yazsak da bitecek gibi durmuyor. Biz en iyisi manimizi yazıp son noktamızı koyalım. Herkese selamlar...

En büyük gururdur erkekler için,
Az yakıp hızlı kaçan arabaları.
Suratlarından düşen bin parça olur,
Durmadan artınca benzin fiyatları.

Ayşenur USLU