> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mişkatul Mesabih > İzahat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İzahat  (Okunma Sayısı 1260 defa)
08 Eylül 2011, 14:12:15
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 08 Eylül 2011, 14:12:15 »



İzahat


Râvî Hz. Âlî (R.A.) kimdir?

Hz. Alî {R.A), Peygamberimizin amcası Ebû talibin oğlu. Kızı HZ. Fati-manır. efendisi, dördüncü halifesi emirüf müminin vasfına haiz Ebil hasen künyesi ile mârufdur. Aynı zamanda Ebitturabda denir.

Bütün izahat ve beyanlarda, çocuklardan ilk müslüman olanlardandır. Kendisi henüz yedi yaşında iken ıslama girmişdir. Bazı görüşlere görede, sekiz, veya on veya onbeş yaşlarında müslüman ofmuştur. En meşhuru, ye­di veya sekiz yaşında müslüman olmuştur.

Resulü Ekrem efendimizle beraber bütün muharebelerde bulunmuştur. Ancak Tebuk seferinde bulunamamıştır. Önada gidemeyişi, Resulü Ekrem efendimiz onu ehü iyâünin başına halef olarak koymuştu. Ve Hz. Mûsanın Mikada gidişi anında kardeşi Hz. Hârunu kavminin başına koyduğu gibi, Re-sûiü Ekrem efendimizde Hz. Aliyi ehü iyâlinin ve ümmetinin kalanlarının ba­şına koymuştu ve şöyle buyurmuştu :

«Sen bana Horunun Mûsaya oluşu menzillinde olmana razı olmalısın.»

Hz. A!j (R.A) sert tabiotiı, gözleri büyükçe, orta boyîu, şişmanca ve vücudu çok kıllı, sakalı enlice, sakalı ve başı bern beyaz idi. Hz. Osmanın şehid edilmesinden sonra hilafete getirüdi. O hilâfete getirlidiği günde, bir cuma günü, hicretin otuz beşinde zilhiccenin 18. gününe rasiamıştı.

Hicretin kırkıncı yılında ramazon ayının 17 sinde cuma bir günün sa­bah namazsnı edâ ederken Abdurrahman bin mülcem isimli bir zındık tara­fından küfede camide zehirli bir kılıçla yaralanmıştır. Bu yaralamadan üc gece sonra vefat etmiştir.

Şehâdeîine sebeb olan «Havaricler» hakkında gerekti malumat «Bid'at ve Hurafeler» adlı eserimizde vardır.

Cenazesini oğullan, Hz. Hasan ve Hz, Hüseyin (R.A) la beraber Abdul­lah bin Cafer (R.A) yıkadılar. Namazımda Hafîdi Resûlüllah (S.A.V) olan oğlu Hz.  Hasan (R.A)  kıldirrmştır. Vefatı anında, altmış üç yaşlarında idi.

Hilâfeti, dört sene, altı ay ve bir kaç gün devam etmiştir. Kendisinden oğullan, Hasan, Hüseyin, Muhammed (R.A) la birlikde sahabe ve tabiînden pek çok kimseler, Hadisi şerifler rivayet etmişlerdir. Allah (c.c.J hepsinden razı olsun. Amin.

Yukardaki hadisi şerifi tekrar tekrar okumalı, Mukaddarata boyun eğ­mek ve mukaddaratın ne şekilde tecelli edeceğini hiç bir kimsenin bilemi-yeceği, dolaysiyie irâde ve amel ile mükellefiyetin ne şekilde ve nasıl olma­sı gerektiği beyan edilmiştir. İnsana düşen kendini irâde ve amelin iyi ol­ması ve iyi şeylerle meşgul olması gerekir. Tedbirle mükellef olunduğunu bilen her insan, tedbirini alır, kendine düşeni yapar, takdire karşı isyan

etmez. Takdirin ne şekilde olduğunu ve nasıl tecelli dceğini hiç bir ferd bilemez. Bilmeye çalışamazda. Bilirim diyenler veya bilinir iddiasında olan­lar basiretsiz kâfir kimselerdir.

Hulasa, bizler tedbirle mükellefiz. Takdirle mükellef değiliz. Tedbirimi­zi tam alırsak takdire karşı ihanet etmeyiz. Şayet tedbirde kusurumuz olur­sa, takdire kusur bulmamalıyız. Takdirin tecellisi, bizlerin tedbir ve irâde­sine bağlıdır. Biz irâdemizi hayra sarf edersek takdirde tecelli edende ha­yır olur Şayet biz irâde ve tedbirimizi şerre öiet edersek, takdirde tecelli edende şer olur. Akaid kitaplarında şöyle denilmiştir. «Mukadder, Mumad-derle değişir.»

Yani Levhİ mahfuza vasfı olarak yazılan şey, her hanki bir sebeb ve irâde ile tebdil edilir veya olduğu gibi tesbit edilir. Kesinlik hükmü, irâdenin sarfına ve sebebini işlemeye bağlanmıştır. Mukadderatın mahiyetini ve ne­ticenin ne şekilde tecelli edeceğini hak teâla bilir. Biz irâde ile mükellefiz. Açıklayıcı îzahat, «İslama Sokulan Bid'at ve Hurafeler» le «İslâmda Evliya meselesi ve Harikalar» adlı eserimizde zikredilmiştir. [1]

 

Tercümesi:
 


86 - {8} Ebû Hureyre (R.A} den mervidir, demiştir: Resûlüllah (S.A.V) buyurdu ki:

«Şüphesiz Aliâhü teâlanın Âdem oğluna zinadan nasibini   yazmıştır, mutlaka o nasibine kovuşur,

—  Binâen aleyh gözün zinası, (harama) bakmaktır,

—  Dilin zinası, (cima' kelimesini ve haramı) konuşmaktır,

—  Nefis zinayı temenni eder ve iştahlanır, fercde onu (zinayı) ye tas­dik eder yada tekzib eder.»                                                  Buhcıri, Müslim

—  Müslimin (diğer) rivayetinde Rasûlullah şöyle buyurdu :

«Âdem oğlunun üzenine zinadan nasibi yazılmıştır. Ona (zinadan nasi­bine) elbet kavuşucudur.

—  Gözlerin zinası, (harama) bakmaktır,

—  Kulakların zinası, (haramı ve cima' sözlerini) işitmektir,

—  Dilin zinası, (cima ve haram kelimeleri) konuşmaktır,

—  Elin zinası (şehvet ve harama) yapışmaktır,

—  Ayağın zinası, (zinaya ve haram yollara) adım atmaktır.

—  Kaib, zinayı arzu ve temenni eder. Onu (zinayı) fere, tasdik eder, yada tekzib eder.» [2]

 

Tercümesi:

 

87 - (9) Imrân bin Husayn (R.A) den mervidir; Müzeyne kabilesin­den iki adam dediler ki : Yâ Resûlellah! bana haber verirmisin bugün in­sanlar ne yapıyor ve nerede çalışıyorlar? Onların üzerine bir şey hükmo-lunup ve onlar hakkında bir kaderde sebkat etmiş olsa veya onlara pey­gamberlerinin getirdiği bir şey (hüküm, hayır) la karşılamaları takdirinde ve onların aleyhine delil sabit olsa (nasıl olur bildirirmisin)?

—  Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V) buyurdu :

«Teretdüt etme, belki bir şey onlara takdir olunur ve onlar hakkında sebkat eder. Bu hükmün böyle olduğunu aziz ve celil elan Allanın kitabın­da şöyle tasdik olunmuştur:

«Her bir nefse ve onu düzenleyene,

—  Sonrada ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki, onu (nefsini) tertemiz yapan kişi muhakkak umduğuna ermiştir.

(Şems sûresi, 7-9) Müslim[3]

 

İzahat
 

Râvî Hz. İmran bin Husayn (R.A), Ebâ nüceyd künyesi ile mârufdur. Hayberin fethi senesi müslüman olmuş, vefat edinceye kadar Basrada sa­kin olmuştur. Sahabenin fakih ve fazıllarından idi, Hayberin fethi yılı olan hicretin yedinci senesi kendisi ile babası müslüman olmuştu.

Vefatı, hicretin elli ikinci senesinde vuku bulmuştur. Allah ondan razı olsun.

Hadisi şerjfde Resûlullah (S.A.V) efendimiz, kaderi ilâhîde sebkat et­miş olan her hangi bir şeyin, olmasının mukadder olduğunu beyan buyur-dukdan sonra, sebkat edip yazılan bir şeyin başka bir yazılan kaderle de­ğişebileceğimde zikretmektedir. Hatta bir nefsin hakkında cereyan eden şeyin değişip değişmeyeceği hususundaki suâle, değişebileceğini beyan sa­dedinde «Tereddüt etme!» buyurmuşlardır.

Yukarda bir akâid kaidesini yazmıştık : «El mukadderü yuğayyeru bilmu-kadderi — mukadder olan şey, diğer bir mukadderle tağyir ve tebdil olu­nur.»

Az sadakanın çok belayı def edeceği, makbul bir duanın inen veya ine­cek olan belayı def edip önleyeceği, tevbe ve istiğfarın hayatta çok değişik­liğe sebeb olduğu gibi ahirettede pek çok faydası olacaktır. Bu hususda âyeti kerime ve hadisi şerifler Pek çoktur.

Bir âyeti kerimede şöyle buyuruîmuştur:

«Allah (c.c.) dilediği hükmü kaldırır ve dilediğini yerinde sabit kılar (veya değiştirir).»  Râd sûresi, 39                                                                 

Bir hadisi.şerifde şöyle beyan edilmiştir:

«Sadaka, belayı def eder ve ömrü artırır.»

Ayeti kerime ve hadisi şerifin hükümlerini tatbiki olarak yaşayan Hz. Ömerin bir hâdisesini nakletmekle iktifa edeceğiz.

Hz. Ömer (R.A) samda vâki olan taun hastalığını duyunca şama gir-meyip dönmek üzere hareket ettiler. Hemen orada Şam Vâiisi Ebu Ubeyde (R.A.) şöyle dedi:

«Kazayı ilâhîden kaçıyormusun?»                                 

Hz? Ömer (R.A) de dediki:

«Allahü teâlanın kazasından kaderi nahiyesine kaçıyorum.»

Kaza ile kader hakkında geniş malumat, yukarda iki nolu cibril hadisi­nin altında zikredilmiştir. [4]

 

Tercümesi :
 

88- (10) Ebû Hureyre (R.A) den mervidir, demiştir : Dedim ki : Yâ Resûlellâh! Ben genç (şehvet sahibi) bir adamım, ve ben kendi nefsim üze­rine zina yapmakdan korkuyorum, ve kadınlardan nikahlayacak bir şeyde bulamıyorum, sanki o (Ebû Hureyre) ondan (Resûlullahdan) hayalarının bu­rulması hakkında izin isteycrdu, Ebû Hureyre dedi:

:— Resûlultah (S.AV) bana cevab vermekten sustu, sonra ben yine ay­nısını söyledim. Resûluİlah yine bana bir şey söylemedi susdu, ondan son­ra yine aynı kelimeleri söyledim, — Resûluİlah bana karşı yine susdu, son­ra yukardaki sualleri ve cümleleri aynen söyledim,

— Bunun üzerine nebiyyi Ekrem (S.A.V) buyurdu :[5]

«Ey Ebâ Hureyre! başına gelecek şeyleri (yani, söylediğin veya yapaca­ğın şeyleri) kalem yazdı. Binâenaleyh bunun üzerine ister hayalarını bur­dur, veya ister (hayaları burdurmayı) terk et.» [6]                                     

 

Tercümesi :
 

89 - (11) Abdullah bin Amr (R.A) den mervidir, demiştir:

Resûluİlah (S.A.V) buyurdu :

«Muhakkak Âdem oğlunun hepsinin kaibleri, bir kalb gibi Rahman olan Allâhın parmaklarından iki parmak arasındadır. Onu (Âdem oğlunun kalbini) dilediği şekilde sarf eder.»[7]

— Bundan sonra Resûluİlah (S.A.V) buyurduki :

«Kaibleri yönelten Ey Allâhım! bizim kalbierimizide tâatın üzere yönelt.» [8]

 

İzahat

 

Resulü Ekrem sallallahü aleyhi vesellem efendimizin, «Adem oğlunun hepsinin kalbi» cümlesi ile Peygamberler, AÜmler, Arifler, Evliyalar, Mümin­ler ve kafirler-in hepsine şamil olduğunu beyandır.

Yâni cenabu hakka göre, bütün insanların kalblerini t...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İzahat
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:33:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İzahat rüya tabiri,İzahat mekke canlı, İzahat kabe canlı yayın, İzahat Üç boyutlu kuran oku İzahat kuran ı kerim, İzahat peygamber kıssaları,İzahat ilitam ders soruları, İzahatönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes