> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir  (Okunma Sayısı 4452 defa)
17 Ocak 2011, 14:29:08
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 17 Ocak 2011, 14:29:08 »



SIKINTI VE DEPRESYON "İLAHİ KODDA" SONSUZ AŞKA DAVETTİR



Bugün bir karar vermeliyim artık şu sıkıntıya, bunalıma ne yapacağıma dair... Yaşamım alt üst oluyor yıllardır. Ansızın beni yakalıyor bu sıkıntılar. Biri bize yine bir büyü mü yaptı acaba? Kim bana niçin büyü yapsın ki? Zaten daha önceden yapılmıştı epeyi... Ne bileyim zamanımız kötü... Herkesin elinde gizli ilimler kitabı... Yine doktora mı gitmeliyim? Yoksa medyumlara mı? Bir çok doktora gittim... Bir şey olmadı... İlaçların kimi yaradı, kimi uyuşturdu, sentetik bir yaşamım var artık... Dışarıdan bakıldığında ne de sağlıklı ve huzur(!) doluyum. O tonlarca ağırlık, boğulur gibi olmalar, gece uykusuzlukları, a-ritmi çarpan kalp; ya o saçma sapan rüyalar... Canımın hiçbir şey yapmama isteği... Kapanıp bir yere ağlamalar... Toplumdan uzaklaşıp sessiz bir kara dünyada içine kapanıp kalmalar... Korku, boğulur gibi olup nefes alamamalar... En iyisi doktora gitmek yine... Evet, evet öyle yapmalıyım... Terapi desteği almalıyım. Başka türlü bu olmayacak. İyi de aylardan beri alıyorum bu desteği, neye yaradı ki? Birazcık fayda gördüm ama hepsi o kadar... Keşke elim ayağım kırılsaydı da bu sıkıntıları çekmeseydim... Ne kadar korkunç bir şey. En olur olmaz yerde ansızın sarıp sarmalıyor beni... Giderek ölüm korkusu sarıyor her yanımı ve korkunç bir kabusa dönüşüyor yaşamım... Bu halle üniversite mi okunur, hayat mı yaşanır... En iyisi medyuma gitmek... O da olmasa başka bir doktora... Bu ilaçlar yaramadı galiba bana... Evet, bu doktorun verdiği ilaç da yaramadı bana... Yarasaydı böyle olur muydum? Yarın ilk işim arkadaşımın önerdiği medyuma gitmek olmalı... Onun emrinde mümin cinniler varmış. Adama istihbarat sağlıyorlarmış ve her şeyi biliyormuş. Çok da dindarmış, illa da bir şey getirin, verin demezmiş; ama içinden ne gelirse onu vermeliymişsin. Olsun canım, bir şeyler veririz. Sözgelimi beş lira... Olur olur, sanki taş atıp kolum mu yoruluyor? Ya parayı beğenmez, bana gönülden bakmazsa... En iyisi on lira vermek ya da yirmi... Evet, evet yirmi lira... Bu çok iyi olur...

“Evet sıradaki bay gelsin!” Vav, amma da medyummuş ha... Çok etkili bakıyor... Sanki ötelerle irtibatlı... Yüzü ne kadar nursuz... “Hoş geldiniz sayın bayım. Buyurun şöyle oturun. Anlatın bakalım derdinizi.” "Sayın medyum bey. Bakınız ben üç yıldan bu yana sıkılıp bunalıyorum. Ortada hiçbir ciddi neden yok. Uykum düzensiz. Boğuluyorum sanki birileri tarafından. Doktora gittim. Terapi desteği aldım. İlacı alınca iyiyim, ya da en azından öyle olduğumu düşünüyorum. Bırakınca yine aynı... İlaç bağımlısı oldum... İlacım yanımda olmazsa krize gireceğim diye ödüm kopuyor... Bu nedenle yanımda yedek ilaç taşıyorum.” “Hım, şu tastaki suya bir bak bakalım. Suda herhangi bir şey görüyor musunuz?” “Hayır.” “Şimdi şu........ duasını okuyup da suya bakınız.” “Yine bir şey göremiyorum.” Biraz bekleyin şimdi bir daire kurup çevirme yapacağım. Evet bayım. Siz cinler tarafından boğuluyorsunuz. Aile tarafınızdan bir kız size aşık olmuş. Kara büyü yapmış.” “Peki ne yapmalıyım?” “Şu muskaları alınız. Birini boynunuza asınız. Birini yastığınızın altına koyunuz. Birini de suya atıp bir gün beklettikten sonra bir kısmını içip, bir kısmıyla banyo yapıp, geri kalanını da seher vakti işlek bir dört yol ortasına serpip ardınıza bakmadan geliniz. Muskayı sakın üzerinizden çıkarmayınız. İki ay sonra da kontrole geliniz... Şu an çevirme yaptım. Üzerinde olanlardan önemli bir kısmını öldürttük.” “Teşekkürler bay medyum.”

İki ay sonra: “ALLAH kahretsin, iyice beter oldum! Her tarafım muska doldu. İstiklal Harbi gazilerinin madalyası gibi her tarafımdan salınıyorlar mübarekler... Birazcık aklım vardı o da gitti gidecek. Bir de ilaç şişesi... On medyuma gittim belki, onu da birbirine uymayan şeyler söylediler. Yok dört yol ağzında cin saldırısı, yok banyoya zamansız girme, yok komşu kızın aşk büyüsü, yok domuz yağına sürülü kara papaz büyüsü... Şu hale bakın evin her yanı muska... Canına yandığımının muskaları... Ya.. şu hale bakın şu hale! O, türlü türlü kutu kutu uyuşturucu ilaçlara ne demeli?... Renk renk ilaçlar... Beyin kimyasını düzenliyorlarmış, hani? Bizimki kimya değil mübarek geometri sanki... Bir yeri yapıp on yeri yıkan ilaçlar... Onca yıldır paraları ödediğim bay terapistlerim... Yedi Kocalı Hürmüz gibi terapist değiştirip durmuşuz. Hastalığım yüzde yüz geçti mi? Hayır... Bu ne geçmez hastalıkmış mübarek. Kolumuz, ayağımız kırılsa beş ay içinde tamamdı... ALLAH kimsenin ruhunu hasta etmesin. Sorayım kendime. Neyim var? Maddi mi? Değil. Sevgi boyutlu duygusal bir yıkım mı? Hayır, hayır da bu sıkıntı felaketi, ağırlık gerçekliği ne peki? ALLAH’a şükür memlekette gitmediğimiz doktor, cindar, hoca, medyum kalmadı... Yok be... Bu hayat böyle çekilmez...Dinen insan cehennemlik olmasaydı şu hayata bir son verirdik... Ama intihar eden insan dinsiz olurmuş... En iyisi bir de veli, evliya arayayım belki onlar şu derdime bir çare bulurlar... İyi de bunlar neredelerdir kim bilir? Ha deyince bulunmuyorlar ki... En iyisi istihare yapıp ALLAH’tan mürşit bulmak için yardım istemek. Evet bu yedinci gün ve istiharede hala bir şey göremedik. Ne nasipsiz adammışız be...

En iyisi tasavvufi eserleri bir güzel okuyayım. Belki aradığımız şey oralardadır... Bela, çile, kabz, bast, vera, murakabe, virtler, ihlas tecelli, evet bunların hiçbiri de bize göre değil... Derdimizin dermanı buralarda değil... Bu da ne? Çok farklı bir kitap... Sessiz sedasız saklanmış buraya... Aman ALLAH’ım başlığı da tam bana göre... “Sıkıntı ve depresyon İlahi Kodda Sonsuz Aşka Davettir...” Şu başlığa bakın hele bir... Aman ALLAH’ım ne çılgınca bir başlık... Daha şimdiden içim bir hoş oldu... Hemen şunu satın alayım bakalım. İşte oldu... Bunu bir çırpıda okuyup bitirmeliyim. Ya bu kitapta da derdime çare yoksa? Hayır, hayır bu kitap bayağı çılgınca, yazarı da tasavvufi bir kişi... Bakın biyografisine hem de akademik biri... Aman ALLAH’ım neydi o kitabın adı? Dur şu paketi birazcık yırtıp bir bakayım... İşte şurada olmalı başlık: “Sıkıntı ve depresyon İlahi Kodda Sonsuz Aşka Davettir.” Yaşasın şu başlık bile beni şimdiden etkiledi. Ne kadar albenili bir başlık değil mi? Mevcut sorunu güzellik olarak görüyor ve kanıksatıyor bunu insana... Hiç ürpertmeden, samimice bizi sonsuz aşka davet diyor... Evet, sonsuz aşka... Harika... Bu kitap; çok sevdiğiniz birinden size gelen armağan paketini hemen açmayıp, o heyecanı yaşayarak daha sonra o paketi açma isteğinize ne kadar çok benziyor.

İşte eve geldik. Şöylece koltuğa oturup kitabın girişinden başlayalım: “Siz on yedi-yirmi yedi yaşları arasında bir delikanlısınız veya hanımefendi bir bayan. Bir üniversitelisiniz ya da özel sektörde çalışan biri. Ya dindarsınız, bir cemaatte koşturuyorsunuz ya da sevgi avına çıkan bir çılgın aşık... Ya da müzik kursları alan, diskoteğe dansa giden bir sosyete... Bunlar hiç de önemli değil... Önemli olan şey, sizi nedensiz yere bunalım ve depresyonun sarıp sarmalıyor olması tabi. Sizi birden bire tanımı olanaksız bir sıkıntı sarıyor. Hiç beklemediğiniz bir anda, hiç beklenmedik bir yerde... Yolda, üniversitede, evde, arkadaşlarınızın içinde... Kalbiniz a-ritmi atıyor. Korku sarıyor her yanınızı. Öldü ölecek gibi oluyorsunuz. İnsanlar, toplum her şey gözünüze kötü görünmeye başlıyor. Bunalım, depresyon krizleri geçiriyorsunuz. Üstünüze bir ağırlık çöküyor ansızın. Güçten kuvvetten kesiliyorsunuz. Bir yerde düşüp kalacağınızı düşünüyorsunuz. Bulunduğunuz çevre sizin bu içsel duyumsayışlarınızın farkında değil. Onlar, yaşamı, mutlu algılarına göre özgülemişler. Evet, onlarınki öyle bir özgüleme ki bu yaşam imbiğinden hep mutlulukların öz suları damıtılıvermiş. Mutlu mu mutlular... Ya siz? O bunalım, depresyon denen olgunun cenderesinden geçerken adeta ölüm kalım mücadelesi veriyorsunuz.”

Ya, bu adama helal olsun. Sanki beni tanımlıyor. Bütün bunların hepsi de bende mevcut... O kadar heyecanlıyım ki, bunu size anlatamam... Devam edelim bakalım şu kitaba: “Durumu yakınlarınıza açıyorsunuz... Doktor doktor gezmeye, terapiler almaya başlıyorsunuz... Yıllar yılı ilaç tedavileri görüyorsunuz. Hiçbir zaman yüzde yüz iyileşemiyorsunuz... Bir zaman geliyor ki o ilaçlardan nefret etmeye başlıyorsunuz. Can simidi gibi yanınızdan ayıramadığınız o ilaçlar... Ve depresyon, sizi ezip geçmeye, yoklamaya devam ediyor günaşırı... Kendinizi meşgul edecek hobilere yöneliyorsunuz, olmuyor... Ne yapılsa nafile... Sonra arkadaşlarınızın, ailenizin katkısıyla cindar, medyum denen insanlara koşmaya başlıyorsunuz... Tanı: “Büyü.” Sonra da muskalar, üflemeler, çeşitli dualar.... Hiçbiri de çare olmuyor. Sanki bir ses inadına inadına “Nereye gitsen çare yok!” diye haykırıyor. Öyle bir an geliyor ki sizin için her şey anlamını yitirmeye başlıyor.”

Bu yazara helal olsun be... Her şeyi tanımladı... Ama bakalım sonuç nereye varacak? Önemli olan sorunları saymak değil, derde mantıklı bir yanıt bulmak tabii... “Az sonra söyleyeceğim şeyleri lütfen can kulağınızla dinleyin. Bütün bunları sizin kalbinize aşık olmuş birisi yapıyor.” Eyvah bütün hayallerim yıkıldı! Bunca sorunu kusursuzca sıraladıktan sonra yazar böyle bir şey dememeliydi, evet kesinlikle dememeliydi... Çıldırmış bu yazar... “Şaşırdığınızı biliyorum. Bundan daha büyük şaşkınlıklar yaşayacaksınız. Aklınıza sahip olun lütfen. Evet, sizin ruhunuza aşık olmuş biri bunu yapıyor. Acaba kim dersiniz?” Bu yazar da komşunuzun kızı, akrabalarınızdan biri muhabbetine başlamaz, papaz büyülerinden söz etmez cindarlar, medyumlar gibi inşALLAH... “Evet lütfen aklınıza sahip olun. Sakın sakın aklınızdan olmayın... Alıştırarak söyleyeyim bu Özellikle Türkiye dışından biri... Bazen de Türkiye’den biri... Çok kırsal kesimde bulunan, köy denen beldelerde genellikle yaşayan biri. Bu depresyonu onlar yapıyorlar... Hep sizin k...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 17 Ocak 2011, 14:31:08 Gönderen: Gulinur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir
« Posted on: 26 Nisan 2024, 12:19:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir rüya tabiri,Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir mekke canlı, Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir kabe canlı yayın, Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir Üç boyutlu kuran oku Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir kuran ı kerim, Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir peygamber kıssaları,Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettir ilitam ders soruları, Sıkıntı ve Depresyon Sonsuz Aşka Davettirönlisans arapça,
Logged
19 Mart 2014, 19:28:34
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 19 Mart 2014, 19:28:34 »

Esselamü aleyküm; Paylaşım için Rabbim razı olsun.Çok enteresan ve heyecanlıydı.Hiç sıkılmadan bir çırpıda okuyuverdim...Okumanızı tavsiye ederim:)

…Şimdi unut dünyalık sıkıntılarını..seni üzenleri…
kalbini bine bölenleri..ağlatanları, itip kakanları ,sana değer vemeyenleri  ,
kalbini yol geçen hanına çevirenleri  unut !
 Derdini sevmeyi öğren,onları seni Rabbine yaklaştıran aracılar olarak gör…
Dert dediğin ve tarafından hüzne düşürüldüğün şeyler seni Rabbine yaklaştırdı. Rabbin onları sana aracı yaptı.bu büyük nimetin farkına var artık...
… Düşün şimdi…Kim değerli O’nun için !
 Huzuruna davet ettiği derdin değil. Sensin!
 Ve bir daha binlerce kez daha şükret dert bildiğin şeylerde O’nun lütufkârlığını gördüğün için ve unutma; O’nun verdiği her şeyde bir hayır var.
 Ve unutma yine;
 sana verdiği her neyse boş değil ardından kocaman bir kolaylık var.
 Sil şimdi gözyaşlarını kalk ayağa.
 Seni Rabbinin huzuruna getiren dertlerine de ki;
“Beni benden iyi bilen bana benden yakın olan var. Beni O’na getiren araçlar olduğunuz için siliyorum hepinizi. Gidebilirsiniz. Rabbim için bendesiniz..!Artık kavuştum Sultanıma...Hadi şimdi gidin.Gidin ve başka gönüllere merhem olun...!!!


Derdimi seviyorum.Çünkü o bana verilmiş en güzel aşk davetiyesi.....Daveti yapan da Sevgililer Sevgilisi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 19 Mart 2014, 19:34:20 Gönderen: mevlüdekalınsaz »
Kayıtlı

19 Mart 2014, 21:42:46
Arife 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 410



« Yanıtla #2 : 19 Mart 2014, 21:42:46 »

bu deprosyonda olan bir kişinin söyledikleri mi?
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

GEÇMİŞİM İÇİN ;
... ESTAĞFURULLAH...
BUGÜNÜM İÇİN ;
... ELHAMDÜLİLLAH...
YARINIM İÇİN ;
... İNŞALLAH...
20 Mart 2014, 01:59:37
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 20 Mart 2014, 01:59:37 »

Hiç yaşamadım ama Rabbime teslim olunca her şey çözülür.Dua edip,namaz kılınca,kur ana sarılınca her şey düzeliyor.Rabbim yardım etsin bu psikolojiyi yaşayanlara.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Mart 2014, 08:54:04
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #4 : 20 Mart 2014, 08:54:04 »

Bu dünyada müslümana sıkıntı, dert var..Mevlam sıkıntılarla, imtihankarla bizleri kendine daha da yaklaştırmak istiyor...Müslüman ancak ve ancak ebedi dünyada rahata ericektir..Bu dünya müslümanlar için imtihan dünyası..Mevlamızdan gelen imtihanları nimet bilmek ne güzel bir haslet.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes