๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 08 Şubat 2011, 20:55:27



Konu Başlığı: Fecr
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 08 Şubat 2011, 20:55:27
Fecr

 Fecr, lügatte, sabahın ışığı, gecenin karanlığı içinde güneşin kızıllığı, yollar, suyun aktığı yer, bağış, hibe, cömert, cömertliğin dolup taşması, çok mal, bereket, bolluk, akmak, muhalefet etmek, isyan etmek, fasıklık yapmak [556], zina etmek, yalan söylemek, ger­çekleşmemek, inkâr etmek, meyletmek, diyanet örtüsünü yırtmak, haktan uzaklaşmak [557], sabahın ışığının gecenin karanlığından ilk olarak sıyrılıp çıkması [558] gibi anlamlara gelir. Ayrıca onun mana­ları da sıralanabilir.

a) Yarmak: Dilciler bir şeyin, bir şeyi yarmasına fecr denildi­ğini belirtmişlerdir [559]. Bu ise, kendiliğinden olacak bir olay değil­dir. Böyle bir olayın, kendisini gerçekleştiren bir güce muhtaç ol­duğu bütün bilim dallarının ittifak ettiği bir realitedir. Kur'ân ayet­leri, fecr kelimesine yüklenen manaların daha iyi değerlendirilme­sini sağlayacaktır. Bakara sûresinin 60. ayetinde "aktı"; 74. ayetinde  "fışkırır"; İsrâ sûresinin 90. ayetinde "fışkırır"; Yâsîn sûresinin 34. Kamer sûresinin 12. ayetlerinde "kaynat­tık, fışkırttık"; İnsan sûresinin 6.ayetinde  "akıtıyorlar"; İnfitâr sûresinin 3. ayetinde "katıldı" şeklinde fecr kelimesinin türev­lerinin yerine göre ifade ettiği özel manaların, değişik sîgalarla da olsa, "yarmak" anlamını taşıdığı söylenebilir. İşte bu manayı ifade eden olay, geceyi yarıp sabahı getirdiği için, "sabah" anlamında "fecr" adını almıştır [560]. Fecr, Kur'ân'da zaman kavramını ifade eden kelimelerden olup, hakkında yemin edilmesi (Fecr, 1) dikkati çekmektedir. Kaynaklarda kelimenin anlam ağındaki genişlik se­bebi ile, fecr olayının keyfiyetini kesin olarak söylemenin zorluğu aşağıdaki manalarının açıklanmasıyla anlaşılacaktır.

b) Gündüzün Tamamı: Bu manada fecr nehâr/gündüz diye bir denklem kurulabilir. Söz konusu denklem, örfî manada, sa­bah gündüz gibi bir denklemi çağrıştırmaktadır. Fecrin, gündüzün tamamı [561] şeklinde anlaşılması, fazia taraftar bulmamıştır. Örfî planda, sabah kelimesinin, fecr'in ifade ettiği manalar ile olan bağlantısı, fecr'in, gündüzün tamamı olarak anlaşılabilmesi için ye­terli olmayan, çok zayıf kaldığı söylenebilecek bir husustur.

c) Belli Günlerin Sabahı: Senenin ilk ayı muharremin ilk gü­nü [562], zilhiccenin onuncu günü olan kurban bayramı günü, Cuma ve bayram gibi mübarek günler, senenin belli günleri olup bunların fecirleri [563]özel bir anlam taşımaktadır. Muharremin ilk günü ile yeni bir yıla girilmektedir. Bu anlamdaki fecr, yılda bir de­faya mahsus olan bir hadisedir. Böyle bir gün fecr kelimesinin luğat manası ile anlam ilişkisi olsa da serî ve örfî anlamdaki fecr'den farklıdır. Zira, dünyanın güneş etrafındaki dönüşünü tamamlaması bir yıllık bir olaydır. Fecr ise, dünyanın bir kısmının güneşle yüzleşmesi olayıdır. Fecr kelimesinin bu manasının, lügat manası ile anlam ilişkisi içerisinde olduğu söylenebilir. Kurban bayramı günü sabahı fecr, yerkürenin, karanlıktan aydınlığa geçmek üzere gülümsediği en neşeli bir anıdır. Sevincin fazla olduğu bir andır. "On geceye (haccın on gecesine) yemin ederim ki" (Fecr, 2) ayeti, fecr'in bu şekilde anlaşılmasına karine sayılmıştır. Buna göre zil­hiccenin onu, bayram gününü de içine almaktadır. Bu fecrin gü­nü, günlerin; gecesi de gecelerin en hayırlısı olarak değerlendirilmiştir [564]. İbn Abbas'tan gelen bir rivayete göre kurban bay­ramı gününün kendinden öncesi ve sonrası için gece yoktur. Bu­rada zikredilen fecr, böyle bir günün fecridir [565]. Bu yaklaşımla var­lığın ve zamanın kökeni aydınlık olmalıdır. Varlığın ve zamanın varlık ortamına çıkışı da bir fecirdir. Bu nedenle kozmik yapıdaki gibi geceyi, varlığa ve zamana temel kabul etmek pratik hayat açı­sından anlaşılması gereken bir husus olarak kendini hissettirmek­tedir.

Ancak fecr, Kur'ân'ın bütünlüğü içerisinde ağırlıklı olarak ka­ranlıktan aydınlığa, geceden gündüze çıkışın ilk vakitleridir. Esasen kozmik anlamdaki bu olay, günlük hayatın sosyolojik, biyolojik, psikolojik, ekonomik vb. yönlerinin tamamını kuşatmaktadır. Bu nedenle Kur'ân'da fecr (İsrâ, 78), namaz ve oruç (Bakara, 187) gibi İslâm'ın temel esaslarına başlangıç teşkil etmesiyle [566] kozmik olarak 24 saatte bir defa bu işlevi icra etmektedir. Halbuki fecr, muharrem ayının ilk gününün fecri, Cuma ve bayram günlerinin fecri diye anlaşılırsa, 24 saatlik sürenin bir parçasını oluşturan gündüze girme imkânı, nasıl bulunabilir? Haftalar, aylar ve yılların bitiminden sonra böyle bir fecre ulaşıldığı kabul edilirse, bu ma­nadaki fecrin, m'utad olan günlük fecirden farklı bir fecir olması­nın gerekliliği akla gelmektedir. Fecr-i sadık'ın doğuş süresi için belirlenen günde, haftada yahut yılda bir defa sökeceğine dair açıklamalar [567], daha uzun ve daha kısa sürede sökebileceğini an­latmaktadır. Aksi takdirde namaz ve orucu başlatan fecri, yok ka­bul etmek, pratik hayatı bir çok yönden sıkıntıya soktuğu gibi, ibadetlerin tanzimini de sıkıntıya sokar.

d) Sabah Namazı Vakti: Fecr kelimesi ile, genel manada sa­bah kastedilmiş ise bu vakit, namazların en kıymetlisi olan sabah namazının vaktidir. İsrâ sûresinin 78. ayeti buna delil gösterilmiş­tir [568]. Dolayısıyla Allah, namazların en kıymetlisi ile güne giriş ya­pıp, diğer namazlarla günlük hayatın aktif ve verimli dönemini kapatmış olacağı şeklindeki açıklamalar [569] fecr vaktinin önem ve de­ğerini anlatmaktadır. Bu, asıl mana ile uyuşan şer'î manadır. Çün­kü sabah namazı vakti güneşin hareketiyle ortaya çıkan fecirle be­lirlenmektedir. Güneşin hareketine bağlı olarak fecrin mekâna gö­re rölatif olması ile sabah namazı vakti de rolatiftir. Nitekim "gü­neşin doğmasından evvel"(Kâf, 39), "orta namaz" (Bakara, 238), sabah namazı [570] olarak anlaşılmıştır. Sabah namazı vaktinin girişi ile âlemdeki herşey yeniden doğup varlık âlemine girmektedir [571]. Bütün bunlar zaman kavramının varlık, hareket, mekân ve dil ile olan münasebetini anlatmak hususunda mühimdir. Çünkü söz konusu fecr olayı iki şekilde anlaşılmıştır.

1) Fecr-i sâdık: Sabah namazı vaktini bildiren fecre, fecr-i sâdık; daha önce doğup kaybolan fecre ise fecr-i kâzib denilmiş­tir [572]. Yeryüzünü karanlıktan aydınlığa çıkarıp gülümseten fecr-i sâdık, namaza ve oruca başlangıç teşkil etmekte olup, Kur'ân'da beş yerde geçmektedir (Bakara, 187; İsrâ, 78; Nûr,58; Fecr, 1; Kadr, 5). Ayrıca "Beyaz iplik (aydınlık)" (Bakara,187) ifa­desinin fecr-i sâdık mı, fecr-i kâzib mi? olduğu tartışma konusu olmasına rağmen, ona fecr-i sadık diyenler olmuştur [573]. Söz ko­nusu bu özel mana, kelimenin asıl manaları ile kopukluk arzetmez. Aksine büyük bir kısmı ile asılda birliktelik arzeder. Yarmak, ak­mak, bağış, cömertlik, çok mal, iyilik gibi manalar, fecr-i sâdıkla gerçekleşmektedir. Karanlığın yok edilip aydınlığın gelmesi, uyku­dan hayata dönülmesi, çeşitli yollar vasıtasıyla gerçekleşen akış, büyük bir ikram ve cömertliktir. Somut ve soyut yollar, fecr ile fark edilmektedir. Dünyevî ve uhrevî birikimlerin kazanılmasının stardı fecr ile verilir.  Bu nedenle kelimenin  aslındaki pozitif nitelik, furu'una da intikal etmektedir. İşte sabahı ve sabah namazını geti­ren fecir budur.

2) Fecr-i Kâzib: Fecr kelimesinin lügat manasındaki zina et­mek, inkâr etmek, meyletmek, diyanet örtüsünü yırtmak, haktan uzaklaşmak gibi manaların ortaya koyduğu negatif yapı ile anlam ilişkisi bulunan fecr-i kâzibin ifade ettiği terimsel mana hakkında yapılan açıklamalar dikkat çekicidir. Fecr-i kâzib diye isimlendiri­len kozmik hareketin, kurdun kuyruğuna benzetilmesi, uzunca oluşu fecr-i kâzib bağlamında şöyle yorumlanabilir: Gece, kurdun gövdesi ise, kuyruğa benzetilen fecr-i kâzibin varlığının bir hükmü yoktur. Kuyruk olmadan gövde varlığını devam ettirebilir. Fakat gövde olmadan kuyruğun bir değeri yoktur. Ayrıca gövdenin ha­reketi ile kuyruk da hareket etmektedir. Kuyruğun, gövdeyi peşin­den götürmesi, fiziki ve biyolojik kanunlara aykırıdır. Ayrıca kur­dun kuyruğu, yarı beyazımsı, yarı siyahımsı olarak, beyazla siyah konusunda tam olmayan bir görüntü olarak da yorumlanabilir. Burada anlatılmak istenen şu olabilir: Fecr-i kâzib, bir ışıktaşısa da gece ile olan bağlantı ve yakınlığı, gündüzden daha güçlüdür. Sanki fecr-i kâzib, zamanın yanıltıcı bir formudur. Işık sinyali verip karanlığın tarafına geçmektedir.

Kur'ân fecr kelimesinin türevlerini sözü edilen manalarda da kullanmıştır. "Günahkârlar" (Mutaffifîn, 7); "Yalanlayan" (Kıyâme, 5) manalarını ifade etmektedir. Bunun anlamı şudur: Kozmik yapının davranışları insan davranışlarından farklı değildir. Her iki varlığın da pozitif ve negatif hareketi vardır. Her iki çeşit hareket, zaman kavramını ölçen ölçeklerdir. Diğer taraftan evrene ait negatif olarak sözü edilen hareket, gerçekte varlığın hayat kay­nağıdır. Gecesiz sürekli gündüzün, gündüzsüz sürekli gecenin ha­yatı devam ettiremeyeceği, bütün negatif durumları beraberinde taşıyacağı herkesin, çıplak gözle görebileceği kadar açık bir reali­tedir. Gece ve gündüz gibi zamanın kozmik ölçekler vasıtasıyla öl­çülen diğer kısımları; biyolojik, sosyolojik, psikolojik, ekonomik değişimleri beraberinde getiren yönleri, kozmik zamanın keyfiyeti ile mütenasip öneme haizdir. [574]

[556] ez-Zâvî, III, 450.

[557] İbn Manzûr, V, 45-47,

[558] Bintu'ş-Şâti', II, 120-122.

[559] er-Râgıb el-Isfahânî, s. 373; el-Kurtubî, XX, 27.

[560] er-Râgıb el-Isfahânî, s. 373; el-Kurtubî, XX, 27; Yazır, VIII, 5791.

[561] el-Kurtubî, XX, 27.

[562] el-Kurtubî, XX, 27.

[563] Yazır, VIII, 5791.

[564] İbn Kayyım el-Cevziyye, et-Tibyân fi Aksâmi'l-Kur'ân, s. 51.

[565]  el-Kurtubî, XX, 27; Yazır, VIII, 5791.

[566] Yazır, VIII, 5791.

[567] Yazır, VIII, 5791.

[568] er-Râzî, Tefsir, VI, 126, 127; el-Kurtubî, XX, 27; Yazır, V, 3194.

[569] İbn Kayyim el-Cevziyye, et-Tibyân fi Aksâmi'l-Kur'ân, s. 51.

[570] er-Râzî, Tefsir, VI, 126; XXII, 115; Yazır, I, 809.

[571] er-Râzî, ag.e., XI, 24-25.

[572] İbn Manzür.V, 45; Yazır, VIII, 5791.

[573] İbn Kuteybe, s. 74-75; er-Râzî, Tefsir, V, 92-95; Yazır, I. 626, 671-672.

[574] Dr. Faiz Kalın, Kur’an’da Zaman Kavramı, Rağbet Yayınları: 142-146.


Konu Başlığı: Ynt: Fecr
Gönderen: Mehmed. üzerinde 24 Ocak 2019, 14:05:16
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri İslam yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Fecr
Gönderen: Ceren üzerinde 24 Ocak 2019, 16:49:47
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ...


Konu Başlığı: Ynt: Fecr
Gönderen: Sevgi. üzerinde 25 Ocak 2019, 02:47:56
Aleyküm Selam. Rabbim bizleri hayırlı kul eylesin inşaAllah