> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Bilgilendirme Metodu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bilgilendirme Metodu  (Okunma Sayısı 1675 defa)
07 Şubat 2011, 14:55:04
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Şubat 2011, 14:55:04 »



1- Bilgilendirme Metodu

 Kur'ân'a göre yaratılışın amacını "Allah'a kulluk' olarak tesbit etmiştik. Allah'a kulluk, bir tavrı ve bir tutumu ifade eder. Tutumlar, durup dururken oluş­maz. Bir bilgi birikimine, bir gözleme, bir araştırmaya ve bunların sonunda duygusal bir eğilime, en sonunda da iradî bir eyleme dayanırlar.

Bir tutumun oluşmasında sosyal psikoloji açısın­dan üç temel öğeye ihtiyaç vardır:

1- Bilişsel (zihinsel -cognitive) öge,

2- Duygusal (emotional) öge,

3- Dav­ranışsal (behavioral) öge.[747]

Kur'ân eğitiminin boyutları da bu üç temel öğeden oluşmaktadır:

Bilgi boyutu, duygu boyutu, amel (icra) boyutu. Buna zihnî, kalbi ve amelî boyut da diyebili­riz. Bu üç öge, ne kadar güçlü ve dengeli ise inanç veya kulluk o kadar güçlü, ne kadar zayıf ve dengesiz ise o kadar zayıftır. Hepsini ayrı ayrı ama birbirleriyle den­geli biçimde beslemek, güçlendirmek gerekir. Bilgisiz, duygusuz, amelsiz bir kul İslâm inancında ne kadar hoş karşılanmazsa, bilgili, duygulu ve güzel davranış­lara sahip bir kul da o kadar hüsn-ü kabul görür. Keza bilgisiz bir ibâdet ne kadar anlamsızsa, duygusuz bir ibâdet de kupkurudur. Yaşanmayan bir dini düşünmek bile mümkün değildir. En ilkel dinlerden en mütekâmil semavî dinlere kadar bütün inanç sistemle­rinde şu veya bu oranda bu üçlü anlayışa rastlamak mümkündür.

Kendisinden önceki dönemin adını "câhiliye döne­mi" olarak açıklayan İslâm inancı, cahilliği temelin­den reddetmiş, kendi çizgisinde yürüyen insanları bil­gilendirmiş, bununla yetinmeyip insanlara öncelikle bilgi edinmeyi önermiştir. Bu öneri bazan farz-ı ayn, bazan farz-ı kifâye ve bazan da tavsiye ve teşvik niteli­ğinde cereyan etmiştir. Kur'ân-ı Kerim, bunun örnekle­riyle doludur. Kur'ân'ın Alak sûresinde şöyle buyurulmaktadır. "Ey Muhammed, yaratan insanı pıhttlaşmış kandan yaratan Rabbinin adıyla oku!. Oku! Kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin en büyük kerem sahibidir." [748]

Bakara sûresinde ise şöyle buyurulur:

"Ve Âdem'e, bütün o isimleri öğretti. Sonra da onları meleklere gösterdi de, "Haydin, dâvanızda sâdık iseniz, bana şunları isimleriyle birlikte haber verin" dedi. Melekler, "Seni tenzih ederiz, senin bize öğretti­ğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Çünkü herşeyi hakkıyla bilen ve yaptığında hikmet sahibi şüphe­siz ki sensin." dediler." [749]

Ayette geçen "bütün isimler" sözünden ne kaste­dildiği müfessirler arasında tartışma konusudur. Bir kısım müfessirler, bu isimlerin insanların anlaşmasına sebep olan bütün isimler olduğunu, bir kısmı bu isim­lerin meleklerin isimleri olduğunu, bir kısmı Adem'in zürriyetinin isimleri olduğunu belirtmiş, bir kısmı ise isimlerden muradın lisan olmayıp "havâssı eşya, tâbir-i âharle o havastan müteşekkil suver-i ilmiyye" olduğunu beyan etmiştir. [750]

Mevdûdî, "Istılahlar insanoğlunun eşyayı algıla­masına yarayan araçlardır. Gerçekte insanoğlunun eş­ya ile ilgili tüm bilgisi, onlara isimler vermesine daya­nır. Bu nedenle Hz. Âdem'e (a.s.) herşeyin isimlerinin öğretilmesi onlarla ilgili bilginin de öğretilmesi anlamı­na gelir" diyor. [751]

Tefsirinde müfessirleri özetleyerek veren Süley­man Ateş, şu bilgileri aktarıyor:

"Allah, Adem'e kendi­sinden türeyecek bütün çocuklarının, bütün hayvanla­rın isimlerini öğretti; Allah, Adem'e insanların, hay­vanların, göğün, yerin, deniz, at, merkep ve benzeri ya­ratıkların isimlerini öğretti; Allah, Adem'e çanak çöm­lek yapmayı öğretti, Bu görüşler İbn Abbas'a nisbet edilir. İbn Kesir şöyle diyor:

"Allah, Adem'e, bütün eş­yanın kendisini, sıfatını ve ne iş yapabileceğini, neye yaradığını öğretti,." [752]

Ayet-i Kerimede tartışılmayan, tartışmasız kabul edilen konu, Allah'ın Hz. Âdem'e birşeyler öğretmesi, birşeyler hakkında bilgi vermesidir. Bu ilâhî ikram, Hz Âdem'le başlamış zamanımıza kadar artarak de­vam etmiştir. İnsanlar çeşitli yollardan, özellikle pey­gamberler ve onların getirdiği kitaplar aracılığı ile bil­gilendirilmiş, aydınlatılmıştır.

Bugün İslâm inancında da durum aynıdır. Bu telakkiye göre dinsiz ilim düşünülmediği gibi ilimsiz din de düşünülmemektedir.

Konumuza ışık tutan Ali Medar, "İslâm eğitimi­nin temeli düşünmek, araştırmak, bilgi sahibi olmak­tır" diyor. [753] Batıdaki ilim-din kavgasına dikkat çeken Muhammed Kutup'un tesbiti de şöyle:

"Batıda ilim ile din, Allah ile beşer arasında görülen o çirkin nefretleşme müslümanlar arısnda görülmedi.” [754]

İslâm düşünce tarihinde önemli bir din-bilim ça­tışmasının olmadığına işaret eden Mehmed Aydın, "İslâm inancının temel kaynağı olan Kur'ân'ın "ilim" karşısındaki tutumu, son derece müsbet olmuştur" [755] diyor. Luka, Matta ve Markos İncilerini dikkatli bir şekilde inceleyen Richard Robinson şunları söylemek­tedir:

"İsâ, ilmi tavsiye etmediği gibi ilmî araştırmayı sağlayan ve bizi ilme götüren fazileti, yani aklın kulla­nılmasını da asla tavsiye etmemiştir.... İsâ, tekrar tek­rar inanmayı talep eder. "İman" ile de hiçbir delile baş­vurmadan, ihtimalleri nazar-ı dikkate almadan imkânsız şeylere inanmayı anlatmak ister." [756] Robinson'ın eleştirdiği İnciller şüphesiz muharref inciler­dir.

Bilgilendirmenin Hz. Âdemden başlayarak artan bir hızla günümüze kadar geldiğini belirtmiştik. Buna işaret eden birkaç âyete göz atalım. Allah (c.c.) buyuru­yor ki:

"Allah size bilmediklerinizi bildirmek ve sizden öncekilerin yollarını göstermek ve iyi hale dönüşünüzü görerek günahlarınızı bağışlamak diler. Hem, Allah hakkiyle bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." [757]

"Biz onu (Zülkarneyn) yeryüzünde büyük bir kudret sahibi yaptık. Ve ona herşeyin yolunu öğrettik." [758]

"Vaktaki (Musa) rüşdüne erip olgunlaşınca, biz ona bir hüküm ve ilim verdik. İşte biz, güzel iş yapanları böyle mükâfaatlandırırız." [759] Hüküm ve ilim... Ne güzel ödül!..

"Lût'a da bir hikmet ve bir ilim verdik. Onu, kötü­lükler yapmakta olan o memleketten kurtardık. Haki­kat, onlar kötü, fâsık bir kavim idiler." [760]

"Bir de ona (Davud) sizin için, sizi harbin şiddetinden korusun di­ye zırh san'atını öğrettik. Siz şimdi bunun şükrünü eda ediyor musunuz?” [761]

"Vaktiyle İbrahim, babası Âzer'e, "Sen putları kendine birtakım ilâhlar mı yapı­yorsun? Doğrusu ben, seni ve kavmini açıkça bir sapık­lık içinde görmekteyim" demişti. Bu suretle biz İbrahim'e, sağlam bilgi ve iman sahiplerinden olması için göklerin ve yerin muhteşem varlıklarını gösteriyorduk. " [762]

Bu son âyette bilgi ve iman ile göklerin ve ye­rin melekûtu arasında birbirlerini tamamlayan kav­ramlar olarak pozitif bir bağ kurulmaktadır. O halde inancın bilgiden, bilginin inançtan korkmaması gerek. Çünkü korku bir zaafın eseridir. Kendisinde kusur ve zaaf görmeyen her inanç ve tutum bilgiden korkmaz. Hele yeni bilgiler o inanç ve tutuma güç katacaksa kavgaya da korkuya da hiç gerek yoktur. Son bir âyete daha bakalım:

"Şüphesiz ki, biz on­lara, iman edecek bir kavme hidâyet ve rahmet düstu­ru olması için, tam bir ilim ile fasıl fasıl ayırdettiğimiz bir kitap gönderdik." [763]

Bu âyetin bize öğrettiği şu:

İnanma kabiliyeti olan bir kavmin hidâyet ve rahmete ulaşabilmesi için sağ­lam bir bilgiye, kendilerine hakikati öğretecek bir kita­ba ihtiyacı vardır. Allah da bunu yapmış, kullarını her konuda sağlıklı bilgilerle donatmıştır.

İbn Rüşd'e göre şeriatın amacı hak olan ilmi ve yine hak olan ameli öğretmektir. Öğretmek, biri tasav­vur ve biri tasdik olmak üzere iki türlüdür. Halk için tasdik yolları, burhan yolu, cedel yolu veya hatabe yo­ludur. Tasavvurun da iki yolu mevcuttur:

Ya bir şeyin kendisini veya benzerini tasavvur etmek. [764]

Allah, insanlara değişik yollardan bilgi vermekle yetinmiyor, insanların, bilgilerinin artması için Allah'a yakarmalarını da tâlim ediyor:

"Demek ki o yüce Al­lah, melik ve hak olandır. Bununla beraber (Cebrail tarafından) sana vahiy tamam edilmeden önce Kur'ân'ı okumakta acele etme. Ve "Rabbim, benim il­mimi artır" de. " [765]

Buraya kadar Allah'ın, insanoğlunu çeşitli yollar­dan bilgilendirdiğini belirttik. Şimdi şöyle bir soru so­rabiliriz: Allah, insanlara özellikle hangi konularda bilgi vermiştir? Allah (c.c) birçok konularda bilgi ver­miştir. Bunların bir kısmına açıkça, bir kısmına da üs­tü kapalı olarak temas edilmiştir. Bir kısmı hakkında bilgi verilirken, bir kısmına dikkat çekilir. Allah, in­san, peygamberler, cinler, melekler, hayvanlar, deniz­ler, gökler, yer, dünya, âhiret, cennet, cehennem, geçmiş, hal, gelecek, hepsi Kur'ân'da bilgi konusudur. Bunlarla ilgili doğrudan bilgi verildiği gibi, bunların birbirleriyle olan ilişkileri hakkında da bilgi verilmek­tedir. Kur'ân'ın ihtiva ettiği bilgilerin şüphesiz hepsi de önem taşır. Önem, kabul etmeliyiz ki, izafî özellik taşıyan bir kelimedir. Bir konunun zaman, mekân ve şahsa göre önemi değişebilir. Bir bilgi, falan için çok önemli olduğu, özellik taşıdığı halde bir başkası için aynı oranda taşımamış olabilir. Meselâ; çalıştığımız sa­ha, işlediğimiz konular itibariyle şu anda bizim için önem taşıyan bilgiler, Allah, insan, Kur'ân, peygam­ber, âhiret ve dünya ile ilgili bilgilerdir. Yarın daha de­ğişik konulara yönelmiş olabiliriz. O durumda, bu ko­nular önemini yitirmiş sıradan konular sayılmazlar. O halde konuyu şöyle bağlayabiliriz:

Her bilgi gerektiği yer ve zamanda daha bir önem kazanır.

Kur'ân'ın bilgi verdiği sahalara geçmeden önce bil­gi konusunda bazı açıklamalar yapmanın yararlı olaca­ğına inanıyoruz.

 A- Bilgi Ve Bilimin Tanımı
 
a- Bilgi Nedir?

 Bilgi Arapça ilim, marifet, malûmat, hikmet, ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bilgilendirme Metodu
« Posted on: 28 Mart 2024, 14:55:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bilgilendirme Metodu rüya tabiri,Bilgilendirme Metodu mekke canlı, Bilgilendirme Metodu kabe canlı yayın, Bilgilendirme Metodu Üç boyutlu kuran oku Bilgilendirme Metodu kuran ı kerim, Bilgilendirme Metodu peygamber kıssaları,Bilgilendirme Metodu ilitam ders soruları, Bilgilendirme Metoduönlisans arapça,
Logged
26 Ocak 2019, 19:04:35
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 26 Ocak 2019, 19:04:35 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizleri hayırlı ilimler öğrenenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Ocak 2019, 20:47:22
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 26 Ocak 2019, 20:47:22 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes