> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuran Öyküleri > Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler  (Okunma Sayısı 1425 defa)
01 Aralık 2010, 00:58:11
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 01 Aralık 2010, 00:58:11 »



Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler

Şimdi de Lokman öyküsünü anlatan âyetlere bakalım ve ondan alacağımız öğütleri ve çıkaracağımız dersleri görelim.

l- "Lokman'a  hikmeti verdik"  sözü,  hikmeti ancak Allah'ın   vereceğini   gösterir.   Allah   onu   kullarından dilediğine verir. Allah kime hikmet verirse, ona büyük bir hayır verilmiş demektir. Hikmeti insan çalışma ve öğrenme ile de elde edebilir.

2- Hikrnet, uygun zamanda, uygun ölçüde ve uygun üslupla uygun kişiye uygun sözü söylemek olarak tanımlanabilir.

3- "AUah'a şükretme"sözü, hikmetin şükürle açıkîanmasıdır. Bu da Allah'a şükretmenin hikmetin bir ürünü olması ve Allah'a şükretmenin imanın gereklerinden bulunması demektir. Müminden başkası hekim (hikmet sahibi) değildir, Allah'a şükredenden başkası hekim olmaz ve hayatını Allah'ın istediği gibi yaşayandan başkasına hekim denilmez.

4- "Kim   şükrederse,   kendisi   için   şükretmiş   olur" sözünde şükretme, şimdiki (muzari) zaman kipi ile   ifade edilmiştir. Bilindiği gibi muzari kip, devam eden olayları belirtir. Bu da  canlı, dinamik ve aktif müminin gönlüne en sevimli olan fiildir. Bu fiil yenilenmeyi ve sürekliliği belirtir. Şükrün muzari kipi ile belirtilmesinin amacı,  herhalde müminin  Allah'a yapacağı  şükrün  sürekli  olması  ve yenilenmesi gereğidir. Yani her an, her saat, her gün ve her zaman rabbine şükretmesi demektir. Çünkü Allah'ın kul üzerindeki nimetleri yenilenmekte, gece gündüz bir an kesilmeden   sürmektedir.   Her   nimet   de   şükretmeyi gerektirir.    Şükretmekle    nimetler   devam    eder   ve artar."Hani Rabbin, şayet şükrederseniz, size nimetimi artırırım, demişti"[199]

5- Öykünün âyetleri şükrün iki alanını belirtmektedir. Birincisi, "Allah'a şüretmek" sözündeki Allah'a yapılan şükürdür. İkincisi de,ana babaya yapılan şükürdür. "Bana ve ana babana şükret". Bundan alaşılıyor ki insana iyilik ve yarar sağlayan kişilere teşekkür etmek caizdir. Ana babaya teşekür etmek ise, zaten âyetle vaciptir.

Ancak şükür gerçekte aAlîah'tan başkasına yapılmaz. İyilik yapanlara yapılan teşekkür de, aslında Allah'a yapılan şükürdür.Çünkü insana iyilik yapmayı onlara ilham eden Allah'ın kendisidir. Onlara şükrederek kişi dolaylı olarak Allah'a şükretmektedir.

Ana babaya yapılan şükür de aslında Allah'a yapılan şükürdür. Görünürde İkisine yapılmış olsa da, gerçekte, insanın dünyaya gelmesine onları sebep yapan ve kendisine karşı şefkat ve merhametle dolu kılan Allah'a yapılan şükürdür.

6- Şükürden söz açılmışken, bu kelimenin öyküde dört kez geçtiğini görüyoruz. İki kez emir kipi ile geçmiştir. "Allah'a şükret", "Bana ve ana babana şükret". Bunlar şükretme görevi ve kime şükredileceği bağlamında geçmektedir.

iki kez de şimdiki zaman (muzari fiil) kipinde geçmektedir."Kim şükrederse, kendisi için şükretmiş olur" Bu da şükretmeyi yerine getirme ve bu şükürden kimin yararlanacağını belirtme bağlamında olmaktadır. Çünkü bu şükürden ancak sahibi yararlanmakt adır.

7- Şükür âyetinin"Kim nankörlük yaparsa,  şüphesiz Allah'ın hiçbir ihtiyacı yoktur ve O övülmeye layıktır" sözleriyle bitirilmesi,âyetin konusu ile uyumlu bir bitirmedir. Çünkü   âyet,şükretmeyi   istemekte   ve   hikmet   sahibi müminin Allah'a şükretmesini emretmektedir.âyetin bu şekilde bitmesi, kimsenin bu şükürden Allah'a bir yarar gediğini  sanmaması  içindir.   Âyet,   Allah'ın   insanların şükrüne muhtaç olmadığını belirtmek için onun zengin olduğunu  belirtmektedir.   Şükretsinler  veya  nankörlük etsinler, bu şükür Allah'a hiçbir şey kazandırmaz.

âyette Hamid adı da geçmektedir. Bu da övülmeye layık olanın Allah olduğu, bütün insanlar inkar edip nankörlük yapsa ve hiçbir kimse onu övmese bile, onun övülmeye layık bulunduğunu anlatmak içindir.

âyet sanki bize şöyle der: kişi şükrederse, kendisi için şükretmiş olur. Çünkü Allah zengindir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Ama kim küfredip nankörlük yaparsa, kendi kuyusunu kazmış olur. Çünkü Allah övülmeye layık olup kimsenin küfür ve nankörlüğünden zarar görmez.

8- "Oğîuna    öğüt    vererek"    derken,    babaların çocuklarına öğüt vermeleri, verdikleri Öğütleri tutmasalar da bu görevlerini yerine getirmeye devam etmeleri gerektiğine işaret etmektedir.

9- Lokmanın oğluna yaptığı öğütlerden biri, "Allah'a ortak koşma, çünkü ona ortak koşmak büyük bir zulümdür" diyerek Allah'a ortak koşmasını yasaklamasıdır.Bu da öğüt ye nasihatlann islamın iman, davet, sistem, hüküm,ahlak ve erdem gibi bütün konularını içermesi gerektiğini gösterir. Lokmanın oğluna veriği bu Öğüt, iman ve inançla ilgili öğüttür.

10- âyet, Allah'a ortak koşmayı en büyük zulüm olarak görür. Rasulullah, Enam süresindeki "Güven, inanıp imanlarına zulüm karıştırmayanlar adır. Onlar doğru yold adırlar"[200] âyetinde geçen zulmü Allah'a ortak koşmak olarak açıklamıştır. Ashap, zulümden maks adın günah ve kötülük olduğunu sanmışlar ve günah işledikleri için kimsenin güvenlik içinde olamıyacağını sanmışlar.Bu da onları zor durumda bırakmış ve "hangimiz zulmetmiyor ki?" demişler. Bunun üzerine Rasulullah "Bu, sizin sandığınız gibi değildir. Bu Lokmanın söylediği gibidir. Oğulcuğum! Allah'a ortak koşma.Şüphesiz ortak koşmak büyük bir zulümdür" buyurmuştur [201]

11- Şu âyette olduğu gibi, Kı.ı'an çok kez şirk ve küfür için zulüm kelimesini kullanma* tdır. "Kafirler zalimlerin kendileridir."[202]

Küfür ve şirkin zulüm olması m sebebi şudur: Kafir ve müşrik zulmetmektedir. Çünkü zı iim haksızlık yapmak ve hakkı     çiğnemek,     batılı      iesteklemek,     haktan sapmak,gerçeği   gizlemektir.   Müşrik,   bundan   dolayı zalimdir.

Müşrik,   kendine  zulmetmektedir.   Çünkü  batıl  ve cehenneme  götüren  yoldan  gitmektedir.   Gerçeğe  de zulmetmektedir. Çünkü    gerçeği    görmemekte    veya gerçekten yan çizmektedir.  Müminlere zulmetmektedir. Çünkü hakkı destekleyerek ve batıla karşı savaşarak onlara cephe almaktadır.  Müşrik, kafirlere de zulmetmektedir. Çünkü küfürde onlara öncü ve batıl yollarında kendilerine destek olmaktadır. Her küfür zulümdür ve müşrik her kafir zalimdir.

Ancak her zulüm küfür ve şirk değildir.Çünkü Kur'an, günah ve haramı işlemeğe de zulüm der. Günah işlediği için müsîüman kendine zulmetmiş olabilir, ancak salt günahı işlemekle kafir olmaz.

12- "lnsana ana babasını tavsiye ettik"  cümlesinde güzel bir nüans   bulunmaktadır. Yüce Allah ihmalkarlık veya   kötülük   yapma   ihtimali   olan   kişiye   tavsiyede bulunmaktadır. Birbirine karşı ihmalkarlık yapabilecek olan babalar mı, çocuklar mı? Elbette çocuklardır. Onun için yüce Allah    çocuklara ana babalarını tavsiye ederken, çocukları ana babalara tavsiye etmemiştir.Çünkü babaların buna   ihtiyaçları   yoktur.   Zaten   doğuştan   onlar   için titremekte, yarar ve çıkarlarını gözetmektedirler.

Bu tavsiyeye çocukların ihtiyacı vardır. Çünkü çocuk, genellikle çıkarını sağlamak, geleceğini garantilemek, çocuklarına yarar ve gelecek sağlamak için çalışır ve genellikle geriye dönüp bakmaz. Bu Dünyadan göçen veya göçmek üzere bulunan ana babasına bakmaz. Bundan dolayı âyet, çocukları kendilerine hayatlarım adayan ve ellerinden geldiği kadar onlar için çalışan ana babaya iyilikle davranıp bakmalarını ve özen göstermelerini istemektedir.

13- "Güçsüz!ük   üstüne   güçsüzlükle   annesi   onu taşıdı"âyeti, kesin bir gerçeği ortaya koymak adır. O da gebelik süresince annenin zayıf, güçsüz ve bitkin olarak yaş adığı, gebeliğin başlamasından itibaren bir güçsüzlüğün başladığı,  bunun  çeşitli  rahatsızlıklar  şeklinde  kendini gösterdiği ve doğuma kadar, hatta daha sonrasına kadar sürdüğü    gerçeğidir.    Güçsüzlük    üstüne    güçsüzlük denilmesinin  sebebi,  herhalde  budur.  Çünkü  gebelik boyunca güçsüzlük ve sıkıntı sürmektedir.

âyet, güçsüzlüğü bir sekile sınırlandırmayip mutlak olarak belirtmektedir. Böylece güçsüzlük ve sıkıntının her türülüsünü içine almaktadır. Çünkü bu güçsüzlük ve sıkıntı vücutta, psikolojide, bilinçte, kuvvette, çalışma ve işlevde, huy ve darvnışta, ilişki ve tasarruflarda, duygularda ve başka şeylerde kendini göstermektedir.

Bütün çeşitlerine ve sıkıntılarına rağmen, yenilenen ve devam eden bu güçsüzlük anne tarafından sevilmekte, benimsenmekte ve göze ahnmakt adır. Gebe kalmadığı zaman, bu zevki tatmak için elinden geleni yapmakta ve gebe kalmağa çahşmakt adır. Onu, güçsüzlüğü sevme, güçsüzlüğe katlanma, göze alma ve ondan zevk alma yapısında yaratan Yüce Allah her türlü eşiklikten uzaktır!

14- "Çocuğun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur" cümlesi, çocuk için gerekli ve zorunlu süt emzirme süresini belirtmektedir. Bu süre de iki yıldır.lki yıldan az olunca çocuk doğal besin olan anne sütünden normal ihtiyacını karşılamamış olur. Bu süre iki yılı aşarsa, çocuk artık sütten yarar gömez, aksine psikolojisi ve fiziki yapısı açısından zararlı olmaya başlar. Çünkü böylece hantal ve nazlı bir yapı kazanır. Yemek yemeden büyümüş olan vücut ihtiyaçlarını karşılamaya artık anne sütü yeterli gelmeyebilir.

Herhalde  günümüz  çocuklarının  hastalanmalarının sebebi,    doğal   beslenme   olan   anne   sütünden   az yararlanmalarıdır.Çünkü anne sütü, sağlık, psikolojik ve bedensel açıdan, maddi ve manevi yeteneklerinin gelişmesi bakımından çocuk için gereklidir. Anne çocuğuna verdiği sütle beraber sevgi, şefkat, kucaklama ve bağrına basmayı da emzirir. Acaba günümüzde anne sütünü emen kaç çocuk vardır?

15- Ayetler, çocuğun ana babası ile ilişkisi ve onlara iyi muamelesi konusunda dengeli, güvenli ve sağlam bir kural ortaya koymaktadır. "Bilmediğin bir şeyi bana ortak koşmaya zorlarlarsa, onlara itaat etme, bununla beraber dünya işlerinde onlarla güzel geç...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler
« Posted on: 23 Nisan 2024, 21:42:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler rüya tabiri,Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler mekke canlı, Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler kabe canlı yayın, Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler Üç boyutlu kuran oku Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler kuran ı kerim, Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler peygamber kıssaları,Lokman Öyküsünden Alınacak Dersler ilitam ders soruları, Lokman Öyküsünden Alınacak Derslerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes