> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuran İlimleri > Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi  (Okunma Sayısı 1896 defa)
29 Nisan 2011, 13:06:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Nisan 2011, 13:06:39 »



Hz. Osman Mushafları Hareke ve Tezyin Döneminde


Hz. Osman mushaflan hareke ve noktalama işaretlerinden hali olarak çoğaltıldı. Bu şekilde yazılmakla da birkaç vecih okunmaya musaiî İdi- Çe­şitli gölgelerde yaşayan halk kendi fıtrî selikasıyle bunların arasını ayırabi­liyordu. Doğru okuyabilmek için şekil, hareke ve noktalama işaretlerine ih-. tiycıçları yoktu. -Ebu Ahmed el-Askeri'nin,(öl. 382) de belirttiği gibi- halk kırk küsur sene Abdülmelik'in hilafetine kadar Hz. Osman mushaflarını bu şekside okumaya devam etti. Ama Abdülmelik'in hilafeti döneminde Irak'ta tasnifler yaygınlaştı[93] Öyle sanıyoruz ki bürodaki «tasnif» ten maksat, Arap olmayanlarla ka-; nştıktan sonra halkın bazı Kur'an kelime ve harflerini yanlış okumaları an­lamındadır.'Acemlik, lugötlarınin safiyetini bozmaya başlamıştı.[94] Hicrî 65 senesinde halife Abdülmeiik zamanında devlet adamlarından bazısı, mushaflar herekesiz ve noktalamnsız kaldığı takdirde tahrifin Kur'an nas~ sına kadar uzanmasından endişe duymaya başladı. Böylece doğru okuma­yı sağlayabilecek şekiller üzerinde düşünmeye koyuldular. Bu alanda Ubeydullah b. Ziyad (öl. 67) ve el-Haccâc b. Yusuf Es-Sakafi (ÖL 95) akla gelmek­tedir. İbnu Ziyad'ın İran asıllı bir zâta, kendilerinden elif atılmış ikibin ke~ İtmeye elif eklemesini emrettiği rivayet edilir. Yazılmasın! emrettiği bu ki­tapta yerine yerine yazıdı. [95] el-Haccâc'a gelince, onun için şöyle denilir: Onbir yerde Kur'an yazısı­nı İslah etti. Onun yaptığı bu ıslahat İle Kur'an yazısı en açık ve en kolay oKunuryazı oldu. [96] Şayet doğru ise, Hz. Osman imlâ yönünden yapıla­cak düzeltmelr için şöyle demiştir: «Bu yazıda bir takım eksiklikler görüyo­rum. Ama Araplar onu ıslah edecektir.» [97] Bu hususta eksiklik ve tashifa-tın hepsi bu kabildendi. Çevre ve zamanın değişmesiyle değişikliğe uğrama­sı kaçınılmaz olan yazı şekliyle ilgilidir. Kur'an nassına gelince, o, hiçbir za­man değişikliğe uğramamıştır. Çünkü âlimlerin göğüslerinde mahfuzdu. Her nesil bir önceki nesilden şifahi olarak ve yakîn ifade eden tevatürle aktarıia gelmiştir.

Kur'an yazısının düzeltilmesi bir defada tamamlanmamıştır. Nesi! nesil tedricî olarak ıslah edilerek düzeltilmiş ve nihayet hicrî üçüncü asırda zir­veye ulaşmıştır. Kur'anın noktalama işinin sadece EfauH-Esved ed-Düeü ta­rafından yapıldığını söylemek makul değildir.

Önceden âiimîer, Kur'an'ı ilk noktalayan kimsenin kim olduğu husu­sunda ihtilafa düşmüşlerdir. [98]. Bu konuda üç kişinin ismi söz konusu e-dilmektedir: [99] Ebu'l-Esved ed-Düelî-ki en meşhuru1 budur- Yahya b. Ya'mer [100] ve Nasr b. Âsim e!-Leysî. [101]

Ebu'l-Esved ed-Düelî, Hz. Ali b. Ebi Talib'in emriyie Arap diliyle ilgili bir takım kuralları ilk vazeden kişi olarak şöhret bulmuştur. [102] Görünen o ki, Kur'an'ı noktalaması, Arapdiiiyle ilgili bu sabkati zannından kaynaklanmak­tadır. [103] Kaynakların bu konuda nakletmiş oldukları bir olay, onun Kur'­an lugatma oian gayretinin ne kadar çok olduğuna işaret etmektedir. ed-Düelî, birinin [104]âyetini okurken keli­mesinde !âm harfini kesre olarak okuduğuna şahit olmuş ve bu hata onu korkutmuş: «Allah, Rasülünden beri olmaktan yücedir.» demiş ve daha ' sonra Ziyad'la görüşmek üzere Basraya giderek kendisine: «Yapmamı is­tediğin işe talibim» demiştir. Daha önce Ziyad kendisinden, insanların Al-iah'ın kitabını doğru okumalarını sağlayacak alâmetler koymasını istemişti.

 [105] Ancak o, bu olayla karşılaşıncaya kadar olumlu cevabını verme­mişti. Ama bu olayla karşılaştıktan sonra kesin kararını verdi. Çalışması neticesinde fethaya alamet olmak üzere harfin üzerine bir nokta, kesreye alâmet olarak altına bir nokta ötreye alâmet olarak harfin kısımları arası­na bir nokta ve sukûne alâmet olarak da iki nokta koydu. [106]. Bazı âlim­lere göre ise, Ebu'l-Esved, Abdülmelik b. Mervan'm emriyle Kur'anı nokta­lamıştır. [107]

Bu muhtelif rivayetlerden hareketle Ebu'l-Esved'i Kur'anı noktalamaya sevkeden sebepleri tayin etmemiz zordur. Bilemiyoruz, kendiliğinden mi bu işe girişmiş, yoksa daha önce hiç aklından geçirmediği bu iş kendisine em-rediîmesi sonucunda mı icabet etmiştir. Haddi zatında yaptığı işin kesin mahiyetini bile bilemiyoruz.

Lâkin şunu kesin olarak biliyoruz ki, herkesten önce büyük bir işi omuz-iarrnştır. Bu konudaki rivayet ve haberlerin ittifak ettikleri asgari müşterek budur. Kur'anın noktalanması ve harekelenmesi metodunun sadece kendisi tarafından konulduğu meselesine gelince bu mantıkî ve makul değildir. Değil bir fert, fertler ve değil bir nesil, nesiller ancak böyle bir işi yapabilir. O halde Kur'anın noktalanması ve yazısının tecvidi silsilesinde Ebu'l-Es-ved'in ilk haikayı teşkil etmesi yeterlidir. [108]

Bu silsilede diğer bir halka vardır ki bazı âlimler onun ilk halka olduğu­na kanidir. Bunlara göre mushafları ilk noktalayan kişi Yahya b. Ya'mer'-dir. [109] Kur'anın noktalanması işinde Yahya'nın da bir payının bulundu­ğu muhakkaktır. Lâkin ilk kişinin kendisi olduğu hususunda elimizde ke­sin bir delil yoktur. Olsa olsa Merv şehrindeki mushafları ilk noktalayan­dır. Onun bu hususta öncelik hikâyesi İbnu Hallikân tarafından zirveye ulaştırılır. Çünkü onun iddiasına göre İbnu Sîrîn'in noktalanmış bir mushafı vardı, onu Yahya b. Ya'mer noktalamıştır. [110]. Bilindiği gibi İbnu Şîrîn H. 110 yılında vefat etmiştir. O halde bu tarihten önce, hareketlerin yerine ge­çen şekil ve noktalamaları bulunan tam bir mushaf mevcuttu. Hiç şüphesiz böyie bir iddiayı kabullenmek pekte kolay olmayacaktır. [111]

Nasr b. Âsim el-Leysî'ye gelince, Kur'anın noktalama işinde onun pa­yı, üstadiarı olan Ebul-Esved ile İbnu Ya'mer'in çalışmalarının bir devamı olmaktan öteye geçmez. Daha önce belirttiğimiz gibi Nasr her   ikisinden

ders almıştır. Ancak Ebu Ahmed el-Askerî-garip rivayetlerinin birinde -el-Haccac'ın, Kur'anın noktalanması hususunda kâtiblerine hitap edip ben­zer harflerin birbirlerinden ayırt edilmesi için harfler üzerine birtakım alâ­metler koymalarını isteyince, bu işte en güçlü temelin Nasr b. Âsim oldu­ğunu te'kid eder. [112] Bu rivayet neredeyse Kur'an'ı ilk noktalayan kişinin Nasr b. Âsim olduğunu ifade etmektedir. [113] Lâkin bu da bu konudaki ihtilafı kesin bir sıhhatle çözüme kavuşturmaktan uzaktır. Kur'anı ilk nok­talayan Ebu'l-Esved yahut İbnu Ya'mer veya Âsim olduğunu kesin olarak ileri sürmek mümkün değilse de Kur'an yazısının güzelleştirilmesi ve oku­nuşunun kolaylaştırmasında hepsinin payının bulunduğunu kesinlikle söy­leyebiliriz. Yine hiç şüphesiz el-Haccac'ın-hakkında ne kadar faklı görüş ileri sürütürse sürülsün ve şahsi niyyeti ne olursa olsun- Kur'anin noktalan­masına teşviki ve bu konu üzerinde hassasiyetle duruşunu inkâr etmek mümkün değildir.

Gün geçtikçe Kur'an yazısının kolaylaştırılmasına gösterilen ihtimam arttı. Bu kolaylaştırma çeşitli şekiller aldı. Noktalan ilk ortaya koyan ve onları Kur'anda kullanan el-Halildir. [114] Noktaların illetlerini izah eden [115]hemze, şedde, revm ve işmamı ilk vazeden de odur. [116] Ebu Ha­tim es-Sicistânî [117] Kur'anın noktalanması ve harekelenmesiyle ilgili ki­tabını telif ettiği zaman mushafların yazısı kemal derecesine yaklaşmış du­rumdaydı. Nihayet hicrî üçüncü asrın sonlarına doğru yazı, güzelliğinin zir­vesine ulaştı. İnsanlar güzel hatları seçmede ve ayırıcı alâmetleri ortaya atmada yarışır oldular. «Şeddeli harf İçin parantez gibi bir alâmet koydular. Vasıl elifi için, bir öncesi harfin meftuh, meksur veya mazmum olduğuna bakarak üstüne, altına veya ortasına bir çizgi çizdiler.» [118]

Kur'an yazısının güzelleştirilmesinde ne engellerle karşılaşıldı! Hicri aânn sonlarına kadar Kur'an noktaları hususunda âlimler ihtilafa devam et­ti. Noktalama işinin hoş karşılanmaması çok erken zamanlarda, değerli Sa-habî İbnu Mesud'un «Kur'an'ı îecrid edin ve ona birşey karıştırmayın» [119]

sözünü söylediğinde başiadi.Aynca Tabiîn arasında mushaflara hoş koku sürülmesi, yapraklarının arasına gül yapraklarının konmasını biie hoş kar-şılamayanlar vardı. [120] Etbauttabiîn döneminde İmamı Malik (v.a.) [121] bu meselede durumları birbirinden ayırmayı tercih eder. «Âlimlerin Kur'anı öğrendikleri mushafların noktalanmasını mubah, ama ana mushafların nok­talanmasını mubah görmezdi.» [122] Bununla birlikte muhafazakâr çev­reler mushafiarm noktalanmasını hoş karşılamıyordu. Zaman zaman mu­tedil kimseler orîaya çıkıp noktalama ve ta'şîr işini birbirinden aysran ve noktaların, Kur'anın tecrid edilmesine muhalif olmadığı hususunda halkı uyaranlar oluyordu. el-Halîmî [123] şöyle demektedir: «A'şâr, ahmâs ve sûrelerin isimleriyle âyet sayılarının yazılması «Kur'an'ı tecrid edin» sözün­den dolayı hoş karşılanmaz.» Noktalara gelince onlar caizdir. Çünkü onlar­dan dolayı Kur'andan olmayan birşey Kur'andanmış vehmine sebep değil­dir. Aksine, okumanın ne olduğuna delâlet eden işaretlerdir. Bu sebeple onlara muhtaç olanlar için zararları yoktur. [124] Kaîdı ki noktalarla ta'şir arasındaki bu açık ayırım hicrî beşinci asrın başlarına kadar muhafazakâr çevrelerin noktalamasiz ve işaretsîz m us haftan okumada ısrar etmelerine engel olmadı. Bu katı kimselerin gözünde bu alâmetlerin çıkarılması bir bid'-atden başka bir şey değildir. Her bid'at de sapıklıklar ve her sapıklık ateş­tedir. -ed-Dânî'nîn de dikkat çektiği gibi- harekeler yerine bazı noktala­maların kullanılmasına göz yumuyor, ama Kur'anın harekelerin kendisiyle harekelenmesine, şiddetle karşı koyuyorlardı. Oysa çağlarında bunu sa­kıncalı bulmayanlar pek çoktu. [125] ed-Dânî'nin kendisi mücerred Kur'an nacsı ile bu nassm daha açık okunabilmesi için ona ilâve edilen harekeler arasında bir farkın bulunduğu­nu kabul ediyordu. «Noktalama işaretlerinin siyah mürekkeple yazılmasını caiz görmüyordu. Çünkü o zaman noktalar Kur'an yazısıyla karışacaktı. Çeşitli kır...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi
« Posted on: 28 Mart 2024, 23:18:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi rüya tabiri,Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi mekke canlı, Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi kabe canlı yayın, Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi Üç boyutlu kuran oku Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi kuran ı kerim, Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi peygamber kıssaları,Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemi ilitam ders soruları, Hz. Osman mushafları hareke ve teyzin dönemiönlisans arapça,
Logged
14 Mayıs 2014, 22:58:58
8-D fatma zehra

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 402


« Yanıtla #1 : 14 Mayıs 2014, 22:58:58 »

çok önemli konular gerçektenherkesin bilmesi gerek

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Bir günah işlediğinde hemen tövbe et, insan suya düştüğü için boğulmaz, çıkamadığı için boğulur.
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes