> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuran-ı Kerim Ayetleri > Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu  (Okunma Sayısı 897 defa)
15 Eylül 2010, 13:41:44
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 15 Eylül 2010, 13:41:44 »



Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu


İcad, fikrin bir mücahedesidir ki, gerek mevzu, gerek mevzua ait genişletmeler hep o sayede bulunabilir.

Bir mevzua zaferyap olabilmek, yani o mevzuda mündemiç maaniyi, nikâtı keşfedebilmek için en birinci şart iyice, etraflıca, düşünerek mevzuu hamlıktan kurtarmak, olgun bir hale getirmektir. Meşahirden birinin dediği gibi “mahza mevzu üzerinde lüzumu kadar i´mali fikir etmediği için bir müellif eserini yazarken müşkilât içinde kalır.”

Edip için her şeyden evvel mevzuunu, kelimenin bütün manasiyle, hissetmiş olmak lâzımdır. Evet, işin güçlüğü yazmakta değil, yazmaya başlamazdan evvel hissetmektedir. “Ancak iyi hissolunan zeminler iyi tasvir edilebilir” sözü pek kıymetli bir düsturu edebîdir.

Vaktiyle bir felâket geçirmiş, bir acı görmüş olursunuz: mazii hayatınızın elim bir safhası gözünüzün önünden geçer. İşte sizin için bu gibi mevzu alan hissetmek kadar kolay bir şey olamaz. Binaenaleyh bunları tasvir etmek isterseniz fevkalâde bir surette muvaffak olursunuz. Lâkin hüner böyle yad aşina bir mevzuu değil, yabancı bir mevzuu intihab ederek onu kendine doğru çekip getirmek, temsil etmek, ısındırmaktır; bir halde kî o mevzu bütün safahatiyle görülebilsin, hissolunabilsin.

Eğer yazmaya başladıktan sonra manalar, fikirler, birbirini veyl etmek suretiyle kaydı tertibe girmiyorsa, demek, mevzuunuz henüz size ram olmamış, daha kemale gelmemiş. O halde ayni mevzu üzerinde tekrar imali fikr etmek, uzun uzadıya düşünmek iktiza eder; o zamana kadar ki karihanızda cuşuhuruş başlasın da kendinizde bir an evvel yazıp kurtulmak için adeta bir ihtiyaç hissedesiniz. Evet, hakikî talakat, hakikî ilhamı sanat ancak o vakit gelebilir.

Mevzuu meşime-i karihada uzun müddet taşımak, cenin-i sakit gibi vaktinden evvel meydana çıkarmağa özenmemek, iyi yazmanın en birinci şartıdır. Mamafih işe başlamazdan evvel bu kadar şeraite inkiyad herkes için kat´î değildir, öyle edipler vardır ki saatlerce, hatta günlerce düşünmeden bir şey yazamazlar; sonra öyleleri de vardır ki, huruşa gelmek İçin mutlaka kaleme sarılırlar. Meselâ meşhur Russo birinci Şato Briyan ikinci zümreye dahildir.

Bir say-i edebînin kıymeti mevzuu intihab ettikten sonra bir nevzadi kâmil suretinde vücuda getirebilmek için, karihada iyice beslemekle kaimdir.

îcad, mevzuu hissetmekten, o mevzuun hissiyatınız, hayaliniz üzerinde husule getirdiği tesiratı tamamiyle tebliğ eylemekten ibarettir.

Mevzu dediğimiz mahiyet bir fikirden ibaret basit bir geydir; eğer hayal ile his yetişip -o fikrin ihtiva edebileceği menazırı, alabileceği eşkâli tasvir ederek basatattan kurtarmaz, bir kaç kat büyült emezse, söylenecek söz zaten söylenmiş demektir.

Bilfarz yirmi dört saattenberi kuyuya dürmüş bir adamın halini, ihtisasatını tasvir etmek lâzım geliyor. Ne yapacaksınız? Evet, kendinizi o adamın yerinde farz edeceksiniz. Lâkin hiç başınıza böyle bir şey gelmemiş... şimdi öyle bir adamın ihtisasatını nasıl keşfetmeli? Öyle ya! Meleke-i icat bu gibi yerlerde kendini gösterecek. Sanat dediğimiz de bundan başka bir şey değil. Tabiri marufu veçhiyle başkasının bedenine temessül lâzım.

Şimdi kuyuya düşen adamın halini tasvirden evvel tasavvur için uzun uzadiye düşününüz; o vaziyet-i ianei hayal ile gözünüzün önüne getirip o hayalin etrafında dolaşınız. Zihninize tevarüt edecek maaniyi zaptediniz. Meselâ: soğuk, su, karanhk, tedricî fakat müterakki bir surette dibe gitme, saatların uzunluğu, bağırdıkça sesin çınlaması, aksi nida, muhitin sükûnu mehibi, kuyunun aşağıdan yukarıya kocaman bir huni gibi görünüşü, me´yusane istimdatlar, tabu tuvanın kesilmesi, aczi mütezayit, suyun yüzünde kalmak için uğraşan, fakat çabaladıkça dibe doğru giden zavallının beyhude harekâtı, yukarda saf bir sema, zaman zaman kuş sesleri, hariçte velevledar, lakayt bir hayat, sonra onların şu biçare felâketzedenin haliyle husule getireceği tezat... Daha buna benzer şeyler.

İşte bunların hepsi düşünülerek sıraya konularak adamın hali tasvir edilecek.

Meselenin mühim ciheti bir vak´anın bütün müfredatını inceden inceye tasvir etmek değil, to tasvirde canlı, hususî bir tesir hasıl edebilmektir.

Görülüyor ki sanatı tahrir musırrane, müstemirrane bir sa´y ile elde edilen melekeden ibarettir. Büyük dehalar, yüksek kabiliyetler bu mecburiyetten azade olsalar bile, emin olunuz ki onlar da pek çok çalışmışlardır.

Mevzuun intihabiyle destgâhı tahrire vaz´ı arasında miktarı eşhasa göre değişen bir zaman geçer ki, ihtimal, bir teşebbüsi edebinin en sevilmez, en çekilmez devresi budur. Bu devrede tahammülü na kabil bir intizar,, bir üzüntü vardır. Bakarsınız hiç bir şey doğmuyor. Artık müfekkirede henüz vücudu olmayan maaniyi çıkarmak, dimağın bu duygusuzluğuna, bu ataletine galebe çalmak lâzım gelir ki, bu büyük mücahede için tenha güzin olmak, bütün kuvayı fikriyeyi bir noktada cem etmek elzemdir.

Düşününüz, düşününüz... Lâkin ruhu mevzuu temsil edecek hayal bir türlü karşınızda tecelli etmiyor! Sakın metanetinizi, ümidinizi kaybederek yeise düşmeyiniz: Bugün sizden kaçan o hayal, yarın ağuşu müfekkirenize gelir, hem de bir gün evvelki mücahedati fikriye neticesi olarak pek saf, pek açık bir surette mütecelli olur, siz de o zaman hemen kaleme sarılarak not almaya başlarsınız.

Mevzuunuz itiyadatınızdan,´ muhitinizden, tarzı tefekkürünüzden ne kadar uzak ise azminiz, mücahedeniz de o uzaklık nisbetinde fazla olmalıdır. Mevzuımuzu kafanızda taşıyınız; hem uzun zaman taşıyınız; daima beraber gezdiriniz. Göreceksiniz ki nihayet onu kendinize râm edeceksiniz. Karihanın vüsati, semahatı bernmutad mücahede ile, kuvayı fikriye üzerinde tasarrufla istihsal edilebilir; yoksa rast gele bir şey olmaz. Hulâsa, his ile hayali kendine mal etmek, bunların üzerinde nüfuzunu yürütebilmek icab eder. Vakıa kuvvei muhayyileden hepimiz az çok nasibedarız; ancak o kuvvetten alabileceğimiz hisseyi büyültmek bize aittiir. Baktınız ki muhayyileniz hararetten mahrum... O zaman münebbihlere müracaat ediniz; yani mevzuunuzla münasebeti olan eserleri okuyunuz. Meselâ tiyatro yazmak, sahneler tertib etmek, eşhası birbiriyle konuşturmak istiyorsunuz değil mi? Bu yolda yazı yazanların güzide eserlerini tetebbua dalınız. Yahut bir orman tasvir edeceksiniz, fakat karşınızda öyle bir manzara yok. Ne yapacaksınız? işte böyle bir teşebbüsü başa çıkarmak için, kalemi ele almazdan evvel, orman tasviri yolunda yazılmış muhalled eserleri gözden geçiriniz; uyuşmuş olan muhayyilenizi tetebbu sayesinde intibaha getiriniz. Bu usul daima muvaffakiyeti temin eder.

Kimbilir kaç kere başınıza gelmiştir: Harareti histen, şetareti hayalden mahrum dimağınızda en basit bir manayı, en naçiz bir fikri bulmaktan âciz kaldınız da, artık bundan sonra hiç bir sey yazamıyacağım diyerek derin bir yeise düştünüz; edebî istikbalinizden ümidi kestiniz. Öyle değil mi: Halbuki biraz sonra, civarınızda yükselen bir terane, bir ahenk, yahut pişi nazarında açılan şairane bir levha; temaşa birdenbire sizde bir çok hayaller, bir çok hisler bir çok fikirler uyandırıverir; muhayyilenizin deminki uyuşukluğu faaliyete inkılap eder. Öyledir; bizim mevcudiyeti maneviyemizi tadil için çok zamanlar en ufak bir sey bile kâfidir. Lâkin hissimizi tehyic edecek hayalimizi uyandıracak münebbihler arasında hiç biri mutalea kadar müessir olamaz. Çünkü mütalea, bizim ihtiyacatımıza tamamiyle tekabül edebileceği gibi okuyacağımız eserler içinde rehberimiz olacak, elimizden tutacak sayfalar buluruz. [63]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:32:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu rüya tabiri,Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu mekke canlı, Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu kabe canlı yayın, Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu Üç boyutlu kuran oku Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu kuran ı kerim, Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu peygamber kıssaları,Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzu ilitam ders soruları, Edebiyat Bahisleri: 6 İcad Mevzuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes