> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Marifetname > 37.bölüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 37.bölüm  (Okunma Sayısı 899 defa)
10 Mayıs 2011, 11:23:05
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 10 Mayıs 2011, 11:23:05 »



37.BÖLÜM

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


Karın ve bel adalelerini, tenasül uzuvlarının, ayak ve ayak parmaklarının

adaleleri keyfiyetini; bunların hareketlerini ve faydalarını yedi madde ile

açıklar.

Birinci Madde
 

Bel adalelerini bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki anatomi bilginleri demişlerdir ki: Beli hareket

ettiren adalelerin bazısı, onu, ön tarafa ve bazısı arka tarafa eğer ve

büker. Belin diğer hareketleri dahi bu iki hareketten hâsıl olur.

Beli, ön tarafa eğen adaleler iki çifttir. Bir çifti üst tarafta

konulmuştur. O, boynun ucunun hareket ettiren adalelerden bilinmiştir. Bu

çift, yemek borusunun iki tarafından geçip, alt tarafı, göğsün üstteki

omurlarından beş omura bitişip, üst tarafı boyun ve başa gelmiştir. Bunun

ikisi dahi göğsün onuncu ve onbirinci omurlarından çıkıp, aşağıya inip,

beli ön tarafa ziyadece eğik eder. Beli arka tarafa eğik ve bükük eden iki

adaledir ki, onlara, belin iki adalesi derler. Her biri yirmiüç adaleden

meydana gelmiştir. Zira ki bu iki adalenin her birine, birinci omurdan

gayri, er bir omurdan birer adale gelmiştir. Şu halde bu adalelerin hepsi,

itidal üzere uzasalar, beli düz olarak tutarlar. Eğer ifrat ile uzasalar,

beli arka tarafına eğik ve bükük ederler. Eğer sadece bir tarafta olan

adaleler hareket edip, uzasalar, bel o zamanda öbür tarafa eğiklik ve

bükülür. Bu ad geçen adaleler, belin diğer normal hareketlerine kafî

gelmişlerdir. Zira ki belin her semtine eğilip, bükülmesinde, ön ve arka

hareketlerine uyumu bulunmuştur.

 
 İkinci Madde
 


Karın adalelerini bildirir.

 
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Karın adaleleri

sekiz adaledir ki, nice faydaları müşterektir. Bir faydası mesanede bulunan

fazla idrarı ve rahimde bulunan cenini tutma ve korumaya yardım etmektir.

Bi faydası dahi diyaframa destek olup, kuvvet verip yel ve kabızla dolu

oldukta, yardımcı olmaktır. Bir faydası dahi mideyi ve bağırsakları

sıcaklıkları ile ısıtmaktır. Şu halde o sekiz adaleden bir çift düz adale

hançere kıkırdağı yanından düz olarak inip, lifi kasığa varıncaya

dek uzunlamasına uzamış olup, etrafını kasık üzerine yaymıştır. Bu çiftin

cevheri, başlangıcından sonuna dek ettendir. iki adale dahi, karın

üzerinde uzanmış olan perdenin üzerinden çıkıp, o uzamış iki adale ile

enlemesine dik açılar üzere kesişip, aşağıya gitmiştir. İki çift adalesi

dahi bu adalelerin kıvrımı üzere dik olup, her biri bir tarafta, sağ ve

solda bulunmuştur. Her çifti iki adaledir ki eğeden kasığa dek, koltuk

altından hançere kıkırdağını dek çapraz olarak kesişip, iki adalenin iki

tarafı sağ ve soldan kasık yanında kavuşup; öbür ikisinin iki tarafı dahi

hançere yanında kavuşmuştur. Bu ikisi her taraftan iki geniş adalenin et

cüzleri üzerine konulmuştur. Bu iki çift adalenin dahi cevherleri, ta düz

adaleye perde gibi geniş kirişlerle temas edinceye dek ettendir. Bu iki

çift, geniş adale üzerine konulan iki uzun adale üzerine konulmuştur. Bu

dahi Allah'ın sanatı bilinmiştir.

 
Üçüncü Madde
 

Tenasül adalelerini bildirir.

 
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Erkekler içi

iki husye adaleleri dört bulunmuştur. Onları korumak ve kaldırmak için

yaratılmıştır. Ta ki husyler aşağı sarkmayı, gevşeklikle aşağı inmeyip,

çarpmalardan yumurtalar korunmuş olsun. Şu halde onun her biri için bir çift

adale tayin olunmuştur. O yumurtalar sert olup, tabiatleri sıcak bulunduğu

için, dumanından erkeklerin yüzünde sakal bitmiştir. Zira ki, yumurtası

olmayanın veya sıcak olmayanın sakalı olmaz. Yumurtalar koparılsa, sakalı

varsa dökülür, kalmaz. Ama kadınlar için onlara bir çift adale yeter. Zira

ki onların iki husyesi, erkeklerinki gibi dışarıda asılı değildir, içerde

yapışıktır. Şu halde her bir husye için bir adale tayin olunmuştur. Ama

rahimin ağzı üzerinde ir adale vardır ki, onun lifi oldukça geniş olup

rahmi ve ağzını tümde kuşatmıştır. Bu adalenin bir faydası, hayza dek

rahmin ağzını sağlam kavrayıp, rahim kanını onda hapsetmektir. Hayz zamanı

olduğunda gevşemektir. Ta ki toplanmış kandan rahim boşalsın ve

temizlensin. Bir faydası dahi cima anında gevşemektir. Ta ki rahmin ağzı

açılıp, nutfeyi çekip, içine alsın. Sonra rahmin ağzını yine sağlam

bağlayıp, cenini korumaktır. Ta ki doğum zamanı gelsin. Bundan sonra

oldukça gevşek ve yaygın olmaktır. Ta ki doğum mümkün olsun.

Mesane ağzı üzerinde bir adale vardır ki, onun dahi lifi enli olup, mesaneyi

ve ağzını kuşatmıştır. Bu adalenin faydası, idrar vaktine dek idrarı

hapsetmektir. Kaçan idrar dökmek istense, bu adale gevşeyip, karın

adaleleri dahi mesaneyi sıkıp, itme kuvvetinin yardımıyle idrar ondan çıkar,

akar.

Zekeri hareket ettiren adale iki çifttir ki, bir çifti kasık kemiğinden

bitip, zekerin iki yanından geçmiştir. Vakta ki bunlar gevşek olurlar,

idrar yolu açılıp, genişlik bulur. O zaman ondan idrar ve meni kolaylıkla

akar. Bir çifti yine kasık kemiğinden bitip, zekerin kökünde kıvrımlarla

bitişmiştir. Şu hale bunun ikisi beraber uzasa, âlet düz olarak yayılır.

Eğer yürekten şehvet rüzgârı gelip, zekerde olan damarlara dolduysa, âlet

kıvama gelir. Eğer şiddetle dolduysa, âlet büyük ve sert olup, kasık

tarafına eğik olur. Eğer bu uzama adı edilen çift adalenin birine ârız

olduysa, âlet öbür tarafa meyl ile yayılır.

Makat adaleleri dörttür ki, biri onun çıkışı etrafını tutmuştur. etine

gayet karışması gereklidir. Bu adale, kesenin ipi gibi makatın etrafına

toplama ve büzme ile kapamış ve düğümlemiştir. Menfezde kalan fazlalığı

sıkma ve indirme ile atmıştır. Onda bir adale daha konulmuştur ki, sözü

edilen adalenin üzerinde yani makatın içinde olup, bacak tarafında zekerin

köküne bitişip; kadınlarda fercin etrafını kuşatmıştır. Bu iki adalenin

üzerinde bir çift adale vardır ki, makatın etini kaldırıp, içeriye çekmek

içindir. Bunun gevşemesi ile makat dışarıya çıkar bulunmuştur. Bu

adalelerin hepsi şekil verici ve hakîm olan Allah'ın icadı bilinmiştir.

 
 Dördüncü Madde
 

Oyluk adalelerini ve hareketlerini bildirir.
 

Ey aziz, malum olsun ki: Anatomi bilginleri demişlerdir ki: Oyluğu hareket

ettiren adalelerin büyüğü onun mafsalını yayan ve açan adalelerdir. Sonra

onu kapayan adalelerdir. Zira ki, işlerin en önemlisi oyluğun yayılması ve

kavranmasıdır. Yayılma ile ayağa kalkma hasıl olduğundan yayılma kavramadan

daha önemlidir. Bundan sonra oylukları birbirine yaklaştıran büyük

adalelerdir. Sonra oyluğu arka tarafına eğik eden adaleler büyüktür.

Oyluk mafsalını yayan adalelerin en büyüğü, bedende olan adalelerin

hepsinden daha büyüktür. Bu bir adaledir ki, kuyruk sokumu kemiği ve kasık

kemiğini kuşatıp, oyluğun arka ve iç taraflarına bitişik olup, diz kapağına

dek ulaşmıştır. Bunun liflerinin başlangıç yerleri muhtelif olduğundan

türlü işleri dahi muhtelif olmuştur. zira ki, bazı lifinin başlangıcı kasık

kemiğinin altından olup, oyluğu iç tarafa meylettirerek, yaymıştır. Bazı

lifinin bitiş yeri bunun bir miktar üstünden olup, oyluğu ancak üst tarafa

kaldırmıştır. Bazı lifinin bitiş yeri bunun az üstünden olup, oylu iç

tarafa imale ile kaldırmıştır Bazı lifinin bitiş yeri kuyruk sokumu

kemiğinden olup, oyluğu düz olarak yayar. Bir adalesi, kuyruk sokumu

mafsalını önünden yana kuşatıp, oyluğu yine düz olarak yaymıştır. Bir

adalesi kuyruk sokumu mafsalını arkadan yana kuşatmıştır ki, üç enli

kirişi ve iki ucu vardır Bu üç kirişin bitiş yerleri leğen kemiğinden,oyluk

kemiğinden ve kuyruk sokumundandır ki, o makat yanında olan büyüktür. Bu

üç kirişten ikisi ettendir, birisi zardandır. İki ucu oyluğun tepesinden

öbür cüz'üne bitişiktir. Şu halde bu adale eğer, bir tarafı ile çekerse,

oyluğu kendine meyl ile yayar. Eğer iki tarafı ile çekerse, oyluğu düz

olarak yayar. Bir adalenin bitiş yeri leğen kemiğinin bütün yüzeyinden

olup, büyük çıkıntının üst semtine bitişip, bir miktar ön tarafta uzadıkça;

oyluğu içe doğru eğerek yayar. Bunun benzerleri adaleler önce küçük

çıkıntının altına bitişip, ondan inip, evvelki adalenin işini görürler. Bu

adalenin farkı budur ki, bun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Mayıs 2011, 21:32:47 Gönderen: saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 37.bölüm
« Posted on: 29 Nisan 2024, 06:06:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 37.bölüm rüya tabiri,37.bölüm mekke canlı, 37.bölüm kabe canlı yayın, 37.bölüm Üç boyutlu kuran oku 37.bölüm kuran ı kerim, 37.bölüm peygamber kıssaları,37.bölüm ilitam ders soruları, 37.bölümönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes