E- HAKİMLERİN YER BAKIMINDAN YETKİLERİ
Hâkimin göreceği işler genel, yapacağı iş yeri ise Özel, sınırlı olabilir. Bir ülkenin herhangi bir yerinde veya bir mahallede bütün işlere bakmak üzere tâyin olunabilir. Orada bulunan veya oraya gelen her şahsın işine bakar. Eğer oraya geçici olarak gelenlerin işlerine bakmayacağı belirtilmişse o zaman bakamaz. Bir ülkeye, herhangi bir yerinde veya mahallesinde kararlar vermek üzere tâyin edilirse, o ülkenin her yerinde hüküm verebilir. Çünkü hâkimin belli genel hâkimliği ile beraber bir yerde oturması kısıtlanamaz, kararlaştınlamaz. Söz gelişi, bir yerden kalkıp bir başka yere giderse, bu sınırlama ile hükmünün reddedilmesi gerekir ki bu da olacak şey değildir. Ama yalnız evinde veya mescid-de muhakeme yapacağı şartı konulmuşsa bu şartlar muteberdir. Başka yerde duruşma yapamaz. Davacılar ancak bu iki yerden birinde hâkime müracaat ederler. Hükümde bu şarta da dikkat edilir.
Ebû Abdi'î-lahi'z-Zübeyrî der ki: Zamanımızda uzun müddet Cuma mescidlerinde hükümler veren hâkimler vardı. Kendilerine "Kadıyu'l-Mescid" denirdi. 200 dirhem yahut 20 dinar ve daha ağır davalara bakarlar, nafakaları,.zekâtı dağıtırlardı. Yerlerini değiştirmezler, belirtilen miktardan fazla ihtilâflara bakmazlardı.[77][77] El-Ahkâmu’s-Sultaniyye, Ebu’l-Hasan Habib, Bedir Yayınevi, 1/ 149-150.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın