> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Hidaye Tercümesi > Teyemmüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Teyemmüm  (Okunma Sayısı 1594 defa)
10 Mayıs 2010, 16:33:27
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 10 Mayıs 2010, 16:33:27 »



Hidaye Tercümesi / Teyemmüm


TEYEMMÜM BABI


(Yolculukta olan veyahut şehir dışında olup da, şehirden bir mil veya daha fazla uzaklıkta bulunan kimse su bulamazsa toprağa te­yemmüm eder.)
Çünkü Cenâb-ı Hak (Azze ve Celle) :

-Eğer hasta veyahut yolculukta, ya da... olup da su bulamazsa­nız güzel bir toprağa teyemmüm ediniz» ([1]) buyurmuştur. Peygam­ber Efendimiz (Aleyhi´s-salâtü ve´s-selâm) da: -Toprak, müslüman kişi için —on yıla kadar da olsa- su bula­madığı sürece temizleyicidir» ([2]) buyurmuştur.

Şehirden uzaklığın bir milden az olmaması, muhtar olan görü­şe göre şarttır. Zira su bulunmadığı zaman bir mil uzaklıktan şeh­re gitmede güçlük vardır. Sonra, teyemmüm edebilmede, namazı ka­çırma korkusuna değil, uzaklığa itibar olunur. Çünkü eğer kişi, uzaklığı bir milden az olan yerden şehre gitmekle namazını kaçın yorsa kusur kendisinindir. Zira eğer namazını geciktirmemiş olsay­dı böyle bir durumla karşılaşmazdı.

(Eğer su bulunuyor ve fakat kişi hasta olduğu için, abdest al­dığı takdirde hastalığı artıyorsa, yine teyemmüm edebilir.) Zira yu­karıda okuduğumuz âyet-i kerime bunu emreder. Hem de, fahiş fiat-la su almanın z^ran, abdest almakla hastalığı artan kimsenin za­rarı kadar olmadığı halde, suyu fahiş fiatla almayıp teyemmüm edi­lebilirken, abdest almakla hastalığı artan kimsenin abdest almayıp teyemmüm edebilmesi evleviyetle lâzım gelir. Abdest almakla hastahğın artması, ister suyu kullanmaktan, ister abdest almada zorun­lu olan vücut ve kol hareketinden ileri gelsin, farketmez. Her iki du­rumda da abdest almayıp teyemmüm edilebilir. îmam-ı Şafii ise (Allah rahmet eylesin) : Eğer hasta olan kişi, abdest almaktan ölüm endişesini duyu­yorsa teyemmüm edebilir- demiştir, ki onun bu görüşü nassın za­hirine uymamaktadır. (Cünüp olan kişi de, eğer guslettiği takdirde soğuktan Ölecek veya hastaiartacaksa teyemmüm eder.) Bu da, eğer cünüp olan ki­şi şehir dışında olursa böyledir. Şehir içinde olduğu zaman ise, İmam Ebû Hanife´ye göre yine böyle ise de, diğer iki İmam : «Şehirlerde ekseriyetle banyo evleri bulunmaktadır. Şayet bu­lunmasa da, nadir olduğu için teyemmüm edemez, demişlerdir. İmam Ebü Hanife: •Şehir içinde banyo evinin bulunmayışı nadir ise de, bulunma­dığı zaman kişi mazurdur- demiştir.

(Teyemmüm s elleri iki defa yere vurmak olup birinde kişi, el­lerini yüzüne, birinde de dirseklere kadar ellerine sürer). Zira Pey­gamber Efendimiz (Aleyhi´s-selâtü ve´s-selâm) «Teyemmüm iki vuruştur. Bir vuruş yüz, bir vuruş da eller için­dir- ([3]) buyurmuştur. Kişi ellerini toprağa vurduktan sonra, yüz ve ellerinin fazla tozlanmaması için ellerini önce silkeliyecek ve on­dan sonra yüz ve ellerine sürecektir. Teyemmüm abdest yerine ka­im olduğu için, abdestte olduğu gibi teyemmümde de yüz ve ellerin hepsini sürmek lâzımdır. Bunun içindir ki-«Parmaklarının arasını oğuşturacak ve parmağında yüzük varsa çıkaracaktır- demişlerdir.

(Teyemmümde abdestsizlikle cünüplük) ve aybaşı hali ile loğu­salık (aynıdır). Zira -rivayete göre- kırsal kesimden bir topluluk Peygamber Efendimize (Aleyhi´s-selâtü ve´s-selâm) gelerek: «Biz kumluklarda oturan ve bazan bir iki ay su yüzünü görmiyen kim­seleriz. Halbuki içimizde cünüp olanlar, aybaşı halini gören ve lo­ğusa olan kadınlar vardır- deyince, Peygamber Efendimiz (Aleyhi´s-saîâtü ve´s-selâm) «Sizin toprağınız varya, ona yapışınız» ([4]) bu­yurmuştur. (İmam Ebû Hanife ite İmam Muhammed´e göre -toprak, kum, taş, ces, kireç, sürme ve zırnık gibi- yeryüzü cinsinden olan her şey­le teyemmüm edilebilir). İmam-ı Şafii (Allah rahmet ey­lesin) :

«Ot bitiren topraktan başka bir şeyle teyemmüm edilemez- de­miştir. İmam Ebû Yûsuf dan da gelen bir rivayet bu yoldadır. Zira îbn-i Abbas (Radıyallâhü anh) âyetteki «gü­zel bir toprağa» sözünü -verimli bir toprağa» diye tefsir etmiştir. Ancak İmam Ebû Yûsuf, yukarıda rivayet ettiğimiz hadise dayanarak kumu da ilave etmiştir. İmam Ebû Hani­fe ile îmam Muhammedi Cenâb-ı Hak âyette «Saiyd- diye buyurmuştur, ki «yeryüzü- de­mektir. Bizim saydığımız şeylerin hepsi de yeryüzü cinsinden oldu­ğu için hepsiyle teyemmüm etmenin caiz olması lâzım gelir- demiş­lerdir. «Güzel- kelimesi «Temiz» mânasını da taşıdığı için -icma ile- bu mânaya hamledilmiştir. Zira temizlenmede kullanılan bir şeyin temiz olması daha uygundur.

(İmam Ebû Hanife´ye göre, teyemmüm edilen yeryüzü cinsin­den olan şeyin tozlu olması şart değildir.) Çünkü yukarıda okudu­ğumuz âyet mutlak olup onda, teyemmüm edilecek şeyin tozlu ol­ması şartı yoktur.

(İmam Ebû Hanife İmam Muhammed: «Toz ile de -toprak bu­lunsa bile- teyemmüm edilebilir- demişlerdir.) Zira toz toprağın incesidir. (Teyemmüm abdest gibi olmayıp onda niyet farzdır.) î ma m Z ü f e r (Allah rahmet eylesin) : -Teyemmüm abdest yerine kaim olduğu için abdestte niyet na­sıl farz değilse, teyemmümde de farz değildir. Çünkü onun yerine kaim olduğu için her hususta onun gibi olması gerekir- demiştir. Biz diyoruz ki:

Teyemmüm kasıt demektir. Kasıt ise, niyet getirilmeden gerçek­leşemez veyahut teyemmüm ancak özel bir durumda temizleyici ol­duğu için eğer niyet getirilmezse temizleyici olamaz. Su ise, bizati­hi temizleyici olduğu için niyete muhtaç değildir. (Sonra, kişinin temizlenme veyahut namaz kılabilme niyetini ge­tirmesi kâfi olup abdestsizlik veya cünüplükten söz etmesi mezhep­te sahih olan görüşe göre şart değildir.)

(Eğer bir hıristıyan, müslüman olmak için teyemmüm eder ve ondan sonra müslüman olursa -İmam Ebû Hanife ile İmam Mu-hammed´e göre- teyemmüm etmiş sayılmaz. İmam Ebû Yûsuf İse Adam teyemmümlüdür» demiştir.) Çünkü adam maksut olan bir ibadeti kasdetmiştir. Fakat mescide girebilmek veya Kur´ân-ı Kerim´i eline alabilmek için edilen teyemmüm öyle değildir. Zira mescide girmek veya Kur´an-ı Kerim´i eline almak maksut olan bir ibadet değildir. İmam Ebû Hanife ile İmam Muhammed: •Teyemmüm ancak, abdestsiz veya cünüp olarak yapılması caiz olmayan bir ibadeti yapabilmek için temizleyici olmuştur. Kişi, ab­destsiz veya cünüpken ise müslüman olabilir» demişlerdir.

(Eğer bir hıristıyan, müslüman olmak için abdest alır ve ondan sonra müslüman olursa, abdestli sayılır.) Imam-ı Şafii´ye göre ise, abdestte niyet şart olduğu için abdestli sayılmaz.

(Eğer bir müslüman, teyemmüm ettikten sonra irtidat eder ve ondan sonra bir daha müslüman olursa, teyemmümü bozulmuş ol­maz.) İmam Züfer (Allah rahmet eylesin) -Bozulur. Çünkü teyemmüm ile, müslümanlığı inkâr, bir arada olamaz. Aralarında yakın akrabalık bulunup birbirleriyle evlenme­leri caiz olmayan gayrimüslim bir erkekle bir kadının birbirleriyle evlenmeleri, nasıl hem başlangıçta, hem devamda bâtıl ise, teyem­müm ederken müslümanlığı inkâr edenle, teyemmüm ettikten son­ra inkâr edenin teyemmümleri arasında fark yoktur- demiştir. Biz diyoruz ki:

Münkir değilken teyemmüm edip ondan sonra inkâra sapan kim­senin teyemmümü ile, münkir iken teyemmüm eden kimsenin te­yemmümü arasında fark vardır. Çünkü teyemmümde niyet şarttır. Münkir olan kimsenin ise niyeti yoktur. Fakat kişmin münkir değil­ken ettiği teyemmümde niyet bulunduğu için, ondan sonra inkara sapsa dahi sahihtir.

(Abdesti bozan her şey teyemmümü de bozar.) Zira teyemmüm abdest yerine kaim olduğu için onun hükmündedir. (Teyemmüm aynca, teyemmümlü kimsenin suyu bulması ile de bozulur. Bu da eğer suyu kullanabiliyorsa böyledir.) Çünkü toprak, su bulunmadı­ğı sürece temizleyicidir. Su bulunduktan sonra abdest alma imkânı hasıl olduğu için artık teyemmümün hükmü yoktur. Suyun bulun­masından da maksat kişinin onu kullanabilmesidir. Bulunup da, ki­şinin onu kullanamaması halinde bulunmamış sayılır. Canavar ve­ya düşmanm saldırısına uğramaktan veyahut bulunan su ile eğer abdest alırsa susuz kalacağından korkan kimse de, suyu kullana­mayan kimsenin hükmündedir. İmam Ebû Hanife´ye gö­re, uykuda olan kimse, suyu kullanabilir farzedilmektedir. Buna gö­re eğer teyemmümlü olan kimse, uyurken suyun yanından geçerse teyemmümü bozulur. Bulunan su da, eğer abdeste yetecek miktar­da olmazsa bulunmamış sayılır. Çünkü yetecek miktarda olmayan suya, nasıl başlangıçta itibar olunmuyorsa, devamda da itibar olun­maz.

(Temiz olmayan toprak ve benzeri şeylerle teyemmüm edilemez.) Zira hem âyetteki «güzel» kelimesinden temiz demek kasıt buyu-rulmuştur, hem de teyemmüm, hükmî necasetten temizlenmek için edildiğine göre, aynı gaye için alman abdestte suyun temiz olması nasıl şart ise, teyemmüm edilen şeyde de temizliğin şart olması ge­rekir,

(Su bulamayan kimse için, eğer namaz vakti çıkmadan bula­cağım umuyorsa namazını vaktin sonuna kadar da olsa geciktirmek müstehaptır. Eğer bulursa abdest alır,, bulamazsa teyemmüm edip namaz kılar.) Çünkü namazları erken kılmak her ne kadar daha faziletli ise de, bu kimse için -cemâati beklemede olduğu gibi- namazım, temizlenmenin en kâmili olan abdşst ile kılma umudu bulunduğundan, geciktirmesinde daha üstün bir sevap vardır. Ana kaynak olmayan birtakım kitaplarda, İmam Ebû Hanife ile îmam Ebû Yûsuf´un:

«Kuvvetle umulan şeyin olmuş hükmünde olduğu için böyle bir durumda geciktirmek vaciptir» diye söyledikleri rivayet olunmakta ise de, mezhepte zahir olan görüş, geciktirmenin müstahap olması­dır. Zira kesin olarak bilinen bir şeyin hükmü, zan ve şüphe ile or­tadan kalkmaz.(Kişi ettiği teyemmüm ile İstediği kadar farz ve nafile namaz­ları kılabilir.)İmam-ı Şafiî’ ye göre, teyemmüm zaruretin gerektirdiği bir temizlenme olduğu için. bir teyemmümle ancak bir farz namaz kalınabilir. Biz diyoruz ki:

Zaruret halinde teyemmüm abdest yerine kaim olduğu için, za­ruret ortadan kalkmadıkça abdeatin gördüğü her işi teyemmüm de görür.

(Eğer şehir içinde, hasta olmayan bir kişi, velisi olmadığı bir cenaze hazır olur ve kendisi abdest almakla uğraştığı takdirde ce­naze nama...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Teyemmüm
« Posted on: 29 Nisan 2024, 08:12:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Teyemmüm rüya tabiri,Teyemmüm mekke canlı, Teyemmüm kabe canlı yayın, Teyemmüm Üç boyutlu kuran oku Teyemmüm kuran ı kerim, Teyemmüm peygamber kıssaları,Teyemmüm ilitam ders soruları, Teyemmümönlisans arapça,
Logged
14 Haziran 2015, 19:10:36
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 14 Haziran 2015, 19:10:36 »

Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Eğer su yoksa ve abdest alınması mecbursa toprak ile teyemmüm alınıp abdest alınır.Maide:6 -"Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor."
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes