> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Dokuz Eylül İlitam > Hadis ve Hadis Metinleri > Hadis Tenkidi Kriterleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadis Tenkidi Kriterleri  (Okunma Sayısı 2336 defa)
08 Mart 2013, 18:53:53
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 08 Mart 2013, 18:53:53 »



HADİS TENKİDİ KRİTERLERİ

           Sahih bir hadisin isnadında aranan vasıf: ravilerinin adil (islama uygun yaşayan) olması, zâbıt (rivâyetini sağlam taşıyan), senedinin ise muttasıl (kesintiye uğramayan)
olmasıdır. Şüzûz’dan (daha üstün râvîlere muhâlefetten) ve illetden (gizli bir kusurdan)
arınmışlığı ise metninde aranan vasıflardır.Bir hadis, isnâd bakımından sağlam oluşuyla
sahîhu’l-isnâd adını alır..  gerçek anlamda “sahîh hadis”, diğer iki vasfıda kendinde bulundurandır.. İlk muhaddisler, ellerinde mevcut hadis malzemesini gelecek
nesillere aktarmak için oluşturdukları külliyât içerisine, bu beş şartı taşıyan hadisleri
almaya gayret etmişlerdir..

    Babanzâde Ahmed Naim,"muhaddisin vazifesi rivayetleri öncekilerden sonrakilere nakletmektir. râvî ve sened tenkîdi ile meşgul olarak hadisin kavîsini zayıf olanından ayırdetmek metinlerin çelişki ve farklılıklarını göstermek onların işi değildir" demiştir.

      Osmanlı ulemâsından Muhammed Zahid Kevseri ise bu konuda şöyle diyor: muhaddisler çoğunlukla sened yönünden hadis tenkîdiyle yetinmişler, seneddeki ızdırâba (problemlere) verdikleri önem kadar, hadis metnindeki ızdırâba önem vermemişlerdir.Goldziher yandaşlarının dâhilî tenkîd dedikleri metin tenkîdini, fıkıh ve istinbât ehli yerine getirmiştir. Ve böylece iki grup (hadisçi ve fıkıhçılar) hadis tenkîdini paylaşmışlardır”

        Senedlerinde adı geçen râvîlerin tümünün sika olmasına rağmen, herkesin göremeyeceği bir illet-i kâdiha (sıhhat bozucu gizli sebep) ile ma’lûl olabilmektedirler. Bu nedenle, çok geniş bir sahayı kapsayan ilelü’l-hadîs (hadis problemleri), bazen o hadisin rivâyet hakkını elinde tutan râvînin veya musannifin ilmini aşabilmekte ya da gözünden kaçabilmektedir. Bu tür rivâyetleri tenkîd ve gerekirse red işi, -eğer muhaddis aynı zamanda fakîh değilse- çoğunlukla fukahâ ve şârihlere kalmaktadır. hemen bir dipnot düşmek istiyorum  ma’lûl :  Görünüşte, sahih olan, ancak aslında sıhhatine mani teşkil eden gizli bir kusur taşıyan hadise denir..kökü hastalanmaktan geliyor.

    Yukarda bahsettiğimiz fikirleri kabul edenlerden bazıları: Tâhir el-Cezâirî ,Muhammed Reşid Rızâ, Muhammed Zübeyr Sıddîkî ve Muhammed Gazâlî.

  Dirâyetü’l-hadîs ilminin konusu; râvî ile mervî(rivayet edilen söz) nin halleridir. Râvî ile sened, mervî ile metin kastedilir. Metni gözardı ederek varılan sonuçlar, hadis ilmi açısından değer ifade etmezler. Hadisleri değerlendirmede metnin rolü senedden büyüktür. Bir hadisin sahîh ya da hasen oluşu kesin değildir. Bu hüküm senedine mi, yoksa metnine mi aittir, açıklanması gerekiyor. Bir haberin mütevâtirliği metinle alâkalı bir durumdur. Benzer biçimde, sahîh-hasen-zayıf arasında müşterek olan ıstılahların bir kısmında sadece metnin durumuna bakılır.
     Hadis Usûlü/Mustalahu’l-hadîs ilmine dair derli toplu ilk eserin sahibi olan Hâkim en-Nîsâbûrî, Ma’rifetü Ulûmi’l-Hadîs’in 27 ve 28. nev’lerini İlelü’l-hadîs ve Şâzz’a ayırmıştır.Orada şöyle der: “Bir hadis bir çok yönden kusurlu olur ki bunlarda (râvî ile ilgili) cerhin herhangi bir dahili yoktur. Zira mecrûh râvînin hadisi zaten değersizdir. İllet ise, çoğunlukla sika râvîlerin  hadislerinde olur. Onlar illetini bilemedikleri bir hadisi rivâyet ederler, böylece hadis ma’lûl olur.dipnot: hadis ilminde ta'n (suçlama, itham) sebeplerinden herhangi biri ile tenkid edilen râviye mecrûh denir.

  Maklûb hadis, bir yönüyle, metinde meydana gelen değişimin karşılığıdır. Lafzî-mânevî
şevâhid(şahitler) ile mütâbeâ’da, metinlerin birbirlerine uygunluğu aranır.Mevzû hadislerin
alâmeti sayılan bütün deliller metinle ilgilidir. bu arada mevzu hadis;söylemediği halde çeşitli sebeblerle sahabe ve Tabiine izafe edilerek uydurulmuş sanatlı sözlerdir.maklub hadis  ise âvîsi, metni ya da senetleri değiştirilmiş hadise denir..Örneğin İbn Kayyimi’l-Cevziyye, mevzû hadisleri tanıma yollarını ve ne tür hadislerin mevzû olduklarını 19
madde halinde ve örneklerle anlatmıştır ki, hemen hepsi metni ilgilendiren hususlardır.Ayrıca Hatîb-i Bağdâdî, Usûl’ünde, “Münker ve Müstahîl Hadisleri Atmanın Vacip Oluşu” başlığı altında, mevzû olduklarına işaret ederek beş adet hadis zikretten sonra, gireceği yeni konuya şöyle başlık atmıştır: “Akla, Kur’ân’ın sâbit ve muhkem hükmüne, ma’lûm Sünnete, Sünnetin aktığı mecrâda deverân eden fiile ve her kesin delîle ters düşen haber-i vâhid kabul edilmez”

    Muhtelifü’l-hadîs ve Müşkilü’l-hadîs ilmi,konularını bütünüyle metne tahsis etmişlerdir.Muhtelifü’l-hadîs birbirine zıt iki sahîh hadisin, cem’, tercîh ve nesh metodlarından biri uygulanarak açıklığa kavuşturulması demektir. Müşkilü’l-hadîs ise Akıl,
his, ilim ve dînin kesin kâidelerine ters görünen sahîh bir hadisin te’vîli demektir.

 Senedi bir hedefe varmak için kullanan muhaddislerin rivâyet edende titiz
davranmalarının, rivâyet edilenin sıhhatini meydana çıkarmaya yönelik olduğunu; dış
görünüşe aldanılmadığı takdirde, muhaddislerin senedden çok metin üzerinde
durduklarını ya da en az sened kadar metne de eğildiklerini kabul etmemiz gerekir.Hz.
Peygamber (s.a.v)’in “Ateş’te oturacağı yeri hazırlamakla” tehdit ettiği zümreye dâhil
olmamak ve ona yalan isnâd etmemek için, hadisin lafzen edâsında senedden çok metin
üzerine çevrilmiştir. İlk muhaddislerden (Hz. Ebû Bekr’in torunu) el-Kâsim b. Muhammed ve yine tâbiûndan Recâ b. Hayve ile Muhammed b. Sîrîn, rivâyet ettikleri hadislerin her kelimesinde çok büyük titizlik göstermişlerdir.

Oryantalistlerin İddiaları

   Batı dünyasında hadis üzerine çalışan araştırmacıların büyük çoğunluğu, muhaddislerin
metin ve içeriğine hiçbir önem vermediklerini iddia etmişler.Reinhart P. A. Dozy (Hollandalı, 1883), Alois Sprenger (Avusturyalı, 1893), Ignaz Goldziher (Macar, 1921) ve daha sonra Leone Caetani (İtalyan, 1935), Joseph Schacht (Alman, 1969), Gaston Wiet (Fransız, 1971) gibi hadis ilmindeki araştırmalarıyla meşhur olan şarkiyatçılar, senedle metni birbirinden ayırarak değerlendirmişler, bir hadisin metninin sıhhatini tespit için senedden başka bir yol olmadığını savunmuşlardır. Bu fikirlerinin kaçınılmaz neticesi olarak; muhaddislerin hadis tenkîdini isnâda hasredip, metni terkettikleri iddiasını ortaya atmışlardır.Onların bu görüş ve yaklaşımları, Ahmed Emîn, Mahmûd Ebû Rayye esSeyyid Sâlih Ebû Bekr ve Zâkir Kâdirî Ugan gibi bazı müslüman araştırmacılar
tarafından da benimsenerek devam ettirilmiştir.

Metni Tenkîd Etmenin Anlamı

   ilk devir muhaddisleri hadis metnini aktaran taşıyıcılara (râvîlere) ayrı bir önem vermişler, bir habere sahîh ya da sakîm (zayıf) damgasını vurabilmek için, öncelikle haberciye bakmışlardır.bunu yaparken metni tamamen gözardı ettikleri de söylenemez. Zira
amel edilmesi gerekli hüküm ve kâide metnin içindedir. Dolayısıyla senedler, metinlere
götüren bir vâsıta, bir vesîledir. İsnad zincirini oluşturan râvîlerin tetkîk ve tahlîli sona
erdiğinde dikkatler metne çevrilmiş, hadisin sıhhatini bozacak bir kusurun bulunup
bulunmadığı araştırılmıştır. Gerek sahâbe ve gerekse tâbiûn metin tenkîdi yapmışlar,
muâraza, mukârane ya da mukâbele denilen karşılaştırma metodunu kullanmışlardır.Karşılaştırma metodu başlıca altı şekilde kullanılmıştır

1. Birkaç sahâbînin Hz. Peygamber (s.a.v.)’den aktarmış olduğu rivâyetlerin, birbiriyle
karşılaştırılması. (Hz. Ebû Bekr, Hz. Ömer ve Abdullah b. Ömer bunu bizzat uygulamışlardır).
2. Muhaddisin rivâyetinin, farklı zamanlarda kendisinden dinlenerek kontrol edilip,
karşılaştırılması. (Sahâbeden Hz. Âişe bunu tatbîk edenlerdendir).
3. Bir şeyhin farklı talebelerinin kendisinden aldıkları rivâyetlerin birbiriyle
karşılaştırılması.
4. Ders esnâsında muhaddisin rivâyet ettiği bir haberin, talebeleri tarafından onun akrânı
olan diğer râvîlerinki ile karşılaştırılması.
5. Hadis rivâyetinin bulunduğu kitabın hâfızada olanla, ya da başka bir kitapta olanla
karşılaştırılması.
6.Rivâyetin Kur’ân âyetleriyle karşılaştırılması. (Hz. Ömer, Hz. Âişe ve Ebû Eyyûb el-Ensârî, ashâb arasında bunu ilk kez uygulayanlardır).

    İlk kez sahâbe tarafından başlatılan metin tenkîdi, başlıca beş sebebe dayanıyordu:
a) Hadîsin Kur’ân’la çelişmesi,
b) Sahâbînin naklettiği rivâyet ya da verdiği fetvânın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in
sünnetine muhâlif oluşu,
c) Hadisin metnini nakilde hatâ yapılmış olması,
d) Hadîsin sahâbî tarafından yanlış anlaşılmış olması,
e) Sîret-i Nebeviyye ile ilgili bir haberin (yani târihî bir meselenin) naklinde hataya
düşülmesi.
    Bu durumda özellikle ashâbın ileri gelenleri, o hadisi Kur’ân’a ya da sâbit ve mahfûz
olan Sünnete veya târihî mâlûmâta arz etmek sûretiyle düzeltme yoluna gitmişlerdir.Ashâb-ı kirâmın yolunu takip eden muhaddisler de aynı metodlar uygulamışlar, metni gözardı etmemişlerdir.

     son devir araştırmacılarının hadislerin tenkîdi için kriter kabul ettikleri diğer bir mesele de, hadislerle aklî verilerin çatışmasıdır. Hadis âlimleri, bir metnin aklın muktezâsına (mantıksal çıkarımlara, tecrübe ve kıyâsa) muhâlif oluşunu mevzûluk/uydurulmuşluk alâmeti sayarken, buna te’vîle müsâit olmama kaydını da ilâve ederler.Te’vîl’den maksat; menkûl ile ma’kûl’ün arasını bulmaktır. Yani aslında te’vîl; hadisin akla uygun olup olmadığını araştırmaktır.Akıl-nakil teâruz ettiğinde (çatıştığında) kabul edilebilecek en genel kâide, aklî olana değil kat’î olana öncelik tanımaktır. Zira naklî verilerde olduğu gibi, aklî veriler içinde de zannî olanlar vardır.

HADİS TENKÎDİNDE AKIL-NAKİL ÇATIŞMASI

Sahîh ve sağlam bilgiye ulaştıran iki önemli de...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 22 Nisan 2014, 08:41:05 Gönderen: Hafize Aişe »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadis Tenkidi Kriterleri
« Posted on: 28 Nisan 2024, 17:16:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadis Tenkidi Kriterleri rüya tabiri,Hadis Tenkidi Kriterleri mekke canlı, Hadis Tenkidi Kriterleri kabe canlı yayın, Hadis Tenkidi Kriterleri Üç boyutlu kuran oku Hadis Tenkidi Kriterleri kuran ı kerim, Hadis Tenkidi Kriterleri peygamber kıssaları,Hadis Tenkidi Kriterleri ilitam ders soruları, Hadis Tenkidi Kriterleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes