> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Tevhid Şirk Çatışması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tevhid Şirk Çatışması  (Okunma Sayısı 1216 defa)
29 Temmuz 2011, 16:24:44
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 29 Temmuz 2011, 16:24:44 »



Tevhid-Şirk Çatışması


Hz. Musa, Firavun idaresinin bütün bu zorbalıkları büyük bir titizlikle uygulan­dığı bir zamanda, ilâhî hakikâti bildirmek ve zorba idarenin 'azgınlıklarını1 terk et­mesini sağlamak için ilâhi bir görevle görevlendirildi. Allah, O'na 'Şimdi artık Fi­ravun'a git, şüphe yok ki, O pek azdı [77] emrini verdi. Bu görevlendir­meyi takiben Hz. Musa ve (muhtemelen kardeşi Harun'la birlikte) Firavun'un hu­zuruna çıktı. Hz. Musa'dan ilâhî hakikatleri duyan Firavun'un ilk tepkisi oldukça ilginçti. Musa'nın kendi yanında, sarayda yetişmiş olmasını, Musa'dan duydukla­rını dikkate almamanın gerekçesi olarak ileri sürdü. Bu tavrıyla, 'Bana nasıl böyle şeyler söyleyebilirsin, sen de bir zamanlar benimle birlikte değil miydin, sen de bu idarenin bir mensubu değil misin? Bu söylediklerin, sana yaptığım ikramlara karşılık nankörlük yapmak değil midir?' anlamlarına gelen bir serzeniş vardı; 'Musci mesajı­nı Firavun'a tebliğ edince, Firavun: 'Biz, seni çocukken yanımızda yetiştirmedik mil Sen ömrünün pek çok yılını, bizim aramızda geçirmedin mi! Ama sonunda yapacağı­nı yaptın ve nankör biri olduğunu gösterdin!.[78] Halbuki konu, Hz. Mu­sa'nın hangi şartlarda yetişmiş olduğu veya daha önceleri Firavun'a olan yakınlığı değildi. Hz. Musa, bu kişisel durumlarım anlatarak Firavun'dan bir şeyler istiyor da değildi. Konunun, hiçbir şekilde kişisel tarafı yoktu. Firavun'dan istenen, zortarlada her çeşit işte, harçta ve kerpiçte hayatlarını acı ettiler. Ve Mısır kralı, birinin adı Şifra ve onbirinin adı Pua olan İbrani ebelere söyledi ve dedi; 'ibrani kadınları için gebelik hizmeti yaptığınız, ve onları doğurma iskemlesi üzerinde gördüğünüz zaman, eğer doğan bir erkek çocuksa onu öldüreceksiniz. Fakat eğer kız ise o yaşayacaktır'. Fa­kat ebeler Allah'tan korkarlardı. Ve Mısır kralının kendilerine emrettiğine göre yap­madılar. Ve erkek çocukları sağ bıraktılar. Ve Mısır kralı ebeleri çağırıp onlara dedi; 'Niçin hu şeyi yaptınız ve erkek çocukları sağ bıraktınız' Ve ebeler Firavun'a dediler; 'Çünkü İbrani kadınları Mısırlı kadınlar gibi değildirler; çünkü onlar canlıdırlar ve ebe onların yanına gelmeden evvel doğuruyorlar.' Ve Allah ebelere iyilik etti ve kavim ço­ğaldı ve ziyadesiyle kuvvetlendiler. Ve vaki oldu ki, ebeler Allah'tan korktuklarından onları ev bark sahibi etti. Ve Firavun bütün kavmine emredip dedi; 'Her doğan erkek çocuğu ırmağa atacaksınız', ve her kızı sağ bırakacaksınız.[79]

bah£ı terk etmesiydi. Bütün zorbalıkları terk etmeli ve gerçek ilâh olan Allah'ın sanlar için tayin ettiği esaslara göre yaşamayı ve yönetmeyi seçmeliydi. Böyle yaarak ülkede hakkı, hukuku, adaleti, iyiliği, güzelliği, güzel ahlâkı egemen kılma vdı Bunu risâlet görevini başlatan ilâhî talimatlarda ve Hz. Musa'nın Firavunla ilk konuşmalarında gayet açık olarak görüyoruz; 'Ey Musa! Ben seni, kendime elçi olarak seçtim Sen ve kardeşin birlikte ayetlerimi Firavun'a götürün, beni anmayı ih­mal etmeyin. Firavun'a gidin. Çünkü o, gerçekten azdı. Ama onunla yumuşak bir dil­le konuşun, o zaman belki aklım başına toplar, yahut da olur ki korkar'. Musa ile Ha­run- 'Ey Rabbimiz!' dediler 'Korkarız, hakkımızda çok aşın davranır yahut da büsbü­tün azar.' Allah; 'Korkmayın!' buyurdu. 'Şüphesiz ben sizinle beraberim, olacak şey­lerin hepsini işitir ve görürüm. Hemen ona gidin ve deyin ki: 'Biz ikimiz senin Rabbi-nin elçileriyiz. Bunun için, îsrail oğullarının bizimle gelmesine izin ver ve onlara artık işkence etme. Biz sana Rabbimizden delille geldik. Selâmet ve saadete erenler an­cak doğru yolu tutanlardır. Bize vahyedildi ki, Allah'ın azabı, peygamberleri yalan sayıp, onlara sırt çevirenlere erişir.[80] (Ey Musa!) Firavun'a de ki: 'Kendini günah ve küfür kirlerinden temizlemeye niyetin var mı? Ve sana Rabbinin yolunu göstereyim de korkasın, saygı duyasın.[81]

Fakat, Firavun kendisine açıklanan gerçeği kabullenmedi. Kendi yanında yıl­larca kalmış, bakımını üstlendiği bir kişinin bu şekilde her şeyi değiştirecek tek­lifle karşısına çıkmış olmasını anlayamadı. Anlasa da kabullenemedi. Bu nedenle Hz. Musa'yı kendisine karşı nankörlük yaptığı suçlamalarıyla sıkıştırma ve zorda bırakmaya çalıştı. Fakat Hz. Musa'nın konuyu kişiselleştirmeyip, görevini ısrarla yerine getirmesi üzerine, Firavun bu sefer de konuyu bir başka yönden çarpıtma­ya çalıştı. Hz. Musa'nın sözlerini, kendi ırkçı ve pek tabiî olarak da zorba yöneti­mine karşı çıkan, karşıt ırkçı hareket olarak değerlendirdi. Hz. Musa'nın bir za­manlar bir Kıptî'yi öldürmüş olmasını da bu karşıt ırkçı hareketin eylemlerinden birisi olarak takdim etti. Bu düşüncenin etkisiyle, O'nu ısrarlı bir şekilde nankör olmakla suçladı: 'O yaptığın işi (Kıptî'yi ölûrme işini) de sen işledin; Sen nankörler­densin' (Sara, 26:19). Fakat Hz. Musa, Firavun'un oyununa gelmedi. Konunun, Fi­ravun'un zannettiği gibi kişisel iktidar hevesi veya karşıt ırkçı hareket olmadığını, daha önce yaptığı işin suç olduğunu kabul ederek açıkladı: ''Musa: 'Ben o işi, henüz o anda sonucun ne olacağını bilmeyerek yaptım yani öldürmek için vurmadım. Simden korkunca da aranızdan kaçtım, ama daha sonra Rabhim, doğruyla eğri arasında hü­küm verebilme yeteneği bahşetti ve beni peygamberlerinden biri yaptı' dedi.[82] Firavun'un konuyu çarpıtarak, kişiselleştirme nedenini çok iyi anladı­ğım da belirtmeyi ihmal etmedi. Bunu, bir zamanlar Firavun'un yanında yaşamış olmasının nedenini açıklayarak ifade etti. Kendisi Firavun'un sarayında yaşamış, çocukluk ve gençlik yıllarını sarayda geçirmişti. Ama bu Firavun'un iyiliğinin de­ğil zorbalığının sonucuydu. Firavun'un ırkçı politikları ve zulümleri nedeniyle öl-dürülmemesi için annesi tarafından nehre bırakılması üzerine saray kadınlarından birisi tarafından bulunmuş ve saraya alınmıştı. Halbuki eğer Firavun'un o zorba politikaları olmasaydı, bir kulübede, yoksulluk içinde büyürdü ama annesinin de yanında olurdu: 'O başıma kaktığın iyiliğe gelince, bu israil oğullarını köleleştirme­nin bir sonucu değil miydi?[83]  Firavun sonunda asıl konuya gelmek zorunda kaldı. Meseleyi çarpıtma ve kişiselleştirme gayretlerinin faydasız olduğu­nu anladı: 'Firavun: 'Bu alemlerin Rabbi de kim oluyor?' dedi.[84] Artık bu safhadan sonra tevhid-şirk çatışması başladı. Bir taraf ilâhî hakikâtleri hatırla­tıp onlara göre inanıp yaşamaya davet ederken; diğer taraf çeşitli gerekçelerle meş­ru kılınmış kötülüklerin, zorbalıkların, baskıların, sömürülerin, işkencelerin, kat­liamların... savunuculuğunu yaptı. Bir taraf gerçek adaletin hakim olduğu bir dünyaya ve bu dünyanın devamı olan sonsuz saadete çağırırken; diğer taraf için­den ilelebet çıkılamayacak karanlığa, azaba çağırdı: Biz sana Rabb'inden bir mucize ile geldik. Dünya ve ahiret selâmeti, hidayete tâbi olanlaradır.[85] Firavun: 'Bak' dedi. 'Eğer benden başka bir ilâh benimsersen, seni mut­laka hapse attırırım.[86]

kaldığı kadar, Mekke'deki hakikat önderi de maruz kalmıştı. Hepsi de ha­kikat çağrılarının politik bir dalavere olduğu suçlamasıyla eleştirilip, suçlandı. Bu nedenle Hz. Musa ve Harun'un işittikleri yeni ve orijinal bir şey değildi. Üstelik aynı suçlamayı daha sonraları başkalarından da işittiler. Firavun idaresinin en önemli payandaları olan ve statükoyu meşrulaştırma/savunma görevleri karşılı­ğında en büyük menfaatleri elde eden sihirbazlar da Hz. Musa'yı aynı şekilde suç­ladılar. Onlar, Hz. Musa'nın davet ettiği şeylerin mevcut zulüm sistemini çökerte­cek güçte olduğunu anlayınca, aralarındaki görüşmede İslâm davetinin seyrinin çarpıtarak kitlelerin gerçeği görmesini önlemenin çarelerini konuşup, kararlaştır­dılar. Hz. Musa'nın davetinin politik bir oyun olduğunu iddia ettiler. Hz. Mu­sa'nın amacının yönetimi ele geçirip, kişisel saltanatını kurmak olduğunu ifade et­tiler. Buna göre Firavun'un temsil ettiği iyi bir saltanatın yıkılıp, Musa'nın egemen olacağı kötü bir saltanatın kurulması çabası yürütülmekteydi. Onlar, desteklerini mevcuttakinden yana koyup, onu aslı olmayan faziletlerle donattılar. Tüm bunla­rı ise aralarındaki gizli konuşmada birbirlerine karşı şöyle ifade ettiler: 'Musa ile Harun iki büyücüdür. Sihir yoluyla sizi ülkenizden çıkarmak ve geleneksel yaşama tarzınız olan örnek yolunuzu ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun içindir ki, düzen­leyeceğiniz oyuna iyi karar verin ve tek bir güç olarak boy gösterin. Çünkü bugün üs­tün gelen, gerçekten başarmış olacaktır.[87] Fakat ne ilginçtir ki, bu si­hirbazlar Hz. Musa'ya iman ettikleri ve Firavun'un safından uzaklaştıkları zaman, aynı suçlamaya kendileri maruz kaldılar. Toplumun birlik ve beraberliğini boz­mak suçlamasına ve Firavun'un tehditlerine muhatap oldular: '(Firavun dedi ki;) 'Ben size izin vermeden, Musa'ya inandınız öyle mi? Bakın, bu yaptığınız, şehrin hal­kını oradan çekip götürmek için yaptığınız sinsice hazırlanmış bir tuzaktır. Ama ya­fanda başınıza ne geleceğini bileceksiniz. Andolsun ki, bana aykırı hareketinizden do­layı, ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra hepinizi hurma dallarına asacağım.[88]



[77] Taka, 20:24

[78] Şuara, 26:18

[79] Tevrat, Çıkış 1:7-22

[80] Taha, 20: 41 -48

[81] Naziat, 79:18,19

[82] Şuara, 26:20,21

[83] Şuara, 26:22

[84] Şuara, 26:23

[85] Taka, 20:47

[86] Suara, 26:29

[87] Taha, 10:78

[88] Araf, 7:123,124


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tevhid Şirk Çatışması
« Posted on: 25 Nisan 2024, 20:20:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tevhid Şirk Çatışması rüya tabiri,Tevhid Şirk Çatışması mekke canlı, Tevhid Şirk Çatışması kabe canlı yayın, Tevhid Şirk Çatışması Üç boyutlu kuran oku Tevhid Şirk Çatışması kuran ı kerim, Tevhid Şirk Çatışması peygamber kıssaları,Tevhid Şirk Çatışması ilitam ders soruları, Tevhid Şirk Çatışmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes