> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Değişmeyen Özellikler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Değişmeyen Özellikler  (Okunma Sayısı 1156 defa)
29 Temmuz 2011, 15:32:46
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 29 Temmuz 2011, 15:32:46 »



Değişmeyen Özellikler

 

Müşrikler, Resulüllah'm davetiyle, davetin konusu olan ilâhî esaslarla İlgili ciddi olmayan tartışmalar açarak, insanların düşüncelerinde islâm davetini doğru anla­malarına engeller oluşturmaya çalışıyorlardı. Bu çoktandır yapageldikleri bir şey­di. Fakat, bilindiği üzere, onların İslâm'a yönelik muhalefetleri sadece düşünce planında gerçekleşmedi. Düşünce planındaki bu muhalefetlerinin yanı sıra, mü1 minlerle alay etmek, aşağılamak, tehdit etmek, işkenceler yapmak ve hatta öldür­mek gibi fiilî engellemelere de sıklıkla müracaat ettiler. Her iki Habeşistan hicre­ti de bu ortam içerisinde gerçekleşti. Resulüllah'm hicrete katılmayıp Mekke'deki zorluk günlerine razı olması ise, müşrikleri sinirlendirip, iyice azdırdı. Zorbalık­larını hepten artırdılar. Bu nedenle birçok defa Resulüllah'm şahsına yönelik sal­dırılarda bulundular. Bu saldırılarından birisinde, ResulüUah'a zarar verip, tokat­ladılar. Çevreden yetişen bazı kimseler Resulüllah'ı müşrik zorbaların elinden kurtardılar. Resulüllah'm basma gelenleri duyunca koşup gelen Ebû Bekir'in eşra­fın yüzüne karşı söylediği sözler tevhid-şirk mücadelesinin değişmeyen bir özelli­ğini dile getiriyordu: 'Rabbim Allah'tır dediği için bir adamı öldürüyor musunuz?' Her şey açıktı; Resulüllah insanları ahlâksızlığa, zorbalığa, kötülüğe çağırmamıştı. Daha da önemlisi, ahlâkî meziyetlere çağırıyordu. Mekke toplumu için olsa ol­sa tek suçu vardı, o da şirki reddedip 'Rabbim sadece Allah'tır' demesi. Bunun kar­şılığı ise zorbalık, hakaret, dayak olamazdı; ama müşrikler böyle düşünmüyorlar­dı.

Müminlerin büyük bir kısmının Habeşistan'a hicret ettiği günlerdi. Daha bir­kaç gün önce Hamza islâm'a girmiş, müminler Hamza'nın İslâm'a girişiyle büyük bir sevince kavuşmuşlardı. Fakat durumda önemli bir değişiklik olmadı. Müşrik­ler bütün zorbalıklarryla yapacaklarını yapmaya devam ettiler. Bu sıralarda Resu­lüUah'a Mü'min (Gafır) suresinin bir bölümü vahyolundu. Vahyolunan ayetlerde, Hz. Musa ve Harun'un, Firavun gibi tarihin en büyük zorbasına rağmen gerçek­leştirdikleri İslâm davetinin bir kesiti anlatılıyordu. Söz konusu ayetlerde iki peygamber kardeşten, zorba idarenin failleri olan Firavun, Hâmân ve Karun'a gidip Allah'ın ayetlerini bildirmelerinin ve zorbalığı terk etmelerinin istenmesi anlatılı­yordu, iki kardeş emrin gereğini yerine getirirler. Fakat reddedilirler. Üstelik Fi­ravun ve adamları, ilâhî çağrıyı seyrinden saptırıp, çarpıtmaya çalışırlar. Hz. Mu­sa ve Harun'u sihirbaz olmakla itham ederler. Hz. Musa ve Harun çağrılarına ısrarla devam edip, söyleyeceklerini söylemeye, zorbaların zorbalıklarını gözler önüne sermeye devanı ederler. Firavun sisteminin elebaşları, ilâhî çağrıyı çarpıt­ma girişimleri bir fayda sağlamayınca son bir çare olarak fiilî zorbalıklarını sergi­lemeye karar verirler. Birbirlerine 'Onunla beraber inananların oğullarım öldürün, kadınlarını sağ bırakın! [266] derler. Bu genel karara karşılık, Firavun daha özel bir kararını dile getirir: 'Bırakın Musa'yı öldüreyim de Rabb'ine şalvarsın (bakalım Rabb'i onu kurtarabilecek mi?) Çünkü ben Musa'nın dininizi değiştirmesin­den yahut yeryüzünde bozgunculuk (karışıklık) çıkarmasından korkuyorum.[267]

Bütün bunlar, Resulüllah'ın ve yanındaki müminlerin başlarına gelenlerin ben­zerleriydi. Mü'min sûresinin ilgili ayetlerinde açıklanan şeylerle, Resulüllah'ın ba­şına gelenler arasındaki tek fark isimlerdi. Bir yanda Hz. Musa ve Harun diğer yanda Hz. Muhammed. Bir yanda Firavun, Haman, Karun ve adamları diğer yan­da Velid b. Muğire, Utbe b. Rabia, Âs b. Vâil, Ebû Cehil, Ebû Leheb, Ömer b. Hat-tab... Bu durum, Mü'min sûresinin önemini Resulüllah açısından daha da artırı­yordu. Bu sûreyle Resulüllah'a, kendi başına gelenlerin tevhid-küfür mücadelesi­nin değişmeyen özellikleri olduğu bildirilip, kalbinin sağlamlaştırılması amaçla­nırken; diğer yandan da müşriklere, söylediklerinin ve yaptıklarının Firavun ve adamları gibi tarihin en zorba şahsiyetlerinin söz ve işlerine benzediği, sonları bel­li olan seleflerinin bu olumsuz özelliklerini devam ettirirlerse kendi sonlarının da farklı olmayacağı bildirilmiş oluyordu. Fakat bu sûrede bazı ayetler vardır ki, bun­lar bilhassa Resulüllah'a özel mesajlar veriyordu. Açıklanmıştı ki; Firavun ve adamlarının Hz. Musa ve Harun ile diğer müminleri katletmeyi planladıkları, mü­minlerin bu karar karşısında çaresiz olduğu bir anda, Firavun ve adamlarının hiç ummadığı bir şey gerçekleşmişti. Firavun ailesinden, Firavun'un en yakınlarından ve yönetimde söz sahibi olanlardan birisi, zorba kararın alındığı anda ortaya çıkıp, konuşmaya başlamıştı: 'Rabbim Allah'tır dediği için bu adamı öldürüyor musunuz? Oysa o size Rabbnizden deliller getirmiştir. Eğer yalancı olursa yalanı kendi zararınadir. Ve eğer doğru söylüyorsa size v adetliklerinin (hiç değilse) bir kısmı başınıza gelir. Şüphesiz Allah aşın giden, yalancı olan kimseleri doğru yola iletmez. Ey Kavmiml Bugün mülk sizindir. Burada siz hakimsiniz (Ancak) eğer (Allah'ın hışmı) bi­ze gelirse, kim bizi Allah'ın hışmından kurtaracak?.[268]

Bu çok önemliydi. Sûreyle, Resulüllah'a tevhid-küfür mücadelesinin hep aynı olan özelliklerinin neler olduğu bir kez daha bildiriliyor ve yine tevhid-küfür mü­cadelesinin değişmeyen özelliklerinden birisi olan Allah'ın müminlere yardımının yakın olduğu müjdeleniyordu. Hz. Musa ve kardeşinin, en kritik anda, bizzat Fi­ravun'un en yakınlarından birisinin hidayete erdirihnesiyle desteklenmesi gibi, Resulüllah'ın da benzer nitelikte bir destekle karşılaşacağının müjdesi veriliyordu. O aşamada Resulüllah'ın hiçbir şekilde 'Artık davete yönelenler bulunmuyor. Bu iş olmayacak' gibi olumsuz düşüncelere kapılmaması gerektiği, dolaylı bir şekilde de olsa ayetle bildirilmiş oluyordu. Yapması gereken, durumunu devam ettirmesi ve daveti sürdürmesiydi.

Firavun ailesinden olan müminin, imanını açığa vurup, Hz. Musa ve kardeşi­ni destekleyerek Firavun ve adamlarını şaşkına çevirmesini nakleden ayetlerin vahyolunmasını takiben, Resulüllah da Mekke ileri gelenlerinden kimin mümin olabileceğini düşünmeye başladı. Bu kişinin Mekke eşrafında olmasının yanı sıra, genç ve güçlü olmasını tercih ederdi. Velid b. Muğire, Âs b. Vâil veya Utbe b. Ra­bia olmamalıydı, çünkü onlar her ne kadar Mekke'de sözü geçen kişilerse de ol­dukça yaşlıydılar ve otorite artık gün geçtikçe gençlere geçiyordu. Ebû Cehil ve Ömer b. Hattab önemliydi. Bunlar, Dâru'n Nedve'nin en önemli üyelerinden ol­malarının yanı sıra, Mekke'de sözü geçenlerden ve gençlerden idiler. Bu düşünce­ler Resulüllah'ı dua etmeye yöneltti. Bu iki müşrikten birisinin islâm'a girmesi için Allah'a dua etti: 'Allah'ım! şu iki adamdan, Ebû Cehil veya Ömer b. Hattab'dan biri­sini İslâm ile aziz kı [269] dedi.

Mü'min sûresinde açıklandığı üzere, Hz. Musa ve Harun, nasıl ki Firavun'un en yakınlarından birisi ile desteklemişlerse, Hz. Muhammed'in de aynı şekilde desteklenebileceği müjdesinin ve Resulüllah'ın bu yöndeki dualarının gereği ola­rak, Ömer b. Hattab şirkin bataklığından İslâm'ın izzet ve şerefine yöneltildi. Hem de Ömer b. Hattab, bu değişimi eline kılıcını alıp, öldürmek niyetiyle Resulüllah'ı köşe bucak aradığı gün yaşadı. Böylelikle, küfrün, sapıklığın, kötülüğün, pisliğin, zorbalığın zirvesinden, İslâm'ın izzet ve şeref zirvesine geçti.



[266] Mümin, 40:25

[267] Mü'min, 40:26

[268] Mü'min, 40:28,29

[269] Ibn Ishak, Siyer 241; Tirmizî, Menükıb, 50


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Değişmeyen Özellikler
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:17:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Değişmeyen Özellikler rüya tabiri,Değişmeyen Özellikler mekke canlı, Değişmeyen Özellikler kabe canlı yayın, Değişmeyen Özellikler Üç boyutlu kuran oku Değişmeyen Özellikler kuran ı kerim, Değişmeyen Özellikler peygamber kıssaları,Değişmeyen Özellikler ilitam ders soruları, Değişmeyen Özelliklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes