> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı > Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler  (Okunma Sayısı 11745 defa)
13 Mayıs 2011, 11:55:46
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 13 Mayıs 2011, 11:55:46 »



2- Ekonomik Düzenlemeler

Hz. Peygamber'e ekonomik konularda da ayetler nâzil oluyor, birtakım hükümler konuyor, bazı câhiliye âdetleri yasaklanıp, bazıları da ıslaha tabi tutuluyordu. Hicretten sonra Medine'de mevcut pazarlarda ise genellikle müşrikler ve Yahudiler hâkimdi. Bunlar ticârî faaliyetlerinde kendi dinî anlayışlarına ve câhiliye âdetlerine göre hareket ediyorlardı. Hz. Peygamber, Medine'deki diğer pazarları gezip gördükten sonra buraların Müslümanların pazarı olamayacağını söyledi. İslâm'ın ekonomik konulardaki hükümlerini uygulayabilmek için Müslümanların kendi pazarlarını kurmalarına gerek duydu. Benî Sâide bölgesinde bulunan açık bir alanı pazar yeri olarak seçti ve bir pazar nizamnâmesi hazırladı. Bu pazarda esnafın sâbit mekanlar edinmesini yasakladı ve burada vergi alınmayacağını ilan etti. Tecrübeli bir tâcir olan Hz. Peygamber, vergi alınmadığı takdirde satıcıların yeni pazarı tercih edeceklerini biliyordu. Çünkü Yahudi kabilelerinden Benî Kaynukâ', kendi pazarlarını parselleyip ücret karşılığında kiraya vermişlerdi. Ayrıca pazar vergisi de alıyorlardı. Nitekim tüccar, Müslümanların kurduğu pazara rağbet göstermiş ve burası yeterli müşteri bulmuştur. Hz. Peygamber Medine pazarını kontrol için görevliler tayin etmiştir. Bunlardan biri Ömer b. Hattab, diğeri de Semrâ bint Nuheyk ismindeki bir hanım sahâbîdir. Saîd b. Saîd b. el-As'ı da Mekke çarşısını kontrol ile görevlendirdiği daha önce kaydedilmişti.

İslâm, ticâreti helal kılarken ve teşvik ederken, merhale merhale ribâyı yasaklamıştır. Alışverişi ve diğer borç türlerini ribâdan arındırmıştır. Bu konuda Mekke'de nâzil olan ayetlerde[691] bazı uyarılarda bulunmakla yetinilmiştir. Mekke ve Taif'te olduğu gibi faiz uygulaması Medine'de de yaygındı. Hz. Peygamber bilhassa Yahudilerin tefecilik yoluyla halkı ezdiğini görmüştü. Hicrî beşinci yıldan önce Âl-i İmrân Sûresinin 130. ayetiyle ribâ yasaklandı. Bu hususta en son nâzil olan Bakara Sûresinin 275-279. ayetleri ile de bu yasak pekiştirildi. Hz. Peygamber ülkenin dört tarafına gönderdiği talimatlara ribâ ile ilgili maddeler de koydu ve bu yasağın bütün Müslümanlar tarafından bilinip uygulanmasına özen gösterdi. Vedâ Hutbesi'nde ekonomik konulara değinmeyi de ihmal etmedi ve ribâ yasağını burada bir kez daha hatırlattı.

Hz. Peygamber Câhiliye toplumunda yaygın olan ve aldanmaya, haksızlığa ve sömürüye yol açan alışveriş türlerini yasaklamıştır. Satım akdini (bey') Kur'an-ı Kerim'in ilgili ayetleri istikametinde düzenlemiştir. Satılan malın seçiminde emrivâkiye yol açan, aldanma riski ve belirsizlik taşıyan davranış ve şekillerle yapılan satım akitlerini yasaklamıştır. Hadis literatüründe Hz. Peygamber'in bu konudaki uygulamalarını ve sözlerini içeren özel bölümler (büyû') mevcuttur.

Hz. Peygamber ticârî bir malı pahalanması gayesiyle stoklayıp piyasaya arzını geciktirmeyi (ihtikâr) yasaklamıştır. Çünkü bu, fiyatların sun'î bir şekilde yükselmesine ve normal piyasa seviyesinin üstüne çıkmasına yol açmaktadır. Özellikle temel ihtiyaç maddeleri sözkonusu olduğunda bu tutum toplumun zarar görmesine sebep olmakta ve uzun müddet devamı halinde toplumsal bunalımlara yol açmaktadır. Hz. Peygamber, malı çok pahalı satmak için bekleten kimseyi kötülemiştir.[692]

Hz. Peygamber, mallarını ucuza kapatmak maksadıyla köylüyü, üreticiyi ve ihracatçıyı şehir dışında karşılamayı yasaklamıştır.[693] O dönemde şehirli sermaye sahipleri piyasa fiyatlarından habersiz yabancı ticaret kervanlarını yolda karşılayarak, getirdikleri malları toptan ucuza kapatmak suretiyle stoklayıp yüksek fiyatla satarlardı. Üreticinin ve satıcının bazı uyanık sermayedarlar tarafından bu şekilde aldatılmasını önlemek maksadıyla Hz. Peygamber bunu yasaklamış ve bu yasağı uygulamak üzere görevliler tayin etmiştir. Şayet Hz. Peygamber bu önleme başvurmasaydı üretici emeğinin karşılığını alamaz ve üreticinin alınteri boşa gitmiş olurdu. Diğer yönden sermaye sahipleri haksız kazanç elde etmiş olurlardı.

Hz. Peygamber kâr sınırlamasına gitmemiş, fiyatların serbest rekabet piyasasında arz ve talep dengesine göre oluşması ilkesini benimsemiştir. Kâr'ın tabîî ve ahlâkî şartlara bağlı olarak ayarlanmasını öngörmüştür. Buna rağmen, bir kimse malını pazarın ve günün fiyatından fazlaya satarsa bu kişinin hile, aldatma yapmış olacağını bildirmiştir.

Hz. Peygamber hilenin haram, kötü ve yanlış bir davranış olduğunu, dünyada ve ahirette sorumluluğa neden olduğunu bildirmiştir. Bu meyanda "Bizi aldatan bizden değildir"[694] buyurmuştur. Alışverişlerde tüccara doğruluğu telkin etmiş, doğru davranan ticaret erbabının peygamberlerle, şehitlerle, sıddıklarla birlikte haşrolunacağını haber vermiştir.[695] Alışverişte kolaylık gösteren kimselere dua etmiştir.[696] Hz. Peygamber, gelir elde ederken başvurulmaması gereken usullerle, harcama yaparken dikkat edilmesi gereken prensipleri ana hatlarıyla açıklamıştır. Sözgelimi, gayr-ı meşrû kazanç yollarından hırsızlık, gasp, haksız ve bâtıl yollarla gelir sağlamayı yasaklamıştır. Helal olan ticarette de haksızlığı önlemek için ölçü ve tartıda hile yapılmamasını emretmiştir. Harcamalarda da orta yolun izlenmesini istemiş, israf ve cimriliği hoş görmemiştir.

Hz. Peygamber tüketicinin korunması için gerekli tedbirleri almıştır. Mesela bu amaçla kalite kontrolü üzerinde durmuştur. Çürük ve bozuk mal satmayı, kalitesiz malı kaliteli malla karıştırmayı yasaklamıştır. Islak mahsulü altta saklayan satıcıyı kınamıştır. Kusurlu malı, kusurunu söylemeden satmanın helal olmayacağını söylemiştir. Fiyat kızıştırmayı yasaklamıştır. Ölçü ve tartı konusunda denetim getirmiştir. Piyasada bulunan birbirinden farklı ölçek ve tartılar arasında birliğin sağlanması için standart belirlemiş ve "Tartı Mekke ehlinin tartısıdır, ölçek ise Medine ehlinin ölçeğidir" buyurmuştur.[697]

Hz. Peygamber'in işçi işveren ilişkilerine verdiği öneme gelince, o, İslâm öncesi Arap toplumunda yaygın olan ücretle iş yaptırma ve işçi çalıştırmaya toptan karşı çıkmamıştır. Ancak işçilere ağır iş yüklenmesi, ücretin geciktirilmesi, kaybolan malın haksız yere işçiye ödetilmesi gibi haksız uygulamaları yasaklamış, işçilere adaletli bir şekilde davranılmasını ve kardeş muamelesi yapılmasını emretmiş, bu prensipleri de hayatında uygulamıştır.[698] Bu hususla ilgili sözlerinden birisi şöyledir: "İşçiye ücretini teri kurumadan veriniz".[699] Hz. Peygamber kıyamet gününde üç kişinin düşmanı olduğunu belirtmiş, bunlardan birisinin "İşçi çalıştırıp da ona ücretini vermeyen kimse" olduğunu söylemiştir.[700]

Hz. Peygamber döneminde devletin başlıca gelirleri, ganimetin beşte biri (Humus), cizye ve zekat idi. Gayr-i müslimlerden savaş yoluyla elde edilen her türlü mal ve esirlere ganimet (çoğulu: ganâim) denir. Kur'an-ı Kerim'de ganimet anlamında "enfâl" de kullanılmıştır. Enfâl Sûresinin ilk ayetinde ganimetlerin Allah'a ve Resûlüne ait olduğu belirtilmiştir. Daha sonra savaş ganimetleriyle ilgili ayrıntılı hükümler içeren ayet[701] nâzil olmuştur. Bu ayete göre ganimetin beşte biri Allah'a, Resûlüne, onun akrabasına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Ganimetler, savaş esirleri, arazi ve menkul mallar olmak üzere üçe ayrılır. Savaş esirleri de gayr-i müslim erişkin erkekler, kadın ve çocuklar olmak üzere iki kısımda mütalaa edilir.

Müslümanların gayr-i müslimlerden savaş veya barış yoluyla elde ettiği topraklar hakkındaki uygulamalara gelince, Hz. Peygamber silahla elde edilen Benî Kurayza, Hayber ve Vâdilkurâ ganimetlerini Enfâl Sûresinin 41. ayetine göre beşte dördünü savaşçılara, beşte birini ayette zikredilen diğer sınıflara olmak üzere dağıtmış, ancak Hayber ve Vâdilkurâ arazisi Yahudilere yarıcılıkla işletmeye vermiştir. Benü'n-Nadîr ve Fedek arazileri barış yoluyla ele geçirildiğinden, Haşir Sûresinin 6-9. ayetlerinin hükmü uygulanarak Resûl-i Ekrem'e ait kabul edilmiş, O da elde edilen gelirleri Hâşimoğullarının fakirlerinin ihtiyaçları ve devletin savunma giderleri için harcamıştır. Hz. Peygamber'in akrabalarını teşkil eden Zilkurbâ, Benî Hâşim ve Beni'l-Muttalib mensuplarıdır. Hz. Peygamber zamanında bu zümrelere mensup kimselere humustan hisse ayrılmıştır. Allah'a ait hisse ve onun ayrılıp ayrılmayacağı konusu tartışmalıdır. Hz. Peygamber'in, Allah'a ait hisseyi Kâbe için ayırdığı rivayet edilmiştir. Bunun yanında, Allah'a ait hissenin hazineye ait olduğu da zikredildiği gibi, böyle bir hissenin sözkonusu olamayacağını söyleyenler de vardır. Hz. Peygamber'in vefatına kadar Allah ve Peygamber için iki hisse, Zilkurbâ için bir hisse ayrıldığı; diğer üç hissenin ise yetimler, miskinler ve yolculara verildiği kaydedilir.[702]

Cizye, İslâm devletindeki gayr-i müslim tebaadan alınan baş vergisidir. Âkıl, bâliğ, hür, maddi gücü yerinde ve sağlıklı olan gayr-i müslim erkeklerden alınırdı. Gözleri görmeyen, felçli, yaşlı, çalışmaktan aciz ve yoksul kimseler, bu konuda farklı görüşler olmakla beraber, cizye vermekle mükellef değildi. Cizye karşılığında zimmîlerin can, mal ve inanç hürriyetleri güvence altına alınırdı. Hz. Peygamber, antlaşma yaptığı zimmîlere bu hakları taahhüt etmiştir. Bu uygulama Hz. Peygamber zamanında başlamıştır. 9/630 yılındaki Tebük seferi esnasında nâzil olan Tevbe Sûresinini 29. ayet-i kerîmesinde, ehli kitap, eğer İslâmiyeti kabul etmezlerse, cizye ödemeleri, bunu reddederlerse kendileriyle savaşılması emredilmektedir. Cizye ayetinin inmesiyle Hz. Peygamber aynı yıl Eyle, Ezruh, Cerbâ ve Dûmetülcendel; ertesi yıl Necran, Yemen, Bahreyn, Maknâ, Teymâ ve Hecer'deki gayri müslimlerle cizye ödemeleri şartıyla antlaşmalar yapmıştır. Bunlardan Eyle, Ezruh, Dûmetülcendel ve Necran halkı hristiyan; Teymâ ve Maknâ halkları Yahudi; Bahreyn, Hecer ve Yemen ahalisi de kısmen Yahudi ve hristiyan, kısmen de mecusilerden oluşuyordu. C...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler
« Posted on: 18 Nisan 2024, 07:26:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler rüya tabiri,Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler mekke canlı, Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler kabe canlı yayın, Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler Üç boyutlu kuran oku Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler kuran ı kerim, Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler peygamber kıssaları,Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemeler ilitam ders soruları, Hz Muhammed ve ekonomik düzenlemelerönlisans arapça,
Logged
15 Ocak 2015, 18:34:46
Bahrişan 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 308


« Yanıtla #1 : 15 Ocak 2015, 18:34:46 »

ekonomik düzenlemelerlede ayetler vardır
allah razı olsun paylaşımdan
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Ocak 2015, 18:40:07
Gülbahar Aktay
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 581



« Yanıtla #2 : 15 Ocak 2015, 18:40:07 »

Peygamberlikten önce Hz. Peygamber’in Mekke şehir devletinde herhangi bir görevi yoktu. O, peygamberlikten önce olduğu gibi, peygamberlikten sonra da maddi iktidar peşinde koşmadı. İslamı tebliğ etmeye çalıştı. İslamiyet ekonomik alanda da düzenlemeler getirmiştir. Hz. Peygamber, ekonomik alanda kendisine nazil olan ayetleri uygulama alanına koymuştur. Üreticiyi ve tüketiciyi korumak için gerekli tedbirleri almıştır. Gayrı meşru kazanç yollarından hırsızlık, gasp, haksız ve batıl yollarla gelir sağlamak, israf ve cimrilik yasaklanmıştır. Helal olan ticarette de haksızlığı önlemek için ölçü ve tartıda hile yasaklamıştır. Hz. Peygamber döneminde gayri Müslimlerden ganimet, cizye, arazi gelirleri gibi gelirler elde ediliyor; Müslümanlardan da zekat alınıyor ve bunlar gerekli yerlere sarfediliyordu.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.
15 Ocak 2015, 18:45:41
Yunus Emre

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 499



« Yanıtla #3 : 15 Ocak 2015, 18:45:41 »

peygamber efendimiz hicbir zaman bu benim su benim diye konusmams o yuzden ben duygusundan uzak duralm
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Her Anımızda Allah için Niyet Edelim ( Allah için )  Yerken , İçerken , Giyerken , Çıkarırken , Gezerken , Dinlenirken Bakarken , Duyarken , Yatarken , Kalkarken , Otururken , Okurken , Yazarken ve daha nicesinde... ( Allah için ) Niyet Edelim.
17 Ocak 2015, 21:06:35
Derya 7/B

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 285


« Yanıtla #4 : 17 Ocak 2015, 21:06:35 »

İslamiyet ekonomik alanda da düzenlemeler getirmiştir. Hz. Peygamber, ekonomik alanda kendisine nazil olan ayetleri uygulama alanına koymuştur. Üreticiyi ve tüketiciyi korumak için gerekli tedbirleri almıştır. Gayrı meşru kazanç yollarından hırsızlık, gasp, haksız ve batıl yollarla gelir sağlamak, israf ve cimrilik yasaklanmıştır. Helal olan ticarette de haksızlığı önlemek için ölçü ve tartıda hile yasaklamıştır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes