> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Yükümlülüğün sırrı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yükümlülüğün sırrı  (Okunma Sayısı 1497 defa)
13 Şubat 2011, 14:35:54
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Şubat 2011, 14:35:54 »



6) Yükümlülüğün Sırrı

 
İnsan Yükümlüdür:
 

Allah Teâlâ şöyle buyurur:


“Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bu­nu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi; (bununla beraber onun hakkını tam yerine getir­medi). Çünkü o, çok zâlim, çok cahildir.

(Allah bu emaneti insana vermek suretiyle) münafık erkeklere ve münafık kadınlara, puta tapan erkeklere ve puta tapan kadın­lara azap edecek, inanan erkeklerin ve inanan kadınların da tevbesini kabul buyuracaktır. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” [185]

 

Göklerin Ve Yerin Yüklenmediği Emanetten Maksat:
 

el-Gazzâlî, el-Beydâvî ve diğerleri emanet hakkında şu açık­lamayı yapmışlardır: Emanet, tâat ve isyan karşılığında sevap ve azabı göze alarak yükümlülük sorumluluğunu üstlenmektir. Ema­netin göklere ve yere ardından maksat, onların istidatlarına nis-betle değerlendirilmesidir. Kaçınmalarından maksat ise, liyakatsiz olma ve kabiliyeti bulunmama anlamında tabiî kaçınmadır. İnsa­nın yüklenmesinden kasıt da, ona liyakat ve kabiliyetinin bulun­masıdır.

 

İnsan Yükümlülüğe Ehildir:
 

Derim ki: Buna göre âyette geçen “İnnehû kâne zalûmen cehûlâ” yani “Çünkü o, çok zâlim, çok cahildir.”ifadesi, ta’lîl yani yükümlülüğe gerekçe olarak gelmiştir. Çünkü zâlim, âdil olmayan kimsedir, fakat âdil olma imkânı vardır. Câhil, bilgi sahibi olma­yan kimsedir; fakat buna imkânı vardır. İnsanoğlu dışında kalan diğer yaratıklar ise öyle değildir. Onlar ya bilgi sahibi ve âdildirler ve asla kendileri için cehalet ve zulüm söz konusu olamaz. Melek­ler işte böyledir. Ya da âdil değillerdir, ayrıca âdil olabilecek özelli­ğe de sahip değillerdir. Hayvanlar da böyledir. Yükümlülüğe liya­kati olan ve onun için gerekli kabileyete sahip olan, (melekler gibi) bilfiil değil bilkuvve (potansiyel) kemâle sahip bulunandır. Ayetteki “Liyuazzibe...” kelimesinde bulunan “lâm” harfi sonuç bildiren lâm (lâmu’l-âkıbet [186]) dır. Buna göre âyetin manası “Azab etmek için insanı yükümlü kıldı...” şeklinde değil de: “Yükümlü­lüğün sonunda azap ya da sevap vaki oldu...” biçimindedir.

 

Melekler, Kendilerine Ait Bir Arzu Duymazlar, Üstün Arzusunda Yok Olurlar;
 

Durumun aydınlanmasını istersen, o zaman meleklerin halle­rine bakmalısın! Onlar isteklerden soyutlanmışlardır; bu itibarla ne açlık, susuzluk, korku, üzüntü gibi hayvanı kuvvetin tefrit hali, ne de şehvet, öfke, kendini beğenme gibi ifrat hali onları etkile­mez, beslenmek, büyümek gibi şeyler onları ilgilendirmez. Onlar hep üzerlerinden kendilerine inecek olan şeyleri bekleme halinde bulunurlar. Yukarıdan (Mele-i a’lâ’dan) belli bir düzenin gerçek­leştirilmesi veya bir şeyden razı olunması ya da bir şeye buğzedilmesi gibi kararlaştırılmış bir emir indiği zaman, hemen onunla do­lar, ona boyun eğer ve onun gereği ne ise onu gerçekleştirmek üze­re harekete geçerler. Bu durumda onlar, kendilerine ait hiçbir ar­zu ve istek taşımazlar, yukarıdan gelen arzu içerisinde kendi ben­liklerini yok ederler.




[185] Ahzâb: 33/72-73.

[186] Ta'lîl için olması, mana bakımından tutmamaktadır. Çünkü bu arzetme fiilinin amacı olsa, o zaman mana "insanları cezalandırmak ya da mükafaatlandırmak için emaneti arzetti." demek olur. Bu hem manasız hem de, Allah'ın fiillerinin bir garazla muallel olması sonucunu gerektirir. İnsanın üstlenmesinin gerekçesi olsa, o zaman, Allah Teâlâ'nın azap etmesi ya da mükafaatlandırmasımn, insanın emaneti yüklenmesindeki garazı olması sahih olmaz. Çünkü garaz, faili ihtiyarî fiile iten şeydir. Buradaki yüklenmeden maksat kabiliyet ve yetenektir. Bu ise ihtiyarî bir şey değildir. Bu itibarla âyetteki lâm harfinin "akıbet lamı" olması taayyün etmektedir. Nitekim "Li yekûne lehum adüvven ve hazenâ" âyetinde de durum aynıdır.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yükümlülüğün sırrı
« Posted on: 24 Nisan 2024, 02:42:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yükümlülüğün sırrı rüya tabiri,Yükümlülüğün sırrı mekke canlı, Yükümlülüğün sırrı kabe canlı yayın, Yükümlülüğün sırrı Üç boyutlu kuran oku Yükümlülüğün sırrı kuran ı kerim, Yükümlülüğün sırrı peygamber kıssaları,Yükümlülüğün sırrı ilitam ders soruları, Yükümlülüğün sırrıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes