> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler  (Okunma Sayısı 2453 defa)
17 Ocak 2011, 14:52:30
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Ocak 2011, 14:52:30 »



Sidretu'l-Müntehâ Ve Diğer Görülen Şeyler:


Sidretu'l-müntehâ, kevn (kâinat) ağacıdır. Kevn âleminin, bir biri üzere düzenlenmesi, tek bir tedbîr içinde toplanması, ağacın gıdalanma, büyüme ve benzeri hususiyetlerde bir elde toplanması gibidir. Kevn âleminin, ağaç olarak temessül etmesi ve bir canlı olarak temessül etmemesi şunun içindir: Küllî, icmâlî, siyâsete benzer olan tedbîr, canlının özelliklerindendir. Bu itibarla ona en çok benzeyen, canlı değil ağaçtır. Çünkü canlıda tafsîlî kuvveler vardır; ondaki irade ise tabiat insiyaklarından (sünen) daha açık­tır (?).

Sidre-i müntehânin dibinden çıkan nehirler ise, âlem-i şühûda muvazi olarak melekût âlemine doğru taşan rahmetin, ha­yatın ve büyütme işinin (inmâ) sembolüdür. Bu yüzdendir ki âlem-i şehâdette faydalı olan bazı şeylerin orada da bulunması ta­ayyün etmiştir; Nü ve Fırat gibi.

Onu bürüyen nurlara gelince, bunlar ilâhî tedellîler (sarkma), rahmânî tedbirlerdir; âlem-i şehâdetin onu almaya istidatlı olması halinde ortaya çıkar ve gözükür.

Beyt-i ma'mûr'un hakikati, ilâhî bir tecellîden ibaret olup, in­sanların yaptıkları secdeler, niyazlar oraya doğru ağar. İnsanların kıble edindikleri Ka'be ve Beyt-i Makdis'in tam hizasında semâda bir ev olarak temessül eder.

Sonra Rasûlullah'a (s.a.) biri süt, diğeri şarap dolu iki kâse sunuldu; Rasûlullah (s.a.) sütü tercih etti. Bunun üzerine Cibrîl (s.a.), fıtrî olanını seçtiğini, şayet şarap dolu kâseyi alsaydı, ümme­tinin behemehal sapıtmış olacağını söyledi. Rasûlullah (s.a.), üm­metinin özelliklerini kendisinde topluyor ve onların ortaya çıkışla­rının menşei oluyordu. Süt; onların fıtrî olanı seçmesini, şarap ise dünyaya rağbeti temsil ediyordu.

Mecazî bir ifadeyle beş vakit namazla emrolundu; çünkü as­lında sevap itibariyle elli vakit namaz sevabı verilecekti. Allah Teâlâ, muradını tedrîcî olarak açıkladı ki, dinde zorluğun kaldırıl­mış olduğu bilinsin, nimetin kâmil olduğu anlaşılsın. Bu mana, Hz. Musa'ya müsteniden temessül etmiştir; çünkü o, ümmeti için uğraşan peygamberlerin başında gelmekte ve ümmet siyasetini en iyi bilmekteydi. [293]

 
Akabe Bey'ati Ve Medine'ye Hicret:
 

Rasûlullah (s.a.), Arap kabilelerinden bu işin sahiplenilme si için yardım talebinde bulunmaya devam ettiği bir sırada Ensâr, bu çağrıya cevap verdi; birinci ve ikinci olmak üzere Akabe'de Rasû­lullah'a (s.a.) bey'at etti. Böylece İslâm, Medine'de her eve girmiş oldu.

Allah Teâlâ, peygamberine, dininin yücelmesinin, Medine'ye hicret etmesine bağlı olduğunu bildirmişti. Bunun üzerine müslü-manlar Medine'ye hicret etmeye azmettiler. Bu Kureyş'in öfke ve kinini iyice artırdı ve Rasûlullah'ı (s.a.) öldürmek, tutup bağlamak yahut yurdundan çıkarmak gibi tuzaklar kurmaya başladılar.[294]

Bütün bunlara rağmen onun Allah katında sevgili ve kutlu olduğu, onlara galebe çalacağına hükmolunmuş olduğu ortaya çıktı. Hicret esnasında o ve Hz. Ebû Bekir es-Sıddîk (r.a.) mağaraya girdikle­rinde Hz. Ebû Bekir'i haşerat sokmuştu; Rasûlullah (s.a.) ona ha­yır dua buyurdu ve anında iyileşti.

Kâfirler gelip tam mağaranın girişi önünde durmuşlardı; Al­lah Teâlâ onların gözlerini kör eyledi de onları oradan savdı. Sura-ka b. Mâlik atıyla arkalarından tam yetişmişti ki, atı karnına ka­dar katı bir yerde toprağa saplandı; Allah'ın lütfuyla yer yarılmış atı içine saplanmıştı. Böylece onun üstesinden gelmeyi bizzat Al­lah kendi üzerine almıştı. Ümmü Ma'bed'in çadırına uğradıkların­da, sağmal olmayan bir koyun onlara süt vermişti. [295]                         

 
Abdullah B. Selâm'ın Müsi Uman Olması:
 

Medine'ye teşrif buyurduklarında yahudî âlimlerinden Abdul­lah b. Selâm kendisine geldi ve ona ancak bir peygamberin bilebi­leceği üç soru sordu: 1. Kıyametin ilk alâmeti nedir? 2. Cennet eh­linin yiyeceği ilk yemek nedir? 3. Çocuk niye anne ya da babasına çeker? Rasûluîlah (s.a.) şöyle cevap verdi:

"Kıyamet alâmetlerinin ilki, insanları doğudan batıya topla­yacak bir ateştir. Cennet ehlinin yiyeceği ilk yemek, balık ciğerinin fazlasıdır. Erkeğin suyu kadının suyundan önce gelirse çocuk ba­baya; kadının suyu daha önce gelirse çocuk anaya çeker.[296]

Bunun üzerine Abdullah b. Selâm müslüman oldu. Onun müslüman oluşu, yahudî hahamlarını susturmuş, çaresiz hale sok­muştu. [297]

 
Medine Dönemi Faaliyetleri:
 

Sonra Rasûlullah (s.a.) yahudîlerle anlaşma yaptı ve böylece onların şerlerinden emin olmak istedi. Hemen mescid inşasına başladı. Müslümanlara namazı ve vakitlerini Öğretti. Namaz vak­tinin nasıl duyurulacağı konusunda ashabıyla istişarede bulundu. Danışma toplantısından dağılmdığında Abdullah b. Zeyd el-Ensârfye rüyasında ezan gösterilmişti. Her ne kadar sefir Abdul­lah ise de gaybî feyize mazhar olan her zaman için Rasûlullah (s.a.) idi. Onun onayı ile ezan meşru kılınmış ve insanlar camiye, cemaate çağırılmaya başlanmıştı.

Rasûlullah (s.a.), mü'minleri cemaate ve cumaya teşvik etti, oruç tutmalarını ve zekât vermelerini emretti. Onlara dinî yüküm­lülüklerin sınırlarını öğretti. İnsanları açıktan İslâm'a davete baş­lamış ve inanan herkesi hicret etmeye teşvik etmişti. Çünkü Medi­ne dışında kalan her yer, o zamanlar küfür yurdu idi ve oldukları yerlerde İslâm'ı yaşamaları mümkün değildi.

Müslümanları Medine'de toplayan Rasûlullah (s.a.), onlar arasında güçlü kardeşlik bağlan tesis etti; imkânlarım, mekanla­rını paylaşıyorlardı, hatta Öyle ki bunlar birbirlerine varis bile olu­yorlardı. Böylece tek bir vücut halini almışlar, düşmanlarına karşı kendilerini koruyacak ve cihad edebilecek duruma gelmişlerdi. Da­ha önceleri, insanlar ancak kabile birliği yoluyla dayanışma içine girerlerdi. İslâm, onlara yeni bir kardeşlik kavramı öğretmişti.

Bu halleriyle artık cihada hazır hale gelmişlerdi. Bunun üze­rine Allah Teâlâ, peygamberine düşmanlarıyla cihâda başlamasını ve onlara karşı her tür fırsatı kollamasını emir buyurdu.

Bedir savaşı sırasında su başında değillerdi. Allah Teâlâ, on­lar için yağmur yağdırdı ve su kuyularını doldurdu. İnsanlarla, kervanın peşine mi düşmek, yoksa Mekke'den yola çıkmış olan düşman ordusunu mu karşılamak istedikleri konusunda istişarede bulundu. Onlar da kendi reyleri doğrultusunda görüş bildirdiler. Bunun üzerine Kureyş ordusunu karşılamaya karar verdiler. Ra­sûlullah düşman ordusunun çokluğunu görünce Allah'a ni­yaz eyledi. Allah ona zaferin müslümanlar lehine olacağını müjde­ledi ve kâfirlerin geberecekleri yerleri kendisine vahyetti.

Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.), elini şuraya, buraya koyarak "Şurası falanın düşeceği yerdir, şurası filanın düşeceği yerdir..." demeye başladı. Müşriklerden hiçbiri Rasûlullah'm (s.a.) elini koy­duğu yerin ötesine geçmedi.[298] O gün, muvahhidlerin kalplerini tespit, kâfirlerin kalplerine ise korku salmak için imdada gelen melekler de gözükmüştü. Büyük bir zafer kazanılmıştı. Bu sayede Allah Teâlâ, onları zengin kılmış, doyurmuştu; şirkin ipini kesmiş ve Kureyş'in uluları teker teker temizlenmişti. Bu yüzden bu sava­şa "furkân=z ayırıcı" denilmiştir.

Müslümanlar, esir edilen kâfirleri fidye alıp salıvermek mey­linde idiler. Oysa ki Allah, onların öldürülmesini ve böylece küfrün kökünün kazınmasını arzu buyuruyordu. Bu yüzden azara maruz kaldılar; ancak sonunda affolundular. [299]

 
Yahudilerin Medine'den Sürülmesi;
 

Zamanla Allah Teâlâ, yahudîlerin Medine'den sürülmesini gerektirecek fırsatlar hazırladı. Merkez durumunda olan Medi­ne'de Allah'ın dininden başka hiçbir şey olmamalıydı. Yahudiler, müslümanlarla iç içeydiler; fakat bir türlü güven vermiyorlardı. Verdikleri söze hıyanete kalkıştılar. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.), Nadîr oğullarını ve Kaynukâ' oğullarını sürdü, Ka'b. el-Eşrefi öl­dürttü. Allah Teâlâ, onların kalplerine korku saldı ve Rasûlul-lah'm zafer vaad ettiği ve kalplerini teşvik ettiği İslâm askerleri­nin karşısına çıkamadılar. Böylece Allah Teâlâ, onların mal ve mülklerim peygamberine ihsan eyledi. Bu müslümanların ilk kez etrafa açılması oluyordu.                                                                   

Hicaz taciri Ebû Râfi', müslümanlara eza veriyordu. Rasûlul­lah (s.a.) ona Abdullah b. Atîk'i gönderdi. Allah, onun öldürülmesi­ni ona müyesser kıldı. Evinden çıktığında, bacağı kırıldı. Rasûlul­lah (s.a.) ona, "Bacağını uzat!" dedi ve eliyle mesnetti. Sanki hiç­bir şikayeti yokmuş gibi iyileşiverdi. [300]

 
Müslümanlara Uhud Dersi;
 

Uhud gününde müslümanların yenilgisi için semavî sebepler bir araya gelmişti. İşte tam bu esnada Allah'ın rahmeti pek çok yönden ortaya çıkmış ve olayı, dinleri konusunda ibret alacakları bir hadise haline çevirmiştir. Zira bu yenilginin sebebi Rasûlul-lah'a (s.a.) muhalefetten başka bir şey değildi. O, vadinin okçular tarafından tutulmasını ve emri gelmedikçe orayı asla terketmeme-lerini emretmişti. Allah Teâlâ, peygamberine yenilgiyi icmâlî bir surette bildirmiş, ona savaşı, kırılan bir kılıç ve boğazlanan bir sı­ğır şeklinde göstermişti. Bunlar, yenilgi ve ashabın şehit edilmesi­nin remzi idi. Allah Teâlâ, bu savaşı Tâlût'un nehri gibi, ihlâs sa­hiplerini, öyle olmayanlardan ayırmak için bir v...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:02:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler rüya tabiri,Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler mekke canlı, Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler kabe canlı yayın, Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler Üç boyutlu kuran oku Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler kuran ı kerim, Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler peygamber kıssaları,Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeyler ilitam ders soruları, Sidretul Müntehâ ve diğer görülen şeylerönlisans arapça,
Logged
09 Aralık 2015, 13:43:25
ღ۩Bilgin۩ღ
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 1.936


Site
« Yanıtla #1 : 09 Aralık 2015, 13:43:25 »

Mukemmel bir paylasim yuregine saglik evlad sabirla okudum gonlum mest oldu insallah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes