> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kültürü K-Z > Ömür
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ömür  (Okunma Sayısı 1713 defa)
31 Ocak 2010, 16:39:59
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 31 Ocak 2010, 16:39:59 »



Ömür-Vakit
Abdullah bin Menâzil, ulemâdan, büyük zat,
Nişâbur´da yetişip, orada etti vefât.
O, bir gün vâz ederken, buyurdu ki: (Ey insan!
Hazırlan son nefese, deme daha var zaman.
O "son nefes" dediğin, gelir bu gün, ya yârın,
Şimdi ne hazırlarsan, işte o, senin kârın.
Her nefesi alırken, âgâh ol, etme gaflet,
Her birinin, son nefes olduğunu kabûl et.
Her namazı kılarken, de ki: "Hiç belli olmaz,
Bu, benim kılacağım, belki de en son namaz."
Her yemek yediğinde, de ki: "Bu, son yemeğim,
Öbür öğüne kadar, belki gelir ecelim."
Her gece abdest alıp, girerken yatağına,
De ki: "Belki ölürüm ve çıkamam yarına.")
Nasîhat istemişti, kendisinden bir mü´min.
Buyurdu: (Öfkelenme, dünyalık bir şey için.
İnsan öfkelenince, örtülür aklı o an,
Şeytan onun boynuna "bir yular" takar heman.
O, kendi aklı ile, edemez hiç hareket,
Zîrâ onun aklını, örtmüştür öfke, hiddet.
Şeytanın oyuncağı", olur artık o kişi,
Onun emrine göre, yapar o, her bir işi.
Peygamber efendimiz, buyurdu ki bu bâbda:
"Hemence oturunuz, kızdıysanız ayakta.
Eğer oturmakla da, sâkin olmaz iseniz,
Bir mikdar yatınız ki, zâil olsun öfkeniz.")

Suriye´de yetişen evliyâdan Ahmed Haznevî (rahmetullahi teâlâ aleyh) bu­yurdular ki: "Ömrünü beyhûde yere geçiren kimse Allah´ın mu­habbetinden bir nasibi olmadığı için ağlasın."

Büyük velîlerinden Ahmed bin Mesrûk (rahmetullahi teâlâ aleyh) ömrünü boş yere tüketenleri görünce üzülürdü. Bunlara nasihat olarak; "Ömür çok de­ğerli sermayedir. Ne yazık ki insanoğlunun çoğu bu ser­mayeyi boş yere tüketir. Gençlik yıllarımda dinçtim. Zorluklar beni yıldır­mazdı. Ama artık ihtiyarlık devremi yaşıyorum. Geçmişte boşa geçirdi­ğim zamanlarıma üzülüyor, o günleri arıyor, ama bulamıyorum." derdi.

Amasya´da yetişen velîlerden Ali Hâfız Efendi (rahmetullahi teâlâ a- leyh) sohbetlerinde buyururdu ki: "Ömür geçiyor. Gâfil olmayın. Ömrü, Allahü teâlânın zikri ile kıymetlendirin."

Hocasından nakille buyururdu ki: "Ölümden korkuyor ve hazırlığımız yok diyorsak ne duruyoruz? Ne yapacaksak bir ân önce yapalım. Yarın, vakit, fırsat elverir mi, bunu bilmiyoruz. Giden günler sermâye-i ömürden gidiyor. Sonra bu sermâye âniden tükenir de haberimiz bile olmaz!"

Mısır evliyâsından Ali bin Şihâb (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir yere oturup, oyun ve boş şeylerle vakit geçiren köylüleri görünce; "Yavrula­rım, ömür çok kısadır. Oyun ve eğlence zamanı değildir. Yakında yap­tıklarınıza pişman olur­sunuz." diye nasîhat ederdi.

Evliyânın büyüklerinden Bündâr bin Hüseyin Şirâzî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri´nin söylediği bir şiir:



Zamânın belâ ve musîbetleri, beni terbiye etmiştir.

Nasîhat, ancak akıllı olan içindir.

Ben acıyı, tatlıyı, hepsini tattım.

Yiğidin hayâtı çilelidir.

Bütün çile ve nîmetlerden,

Olmuştur benim mutlaka nasîbim.



Hindistan´da yetişen çeştiyye yolunun büyük velîlerinden Nasîruddîn Mahmûd Çırağ-ı Dehli (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri, "Hayâtımız i- ki önemli şeye dayanır. Bunlar: Allahü teâlânın ve Peygamber efendi- mizin emirle­rini yapmak, O´nların yasak ettiklerinden kaçmaktır." buyururdu.

Evliyânın meşhûrlarından ve büyük İslâm âlimi Muhammed Ma´sûm Fârûkî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Ömrün en kıymetli za­mânı gençlik zamânıdır. En kıymetli şey ise mârifetullahdır. Gençliğini en kötü şey olan hevâ ve heves peşinde harcayıp, mârifetullahı, ömrün en kötü zamânı olan ihtiyârlık zamânına bırakanlara yazıklar olsun!"

"Kıymetli ömrünü bu fânî ve denî, alçak olan dünyâ için sarf eden kâbili­yetli gençlere çok yazık! Onlar gençliklerini dünyâ için harcamakla, aldatıcı bir kahpeye âşık olmuşlar, kıymetli cevherleri saksı parçaları ile değişmişlerdir!"

Yine buyurdular ki: "İnsanın ömrü çok azdır. Sonsuz olan âhiret ha­yâtında, insanın karşılaşacağı şeyler, dünyâda yaşadığı hâle bağlıdır. Aklı başında olan, ileriyi görebilen bir kimse, dünyâdaki kısa hayâtında, âhirette iyi ve rahat yaşa­mağa sebeb olan şeyleri yapar. Âhiret yolcu­suna lâzım olan şeyleri hazırlar."

"Bir kimse âhirete yönelirse, Allahü teâlâ keremiyle, onun dünyâ ve âhiret ihtiyaçlarını giderir."

Seyyid Emîr külâl (rahmetullahi teâlâ aleyh)

Şiir:

"Ey ömrünü câhillikle rüzgâra veren!

Sen ömrünün kıymetini nasıl bilirsin?

Yarın toprak altında yalnız kalınca,

Tövbe edeyim dersin, ama yapamazsın!"



Büyük velîlerden Süfyân-ı Sevrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdu­lar ki: "Ey insan! Senin bütün sermâyen, dünyâdaki bir kaç günlük öm­ründür. Bu günler mutlaka gelip geçecek, hattâ birçoğu geçti. O halde hiç olmazsa geride kalanlarının kıymetini bil."

Tanınmış velîlerden Üveys Medenî (rahmetullahi teâlâ aleyh)



Gelip geçdi ömrüm çabuk, bir yel esip geçmiş gibi,
hele, bana şöyle gelir, gözüm yumup, açmış gibi.



İşbu söze Hak tanıkdır, canlar, gövdeye konukdur,
birgün ola, çıka, gide, kafesden kuş uçmuş gibi.



Meşhûr Hanbelî hadîs âlimlerinden, velî Yünûnî (rahmetullahi teâlâ aleyh)

Dünyâ geçicidir, burda kalınmaz,

ne kadar mal olsa, murâd alınmaz,

gâfil olma sakın, geri dönülmez!



Yürü dünyâ yürü, sonun virãndır,

bin yılından sonra, âhır zamândır.



Hâlıkın dururken, mahlûka tapma,

şeytâna uyup da, yolundan sapma,

harâmlara dalıp, dînini yıkma!



Yürü dünyâ yürü, sonun virândır,

bin yılından sonra, âhır zamândır!



Azık topladın mı yola çıkmağa?

Işık edindin mi aydınlanmağa?

İki melek gelir süâl sormağa.



Yürü dünyâ yürü, sonun virândır,

bin yılından sonra, âhır zamândır!

Tâbiîn devri âlim ve evliyâsından Abdullah bin Ebû Huzeyl el-A- nezî (rahmetullahi teâlâ aleyh) vaktin büyük nîmet olduğunu bilir ve zamanın boşa geçirilmesini istemezdi. Ebû Ferve anlatır:

Abdullah bin Hüzeyl ile oturuyorduk. Birisi gelip insanların kendi ara- la­rında konuştuğu şeylerden söyledi. Bunun üzerine Abdullah bin Hu- zeyl; "Ey Allah´ın kulu biz bunları konuşarak vaktimizi öldürmek için yara- tılmadık." di­yerek onu susturdu.

Medhedilmekten hoşlanmaz şöhretten kaçardı. Bir gün bulunduğu yerde imâm olmasını teklif ettiler. Kabûl etmedi. Sebebini sorduklarında; "Buradan geçen birisi bu adam hayırlı ve muhterem bir zât da, onun için imâm yapmışlar diye düşünür." dedi.

Evliyânın meşhurlarından Abdullah bin Menâzil (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Sâhib olduğun zamanların en üstünü, nefsinin is­tek ve arzula­rından kurtulduğun ve halk için kötü düşünmediğin vakittir."

Evliyânın büyüklerinden Ahmed bin Harb (rahmetullahi teâlâ aleyh) bu­yurdular ki: "Bir kimsenin, evlenip kırk yaşına geldiği, saçına ak düş­tüğü, hacca gidip Beytullah´ı ziyâret ettiği halde, hâlâ aklını başına top­lamaması, vakitlerini oyun ve günah olan şeylerle geçirmesi ne kadar çir- kindir."

Suriye´de yetişen evliyâdan Ahmed Haznevî (rahmetullahi teâlâ a- leyh) buyurdular ki: "Zaman fırsatı, bir ganîmettir. Kişi sıhhatini ve boş vaktini ken­dine ganîmet bilmelidir. Öyle ise ömrünü faydasız şeylere harcaması lâyık de­ğildir. Ömrün hepsinin Allahü teâlânın rızâsının ol­duğu şeylere sarf edilmesi daha lâyıktır. Beş vakit namazı cemâatle kıl­malı; teheccüd, gece namazını terk etmemeli, seher vakitlerinde istiğ­fâra, tövbeye devâm etmelidir. Tavşan uykusu gibi uyuyarak, ibâdetler­den geri kalmamalı, dünyâ nîmetlerinin lezzetine al­danmamalıdır. Ölüm ve âhiret hallerini anıp göz önünde bulundurmalıdır. Hattâ vakitlerin de­vamlı olarak Allahü teâlânın ismini anarak geçirilmesi vâciptir. Parlak o- lan İslâm dînine uygun olan her şey alış-veriş de olsa, kişinin yaptığı ameller zikir sayılır. Öyle ise yapılan bütün işlerin zikir olması için bütün dav­ranışlarda İslâmiyetin hükümlerine uyulması gerekir. Çünkü zikir gaf- leti kov­maktan ibârettir. Bütün fiillerde Allahü teâlânın emirlerine ve ya- saklarına riâyet edildiğinde gafletin etkisinden kurtuluş mümkün olup, Allahü teâlâya devamlı zikrin sevâbı hâsıl olur.

Hülâsâ; Allahü teâlânın yoluna tâlib olan kimsenin dünyâdan yüz çe­virip, kalbi ile âhiret işine yönelmesi, zarûret mikdârı dünyâ işleriyle uğ­raşması diğer bütün vakitlerini âhiret işlerine safretmesi gerekir.

Tâbiînin meşhurlarından ve hâdîs âlimlerinden Ahnef bin Kays (rah- metullahi teâlâ aleyh) hazretlerine "Ey Ahnef bin Kays! Sen çok ya­vaş- sın." denildi. Buyurdular ki: "Fakat üç şeyde acele ediyorum. Namaz vak- ti geldi­ğinde, hemen vaktinde kılarım. Cenâzem var ise, zamânında def- nederim. Kı­zımı dengi isteyince, onunla evlendiririm."

Evlîyanın büyüklerinden Cüneyd-i Bağdâdî (rahmetullahi teâlâ aleyh) bu­yurdular ki: "Allahü teâlâ her şeyi kıymetli yaratmıştır, ama bir şeyi en kıymetli yaratmıştır. O da vakittir. Vakit zâyi olursa tekrar elde edilmesi mümkün değil­dir. Bunun için en kıymetli şey vakittir."

Büyük velîlerden Bişr-i Hâfî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri, vaktin kıymeti ile ilgili olarak buyurdu ki: "Dün öldü, bugün can çekişi­yor, yarın doğmadı. Öyle ise şu anı değerlendirmek için amele sarıl."

Hindistan´da yetişen çeştiyye yolunun büyük velîlerinden Nasîruddîn Mahmûd Çırağ-ı Dehli (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri bir sohbetle­rinde şöyle buyurdular: "Mübtedî yâni işe yeni başlayan, vakit sâhibidir. Vakit sâhibi, içinde bulunduğu vakti bir daha ya bulurum, ya bulamam deyip, vaktini fırsat bilip, değerlendiren, onu farzları y...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ömür
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:53:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ömür rüya tabiri,Ömür mekke canlı, Ömür kabe canlı yayın, Ömür Üç boyutlu kuran oku Ömür kuran ı kerim, Ömür peygamber kıssaları,Ömür ilitam ders soruları, Ömürönlisans arapça,
Logged
05 Kasım 2014, 20:52:24
Metin 8/A

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 503



« Yanıtla #1 : 05 Kasım 2014, 20:52:24 »


Hâlıkın dururken, mahlûka tapma,

şeytâna uyup da, yolundan sapma,

harâmlara dalıp, dînini yıkma!



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

DağLar önümde diz çökerken kayaLara yaLvaramam…NehirLer Bana akarken Bir damLayLa uğraşamam..!
05 Kasım 2014, 22:31:53
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #2 : 05 Kasım 2014, 22:31:53 »

"Ey ömrünü câhillikle rüzgâra veren!

Sen ömrünün kıymetini nasıl bilirsin?

Yarın toprak altında yalnız kalınca,

Tövbe edeyim dersin, ama yapamazsın!"
Ömür dedigimiz bir göz acil kapamak kadar kisa. Rabbim ömrümüzu hayirli bir şekilde geçirenlerden eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes