> Forum >  ๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑ > Çoçukların Dünyası > Masal Dünyası > Kırk Dev
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kırk Dev  (Okunma Sayısı 1211 defa)
07 Temmuz 2010, 18:15:25
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 07 Temmuz 2010, 18:15:25 »





Kırk Dev

Vakti zamanında bir padişahın üç kızı varmış Padişah bir gün veziriyle bir gezintiye çıkmış Az gitmişler uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler Yürümekten yoruldukları sırada karşılarına yüksek sütunlarla çevrili bir kale çıkmış Padişahla vezir kalenin açık kapısından içeri dalmış Güzel bahçeler ve halılarla süslü sofadan geçip dayalı döşeli odaları seyretmişler Kalenin balkonlarından birinde bir altın sandalye gözlerine çarpmış
Padişah şaşkınlıkla:
-Bu nasıl bir yer böyle? Mükemmel bir saray olduğu halde içinde kimsecikler yok
Vezir:
-Doğru söylüyorsunuz padişahım, hele şu altın sandalyenin burada duruşunu bir türlü anlayamadım, demiş
Padişahla vezir konuşa konuşa kaleden çıkıp kendi saraylarına doğru ilerlemişler Padişah vezire: "Benim kızlar gezmeyi, görmeyi çok sever Onları birer birer buraya gönderelim Birer gece kalsınlar, bakalım burası kime ait anlayabilecekler mi?" demiş
Vezir:
-Olur padişahım, demiş İlk gün büyük kızı, ikinci gün ortanca kızı, üçüncü gün de küçük kızı getiririm diye eklemiş
Akşama doğru padişahla veziri saraya varmış Gördüklerini karısıyla kızlarına anlatmış Kızlar meraklanmış Üçü de sarayı görmek istediğini söylemiş Anneleri karşı çıksa da kızlar dinlememiş
Ertesi sabah padişahın büyük kızı vezirle yola koyulmuş Kaleye varınca vezir her tarafı gezdirmiş Altın sandalyeyi göstererek sabaha kadar gözünü kırpmadan burada oturmasını söylemiş Ertesi gün olup bitenleri de babana bir bir anlat, demiş
Kız etrafı seyrederek bekliyormuş Gece ilerledikçe korkmaya başlamış Kalkıp içeri gitmeyi düşünürken bir gürültü kopmuş Karşısında duran duvar yarılmış İçinden uzun boylu, iri yarı deve benzeyen bir adam çıkmış Elinde de kesilmiş, temizlenmiş bir kuzu varmış Kızın yanından geçerek bir yere girip kaybolmuş Kız korkudan bayılmış Ertesi sabah vezir gelmiş Kıza ne gördüğünü sormuş Kız: "Korkudan az daha ölecektim, beni hemen saraya götür Gördüklerimi söyleyemem" demiş
Ertesi gün ortanca kız gitmiş O da aynı şeyleri yaşamış O da korkudan soluğu sarayda almış Ve gördüklerinin hiçbirini anlatmamış
Üçüncü gün sıra küçük kızdaymış O da altın sandalyeye oturup beklemeye başlamış Yine dev elinde kesilmiş bir kuzuyla çıkıp gelmiş Yine hiçbir şey demeden bir odaya girip kuzuyu bırakıp kaybolmuş Devin gittiğini anlayan küçük kız içeri girmiş Devin bıraktığı kuzu etinden lezzetli yemekler pişirmiş Karnını doyurup sandalyede beklemeye başlamış Ertesi sabah vezir gelmiş Küçük kız çok şey gördüğünü; ama daha çok şey öğrenebilmek için bir gece daha kalacağını söylemiş Vezir şaşkınlık içinde saraya dönmüş Ablaları bu işten bir şey anlayamamış
Gelelim kaleye Meğer elinde kesilmiş kuzuyla balkona giren, dev kılığına girmiş bir şehzadeymiş Kaleye giren insanları deniyormuş Kızın pişirdiği yemekleri yerken cesaretine hayran kalmış Ertesi gün yine aynı şeyler yaşanmış Kızın yanından geçerken: "Sabreden sonunda kazanır" demiş Kız yine güzel yemekler yapmış Dev yine yemekleri yemiş Ertesi gün vezir gelince kız yine gitmek istememiş Vezir bakmış ki kız hem cesur hem de sabırlı, gitmeye niyeti yok Üstelik ondan mutfakta giymek için takunya istemiş Vezir kalkıp gitmiş Ertesi gün takunyaları getirmiş Takunyaları büyük ablan gönderdi Çok değerliymiş Yüz altına almış Parasını istiyor, demiş
Vezir gidince kız takunyaların parasını nasıl ödeyeceğini düşünmeye başlamış Çare bulamayınca da gözlerinden yaşlar dökülmüş Dev yine kızın yanından geçerken "Sabreden sonunda kazanır" diyerek geçip gitmiş Kızcağız yine yemekler yapmış Karnını doyurup uykuya dalmış Sabah kalkıp takunyalarını giyecekken bir de ne görsün? Takunyaların üzerinde bir altın kesesi duruyormuş İçinde de tam yüz altın varmış Kız sevinçle bu altınları vezire vererek bu sefer de tarak istemiş
Vezir tarağı getirmiş Bunu da ortanca ablası göndermiş Fildişinden olduğu için çok kıymetliymiş O da iki yüz altın istiyormuş Kızcağız saçlarını taramış İki yüz altını nasıl bulacağını düşünmeye başlamış Yine dev gelmiş Yine yemekler yapılmış Derken sabah olmuş Kız saçlarını tararken yukarıdan altın dökülmeye başlamış Tam iki yüz altın oluncaya kadar devam etmiş Meğer dev altın torbasını tavana asmış Altınların düşeceği kadar da küçük bir delik açmış Küçük kız altınları vezire teslim edince vezir yarın bütün saray halkı sana yemeğe gelecek, demiş
Kız bu haberi duyunca aklı başından gitmiş "Onların karnını bir kuzuyla nasıl doyuracağım, o kadar yemeği nasıl yapacağım?" diye düşünürken yastığın üzerinde bir kağıt bulmuş Kağıtta: "Ocağın kenarındaki sopayı üç defa yere vur" yazılıymış Kız sopayı vurunca bir kapı açılmış ve içeriye kırk tane dev girmiş Kız korkudan bayılacakmış Bereket versin devlerin yüzü gülüyormuş Kıza boyun eğerek "Emret!" demişler Kızcağız o vakit rahatlamış "Ne istersem yapabilir misiniz?" diye sormuş Onlar da her şeyi yapabileceklerini söylemişler Kız derdini anlatmış Devler işe koyulmuş Çeşit çeşit yemekler, tatlılar, börekler yapılmış Sarayın açılmayan kapıları açılmış Her taraf süslenmiş Kız denetlemek için sarayın salonuna girince kendisini yakışıklı bir delikanlı karşılamış Delikanlı kendini tanıtmış Ben buraların padişahıyım, demiş Denediğim genç kızlar içinde seni beğendim Sen hem cesur, hem sabırlı çıktın Üstelik çok da lezzetli yemekler yapıyorsun Bu akşam seni ailenden isteyeceğim, demiş Bunları şaşkınlık içinde dinleyen kız kendini rüyada sanıyormuş Ertesi gün ailesi gelmiş Misafirler ağırlanmış Ardından genç şehzadeyle kızın nikahı kıyılmış Kırk gün kırk gece düğün yapılmış Küçük kız sabrın ve cesaretinin mükafatını görmüş Onlar ermiş muradına, darısı tüm cesurların ve sabırlıların başına

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kırk Dev
« Posted on: 26 Nisan 2024, 19:35:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kırk Dev rüya tabiri,Kırk Dev mekke canlı, Kırk Dev kabe canlı yayın, Kırk Dev Üç boyutlu kuran oku Kırk Dev kuran ı kerim, Kırk Dev peygamber kıssaları,Kırk Dev ilitam ders soruları, Kırk Devönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes