> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > Güncel Meseleler > Ticaret Ekonomi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ticaret Ekonomi  (Okunma Sayısı 1268 defa)
19 Haziran 2010, 04:17:26
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 19 Haziran 2010, 04:17:26 »



TİCARET - EKONOMİ

SORU: "Bir lokma, bir hırka!" anlayışı hakkında ne dersiniz?

CEVAP: Biz, "Bir lokma, bir hırka!" demiyoruz. Büyüklerimiz de dememişlerdir. Ama, dervişlerin arasında bu kanaatte olan insanlar olmuştur. Biz tasavvufun esası olarak, "Kur'an-ı Kerim'e ittibâ, sünnet-i seniyyeye ittibâ ve ahlâk-ı hamideyi elde etmek, ibâdet ve taati yapmak..." diyoruz.

Sahabe-i Kiram'ın zengini de vardı, fakiri de vardı; paralısı da vardı, parasızı da vardı. İlle parasız olacak diye bir şey demiyoruz biz... O tasavvufun genel vasfı değildir. Bazı şahısların görüşleri o tarzda olmuş olabilir. Bizim büyüklerimiz o tarzda değildir.

Meselâ, Ebûbekir Sıddîk Efendimiz ki, silsilemizin başıdır, zengindi. Osman-ı Zinnûreyn Efendimiz zengindi. Sahabe-i Kiram'dan zengin kimseler vardı. Tabii bu zenginlik onlarda para ve dünya hırsı tarzında değildi. Allah rızası için çıkartıp hepsini verebiliyorlardı. Kazanç yerleri helâldi ve sarf yerleri olduğu zaman, onu da sarf ediyorlardı.

Meselâ, Aişe-i Sıddîka validemize çok fazla miktarda bir şeyler geliyor. Akşama hepsini dağıtıyor, yiyecek bir şeyleri kalmıyor. Kuru bir kaç şeyle iftar edecek durumda oluyorlar. Hizmetçisi diyor ki: "Yâ mübârek valide! Birazını da eve bıraksaydın da, biz de bir şey yeseydik. Böyle kuru şeyle açmasaydık orucu..." deyince; "Eh önceden söyleseydin, onu da yapardık." diyor. Ama dağıtıyor.

Peygamber Efendimiz de öyle yapmıştı. Bizim yolumuz Peygamber Efendimiz'in yoludur. Herhangi bir ifrat, tefrit ve saplantı yoktur.

SORU: Vadeli satışlarda fiat farkı caiz midir?

CEVAP: Bu hususta fıkıh alimlerine sorduğumuz zaman, söyledikleri şudur ki: Vadeli satışlarda paranın geç gelmesinden dolayı fiatı yüksek söylemek mümkündür. Ama, ilk mecliste pazarlık yapılırken:

"--Kaç ayda ödeyeceksin?"

"--Altı ayda ödeyeceğim."

"--O zaman bu malı ben sana şu kadara satarım." diye bu pazarlık konuşması olmuş oluyor. Akit tamam olduktan sonra,

"--Tamam, aldım."

"--Sattım..." dedikten sonra o fiat değişmez. Altı ay sonra parasını ödeyemese, bir sene sonra ödeyeceğim dese, yine o altı ay sonraki para olur. Yâni, pazarlık yapıp söz kesildikten sonra, fiat değişmez.

Bu şekilde olursa caiz olur dediler.

SORU: Yeni alınan bir arabaya kasko sigortası yaptırmak câiz olur mu?

CEVAP: Olabilir. Çünkü, zaten sigorta yaptırma mecburiyeti vardır. Yaptırmasan, arabayı kullanamıyorsun. Ötekisi --normal sigorta-- bir şarlatanlık, hiç bir işe yaramıyor. Para boşa gidiyor ve o düz sigortayı yapanlar çok büyük kârlar elde ediyorlar. Kasko sigortası, bir zarar olduğu zaman ödenmeye sebep oluyor. Bir yardımlaşma mantığıyla olursa, câiz olur.

SORU: Turistlere ve yerli halka nazar boncuğu satmak câiz midir?

CEVAP: Dinen yasaklanmış bir şey olduğundan, câiz değildir. Yasaklanmış bir şeyin yayılmasını sağlamış oluyor.

SORU: Bir Yahudinin işinde çalışmakta mahzur var mı?..

CEVAP: Hayır! İş meyhane filân gibi haram bir iş değilse, bir Yahudinin veya bir gayrimüslimin işinde bir müslüman çalışabilir.

SORU: Mark ve dolara para yatırmak, Türk parası değer kaybediyor diye onları saklamak sakıncalı mıdır?

CEVAP: Bir bakıma sakıncalıdır; çünkü, mark ve dolar da değer kaybediyor. Markın değer kaybetmesi, --benim bildiğim-- %5 kadardır. Senede %5 nisbetinde değer kaybediyor. Dolar, %10 nisbetinde değer kaybediyor. Yâni sen mark ve dolar aldığın zaman, her sene biriktirdiğin markın %5'ini Alman hükümetine hediye etmiş oluyorsun; eğer dolar biriktirmişsen, onun %10'unu Amerika'nın kasasına ayırmış oluyorsun. Bu doğru bir şey değildir. Müslüman bunun şuurunda olmalı, başka tedbir almalı!.. Mahzuru budur.

Bu mahzur olmasaydı, hiç değer kaybı olmasaydu, o zaman, "İnsanın kendini zarardan korumak için tedbir alması uygun olur." denilebilirdi.

Bu tedbiri başka türlü alsın kardeşlerimiz... Hayırlı bir yerde çalıştırarak alabilir. Değer kaybetmeyen başka şeylere yatırarak alabilir. Şimdi bizim bildiğimiz değer kaybetmeyen, bil'akis değer kazanan şey arsadır. Mümkünse böyle şeylere yatırım yapsın. Tek başına alamıyorsa, kardeşleriyle birleşsin. Bir araya gelip alabilecek duruma gelirler. Onun da hayrı, bereketi olur.

Müslümanları her yerden fareler tırtıklıyor. Her tarafını fareler istilâ etmiştir. Cebine de girmiş, kesesine de girmiş, dolabına da girmiş, mutfağına da girmiş... Boyna fareler ısırıp, yiyip, koparıp gidiyorlar. Gözünü açsın, fareleri kapana soksun, bir şey yapsın...

SORU: Öşür hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP: Öşür, arazi mahsûlâtının zekâtıdır. Arazinin sulanan arazi olmasına göre, veya hiç sulanmadan mahsûl bitiren, zahmetsizce mahsûl bitiren arazi olmasına göre nisbetleri değişen; ondabir olan, yirmidebir olan bir zekât çeşididir.

(Ve âtû hakkahû yevme hasâdihî) diye, mahsûlün hasadı zamanında fukaraya fakirin hakkı olan zekâtının ayrılıp verilmesi emredildiğinden, o da bir vazifedir. Bunun teferruatını fıkıh kitaplarından, ilmihal kitaplarından detaylı olarak okursunuz. Kitâbüz Zekât bölümünde, Arazi Mahsûlâtının Zekâtı kısmına bakarsınız, ona göre amel edersiniz.

SORU: Devlete verilen vergi zekât niyetiyle verilse, zekât yerine geçer mi?

CEVAP: Bizim Hanefî fıkhına göre olmaz. Camiye bile zekât verilemez. Ölünün kefenlenmesine bile harcanamaz. Ne olacak?.. Fukaraya temlik edilecek. Zekâtın kimlere verileceği bildiriliyor Kur'an-ı Kerim'de; oralara verilmesi lâzım!..

O bakımdan usûlüne uygun olarak vermeye dikkat edin!.. İlmihalden zekât bahsini açın, okuyun!.. Temlik şartı yerine gelmediğinden hükmî şahsiyetlere verilmesi olmuyor. Fukaranın eline verilecek. "Al, senin parandır. Gül gibi ye, iç, harca; ihtiyacını gider!" denilecek.

SORU: Borsa ve şirketlerin hisse senetlerini almak caiz midir?

CEVAP: Borsa ve hisse senedi almak, hisse senedi aldığı kuruluşa ortak olmak demektir. O kuruluşun yaptığı işe göre hüküm kazanır bu... Haram ticaret yapıyorsa, ortaklık haram olur. Haram karışık ticaret yapıyorsa, karışıklı olur. Helâl ticaret yapıyorsa, helâl olur.

Meselâ, bira imal eden bir fabrikanın hisse senedini alsa, külliyen bira haram olduğundan ticaret gayr-i İslâmî olur, İslâmî yönden haram olmuş olur. Faizli işlem yapıyorsa; tehlikeli, bulaşıklı, veballi olmuş olur. Temiz iş yapıyorsa, câiz olur.

SORU: Dolar, mark vs. haram mı, helâl mi?

CEVAP: Hayır. Onlar birer kıymet birimidir. Yâni, o doları, markı eline aldın mı gidip Amerika'nın, Almanya'nın kasasından şu kadar para almağa hak kazanıyorsun. Malındır yâni senin... Bunların hepsi helâldir. "Aman el sürmeyelim, haramdır." diye bir şey yoktur.

Para bir değeri ifade eden bir kâğıttır. Bu para meselesinde çok oyunlar dönüyor. Hele kâğıt para, kapitalizmin bir aldatmacasıdır. İnsanları sömürme vasıtalarından birisidir. Kâğıt para ile cahil millet çok aldatılıyor ve çok değerleri cebinden sessiz sedâsız çalınmış oluyor. Yâni, adam, "Ben yanımda yüz milyon lira saklıyorum." diye düşünüyor. Senenin sonunda, enflasyon, vs. dolayısıyla elli milyonluk bir şey kalıyor. Bu kâğıt para olmasaydı da, doğru düzgün bir kıymet birimi olsaydı aynen kalacaktı. Kâğıt olduğu için, enflasyonlarla, çeşitli oyunlarla çeşitli istismarlar oluyor.

O bakımdan bazıları banknotu câiz görmemiş. Câiz görmemiş ama, şu anda mer'î olan bu... Ne yapalım, bunlarla alınıyor, veriliyor. O zaman normaldir. Bu bir kıymet birimidir. Adı dolar olmuş, mark olmuş; haramlığı yoktur. Geliş yeri helâlse, o para sana helâldir; istediğin yerde harcayabilirsin.

SORU: Bir malı satarken ne kadar kâr alınabilir? Bir yıl önce alınan malın fiatı nasıl tesbit edilir?

CEVAP: Bu ticari bir meseledir. Fıkıhta doğrudan doğruya, "Bir mala şu kadar kâr konulur, bundan fazla kâr konulmaz." diye bir şey söylenmiyor. Piyasanın rayicine göre, bir insan getirdiği malı satabilir. Karşısındakini aldatmamak, piyasadan çok üstün bir fiat isteyip de, onun gafletinden istifade etmemek suretiyle normal bir satışla, arz ve talebe göre malın, metaın o zamanki piyasasına göre malını satabilir.

Bir de bugün için bir mesele vardır, bu soruyla ilgili... Bugün bakıyoruz, "Bir malın fiatı 100 liraydı; aaa, 150 lira olmuş!" diyoruz. "Aaa, ikiyüz lira olmuş!" diyoruz. Burada bizi şaşırtan bir şey var muhterem kardeşlerim!.. 100 lira dediğimiz, 150 lira dediğimiz, birim olarak kullandığımız şey, lira, kâğıt paradır, nihayet bir kâğıttır. Bu kâğıdın bir hükmî değeri vardır, nominal kıymeti vardır; bir de hakîkî kıymeti, reel değeri vardır.

Şimdi bu reel kıymetle, nominal kıymet arasında, üzerinde yazan rakamla iş görme kabiliyeti arasında fark oluyor. Para olduğu yerde durmuyor. Enflasyon dolayısıyla yüzde yüz değer kaybediyor, yüzde doksan, yüzde yetmiş, yüzde altmış değer kaybediyor. Aslında bir mal, incelendiği zaman geçen senekiyle aynı oluyor ama, birimde kayma olduğu için, paranın değeri sabit olmadığından, gittikçe enflasyonla eridiğinden dolayı değişmiş gibi oluyor.

Bu değişmeye karşı tüccar kendisini korumak zorundadır. Tüccarın hakkı, malını sattıktan sonra geriye o malın yenisini koyabilmesi ve biraz da kâr etmesidir. Yoksa, "Dostlar alışverişte görsün!" diye, Nasreddin Hoca gibi on paraya yumurta alıp da, dokuz paraya satmaz. Kâr etmek için satar. Halbuki enflasyondan dolayı malın üzerine bu zammı yapmazsa, kâr olmuyor. Böylece on tane buzdolabı satacakken, bir dahaki sene dokuz tane satacak kapasiteye düşüyor. Sekiz, yedi, altı... sermaye azalıyor.

Onun için piyasa rayicine göre, arz ve talep kanununa göre, bir gabn-i fahiş ile aldatma yapmadan, normal bir ticari usülle istediği fiatı koyup satabilir.

SORU: Ticaretle uğraşıyorum ama, bugünkü şartlara göre ne kadar bir kârla satış yapacağımı tam ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ticaret Ekonomi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 11:34:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ticaret Ekonomi rüya tabiri,Ticaret Ekonomi mekke canlı, Ticaret Ekonomi kabe canlı yayın, Ticaret Ekonomi Üç boyutlu kuran oku Ticaret Ekonomi kuran ı kerim, Ticaret Ekonomi peygamber kıssaları,Ticaret Ekonomi ilitam ders soruları, Ticaret Ekonomiönlisans arapça,
Logged
18 Eylül 2015, 20:51:56
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 18 Eylül 2015, 20:51:56 »

Esselamu aleykum.Rabbim hakkıyla,İslama uygun bir şekilde ticaret yapmayı,helal daire de çalışan ve kazanan kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes