> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Futuhul Gayb > Tevekkül ve Dereceleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tevekkül ve Dereceleri  (Okunma Sayısı 1463 defa)
17 Aralık 2009, 18:50:29
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 17 Aralık 2009, 18:50:29 »



Tevekkül ve Dereceleri
Seni Allah'ın fazlından ve her işe, Onun nimetini görerek başlamaktan ne alıkoydu.. Ancak seni bu hale koyan, haliki bırakıp mahluka güvenmen olmuştur. Yaratanı unuttun; yaptığın kara güvendin, mevla seni nimetlerini görmekten mahrum etti.

Halk seni, Peygamberin çalıştığı gibi çalışıp helal yemekten alıkoyuyor. Sen bu halle kaldıkça, onlardan iyilik bekledikçe, kapılarına gidip ihsan ümit edip dilendikçe, müşrik sayılırsın. Allah-ü Taâla, seni bu halinden dolayı helal yemekten mahrum eder. Helal kazançtan, Hakka güvenerek çalışmaktan, seni geri koyar, azarlar.

Sonra... Hele bir zaman halkı bırak. Yaptığın büyük günahtan dön. Helal kazan, helal ye. Yaptığın işlere güvenme, Allah'ın fazlını gör. Allah'ın sana verdiği ihsanı unutma. Onun ihsanını unutursan yine şirk yolunu tutmuş olursun. İlki kadar büyük olmaz, ama yine de şirktir. Bir gün büyür. Hafi iken, açık ve büyük şirk olur.

Bu haline de tövbe et, şirkin bu derecesini de kaldır. Kar ına, kesbine güven, ama asıl kuvvet vereni gör. Bu işleri sana kolaylıkla yaptırana ve sebepleri yaratana bağlan, seni her hayra muvaffak eder. Çünkü her hayra O götürür, rızık Onun elindedir.

Sen devam et, yani Ona güven, rıskını Ondan bil; nasibini çeşitli yollardan sana gönderir. Bazen seni halka gönderir istetir ama bu senin için bir iptila, yada riyazet nevinden bir şey olur. Bu halde çok dikkatli olmak lazım gelir. Bazen de rıskını, sana bir mükafat olarak, vasıtaları göstermeden, onları hakiki sebep göstermeden gönderir. Sen de rahatça Ona dönersin. Onun kudreti önünde tazimle eğilirsin. Bu kere perde kalkar Onun fazlını görürsün. Mevla sana bir doktordan daha çok, mizacına uyanı fazlı ve ihsanı icabı verir. Bunları yapmakla seni kötü huylardan muhafaza eder. Başkasına meyil etmekten esirger. Nihayet sana verdiği güzel, büyük nimetlerle gönlünü alır.

Kalbinden cümle kötü istek, şehvet, matlup, mahbup... her ne varsa çıktığı zaman ve sende, Onun arzusundan başka bir şey kalmadığı vakit, vereceği nimeti çok rahat verir.

Senin için gönderdiği bir rızkı, mutlaka sen alacaksın, başkası el süremez... Çünkü rızkın, senden başkasına nasip değildir. Şehvetini teskin için sana bir ihsan yapar, ihtiyacını onunla giderirsin. Ve sen bunları sana göndereni bilir, anlarsın. Bunları sana nasip edenin Hak olduğunu anlar, şükür yolunu tutarsın... Dolayısıyla irfanın artar, ilmin çoğalır. Allah seni halkın külfetinden uzaklaştırır. Ruhunu masivadan temiz tutmağa seni muvaffak eder.

Sonra kalbin nurlanır, hakiki ilimleri anlamaya kabiliyetin artar. Gönül gözün açılır, kalbin nurlanır. Hakka yakınlığın ilerler, tam o alemin malı olursun.

O manevi, büyük ilmin sırlarını muhafaza edebilecek hale gelirsen, sana rızık ne zaman ve ne vakit gelecekse bilirsin. Bu hal sana Allah?ın fazlı, keremi olarak verilir. Şanını tazim(+) etmek için bu hale getirilirsin. Netice olarak, bunların hepsi sana Allah?ın bir ihsanıdır
. Allah-ü Taala bak bu manada neler buyuruyor:

- Biz onların içinden işlerimizin hakikatına eren imamlar yaptık, sabrettikleri takdirde buna ererler. Onlar bizim ayetlerimize inanırlar.?

- Yolumuzda gerçekten çalışanlara yollarımızı açarız.?

- Allah'a karşı ittika(++) sahibi olunuz ki size öğrete.

Bu hallere erdikten sonra tekvin sıfatı tecellisi gelir. Açık bir emirle o işi yapmağa başlarsı. Bu emirde hiçbir şüphe yoktur. Güneş gibi açık meydandadır. Bu emir sana verilir ki;her tatlıdan daha hoş ve her güzelden daha tatlı... Bu vazifeyi yapmak için, sana gelen ilhamda karşılık bulunmaz. Bu ilham nefsin kirlerini eritir. Allah-ü Taala, peygamberlerine gönderdiği bazı kitaplarda şöyle buyurmuştur:

- Ey Adem oğlu, ben öyle bir Allah?ım ki, benden başka ilah yoktur; ancak ben varım. Ben her neye ol desem, olur. Bana itaat et ki, seni de benim gibi kılayım; bir iş için ol; diyesin ola..?

Bu haller hayret edilecek haller değildir. Bunu peygamberler çok yapmıştır. Velilerin de bir kısmında bunlara benzeyen haller zuhura gelmiştir. Bazan havas tabakasına da bu vergi, Hak tarafından bir ihsan olarak verilmiştir...


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tevekkül ve Dereceleri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 03:49:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tevekkül ve Dereceleri rüya tabiri,Tevekkül ve Dereceleri mekke canlı, Tevekkül ve Dereceleri kabe canlı yayın, Tevekkül ve Dereceleri Üç boyutlu kuran oku Tevekkül ve Dereceleri kuran ı kerim, Tevekkül ve Dereceleri peygamber kıssaları,Tevekkül ve Dereceleri ilitam ders soruları, Tevekkül ve Dereceleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes