> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Osman bin Affan
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Osman bin Affan  (Okunma Sayısı 5104 defa)
08 Mayıs 2011, 15:48:19
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 08 Mayıs 2011, 15:48:19 »



HZ. OSMAN BİN AFFAN (R.ANH)


Baba Adı: Affan b. Ebil As.

Anne Adı: Erva binti Kureyz b. Rebia, b. Habib, b. Abdi Şems, b. Abdimenaf, b. Kussay (Ninesi Ümmü Hakim Beyza binti Abdülmuttalip'dir. Hz. Osman'nın annesi, Rasûlüllah (sav)'in halasının kızıdır.)

Doğum Tarihi ve Yeri: Takriben Fîl vakasından 6 yıl sonra Miladi 577. yılda Mekke'de doğmuştur.

Ölüm Tarihi ve Yeri: Hicretin 35. yılında, Miladî 17 Haziran 656, Zilhicce'nin 18. Cuma günü 80 yaşlarında Medine'de şehit edilmiştir. 12 sene halifelik yapmıştır. Medine'de Kabri Cennetü'k Bâkî'dedir.

Fiziki Yapısı: Orta boylu, zayıf bedenli, esmer tenli, ince derili, güzel yüzlü, büyük uzun beyaz sakallı, çok saçlı, omuz başları yüksek, omuzları açık, elmacıklarında çiçek izleri, noktaları vardı. İnce burunlu, burnunun ucu büyük ve yüksekti, başının tepesi açık saçsızdı, saçları iki yana sarkık, kulak­larını aşar omuzlarına inerdi. Dişleri altın kaplama idi.

Eşi: 8 Hanımla evlenmişti.

1. Remle binti Şeybe bin Rebia,

2. Rukeyye binti Rasûlüllah,

3. Ümmü Gülsüm binti Rasûlüllah,

4. Fahita binti Gavzan,

5. Anbese Fâtıma binti Velid b. Muğire,

6. Ümmül Benin binti Uyeyne el Fezari,

7. Ümmü Amr binti Cündeb.

8. Naile binti Ferase el- Kelbi.

Oğulları: 9 oğlu vardur. Bunlar:

1. Abdullah,

2. Küçük Abdullah,

3. Ömer, 4. Halid,

5. Eban,

6. Velid,

7. Said,

8. Abdülmelik,

9. Utbe. Bunların meşhur olanı Eban bin Osman'dır.

Kızları: 7 kızı vardır.

1. Meryem,

2. Ümmü Sa'd,

3. Ayşe,

4. Ümmü Eban,

5. Ümmü Amr,

6. Ümmül Benin,

7. Küçük Meryem

Gazveleri: Uhud, Hendek savaşları ve sonraki birçok seferlere iştirak etmiştir..

Hicreti: 1. ve 2. Habeşistan, Mekke'den Medine'ye hicret eden muhacirdir.

Sahabeden Kiminle Kardeşti: Evs bin Sabit..

Kabilesi: Osman b. Affan b. Ebil As, b. Ümeyye, b. Abdi Şems, b. Abdi Menaf, b. Kusayy, b. Kilab, b. Mürre, b. Ka'b, b. Lüey, b. Galib, b. Fihr, b. Malik, b. Nadir, b. Kinane.

Lakabı/Künyesi: Ebû Abdullah, Zinnureyn, İbn-i Affan, Ebû Amr.

Kiminle Akrabalığı: Rasûlüllah (sav)'in damadıdır.

Hz. Osman (R.a.) hayanın ve hilmin sembolüdür. Rasûlüllah (sav)'ın dâva arkadışıdır. Osman b. Affân b. EbiS-As b. Ümeyye b. Abdi'ş-Şems b. Abdi Menaf el-Kureşî el-Emevî; Raşid Halifelerin üçüncüsü. Umeyyeoğulları ailesine mensup olup, nesebi beşinci ceddi olan Abdi Menaf ta Rasûlüllah (sav) ile birleşmektedir.
Fil olayından altı sene sonra Mekke'de doğmuştur. Annesi, Erva binti Küreyz b. Rebia b. Habib b. Abdi Şems'tir. Büyükannesi ise Rasûlüllah (sav)'m halası Abdülmuttalib'in kızı Beyda'dır. Künyesi, "Ebû Abdullah'tır. Ona, "Ebu Amr" ve "Ebu Leyla" da denilirdi.[1]
Rasûlüllah (sav) risaletle görevlendirildiğinde Osman (r.a) otuz dört yaşlarındaydı. O, ilk iman edenler arasındadır. Ebû Bekir (r.a), güvendiği kimseleri İslama davette yoğun gayret göstermekteydi. Onun bu çalışmaları neticesinde, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebi Vakkas, Zübeyr b. Avvâm, Talha b. Ubeydullah ve Osman b. Affân iman etmişlerdi. Hz. Osman, cahiliyye döneminde de Hz. Ebû Bekir'in samimi bir arkadaşı idi.[2]
Hz. Osman, iman ettiği zaman bunu duyan amcası Hakem b. Ebil-Âs onu sıkıca bağlayarak hapsetmiş ve eski dinine dönmezse asla serbest bırakmayacağını söylemişti. Hz. Osman (R.a) ebediyyen dininden dön­meyeceğini söyleyince, kararlılığını gören amcası onu serbest bırakmıştı.[3] Peşinden o, Rasûlüllah (sav)'ın kızı Rukiyye ile evlenmişti. Bazı tarihçiler bu evliliğin Peygamber'in risaletle görevlendirilmesinden önce olduğunu kaydederler. [4] Mekkî toplumlarda inanç hürriyeti olmaz. İnanç sahibi muvahhidlerin bedel ödemeleri gerekir. Müşrik ve münkirlerin işkence ve baskılarına aldırmadan imanın emniyetinde kalarak direnmek, mekkî toplumlarda müslüman olmanın bedelidir. Hz. Osman (R.a.) bu bedeli ödeyenler­dendir.
Mekkî toplumlarda hicretin gündeme gelmesi kaçınılmazdır. Çünkü hicret; kaçış değil, İslâm'ı ALLAH'ın muradına uygun yaşayabilmek için emniyetli mekân arayışıdır. Mekkelt müşriklerin iman edenlere yönelttik­leri baskı ve işkenceler yoğunlaşıp çekilmez bir hal alınca, Rasûlüllah (sav), ashabına Habeşistan'a hicret etmeleri tavsiyesinde bulunmuştu.
İslam'ı ALLAH'ın muradına göre yaşamaya çalışan müsliimanlar için Daru'l İslâm'a hicret etmenin mümkün olmadığı veya hicret edilecek Daru 7 İslâm 'in bulunmadığı bir zaman diliminde Daru 7 Eman 'a hicret ederler. Habeşistan'a hicret için Rasûlüllah (sav) tarafından müslümanlora verilen nebevi izin bunun açık delilidir. Dam 7 Eman; müslümanların dinlerine göre bir hayat yaşama imkânına kavuştukları yani İslâm'ı yaşamaktan dolayı korku ve kuşku duymadıkları her beldenin adıdır. İşte Hz. Osman (R.a) de Daru'l Eman'a ilk hicret edenler arasındadır. Hz. Osman (R.a.)'ın Habeşistan'a ilk hicret edenler arasında olduğu hakkında kaynaklar ittifak halindedirler. İbn Hacer birçok sahabeye dayandırarak Hz. Osman(R.a.)'ın, eşi Rukiyye ile birlikte Habeşistan'a hicret eden ilk kimse olduğunu kaydetmektedir.[5] Mekkeiilerin iman ettiklerine dair yanlış bir haberin Habeşistan'a ulaşmasıyla birlikte muhacirlerden bir bölümü Mekke'ye geri dönmüştü. Hz. Osman (R.a.) da geri dönenler arasındaydı. Ancak onlar kendilerine ulaşan haberin asılsız olduğuna şahit olduklarında tekrar Habeşistan'a gitmek için yola çıktılar. Hz. Osman(R.a.), hareket etmeden önce Rasûlüllah (sav)'e şöyle demişti:

"Ya Rasûlüllah! Bir defa hicret ettik. Bu Necaşi'ye ikinci hicretimiz olu­yor. Ancak siz bizimle değilsiniz". Rasûlüllah (sav) ona;

"Siz ALLAH'a ve bana hicret edenlersiniz. Bu iki hicretin tamamı sizindir" karşılığını vermişti. Bunun üzerine o;

"Bu bize yeter ya Rasûlüllah" dedi.[6]

ALLAH yolunda muhacir olmak, büyük bir şereftir. Hz. Osman (R.a), ikinci olarak hicret ettiği Habeşistan'da bir müddet kaldıktan sonra Mekke'ye geri döndü. Rasûlüllah (sav), Medine'ye hicret etmekle emrolunduğunda, Hz.Osman (R.a.) diğer müslümanlarla birlikte Medine'ye hicret etti. O, Medine'ye ulaştığı zaman Hassan b. Sabit'in kardeşi Evs b. Sabit'e konuk olmuştu. Bundan dolayı Hassan, onu çok severdi. [7]
Hz. Osman (R.a.) genelde bütün insanlığa, özelde ise müslümanlara faydalı olan bir kimsedir. Bir yahudinin mülkiyetinde olan Rume kuyusunu yirmi bin dirheme satın alarak bütün müslümanların istifade­sine sunmuştu. Bu kuyunun müslümanlar için ne kadar önemli olduğu Rasûlüllah (sav)'in şu sözünden anlaşılmaktadır:

"Rume kuyusunu kim açarsa, ona Cennet vardır.”[8]

Ashâb-ı Kiram, cennetlik işler yapan kimselerdir. Onlar biliyorlardı ki, "cennet ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değildir.”
Hz.Osman, hanımı Rukiyye ağır hasta olduğu için, Rasülüllah (sav)'in izniyle Bedir savaşından geri kalmıştı. Rukiyye ordu Bedir'de bulunduğu esnada vefat etmiş, müslümanların zaferinin müjdesi Medine'ye ulaştığı gün toprağa verilmişti. Fiili olarak Bedir'de bulunmamış olmakla birlikte Rasûlüllah (sav) onu Bedir'e katılanlardan saymış ve ganimetten ona da pay ayırmıştı.[9] Meşru mazeretlerinden dolayı cihad seferine katılma imkânını bulamayan müslümanlar, cihada gidip savaşan mücahidlerden sayılırlar.
Hz. Osman (R.a.), ehl-i cihaddır. Çünkü Hz. Osman (R.a.) Bedir savaşı hariç, müşriklerle ve İslâm düşmanlarıyla yapılan bütün savaşlara katıl­mıştır.
Rukiyye'nin vefat edişinden sonra Rasûlüllah (sav), Hz. Osman'ı diğer kızı Ümmü Gülsüm ile evlendirdi. Hicretin dokuzuncu yılında Ümmü Gülsüm vefat ettiğinde Rasûlüllah (sav) şöyle buyurmuştu:

"Eğer kırk tane kızım olsaydı birbiri peşinden hiç bir tane kalmayana kadar onları Osman'la evlendirirdim" ve yine Hz. Osman'a "Üçüncü bir kızım olsaydı muhakkak ki seninle evlendirirdim" demişti. (Üsdül-Gâbe, aynı yer) Rasûlüllah (sav)'in takdirine mahzar olmak, saadet ve fazilete mazhar olmaktır. Bu şerefe Hz. Osman (R.a.) nail olmuştur.

Rasûlüllah (sav)'in iki kızıyla evlenmiş olduğu için iki nûr sahibi anlamında, "Zi'n-Nureyn" lakabıyla anılır olmuştur. Zatü'r-Rika ve Gatafan seferlerinde Rasûlüllah (sav), onu Medine'de yerine vekil bırak­mıştır.[10]
Hz. Osman (R.a.)'ın Habeşistan'a hicreti esnasında Hz. Rukiyye'den doğan Abdullah adındaki oğlu, Medine'ye hicretin dördüncü yılında bir horozun yüzünü gözünü tırmalaması sonucunda hastalanarak vefat etti. Abdullah, vefat ettiğinde altı yaşında idi. [11]

Hicretin altıncı yılında müslümanlar, Umre yapmak için Mekke'ye hareket ettiklerinde, Hz. Osman da onların arasındaydı. Ancak, putperest Mekke yönetimi, müslümanları Mekke'ye sokmama kararı almıştı. Bunun üzerine Hudeybiye'de karargah kuran Rasûlüllah (sav), müşriklerle .münasebet kurarak, maksatlarının yalnızca umre yapmak olduğunu onlara bildirmek istiyordu. Rasûlüllah (sav), bu iş için Hz. Ömer'i görev­lendirmek istemiş, ancak Hz. Ömer, bir takım geçerli sebepler ileri sürerek Hz. Osman'ın daha uygun olduğunu söylemişti. Bunun üzerine Rasûlüllah (sav), elçilik görevini Hz. Osman'a verdi. Daha önce elçi gön­derilen Hiraş b. Umeyye el-Ka'bî'yi Mekkeliler öldürmek istemişlerdi. [12]

Müşriklerin hırçın davranışları böyle bir elçiliği tehlikeli bir hale sokuyordu. Rasûlüllah (sav), Hz. Osman (R.a)'a şöyle dedi:

"Git ve Kureyş'e haber ver ki, biz buraya hiç kimse ile savaşmaya gelmedik. Sadece şu Beyt'i ziyaret ve onun haremliğine saygı göstermek için geldik ve getirdiğimiz kurbanlık develeri kesip döneceğiz." Hz. Osman (R.a), Mekke'ye gidip, müşriklere bu hususları bildirdi. A...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 08 Mayıs 2011, 15:53:20 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Osman bin Affan
« Posted on: 29 Mart 2024, 17:06:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Osman bin Affan rüya tabiri,Hz. Osman bin Affan mekke canlı, Hz. Osman bin Affan kabe canlı yayın, Hz. Osman bin Affan Üç boyutlu kuran oku Hz. Osman bin Affan kuran ı kerim, Hz. Osman bin Affan peygamber kıssaları,Hz. Osman bin Affan ilitam ders soruları, Hz. Osman bin Affanönlisans arapça,
Logged
30 Aralık 2018, 15:30:44
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 30 Aralık 2018, 15:30:44 »

Esselamu aleyküm.Meleklerin bile haya ettiği ,hayatta iken cennet ile müjdelenmiş olan Hz.Osmanın yolunda giden onun gibi imanlı,takvalı ,edebli ,hayalı olan ve allahın rızasını rahmetini kazanan kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes