Camii ve Cemaat Şuuru

CAMİ VE CEMAAT ŞUURU

قاَلَ اللهeُ تَعَالَى فِي كِتَابِهِ الْكَرِيمِ :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ، بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

﴿وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ﴾[1] صَدَقَ الله ُالْعَظِيمُ.

وَ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله ُعَلَيْهِ وَ سَلَّمَ فِي حَدِيثٍ :

,لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأَخِيهِ ماَ يُحِبُّ لِنَفْسِهِ-[2] صَدَقَ رَسُولُ اللهِ فِيمَا قَالَ.

Muhterem Müslümanlar!

Bu haftaki hutbemizin mevzuu; cami ve cemaat şuuru ile ilgilidir. Cami: toplayan, cemaat ise: bir fikir altında toplanmış kimseler manâsına gelmektedir.

Yüce Rabbimiz biz Müslümanlara, cemaat ruhunu oluştur-mamız için:

"Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâma) sımsıkı sarılın; parçalanıp ayrılmayın. Ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün..." [3] buyurur. Peygamberimiz de :

"Cemaat rahmettir, tefrika ise azaptır." [4] "Allah'ın eli cemaatle beraberdir." [5] Buyurarak, İslâm dininin bir toplum dini olduğunu ve Müslümanların bu dini aynı gayeyle, birlik ve beraberlik ruhu içerisinde yaşamaları gerektiğini tarif etmiştir.

Ancak ne var ki, köhne dünyanın yıkıcı insanları, ayrı ayrı fikirler taşıdıkları için, şeytani güçler! Müslümanlar arasına tefrika (bölücülük) sokmaya çalışmaktadırlar.

Müslümanı Müslümanla karşı karşıya getirmek için, menfaat odakları meydana getirmektedirler. Bu tuzaklara düşen Müslümanlar ise kendilerinden başka İslâmi cemaatleri kötülemekte, İslâmın birlik ve beraberlik mesajlarına sırt çevirmektedirler.

Bugünün İslâm dünyası, böyle bananeci(!) ve paramparça(!) bir şekilde ise; Kur'an'ın ve hadislerin bu birlik çağrılarına kulak vermediklerindendir.

Bu durumu iyi değerlendiren ve silah olarak kullanan İslâm düşmanları, zaafiyete düşmüş Müslümanlar arasında kendi hakimiyetlerini kolay bir şekilde kurmaktadırlar.

Küfür politikası; "Böl, parçala, yut" sistemiyle, Müslümanlar arasına tefrika sokarak, Müslümanları bölme, İslâm cemaatçiliğini parçalama ve parçaladıklarını yutarak, sindirme operasyonları düzenlemektedirler...

Kıymetli cemaat !

Bunlara alet olmamak için, bu duruma dikkatinizi çeker ve sizlere şu ayeti kerimeyi hatırlatırım. "İNNEMEL MÜ'MİNUNE İHVETÜN", "Mü'minler ancak kardeştirler." [6]

Hadisi şerifte: "Müslüman Müslümanın kardeşidir, böylelikle bütün Müslümanlar kardeştirler." [7]

Bu ayet ve hadise iman eden mü'minler, dost ve düşmanlarını iyi tanıyacak, milliyetçiliği, aşiretçiliği, particiliği ve menfaatçiliği bir kenara bırakıp; İslâm ümmetçiliğine ve cemaat şuuruna, sahip çıkacaktır.

Müslüman, Müslümanı sevecek, koruyacak ve destekleyecektir... Müslüman, Müslümanı menfaatine değiştirmeyecek, kendisi için istediğini, başkaları için de isteyecek; kendisine yapılmasını istemediğini bir başkasına da yapmayacaktır.

Bu Kur'ani anlayışa kulak veren mü'minler, şu ayeti celileye göre hayatlarını tanzim edeceklerdir:

"…İyilik etmek ve fenalıktan sakınmak konusunda birbirinizle yardımlaşın; günah işlemek ve haddi aşmak üzere yardımlaşmayın." [8]

Kıymetli kardeşlerim!

Peygamberimiz (s.a.v.)'in: “Kendiniz için istediğinizi kardeşiniz için de istemedikçe iman etmiş olmazsınız.” [9] "Allah'a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olmazsınız." [10] Sözlerine gerçekçi ve samimi olarak yaklaşalım. Müslümanı İslâmıyla, İslâmı da Müslümanıyla sevelim.

Dünyanın aldatıcı ve sahte menfaatine kanarak İslâm kardeşliğini ortadan kaldırmayalım. Dünyanın öbür ucundaki bir Müslümanın "İNNEMEL MÜ'MİNUNE İHVETÜN" "Mü'minler ancak kardeştirler." [11] İlkesine bağlı kalarak kardeşimiz olduğunu bilelim ve bu kardeşliği ayakta tutmak için maddi ve manevi güçlerimizi seferber edelim.

Allah-û Tealâ'dan, tüm İslâm düşmanlarına karşı, biz Müslümanlara birlik ve beraberlik duygusu ve İslâmi cemaat şuuru vermesini niyaz ederim...

أَلاَ إِنَّ أَحْسَنَ الْكَلاَمِ وَ أَبْلَغَ النِّظاَمِ...

[1] Al-i İmran Suresi: 103

[2] Sahih-i Buhari : Hadis No. 13

[3] Al-i İmran. 103

[4] İbn-i Hanbel 4/145

[5] Tirmizi, Fiten 7

[6] Hucurat Suresi: 10

[7] Veda hutbesinden.

[8] Maide Suresi: 2

[9] Sahih-i Buhari : Hadis No. 13

[10] Riyazü’s Sâlihin Tercemesi: S. 307 Hadis No: 378

[11] Hucurat Suresi: 10

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın