> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Evliyaların Hayatı > Ayn-ül-Kudat Hemedani
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ayn-ül-Kudat Hemedani  (Okunma Sayısı 1138 defa)
26 Nisan 2009, 15:17:30
armağan
Ziyaretçi
« : 26 Nisan 2009, 15:17:30 »



Büyük velîlerden ve fıkıh âlimi. İsmi Abdullah olup, babasınınki Muhammed'dir. Künyesi Ebü'l-Meâlî, nisbeti ise Hemedânî'dir. Kâdıların gözbebeği anlamına gelen "Ayn-ül-Kudât" lakabıyla meşhur oldu. Doğum târihi ve yeri belli değildir.

Ayn-ül-Kudât küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. İmâm-ı Gazâlî'nin eserlerini mütâlaa etmeye başlayınca, maksadına kavuştuğunu anladı. Tam dört sene İmâm-ı Gazâlî'nin eserlerini okuyup, inceledi. Kendi kendine; "Ey gönül! Artık Allahü teâlâya kavuşturan yolu buldun. Bundan sonra senin dünyâya meyletmenin sebebi nedir?" diye sordu. Bu sırada Hemedan'a İmâm-ı Gazâlî'nin kardeşi Ahmed Gazâlî geldi. Onun sohbetine yirmi gün kadar devâm etmekle şereflendi. Bu zaman içinde daha önce onda bulunmayan tasavvuf derecelerine kavuştu. Öyle bir aşk hâli hâsıl oldu ki, bir an önce bu fâni âlemden çıkıp, Allahü teâlâya kavuşmak istiyordu. Kendi kendine şöyle düşünüyordu: "Nûh aleyhisselâmın ömrü kadar yaşasam, yine ölmeyecek miyim? Bu dünyâda kim ebedî kalıp, âhirete göç etmedi?" Bundan sonra aldığı her nefeste âhirete olan arzu ve isteği arttı.

Bir gün Ayn-ül-Kudât, Hemedan âlimleri ile sohbet ediyordu. Orada bulunanlardan birisi aşka gelip; "Benim ölüme olan arzum çok fazlalaştı." dedi. Ayn-ül-Kudât da; "Mâdem ki ölümü çok istiyorsun, öyleyse öl!" dedi. O kimse birden tuhaflaşıp, orada öldü. Sohbette zamânın müftüsü de vardı. Ayn-ül-Kudât'a dönerek; "Diriyi öldürdüğün gibi, ölüyü de diriltebilir misin?" diye sorunca, o da; "Ölen kimdir?" diye sordu. Fakîr Mahmûd olduğunu söylediler. Ayn-ül-Kudât ellerini açıp; "Yâ Rabbî! Bu fakir Mahmûd kuluna can ver!" deyince, Allahü teâlânın izniyle derhal dirildi.

Ayn-ül-Kudât bir sohbetinde şöyle buyurdu: "Kalp, Allahü teâlânın evidir. Dâvûd aleyhisselâm; "Yâ Rabbî! Seni nerede arayayım!" deyince, cevap olarak; "Ben, benim için kalpleri kırılmış, benim için kalpleri harâb olmuşların (evliyânın) yanındayım." buyruldu. Yine bu mânâdaki hadîs-i kudsîde buyruldu ki: "Yere ve göğe sığmam, ancak mümin kulumun kalbine sığarım."

Hakîkî îmâna kavuşan kimseler, Allahü teâlânın himâyesinde olurlar. Hakîkata vâsıl olmuşlardır. Bunlar hakkında hadîs-i kudsîde buyruldu ki: "Evliyâm, kubbem (örtüm) altındadır. Onları benden başkası tanımaz. Bunların hâlleri, halkın anlayışlarına sığmaz. Halkın bunlar hakkında bildikleri, benzetme ve temsilden öteye geçmez. Bunlar öyle bir kâfiledir ki, Allahü teâlâya verdikleri ahde vefâ gösterirler." Hadîs-i şerîfte buyruldu ki; "Allahü teâlânın öyle kulları vardır ki, kalbleri güneşten daha parlak, fiilleri (amelleri) peygamberlerin amelleri gibidir (yâni kerâmetleri vardır). Onlar, Allah katında şehîdler mertebesindedirler."

Başka bir hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "Size bir kavim bildiriyorum ki, onların Allah katında mertebeleri benim gibidir. Ancak onlar, peygamberler, şehîdler değildir. Enbiyâ ve şühedâ onlara gıbta ederler. Onlar birbirine, Allah rızâsı için muhabbet ederler."

Başka bir hadîs-i şerîfte ise; "İnsanlar üç kısımdır. Birinci kısım, hayvanlara benzer. İkinci kısım, meleklere benzer. Üçüncü kısım, Peygamberlere benzer." buyruldu. Birinci kısımda olanların maksadı, hayvanlar gibi yiyip içmektir. Bunlar hakkında A'râf sûresinin 179. âyet-i kerîmesinde meâlen buyruldu ki: "Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidir. Belki daha da aşağıdırlar." İkinci kısımdakilerin maksadı, melekler gibi tesbîh, namaz, oruç gibi ibâdetlerdir. Üçüncü kısım insanların hizmeti, maksadı, aşk-ı ilâhî rızâ-yı Bârî, muhabbetullah ve Allahü teâlâya teslim olmaktır.

Ayn-ül-Kudât Hemedânî halk arasında çok sevilen, îtibâr edilen bir zât idi. Bu sebepten kendisini çekemeyenler, hased edenler çıktı. Vezir Ebü'l-Kâsım, bunlardan biriydi. Fakat sultanın sevdiği, devletin ileri gelenlerinden olan Azîz ise, Ayn-ül-Kudât'a çok hürmet eder, muhabbetini izhâr ederdi. Bir ara Azîz, bir musîbete uğrayıp, bulunduğu mevkîden ayrılınca, vezîr Ebü'l-Kâsım, Abdullah Ayn-ül-Kudât imzâsıyla, dînin emir ve yasaklarına aykırı bir yazı hazırladı. Devrin âlimlerini toplayıp, bu yazıyı okuttu ve; "Böyle söyleyen bir kimsenin dînimizdeki yeri nedir?" diye sordu. Âlimler de; "Öldürülmesi lâzımdır." diye cevap verdiler. Böyle bir iftirâya uğrayan Abdullah Ayn-ül-Kudât, Hemedan'da 1131 (H.525) senesinde idâm edilerek şehîd oldu. "Abdullah Ayn-ül-Kudât'ın öldürülme zamânı yaklaşıp, asılmak için darağacına getirildiğinde, Şuarâ sûresinin son âyetini, meâlen; "Zâlimler yakında nereye rücû edeceklerini (döneceklerini) bilecekler." okudu."

Ayn-ül-Kudât Hemedânî buyurdu ki:

Biliniz ki, ilim üç kısımdır. Birincisi, Âdemoğlunun ilmidir. İkincisi, meleklerin ilmidir. Üçüncüsü ise, mahlûkâtın ve mevcûdâtın ilmidir. Bu kısımlardan başka dördüncü kısım vardır ki, bu da Allahü teâlânın ilmidir. Bu ilme, ilm-i meknûn (sır ilmi) de denir. Bu ilmi, Allahü teâlâdan başka kimse bilmez. Hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "İlim Çin'de de olsa alınız." Başka bir hadîs-i şerîfte ise; "Ümmetimin âlimleri, İsrâiloğullarının peygamberleri gibidir." buyruldu.

"Her beldeye tabîb-i hâzık olan bir âlim lâzımdır. Bu âlim sebebiyle insanlar tedâvî olup, dertlerine derman bulur. Bu âlimi terk edenler, ilacı terk etmişler demektir. Böyle kimselere lâyık olan, hastalık içinde bulunmaktır. Enfâl sûresi 12. âyet-i kerîmesinde meâlen buyruldu ki: "Eğer Allahü teâlâ, ezelî ilminde onlarda hayır ve saâdet takdîr etmiş olsaydı, onlara hakkı işittirirdi." Yâni Allahü teâlâ onları hayırlı eyleseydi onlara hayrı işittirirdi.

Ayn-ül-Kudât Hemedânî'nin; Zübdet-ül-Hakâik (Tasavvuf ehlinin sözlerinin yer aldığı bir eserdir), Medâr-ül-Uyûb fit-Tasavvuf ve Er-Risâlet-ül-Yemîniyye adlı eserleri vardır.

Elini  Göğsüne  Koy

Bir talebesine şöyle nasîhat etti:

Kalbinin ürperdiği işi yapma! Nefsine uyma! Şüphe ettiğin işlerde kalbine danış! Hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "Nefse sükûnet ve kalbe ferahlık veren iş, iyi iştir. Nefsi azdıran, kalbe heyecan veren iş günahtır." Yine hadîs-i şerîfte; "Helâl olan şeyler bellidir. Haramlar da bildirilmiştir. Şüpheli olanlardan kaçınız. Şüphesiz bildiklerinizi yapınız!" buyruldu. Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki, şüphe edilen ve kalbi sıkan şeyi yapmamalıdır. Şüphe edilmeyeni yapmak câiz olur. Şüpheli bir şeyle karşılaşınca, eli kalb üzerine koymalı. Kalp çarpması artmazsa, o şeyi yapmalı. Eğer fazla çarparsa, yapmamalıdır. Hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "Elini göğsüne koy! Helâl şeyde kalp sâkin olur. Haram şeyde çarpıntı olur. Şüpheye düşersen yapma! Din adamları fetvâ verseler de yapma!"Îmânı olan kimse, büyük günâha düşmemek için, küçük günahtan kaçar.

İnsanların söz taşımalarını dinleme. Zîrâ hadîs-i şerîfte; "Nemmâm (Koğucu, söz taşıyan) Cennet'e giremez." buyruldu. İnsanların ayıplarını görme. Hadîs-i şerîfte; "İnsanların ayıplarını araştırmayınız." buyruldu. Sonra müşkil bir mesele olursa, ehlini buluncaya kadar sabret. Nefsine uyarak sabrı elden bırakma! Zîrâ nefsin senin en büyük düşmanın olup, sabretmene mâni olmaya çalışır. Sen her hâlükârda sabrı terketme!

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.5, s.132
2) Tabakât-üş-Şâfiiyye; c.7, s.128
3) Keşf-üz-Zünûn; s.901
4) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.455
5) Şezerât-üz-Zeheb; c.4, s.75
6) Nefehât-ül-Üns, s.471
7) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.260
8- Sefînet-ül-Evliyâ; s.168
9) The Sûfi Orders in Islâm; s.53
10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.6, s.127
11) Brockelmann; Gal.1, s.490, Sup.1, s.674

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ayn-ül-Kudat Hemedani
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:59:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ayn-ül-Kudat Hemedani rüya tabiri,Ayn-ül-Kudat Hemedani mekke canlı, Ayn-ül-Kudat Hemedani kabe canlı yayın, Ayn-ül-Kudat Hemedani Üç boyutlu kuran oku Ayn-ül-Kudat Hemedani kuran ı kerim, Ayn-ül-Kudat Hemedani peygamber kıssaları,Ayn-ül-Kudat Hemedani ilitam ders soruları, Ayn-ül-Kudat Hemedaniönlisans arapça,
Logged
03 Kasım 2020, 12:09:14
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 03 Kasım 2020, 12:09:14 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Kasım 2020, 06:01:37
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #2 : 04 Kasım 2020, 06:01:37 »

Aleyküm selam. Bilgiler için Allah razı olsun. Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes