> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Evliyaların Hayatı > A'meş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: A'meş  (Okunma Sayısı 1231 defa)
15 Ekim 2009, 18:34:52
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Ekim 2009, 18:34:52 »



Tâbiîn devrinin büyük hadîs, kırâat, fıkıh imâmlarından ve velî. İsmi, Süleymân olup, babasının ismi Mihrân'dır. Mahlası El-Kâhilî, El-Esedî, El-Kûfî, künyesi Ebû Muhammed'dir. Babası, Demâvendli iken, Kûfe'ye hicret edip, orada yerleşti. A'meş 680 (H.61) senesinde başka bir rivâyette, hazret-i Hüseyin'in şehîd olduğu gün Kûfe'de doğdu. Gözlerinden çok yaş aktığından ve görme hassasının çok zayıf olmasından dolayı A'meş lakabı ile meşhûr oldu. Benî Esed'den Kâhiloğullarının âzâdlı kölesi idi.

Hazret-i A'meş, hadîs ilminde hâfız (yüz bin hadîs-i şerîfi râvileri ile birlikte ezberlemişti), sikâ, güvenilir, sağlam bir zât olup, ilmi ve fazîleti çok yüksekti. İlminin çokluğu sebebiyle kendisine "Allâmet-ül-İslâm"; Sıdkı, doğruluğu dolayısıyla da "Mushaf" denilmiştir. Zamânında, Kûfe'de ALLAHü teâlânın kitâbını onun kadar iyi okuyan, onun kadar güzel söz söyleyen, onun kadar anlayışlı, sorulan her suâle onun kadar süratle cevap veren biri yoktu.

Onun nazarında herkes eşit idi. Sohbetlerinde zenginler, fakirler, hattâ sultânlar aynı safta bulunurlardı. Zengin, fakir herkes, huzûrunda emirlerini bekleyip arzûlarını yerine getirmek için can atarlardı. Bununla berâber, çoğu zaman bir dilim ekmeği bile bulunmazdı. Yediği lokmanın helâldan olmasına çok dikkat eder, şüpheli şeylerden kaçınan zâhid bir zât idi. Hep ölümü düşünür, ona hazırlıklı olmak için çalışırdı. Uykudan uyandığı zaman, su bulup abdest alması gecikecek olursa derhal teyemmüm ederdi. Su ile abdest alıncaya kadar geçecek olan az bir zamânı böylece abdestli geçirmiş olurdu. Bu hâlini görenlere; "Ben abdestsiz ölmekden korkuyorum. Çünkü ölümün ne zaman geleceği belli değildir." buyururdu.

A'meş hazretleri kırâat imâmlarından, hadîs ilminde çok yükselmiş olanlardan ve Kûfe'de bulunan fıkıh âlimlerindendi. Çok ibâdet ederdi. Yetmiş seneye yakın bir zaman, bütün namazlarını cemâatle ve birinci safda kıldı.

Kırâat ilminde on imâmdan sonra meşhur olan dört kırâat imâmından birisi de A'meş'dir. Bu dört kırâat tevâtür derecesine ulaşmamıştır. A'meş, hadîs ilminde de âlim olup Kûfe'de en son vefât eden Sahâbî Abdullah bin Ebî Evfa hazretleri ile görüşüp ondan hadîs-i şerîf rivâyet etti.

Büyük hadîs âlimi olan A'meş, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'den bir çok mesele sordu. İmâm-ı A'zam bu suâllerin her biri için hadîs-i şerîfler okuyarak cevab verdi. A'meş, İmâm-ı A'zam'ın hadîs ilmindeki derin bilgisini görünce; "Ey fıkıh âlimleri! Sizler mütehassıs tabib, bizler ise eczâcı gibiyiz. Hadîsleri ve bunları rivâyet edenleri biz söyleriz. Bizim söylediklerimizin mânâlarını siz anlarsınız." dedi. Bir defâsında bir kimse gelip bir mesele sordu. A'meş bunun cevâbını düşünmeye başladı. O esnâda İmâm-ı A'zâm Ebû Hanîfe geldi. A'meş, bu süâli imâma sorup cevâbını istedi. İmâm-ı A'zam, hemen geniş cevap verdi. A'meş, bu cevâba hayrân olup; "Yâ İmâm bunu, hangi hadîsten çıkardınız?" dedi. İmâm-ı A'zam bir hadîs-i şerîf okuyup; "Bundan çıkardım, bunu senden işitmiştim." buyurdu.

İmâm-ı A'zam hazretleri bir gün A'meş'in yanına gidip; "Hadîs-i şerîfte bildirildiğine göre, ALLAHü teâlâ kimin gözlerinden görme hassasını alırsa, ona karşılığını verir, sana ne verdi?" diye sordu. A'meş cevâbında dedi ki; "ALLAHü teâlâ, mükâfât olarak bana sıkıntı, ağırlık verenleri görmekten kurtardı."

"Neden gözün yaşarır?" diye sorduklarında, A'meş: "Ağırlık veren ahmak kimselere bakmaktan yaşarır." diye cevâb vermiştir.

Biz öyle kimselere yetiştik ki, onlardan biri, günlerce kardeşini göremez, sonra onunla karşılaştığında; "Nasılsın? Ne haldesin?" diye sorardı. Bu sorma laf olsun diye olmaz. Kardeşi, kendisinden malının yarısını istemiş olsa bile hemen verirdi. Şimdi öyle insanlar var ki, kardeşiyle her gün karşılaşsa bile; "Nasılsın? Ne haldesin?" diye soruyor. Hattâ evdeki tavuklarını bile soruyor. Fakat kardeşi kendisinden bir dirhem istese vermiyor..." buyururdu.

A'meş hazretleri buyurdu ki:

"Halkın işi gücü fesâd olunca, şerliler başlarına geçer."

"Öldükten sonra beni kimseye sormayın, varın beni Rabbime sorun. Ve beni bir çukura atın. Cesedim o kadar kıymetsizdir ki, tek kişinin dahi peşinden gitmesine değmez."

"Nefsimi elimle tutabilseydim, parça parça doğrar, hayvanların önüne yem olarak atardım."

"Görmeden evlenmenin sonu, elem ve kederdir."

"Bir cenâze olduğunda, bizi öyle hüzün kaplar ki, kime tâziyede bulunacağımızı tanıyamaz hâle gelirdik."

"İçinizde ALLAHü teâlâya âsi olanlar, işledikleri o çirkin işlerin isli bir duman olup yüzlerine çökeceğinden, mahşer günü halkın önünde başlarına böyle bir hâl geleceğinden niçin korkmuyorlar?"

"Ramazan ayında yapılan ibâdetler, gelecek Ramazana kadar, hac zamânında yapılan ibâdetler, gelecek hac zamânına kadar, cemâatle kılınan Cumâ namazı gelecek Cumâ'ya kadar, cemâatle kılınan vakit namazı da ondan sonraki vakit namazına kadar işlenen günahlara keffârettir. Ama büyük günah işlememek şartıyla."

A'meş hazretleri, vefâtından sonra da ilminin çokluğu sebebiyle, hayırla anılmıştır. 765 (H.148) senesinde vefât etti. 764 veya 766'da vefât ettiği de rivâyet edilmiştir. Vefâtından sonra, evini birçok âlim ziyâret etmiştir. Cerîr şöyle anlatır: "Vefâtından sonra A'meş'i rüyâmda gördüm; "Nasılsın?" diye sordum. Bana; "ALLAH'ın mağfireti ile kurtulduk. Âlemlerin Rabbi olan ALLAH'a hamd olsun." cevâbını verdi."

1) Târih-i Bağdâd; c.9, s.3
2) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.4, s.222
3) Gâyet-ün-Nihâye; c.1, s.315
4) Tezkiret-ül-Huffâz; c.1, s.154
5) Hilyet-ül-Evliyâ; c.5, s.46
6) Mîzân-ul-İ'tidâl; c.1, s.423
7) El-A'lâm; c.3, s.198
8- Tabakât-ül-Fukahâ; s.59
9) Vefeyât-ül-A'yân; c.2, s.400
10) Tabakât-ı İbn-i Sa'd; c.5, s.342
11) Kâmûs-ul-A'lâm; c.2, s.997
12) Müsned-i Ahmed bin Hanbel; c.1, s.380
13) Fâideli Bilgiler; s.49
14) Nevâdir-ül-Alem; s.108
15) Şezerât-üz-Zeheb; c.1, s.220
16) Brockelmann; Sup-1, s.721
17) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.2, s.118

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: A'meş
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:00:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: A'meş rüya tabiri,A'meş mekke canlı, A'meş kabe canlı yayın, A'meş Üç boyutlu kuran oku A'meş kuran ı kerim, A'meş peygamber kıssaları,A'meş ilitam ders soruları, A'meşönlisans arapça,
Logged
07 Ocak 2011, 03:26:37
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 07 Ocak 2011, 03:26:37 »

Büyük hadîs âlimi olan A'meş, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'den bir çok mesele sordu. İmâm-ı A'zam bu suâllerin her biri için hadîs-i şerîfler okuyarak cevab verdi. A'meş, İmâm-ı A'zam'ın hadîs ilmindeki derin bilgisini görünce; "Ey fıkıh âlimleri! Sizler mütehassıs tabib, bizler ise eczâcı gibiyiz. Hadîsleri ve bunları rivâyet edenleri biz söyleriz. Bizim söylediklerimizin mânâlarını siz anlarsınız." dedi. Bir defâsında bir kimse gelip bir mesele sordu. A'meş bunun cevâbını düşünmeye başladı. O esnâda İmâm-ı A'zâm Ebû Hanîfe geldi. A'meş, bu süâli imâma sorup cevâbını istedi. İmâm-ı A'zam, hemen geniş cevap verdi. A'meş, bu cevâba hayrân olup; "Yâ İmâm bunu, hangi hadîsten çıkardınız?" dedi. İmâm-ı A'zam bir hadîs-i şerîf okuyup; "Bundan çıkardım, bunu senden işitmiştim." buyurdu.

     Paylaşan kardeşimden Allah razı olsun..Rabbim şefaatlerine ulaştırsın,inşaallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Ağustos 2015, 21:42:10
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 01 Ağustos 2015, 21:42:10 »

Esselamü aleyküm ve rahmetüllah, Bilmediğimiz ne kadar çok Allah (celle celalühü) dostu var . Rabbim (celle celalühü) o zatları böyle tanımayı nasib eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Ağustos 2015, 22:02:33
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 01 Ağustos 2015, 22:02:33 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Devrinin büyük hadis ve fıkıh alimlerinden olup,gözlerinden çok yaş aktığı için görmesinde zayıflama olduğu için görme duyusu zayıflamıştır.Bu yüzden A!meş lakabını almıştır.Bir rivayete göre de Hz.Hüseyin  öldüğü gün doğmuştur.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

29 Kasım 2020, 11:53:55
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #4 : 29 Kasım 2020, 11:53:55 »

Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri sevdiklerinin yolunda ilerleyen kullarından eylesin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes