๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Aralık 2010, 16:07:31



Konu Başlığı: Emin miyiz
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Aralık 2010, 16:07:31
Emin Miyiz?


Muhammedi katre olmak, O’nu hayatımızın her lahzasında örnek almak, karanlık dünyamızı onunla aydınlatmak… Nûr-i Ahmed (Sallallalahu aleyhi ve Sallem) ile aydınlanan yollarda hiç zulmet olabilir mi? Kargaşaya, güvensizliğe, huzursuzluğa… Yer olabilir mi?
Server-i Kâinat Efendimiz, daha peygamber olmadan, El-Emin sıfatıyla tanınıyordu. Müşrikler dahi ona güveniyorlar, onun dürüstlüğünden asla şüphe etmiyorlardı. Ya bizler… O’nun ümmetinden olduğumuzu idea eden bizler, hiç kendimize soruyor muyuz? Bizler ne kadar eminiz? İnsanlar bize ne kadar güveniyorlar? Vazifemize, sözümüze, borç ve akitlerimize ne denli sadığız?                                                                                                   Dinimizi sadece namaz, oruç gibi ibadetlerden ibaret zanneder olduk. Hayatımızın her anını düzenleyen, olağan üstü bir nizam olduğunu unuttuk.
Elbetteki farz ibadetleri yerine getirmek her müslümanın görevidir. Ancak; güzel ahlakı şahsiyetimize yansıtamadık. Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sallem)’ hayatı boyunca güzel ahlakı insanlara aşılamaya gayret etmiş ve kendi ifadesi ile “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Diyerek konunun önemine dikkat çekmiştir.
Güzel ahlak sahibi olmak ise, en başta güvenilir olmak demektir.
 
“Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir."
(Müslim 1/258 )

 
Din insanı medenileştirir. Allah’u Teâlâ insanı, topluluk halinde yaşamaya uygun programlamıştır. Bu yüzden; İslam dini toplum düzenine azami önem vermiştir. Şirkten sonra gelen en büyük günahlar, kul hakkı, faiz, kumar gibi toplumsal yapıyı zedeleyen günahlardır.
    Allah korkusunun kalmadığı toplumlarda, emniyet ve huzur da kalmadı. Ahmed’i ahlak ile terbiyelenmeyen ümmet, güvenilir vasfını yitirdi. İşte bu yüzden bireysel ve toplumsal bir çok problem ortaya çıktı. Güvensiz bir toplumda yaşamak, insanın ruh ve beden dengelerini altüst eder. Bir zamanlar, düşmanları için bile emniyet ve güven veren İslam dünyası, şimdi Müslümanlara dahi güven ve huzur veremez hale geldi. 
       Müslüman, emin yani güvenilir kişidir. Kendisinde vaki olan hatalar dalgınlık eseridir, kişiye özeldir. İslâm'da eksiklik aranmaz. Müslümanın ahirete imanı vardır  Mahşerde hesap vereceğini bilir ve hayatını buna göre düzenler  Ona verilecek tüm vazifeleri layıkıyla yerine getirmekte noksanlık göstermez. Tabip, mühendis, esnaf, işçi… Her ne unvanla çalışırsa çalışsın, işini hakkıyla yapar ve asla beddua almaz. Nafile ibadetlerle, dahi vazifesini aksatmaz.
 
“Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazeretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş..”
(Mevlana)

 
Mü’min; Yüce Allah’ın varlığına ve birliğine ve iman esaslarına, inanan insan anlamına geldiği gibi  başkalarına güven veren ve güvenilen kişi anlamını da gelir. Öyle ise mümin  ahdine vefalı  anlaşmalarına sadık  sözü özü bir  dostluğuna güvenilen insandır.
 
“Yine onlar (o mü’minler) ki  emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler”
(Mü’minûn-8 )

 
Ahde vefa konusunda Efendimiz eşsiz bir örnektir.
Abdullah b. Ebi’l-Hamsa, (Rad-ı Allahu Anhu) anlatır: “Hz.Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sallem) ile bir alış veriş yapmıştım. Kendisine: “Biraz bekle gelirim.” dedim. Ancak O’na verdiğim sözü unutmuştum. Aradan üç gün geçmişti, hatırlayıp gittiğimde O, aynı yerde hâlâ beni bekliyordu.”
Bir Müslüman  verdiği sözden  üzerindeki emanetlerden Allah katında sorumlu tutulacaktır. Yüce Allah  bu konuda şöyle buyurmaktadır:
 
“Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz  sorumluluğu gerektirir”
(İsra-34)

 
iş  ticaret ve toplum hayatının tüm safhalarında güven duygusu çok önemlidir. Birbirine güven duymayan toplumlarda huzur ve emniyet sarsılır ve insani ilişkiler bozulur.
 
“Çevresindeki insanların şerrinden emin olmadığı kişi  cennete giremez”
(Müslim)

 
İnsanlar sadece bu hadisi hayatlarına tatbik etselerdi, dünya huzura gark olacaktı.
Hacı Bektaş-î Veli (Rahmetullahi aleyh), güvenilirliği şu şekilde ifade eder “Eline, diline, beline sahip ol!” Allah  korkusundan dolayı, eline, diline ve beline sahip olan insan, güvenilir insandır. Böyle insanların oluşturdukları toplumlar da müreffeh olur.
 
Kork Allah`tan korkmayandan.


Baha VEFA