> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Bilgi güçtür!
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bilgi güçtür!  (Okunma Sayısı 8643 defa)
23 Kasım 2010, 18:33:53
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Kasım 2010, 18:33:53 »



Bilgi Güçtür!

Güç, en basit tanımıyla, iradenin gerçekleştirilmesi durumunu ifade eder. Yani güçlü kişi, yapmak istediği şeyi yapabilen kişidir. Bilimsel literatürde gücün tanımı, doğası, işlevi vs. üzerine devasa bir külliyat vardır ve siyaset biliminde en çok tartışılan kavramlardan biri güçtür. Gücün birçok tanımı olmakla birlikte, iradenin ‘yaptırım gücü’ üzerinde özellikle durulmuştur. Çünkü her insanın iradesi vardır fakat her insan bu iradesini gerçekleştiremeyebilir. Bu durumda, gücün tanımında, mutlaka “muhaliflerinin direncine rağmen” iradenin gerçekleştirilmesi hususu önem kazanır. Yani güçlü kişi, başkaları aksi yönde irade sahibi olmasına rağmen iradesini onlar üzerinde gerçekleştiren kişidir. ‘Güç’ tanımını bu şekilde yaptığımızda ise, birçok kavramı ve olguyu daha iyi anlamak mümkün olmaktadır.

Öncelikle, “iktidar olduk ama muktedir olamadık” sözünü inceleyelim. Bu ifadenin içeriğinde, sözün sahibinin yapmak istediklerini gerçekleştiremediği itirafı yer almaktadır. Sözün sahibi bu ülkenin başbakanıdır ve ‘icra’ makamının başı olduğu halde bu sözü söyleyebilmektedir. Bu söz eğer bir itirafsa o zaman bu ülke siyaseti için şu tespitleri yapmak gayet doğal kabul edilmelidir: böylesi bir ülkede icra makamının iradesi üzerinde irade(ler) vardır. Böyle olmalıdır ki, iradenin icra edilmesi makamı olan bir pozisyonun sahibi, iradesini gerçekleştiremediğini söyleyebilmektedir. Bu tespitimiz de doğruysa, o zaman bu ülkede siyasetin ‘sanal’ olduğunu da söylememizde bir sakınca yoktur. Çünkü insanlar bir partiyi, ülkeyi idare etsin, muktedir olsun diye seçerler. Eğer böyle olmuyorsa, o zaman bu seçim düzeninin de bir ‘oyun’ olduğu söylenebilir. Yani seçim mekanizmaları göstermeliktir; aslında ülkeyi ‘yönetenler’ seçim mekanizmalarının dışında bir yerlerdedirler.

Gelelim ‘küresel iktidar’a. Küresel iktidar, eğer global iradenin sahibi, bu iradesini, muhaliflerinin itirazına rağmen gerçekleştirebiliyorsa, muktedir sayılmalıdır. ABD, bugün küresel iktidarın sahibi olduğu iddiasındadır ve hâlihazırdaki tek süpergüç kabul edilmektedir. Peki bu ne derece doğrudur? Burada ‘iktidar ilişkileri’ bağlamında bir değerlendirme yapılabilir. Güç, öyle bir şeydir ki, küresel dengelerde varlığını “toplamı sıfır” kuralına göre ispatlar. Yani güç ya vardır, ya da yoktur. Örneğin Amerika, Somali’de, Afganistan’da, Irak’ta, uluslararası hukuk kurallarına göre de meşru olmayan bir askeri operasyon yapma iradesi ortaya koymuşsa, onun bu iradesine karşı çıkılıp çıkılmadığına bakılır. Karşı çıkan varsa ve bu karşıtlığı bir anlam ifade ediyorsa, burada Amerika’nın mutlak manada ‘güçlü’ olduğu söylenemez. Fakat bu iradesini gerçekleştiriyorsa, o zaman, en azından muhatapları nezdinde Amerika ‘güçlüdür.’ Aynı şekilde, Amerika’nın bu iradesine karşı koyamayanlar da ‘güçsüz’dür. Daha basit bir ifadeyle söyleyecek olursak, bu durumda Amerika güçlü, diğer ülkeler güçsüzdür. Fakat Amerika, örneğin İran’daki rejimi devirmek istiyorsa ve deviremiyorsa, bu durumda, bu konuyla ilgili olmak üzere Amerika güçsüz, İran güçlüdür.

 “Allah’tan başka güç yoktur” ayeti ise, gücün tanımını daha net bir şekilde yapmamıza imkân vermektedir. Bu ifade, “Allah’ın iradesine karşı hiçbir irade direnemez” anlamındadır. Yoksa başkalarının ‘hiçbir’ gücü yoktur anlamında değildir. Elbette kralların, sultanların, despotların, Karunların, Firavunların, Şahların, Padişahların vs. de ‘gücü’ vardır. Fakat bu güç, Allah’ın gücü karşısında ‘sıfır’ mertebesindedir. Hepimizin bildiği gibi, tarih boyunca, nice hükümdar güç iddiasında bulunmuş, hatta bazıları tuğyan ederek bu işi tanrılık iddiasında bulunmaya kadar götürmüştür. “Güç istenci”, insanın doğasında vardır. Fakat gemlenmediği zaman Firavunlar, Neronlar, Saddamlar üretir. İşte “Allah’tan başka güç yoktur” ayetinin, öncelikle tuğyan etmiş bu zalimlere karşı söylenmiş olduğunu hatırda tutmak gerekir. Bu ayet, aynı zamanda insana da sınırlarını hatırlatmaktadır. Her insan bilmelidir ki, ne kadar güç sahibi olursa olsun, onun üzerinde mutlaka Allah’ın gücü vardır ve o, bu güce boyun eğmek durumundadır. Bu gücü karşısına alması durumunda, mağlup olacağına ise hiç şüphe yoktur. Fakat bu demek değildir ki, Allah’a karşı rablik, ilahlık taslayanın hesabı derhal dürülür. Hayır, Allah bu gibi zalimlere “mühlet vermektedir.” Verilen süre içerisinde bu kişilerin zulümlerini icra ediyor oluşu, Allah’ın bu zulme onay verdiği anlamına da gelmez. Burada kulların imtihanı, zalimin de daha çok azaba müstehak olması gibi sebepler söz konusu olabilir.

Dolayısıyla, ‘en güçlü’ Allah olduğuna göre, O’na dayananın da insanlar arasında ‘en güçlü’ olması doğaldır. “İnanıyorsanız, üstünsünüz” ayetini de böyle anlamak gerekir. Fakat buradaki şart edatına dikkat edilmelidir. Eğer inanma, iddia olarak kalıyorsa, yani gereğince iman edilmiyorsa, bu durumda elbette üstünlükten de güçten de söz edilemez. Bu bağlamda, elbette ‘hakiki’ imanın, yani gücü doğuracak imanın ne olduğu sorulmalıdır. Bilinmelidir ki, bu iman, “ilme dayalı imandır.” İlm ise bir anlamda ‘hakikat’tir zaten. Dolayısıyla, Hakk, İlm ve İman kavramları arasındaki ilişki doğru bir şekilde anlaşıldığında, Gücün de ortaya çıkacağını söyleyebiliriz.

Bugün dünyadaki Müslümanların genel olarak ‘güçsüz’ olmasının asli nedenlerini işte burada aramak lazımdır. Müslümanlar, ‘ilm’ noktasında yetkin olmadıkları için, güçleri de yoktur. Bu denklem bu kadar basittir. Fakat tabii ki bu ‘ilm’in ne olduğunu da izah etmek gerekir. Bu ilm, modern anlamda ‘bilgi’ veya ‘bilim’ değildir. Kısmen onları da içermekle birlikte, esas olarak, İslam’ın iyi bilinmesidir. İslam’ın iyi bilinmesi ise, öncelikle Kur’an’ın iyi anlaşılmasıyla mümkündür. Bugün Müslüman toplumların ana sorunu, öncelikle Kur’an’ı iyi bilmemeleridir. Kur’an çok okunmaktadır, fakat bu okumalar, geleneksel ve modern etkilerden hali değildir. Bu da sonuç itibarıyla, Kur’an’ın iyi anlaşılamaması sorununu doğurmaktadır. İşte bu temel neden dolayısıyla, Müslümanların potansiyelleri açığa çıkamamaktadır. Potansiyellerin açığa çıkamaması da, dinamizmin yani s’ayin mevcut olmadığı anlamına gelir. Sa’y yoksa, birikim yoktur. Medeniyet dediğimiz şey de, zaten bizatihi ‘birikim’ demektir…

Bu nedenle, Müslümanların önce İslam’ı, ardından da yaşadıkları hayatı iyi bilmeleri gerekir. Doğru süreç budur. Önce İslam bilenecek, sonra moderniteye karşı meydan okunacaktır. Bu meydan okumanın sonuç vermesi için ise, modernitenin de iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu da Müslümanın üzerine düşen ayrı bir görevdir. Bundan başka, her iki alandaki bilginin, ‘sistematize’ edilmesi görevi gelir ki, bu da bambaşka bir görevdir. Fakat bu görev, esas itibarıyla, bir ‘yetkinlik’ meselesidir. Yani bilgi temeli sağlam olan ‘ulema’nın yapabileceği bir iştir. Ancak burada önemli bir konu vardır ki, o da ‘toplumsal sorumluluk bilinci’dir. Bu meselenin halli bütün Müslümanların üzerine düşen bir yükümlülüktür ve bir anlamda ‘farz-ı kifaye’dir. Yani toplum bu yükü üstlenecek, ancak görevi yerine getirenler belli bir grup veya şahıs olacaktır. Toplum bu görevinin bilincinde olmazsa, bireysel çabalar zaten büyük ölçüde sonuç vermeyecektir.

Sonuç olarak, aslında sahici manada her gücün temelinde ‘bilgi’ veya ‘ilm’in yattığını söylemek mümkündür. Kalıcı ve diri bir güç binası, mutlak manada sağlam bir ‘ilm’ temeline dayalıdır. Tarihteki bütün büyük siyasal yapılar veya medeniyetlerde bu özellik vardır. Modernitenin çöktüğü bir dönemde, Müslümanlar olarak, yeniden bir uyanış hamlesi gerçekleştirecek isek, mutlaka öncelikle ‘ilm’ anlamında yetkinleşmemiz gerekir. Bu yöndeki eksikliklerimizin farkına varmalı ve bunları gidermeye çalışmalıyız. Bunu gerçekleştirebildiğimiz zaman, sorunun büyük kısmı halledilmiş demektir. O zaman mülk de, sultan da, şevket de, güç de Müslümanların olacaktır.


Kürşat Atalar
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bilgi güçtür!
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:47:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bilgi güçtür! rüya tabiri,Bilgi güçtür! mekke canlı, Bilgi güçtür! kabe canlı yayın, Bilgi güçtür! Üç boyutlu kuran oku Bilgi güçtür! kuran ı kerim, Bilgi güçtür! peygamber kıssaları,Bilgi güçtür! ilitam ders soruları, Bilgi güçtür!önlisans arapça,
Logged
13 Ekim 2014, 20:46:17
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #1 : 13 Ekim 2014, 20:46:17 »

Esselamu aleykum ve rahmetullah;
Bilgili insan her zaman kazanır ama bilginin yanında mütevazı,doğru sözlü kişilik de önemlidir..Peygamber efendimiz(sav) diyor ki:'İlim Çin'de bile olsa alınız..' demiştir..Allah'a şükür bilgi bizlerin yanı başında,bilgisayarlarda ,telefonlarda,tabletlerde vs.. İnsan bilgi almak istiyorsa imkanlar dolu...Yeter ki istek olsun..rabbim ilmimizi ,ilme düşkünlüğümüzü artırsın İnAllah..Mevlam razı olsun..

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Ocak 2015, 20:43:35
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 26 Ocak 2015, 20:43:35 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Bilgi öğrenmek,onu anlatmak bir Müslümanın görevidir.Bilgi öğrenmek de,öğretmek de zordur.Ama bunları yaparken de bir Müslümana yakışır şekilde davranmalıyız inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Şubat 2015, 20:07:34
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 03 Şubat 2015, 20:07:34 »

Ve aleykumusselam ve rahmetullahi;evet bilgi güçtür. ilim öğrenmek insanı hem maddi hem manevi anlamda güçlendiriyor gerçekten.ama önemli olan bu ilimle amel edebilmek,doğru şekilde kullanabilmek.
Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

31 Ağustos 2015, 02:18:17
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimiçi Çevrimiçi

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #4 : 31 Ağustos 2015, 02:18:17 »

  Ve Aleykümüsselăm . Gerçekten bilgisiz hiçbir şey olmuyor.ilim bizlere verilmiş büyük nimetlerdendir.Bu verilmiş olan nimeti doğru şekilde kullanabilmeyi nasip eylesin Rabbimiz inşâAllah. Amin ecmain....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes