> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ben fakirmiyim ?
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ben fakirmiyim ?  (Okunma Sayısı 5109 defa)
23 Ekim 2010, 15:07:20
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Ekim 2010, 15:07:20 »



Ben Fakirmiyim?


Şu dünya meydanında her insanın farklı bir imtihanı vardır. Bazılarının imtihanı zenginlikle olduğu gibi, kimisinin imtihanı da fakirlikle olur. Herkese bulunduğu konuma göre bir sorumluluk yüklenir. Fakir olanın durumuna sabretmesi, imkânı ölçüsünde hayır yapması ve kendisinden daha da muhtaç konumda olanlara yardımda bulunması halinde kendisine büyük mükâfatlar ihsan edilir. Çünkü kim olursa olsun kendinden daha fakir olanı bulabilir. Sabreden ve salih amel işleyen fakirlerin, şükreden ve zenginliğinin gereğini yerine getiren zenginlerden beş yüz yıl önce Cennete gireceği hadiste vardır (Tirmizî, İbni Mace).
Peygamberlerin yaşantısına baktığımız zaman, çoğunluğunun hayatının fakirlik içinde geçtiğini görürüz. Davut (a.s.) ve oğlu Süleyman (a.s.) gibi bazı peygamberlere zenginlik ihsan edilmiştir, fakat bunların sayısı çok fazla değildir. Peygamberler bütün insanlara örnek oldukları için her alanda örnek bir peygamber gönderilmiştir. Zenginlerin nasıl davranması gerektiğini Hz. Süleyman'ın (a.s.) hayatından öğrendiğimiz gibi, hastalıklara duçar olanların tavrını Hz. Eyüp'ten (a.s.) öğreniyoruz. Bunun gibi her peygamberin yaşantısında farklı farklı bir takım incelikler gizlidir. Onlardan da ibretler çıkarıyoruz. Zira peygamberler kimseye muhtaç olmamak için çalışmışlar ve kazandıklarını muhtaç olanlarla paylaşmışlardır. Bazen kendi günlük ihtiyaçlarını bile paylaştıkları, kendilerinin aç yattıkları olmuştur.
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) aile hayatı ve şahsî yaşayışı fakirlerden farklı değildir. Zaten hep şöyle dua ediyordu:
Allah'ım! Beni fakir yaşat. Hayattan fakir olarak ayrılayım. Beni mahşerde fakirler arasında dirilt. Hz. Aişe (r.a.) bunun sebebini sorunca şöyle cevap verdi:
Onlar Cennete herkesten önce girecekler. Ey Aişe! Yarım hurma da olsa fakiri boş çevirme. Fakirleri sev, onlara yakın ol ki, kıyamet gününde Allah da sana yakın olsun.
Herkes (en az) sahip olduğu nimet oranında şükürle mükelleftir. Bundan dolayı fakirin imtihanı zenginin imtihanına göre daha kolaydır.
Zengin insan zamanla asıl mal sahibinin kim olduğunu karıştırabilir. Mal elde etmek, zengin olmak bir süreç dâhilinde olduğu ve bu süreçte insanlar etkin rol oynadıkları için, kendilerini asıl mal sahibi sanabiliyorlar. Bu sebepler perdesinde takılıp kalabiliyor ve maalesef mal imtihanını kaybedebiliyorlar.
Mescit Kuşu
Bunun en güzel bir örneği “Mescit Kuşu”nun kıssasıdır.
Hani bir zamanlar “Mescit Kuşu” olarak adlandırılan bir Sahabi vardı.
Öyle ki, bu Sahabi her zaman herkesten önce mescide gelir ve vaktinin çoğunu mescitte ibadetle geçirirdi.
Bunun için kendisine “Mescit Kuşu” denmişti.
Evet, bu “Mescit Kuşu” Salebe'ydi.
İşte Salebe bir gün Allah Resulünün (a.s.m.) huzuruna geldi ve kendisinden dua istedi.
Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın bana çokça mal vermesi için dua eder misiniz? Böylelikle hayırda bulunur, muhtaç olanların yardımına koşarım, diyince Peygamber Efendimiz (a.s.m.):
Şükrünü yerine getirebildiğin az mal, yerine getiremediğin çok maldan hayırlıdır ey Salebe! buyurdu. Bu söz Salebe'ye o anda yeterli geldi ve Peygamber Efendimize (a.s.m.) hak vererek oradan ayrıldı. Aradan bir müddet geçtikten sonra Salebe tekrar Efendimizin (a.s.m.) huzuruna çıktı ve yine zengin olması için Allah'a dua etmesini istedi. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) daha önce verdiği cevabı yineledi. Salebe tekrar tasdik ederek ayrıldı. Fakat bu olay üçüncü kez de tekrar etti.
Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın bana çokça mal vermesi için dua edin, diyince Peygamber Efendimiz (a.s.m.), Salebe'nin bu isteğini yerine getirdi ve kendisine dua etti.
Bir müddet sonra Salebe'nin malları gittikçe artmaya başladı. Fakat bir zamanlar herkesten önce namaza gelen Salebe, artık namazlara geç gelmeye başladı, hatta bazen yetişemez oldu. Zamanla vakit namazlarını arada bir aksatır oldu. Hayvanların çokluğundan dolayı, bunlarla ilgilendi ve vakit namazlarına hiç gelmez oldu. Sadece Cumadan Cumaya namaza gelir oldu. Ve maalesef bir müddet sonra Cuma namazına da gelmez oldu. Mescit Kuşu artık mescide uğramaz olmuştu.
Bir müddet sonra Peygamber Efendimiz (a.s.m.), zekât memurlarını Salebe'ye gönderdi ve sahip olduğu malın zekâtını göndermesini istedi. Fakat Salebe çok çirkin bir söz etti.
Bu yaptığınız düpedüz haraç istemektir, diyerek mal hırsının gözünü nasıl kör ettiğini dile getirmiş oldu. Bunu duyan Sahabiler şok oldular. İster istemez “Bu nasıl olur? Bu bizim bildiğimiz Salebe olamaz!” demekten kendilerini alamadılar.
Gelip durumu Efendimize (a.s.m.) arz edince, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) çok üzüldü ve,
Salebe'ye yazık oldu, buyurdular.
Evet, Salebe'ye yazık olmuştu. Çünkü şükrünü eda edebildiği az mala kanaat etmemiş, fazlasını istemişti. Şükrünü eda edemeyince kendine yazık etmişti.
Bunun üzerine hemen ayet nazil oldu.
“Bir de onlardan, 'Eğer Allah lütuf ve ihsânıyla bize verecek olursa biz de muhakkak ondan bağışta bulunur ve salih kimselerden oluruz' diye Allah'a söz verenler vardır.
“Allah lütuf ve ihsanıyla onlara zenginlik verdiğinde ise, cimrilik ettiler ve sözlerinden döndüler. Zaten onlar yüz çevirmeyi âdet edinmişlerdir.
“Allah'a verdikleri sözden döndükleri ve yalan söyleyip durdukları için, Allah da, bu hareketlerinin akıbetini, Kendi huzuruna çıkacakları güne kadar kalplerinde kalacak bir nifaka çevirdi.” (Tevbe Sûresi, 7577)
Salebe bunu duydu ve kendi bu tavrından dolayı pişman oldu. Allah Resulünün (a.s.m.) huzuruna çıktı ve zekâtını vermek istedi. Fakat Peygamber Efendimiz (a.s.m.) “Allah senin malını kabul etmiyor” diyerek Salebe'yi geri çevirdi.
Kısa bir süre sonra Peygamber Efendimiz (a.s.m.), dünyadaki görevini tamamladı ve Sevgililer Sevgilisinin sevgisine ve rahmetine kavuştu.
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) vefatından sonra seçilen ilk halife Hz. Ebu Bekir oldu. Salebe zekâtını Hz. Ebu Bekir'e (r.a.) getirerek kabul etmesini istedi. Fakat Hz. Ebu Bekir, “Allah ve Resulünün kabul etmediği zekâtı kabul etmek benim haddim değildir” diyerek bu zekâtı alamayacağını belirtti. Salebe yine pişman bir vaziyette oradan ayrılmak zorunda kaldı.
Hz. Ebu Bekir'in vefatından sonra Hz. Ömer halife olarak seçildi. Salebe belki kabul eder düşüncesiyle, zekâtı Hz. Ömer'e getirdi. Fakat Hz. Ömer de, “Allah, Resulü ve halife Ebu Bekir'in kabul etmediğini ben de kabul edemem” diyerek Salebe'yi geri çevirdi.
Salebe zekâtını, üçüncü halife olan Hz. Osman'a da getirdi, fakat o da kabul etmedi ve Salebe'ye yazık oldu!
Evet, Salebe'ye yazık oldu. Önceden Sahabiler arasında gıpta ile konuşulan ve “Mescit Kuşu” olarak adlandırılan Salebe, şükrünü eda edemeyeceği kadar mal istedi ve elde ettiği bu mal, onun mal imtihanını kaybetmesine neden oldu.
Dikkat edilirse, Salebe'nin mal elde etmesi bir anda olmamış, bir süreç dâhilinde olmuştur. Bu malı kendisinin kazandığını zannetmesine, bir bakıma, bu süreç sebep olmuştur. İnsanın kendisini mal sahibi sanmasında bu özelliğin çok belirgin bir yeri vardır. Çünkü insan bu süreç içerisinde gaflete dalabiliyor. Gaflet yavaş yavaş kişiyi sarıyor, zamanla kişiyi tamamen yutuyor, fakat kişi farkında olmuyor. Öyle ki, çok sevdiği Allah Resulü zekât elçilerini gönderdiği zaman, hiç tereddüt etmeden geri çevirebiliyor.
Gaflet ise zamanla dünyayı elde etme hırsına dönüşüyor. Bundan dolayı kişi kendisini ön plana çıkarmaya başlıyor. Malların asıl sahibinin kendisi olduğunu sanabiliyor. Yani insan kendisini devamlı içerisinde bildiği ve uğraştığı için, kendisi kazanıyor sanıyor. “Bu Allah'ın ihsanıdır” demiyor; belki “Ben çalışarak elde ettim” diyor. Bu da Kur'ân'da anlatılan ve kendisini çok öven Karun'a benzemek demektir. Oysa Kur'ân Karun'u hiç övmüyor.
Zengin Karun
Kur'ân'da Karun'un kıssası anlatılır (Kasas Sûresi, 7683). Oldukça ibretlidir. Onun zenginliği birçok kimsenin gıpta ettiği boyuttadır. Fakat Karun bunun şükrünü eda edemediği ve kendisini bunların sahibi zannettiği için, mallarıyla birlikte yerin dibine batırılmıştır.
Zenginliğin imtihanı ağırdır. İnsanın kendisini kaybedip hedefini şaşırmasına neden olabilmektedir. Başkalarıyla paylaşmak, yardımına koşmak için verilen zenginlik, dünya hırsına dönüşmekte ve boyutu hesaplanamayacak kadar büyük zararlara neden olabilmektedir. Öyle ki, hem dünya, hem de ahiret için zarardan başka bir şeye yaramamaktadır.
Bugün dünyanın geldiği noktaya bakılacak olursa zenginlerin tam anlamıyla vazifelerini yerine getirmedikleri kolaylıkla anlaşılır. Zenginler zenginliklerine biraz daha zenginlik katmak için hırsla dünyaya baktıklarından dolayı çevrelerinde olan bitenleri tam anlamıyla görmüyorlar veya görmek istemiyorlar. Bunun sonucunda fakir olan, bir ilâç alacak parası bile bulamayan, karnı doymayan, yeterince besin alamadığı için çeşitli hastalıklara duçar olan insanlar hep olmaya devam etmektedir.
Okuduğum bir gazetede çok ibretli bulduğum bir haber yer alıyordu. 2005 yılı itibariyle terörden ölen insan sayısının 625 kişi, fakat açlıktan ve yeterince beslenemediği için hastalığa yakalanıp ölenlerin sayısının ise on milyon kişi olduğu yazıyordu. Bu oldukça ürpertici bir rakam!
Bu haber bana Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yardımlaşma ve dayanışmayı vurgulayan bir hadis-i şerifini hatırlattı. Dünyanın bu hakikatlere ne derece muhtaç olduğunu gösterdi. Zira Efendimiz (a.s.m.), “Müminin mümine bağlılığı, parçaları birbirini tutan bina gibidir” (Buharî, Salât: 88) buyurarak Müslümanlar arasındaki kuvvetli bağa işaret etmiştir. Hangi konumda olursa olsun müminler birbirlerinin destekçileridir. Sıkıntı ve darlık zamanında birbirine destek olarak sıkıntıların üstesinden gelirler.
Dünyanın hepsi mümin ve Müslüman değil şeklinde bir düşünce hatıra gelebilir. Evet, doğrudur, dün...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ben fakirmiyim ?
« Posted on: 26 Nisan 2024, 11:11:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ben fakirmiyim ? rüya tabiri,Ben fakirmiyim ? mekke canlı, Ben fakirmiyim ? kabe canlı yayın, Ben fakirmiyim ? Üç boyutlu kuran oku Ben fakirmiyim ? kuran ı kerim, Ben fakirmiyim ? peygamber kıssaları,Ben fakirmiyim ? ilitam ders soruları, Ben fakirmiyim ?önlisans arapça,
Logged
22 Temmuz 2014, 09:17:28
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 22 Temmuz 2014, 09:17:28 »

Esselamü aleykum ve rahmetullah; kimi yoklukta sabırla,kimi de varlıkta şükürle imtihan ediliyor..önemli olan her halukarda durumuna rıza gösterip Salihlerden olabilmek..
Salebe nin hayatı tüm insanlığa örnek olmalı bu anlamda..fazla malın kişiyi hüsrana sürükleyeceğini ,mal hırsının sonunun büyük bir pişmanlık olduğunu anlamalı insan.ve asıl mal sahibini unutmamalı..
Biz de şükürle imtihan ediliyoruz..Mevlam muzaffer kılsın inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Ekim 2014, 20:04:47
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #2 : 08 Ekim 2014, 20:04:47 »

Ve aleylumusselam ve rahmetullahi. Çok güzel bir paylasim. Bastan sona dikkatle okudum. Sahabi Mescit kuşu Salebe'nin hayati örnek olsun bizlere her konuda.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Şubat 2016, 22:27:16
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 21 Şubat 2016, 22:27:16 »

demekki eksik kalan ,uygulamadığım,idrak edemediğim kısımlar var dı bu yazıda kki tekrar karşıma çıktı,ikinci kez okudum.Allah razı olsun paylaşım için.Rabbim ibret alanlardan kılsın bizleri inşalalh
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Şubat 2016, 00:32:45
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 22 Şubat 2016, 00:32:45 »

Aleykumselam.Bir insanin en buyuk fakirligi iman eksikliginden ve Allahdan uzaklaşmadan gelir.Rabbimin bizlere verdigi dertlere sabir eden imtihanlarids onun adi ile atlatan kullardan olalim inşallah.Rabbim razi olsun paylasimdan kardesim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes