> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Din Görevlileri > Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır!
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır!  (Okunma Sayısı 3480 defa)
30 Ekim 2012, 01:14:09
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 30 Ekim 2012, 01:14:09 »



Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır!

Uzun zamandır ele almak istediğimiz bir konuydu bu yazının konusu. Fakat kesin olan ve alelacele yürürlüğe sokulan kararlar üzerine konuşmak lakırtıdan ibaret olacağı için uzak kalmayı tercih etmiştik.

Fakat son günlerde tekrar gündeme gelmesi hasebiyle bir iki kelam da biz etmek istedik.

Konunun ne olduğu sanırız başlıktan anlaşılıyor. Bu saatten sonra bu konuyu ele almak ne kadar doğru orasını da bilemiyoruz fakat haksızlık karşısında susmak Efendimizce (sav) yerilmiş kerih bir durum olduğundan oluşacak yeni bir haksızlık ihtimaline de sessiz kalamadık.

Fahri iken kadroya alınmış birçok arkadaşın da gönül koyduğunu ve itiraz ettiğini de görür, duyar gibiyiz ama gerçekleri ele almak da bizim vazifemiz. Derdimiz kimseyi çekememzlik değildir , hak arayışında muhatap bulamayanların sesi olmaktır.

Hep fahri olan arkadaşların kurumda “adamı” olduğundan bahsedilip durulur. Tamamı için bunu söyleyemesek de bir çoğu için geçerli bir durumdur bu. Bizzat yaşadığımız ve sizlerle paylaşmak istediğimiz bir hadise bunu daha net ortaya koyacaktır;

Yüksek lisans yaptığımız sene Diyanet'in ilahiyat mezunlarına az kadro açması sebebiyle bir dahaki alıma kadar boş oturmaktansa bilgilerimizin de körelmemesi maksadıyla fahri olarak ismi lazım olmayan bir müftülüğe başvurmuştuk. Birkaç hafta sonra müftülük tarafından çağrıldık.

Müftülüğe gittiğimizde bizimle beraber 10-12 kişinin de orda hazır olduğunu gördük. Fakat oradaki arkadaşların müftülük memurlarıyla samimi sohbetleri, onlara isimleriyle hitap edilmesi ve memurların onların tabiri caizse halk arasında dendiği gibi “dayılarının“ hal hatırlarını sormalarıyla anladık ki bu elemanlar daha önce görev yapmış arkadaşlardı. Biz de mülakat yapılacağından habersiz olmamız nedeniyle hazırlıksız gitmiştik. Müftünün odasından çıkan bütün arkadaşlar gülerek çıkıyor bazıları da “Şurası olsa gitmem, burası olursa evime uzak olur , başka yeri versin bana.” diye yer beğenmiyorlardı.

Hafızlık geçmişim olmasına rağmen ezber tekrarı yapmadan gittiğimden ve sıkılgan bir yaratılışa sahip olmam hasebiyle de 3 erkeğin karşısında birden ezber sorgu sualine tabi tutulmamla sanırım müftü beyin nazarında üstün performans (!!) sergileyemedim ki “Zaten 10 kişi alacağız, hem biz eğitime göre iş vermiyoruz.” cümlesiyle de alımların nasıl olduğunu anlamış oldum.

Çünkü ben komiktir ki zaten 11. kişiydim.yani göstermelik çağrılan. Şahsım adına zerre kadar değil de hep duyageldiğimiz adam kayırma adına kurum için üzüldüm. Bir kaç ay sonra da doğum iznine ayrılmış bir hoca hanımın yerine bakmak maksadıyla çağırdıklarında müftü bey “zaten senin okuyuşunu hatırlıyorum tekrar okumana gerek yok, tamam yarın başla demesi ve başladığım köy kursunda da 3 kişiden başka öğrenci bulunmaması ve burası içinde kadrolu bir hoca ve onun yerine bakan bir fahri için ayrı bir bütçe ayrılması da trajikomik başka bir durumdu.

Bu yaşanılan binlerce örnekten sadece bir tanesi idi. Ne demek istediğimiz anlaşılmıştır sanırız. Şimdi fahri arkadaşların tekrar kadroya geçmesi gündeme gelmişken böyle alımların hakka ve adalete ne kadar uygun olduğu üzerinde düşünmek gerekiyor, bir kere bu alımlarda şu yanlış ve haksız hususlar dikkati çekiyor bu sebeplerden dolayı fahri görevlilerin kadroya alınması yanlıştır ve bir daha ol-ma- ma-lı -dır;

*Fahri iken kadroya geçirilen arkadaşların sayısı hiç de azımsanacak oranda değil. Yıllarca aynı koşullarda yarışmış ve defalarca sınava girmiş fakat çeşitli nedenlerle fahri olarak görev alamamış arkadaşların hakkına girildiğinden,

*Bu tip sorgusuz sualsiz alımların siyasi partilerin seçim yatırımı olup fırsat eşitliğini sıfırladığından,

*YeterliliK sınavlarının görev bekleyen genele göre değil de özele indirgenerek yapılmasından,
(insanlar hayalleriyle bir dünya kuruyorlar bununla oynamak kimsenin tekelinde olmamalı, bizzat şahidiz ki 10 yıl boyunca fahri çalışmış fakat açılan hiçbir yeterliliği geçememiş insanlar bu tip yeterlilik sınavlarıyla bir anda yeterli görülebiliyor. )

* Fahri hoca alımında yeterli ve yetersiz her önüne gelenin alınıp sonra da liyakatsız kişilerin ve adamı olanların nokta atamalarla en iyi kurslara verileceğinden bunun da zaten kurslarda eksik olan eğitimin kalitesini iyice düşüreceğinden,

* Kuruma görevli olarak bütün şartları sağlayarak (eğitim durumu+ yeterlilik +kpss) hakkıyla girmiş olanların yanında binlerce kişinin hakkına girerek girenler arasında gizli de olsa bir rekabet ve kırgınlık oluşacağından,

*Günü yetmeyen fahrilerin bazıları müftülüklerden gerisin geriye dönerken bazıları için zoraki kurslar açılacağından ve göstermelik olarak günleri tamamlanacağından,

*Sendikaların yarış malzemesi olacağından vs. bu tip alımlar yanlıştır.

Kuruma din görevlisi alımında herkes için (başkanın evladı olsa bile ) aynı şartların öne sürülmesi, herkes için yeterlilik şartı (göstermelik olamamak kaydıyla ) her memur alımında gerekli olan KPSS şartı, en azından fahri olmak için herkese fırsat eşitliği sağlanmalı ki kimsenin umuduyla ve emeğiyle oynanmamalıdır.

Köylere açılan kursların öğrenci potansiyeli az olanlarının eğitim ihtiyaçları belirli ek ders ücreti karşılığında yükü fazla olmayan köy imamı tarafından giderilmelidir. Bu hem cemaati az olan imamın işe yaradığını gösterip kendine güvenini artıracak hem de maddi olarak kurumu sıkıntıya sokmayacaktır. (Bayanların , erkek bir öğreticiden ders almak noktasında sıkıntı oluşturup pürüz çıkarttığı yerler için geçerli bir öneri değil bu.)

Fahrilerin kadroya alınmalarıyla insanlar akın akın fahri hoca olmak için müftülüklere başvurdu. Yeni bir alım umuduyla uzak memleketlerden eşini, çocuğunu bırakıp doğunun ücra köylerine giden ev hanımları oldu. Bu nedenle fahri olarak göreve başlayan arkadaşlara bir kadro garantisi vaat edilmemeli, boşuna bir ümide bağlanmamaları sağlanmalıdır.

Bundan sonraki alımların herkes için aynı standartlara bağlandığı yönünde insanlar ikna edilmelidir. Çalıştırılan her bir öğreticinin eğitimli olması noktasında dikkat gösterilmelidir. İmam hatip liselerindeki Kur’an öğretimi hepimizin malumu. Belirli süre Kur’an eğitimi almamış ve bu yönde kendini geliştirmemiş kişiler ve ahlaken de insanlara bir şey sunamayacak olanlar değil kadrolu fahri olarak bile çalıştırılmamalıdır. Söz konusu Kur’an ve din eğitimi ise her şeyden daha fazla hassasiyet gösterilmeli bu işi sırtlayacak olanlarda ise azami derecede liyakat aranmalıdır.

Fahri iken kadroya alınan birinin “üniversite okumayı düşünüyordum artık kadrolu oldum kolayca atandım gerek kalmadı” sözünü duyduktan sonra bu tip zihniyetteki kişilerin bu kurumda bin yıl da çalışsa bir hayrının dokunmayacağı da bizce aşikar. Fakat olan oldu iş işten geçti, umarız bundan sonra böyle hak ihlalallleri olmaz her önüne gelen hoca vasfına sahip olmaz. Bu iş şakaya gelecek iş değil. Hem ALLAH hakkı hem de kul hakkıdır.

Geçtiğimiz sene yapılan fahrilerin kadroya alınma işlemi Diyanet’i yıpratmış gibi gözüküyor. Keşke gösterilen tepkilere yetkililer kulak tıkamak yerine uygun olan açıklamayı yapsaydı ve bunun bakanlığın isteği ile olduğu yönünde insanlar rahatlatılsaydı. Alımların suçunu da başkasına yüklemeden kendi yanlışını görmeli ve buna kurum olarak en baştan itiraz edebilmeliydi.

Not; Kur’an için yıllarca emek vermiş sırtını bir yere yaslamadan zor şartlarda fahri olarak görev yapmış zaman ve emek harcamış gerekli şartları sağlamış olmasına rağmen atanamamış kadroya geçen arkadaşlarımızı bu eleştirilerden tenzih ediyoruz. Bizim itirazımız kesinlikle insanlara olmayıp bu yanlışı yapanlara ve herkesin eşit şartlarda yarışamamasınadır. Fırsat eşitsizliğinedir.

Bu gibi bir durumdan istifade edemeyen atanamayan, görev bekleyen DİB’in istedi her şartı sağlamış ve sınava girmiş arkadaşlarımız da sabırla yollarına bakmalarını tavsiye ediyoruz. Rızkı veren ALLAH (cc) olduktan sonra beklemediğiniz kapılar açılacaktır. Rezzak olana yönelelim ve kul hakkına girmeden nasıl olması gerekiyorsa o şekilde hareket edelim.

Zübeyde ŞAKAR

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır!
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:30:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır! rüya tabiri,Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır! mekke canlı, Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır! kabe canlı yayın, Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır! Üç boyutlu kuran oku Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır! kuran ı kerim, Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır! peygamber kıssaları,Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır! ilitam ders soruları, Fahrilerin Kadroya Geçirilmesi Yanlıştır-Olmamalıdır!önlisans arapça,
Logged
30 Ekim 2012, 07:20:51
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 30 Ekim 2012, 07:20:51 »




      Kardeşimizin yazısı son derece haklı göründü bana..Adaleti muhafaza etmek,o işten alınacak verim açısından son derece önemli..Üzerinde kul hakkıyla yapılan işten hayır  gelir mi,o da tartışılır..

      İnşaallah hakkaniyetli kararlar uygulamaya geçer bu aşamadan sonra..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Ekim 2012, 12:30:36
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #2 : 30 Ekim 2012, 12:30:36 »

İnşaAllah ablam, diyanet gibi bir kurumun en adaletli bir şekilde çalışması gerekirken bu gibi adaletsizlikler en çok bu kurumda olması cidden çok üzücü ve düşündürücü...Bu da bir imtihan, kazananlardan kurtuluşa erenlerden oluruz inş.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Ekim 2012, 14:49:47
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #3 : 30 Ekim 2012, 14:49:47 »

Çok da yerinde eleştiriler olmuş, maalesef diyanette ve bir çok kurumda torpil meselesi- ya da daya mı desek- var. İnş en yakın zamanda bu düzen değişir..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes