๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Mayıs 2010, 14:43:01



Konu Başlığı: Üç Düşmandan Biri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Mayıs 2010, 14:43:01
Üç Düşmandan Biri

Nefs, şeytan, dünya adlı üç düşmandan kurtulmak sekiz şarta bağlanmıştır:

1. Abdestli olmak,
2. Devamlı oruçlu olmak,
3. Diline sahip olmak,
4. Halvette bulunmak yani zahirde halk ile olup gönlünü Hakkın rızasına bağlamak,
5. Devamlı zikretmek,
6. Kalbi Allah dostlarına bağlayıp rabıta etmek,
7. Devamlı hatırdan vazgeçmek,
8. Allah’tan gelen şeye itiraz etmemek. Dövenle seveni bir tutmak.

İnsan bedeni hava, ateş, su ve topraktan yaratılmıştır. Özelliği durağanlık yani tembellik olan toprağa gayret vermek lazımdır. Şu halde gayret toprağın zıddıdır. Yani tembellik fıtratımızın hali, gayret vermek bizim işimizdir.

Yaradılışımızdaki hava unsurunun bir sonucu olan riyakârlık fıtratımızın hali, riyanın zıddı olan ihlâsı kazanmak bizim görevimizdir. İhlâs Allah içindir. Kul için olursa riya olur. Şeyh Fethullah Verkânisî hazretleri şöyle buyurmuştur: “İhlâsı kazanmak için ilâhi muhabbetin elde edilmesi tasavvuftur.”

Beden şeytanın arşı haline geldiği zaman manen kırmızılaşır. Vücut zulmete dalınca yine manen kararır. Islah edilir, geçici işlerden gönlünü bekaya dönerse saflaşır, berraklaşır, yağmur bulutu gibi olur. Senin nefsin emmare makamında karanlıktayken, dışarıda karanlık ve çirkin adam arama. Sen aradığın o çirkin adamsın.

Şeytan vücuda hakim olursa, küfür, zulüm, isyan birike birike bir inkâr bulutu meydana getirir. Gölgesine girene inkâr yağar. Tıpkı yağmur bulutunun altına girince yağmur yağdığı gibi. Şeytan sana öyle aşıktır ki, imanını çalmak için ağzına girecekmiş gibi koşar. Ataullah İskenderî k.s. el-Hikemü’l- Ataiyye’de şöyle der:

“Sakın şeytana dostluk arama. Kim şeytana dost olduysa, merhamet ettiği görülmedi. En büyük dostunun bile imanını çalıp kâfir etti. Şeytanın dostluğu düşmanlıktır. Allah Tealâ ‘Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır.’ buyurur. Sen uyursun ama o seni bir an bırakmaz. Allah Tealâ onu en açık düşmanımız olarak bildirirken buyuruyor:

– Bir dost ara.
– Ey Rabbim, kimi dost edineyim?
– Her halini bilen, her sıkıntına yardımcı, her işine inayet eden, her günahına mağfiret edeni ara. Öyleyse bana dost ol, iblisten seni koruyayım.

Şeytanın seni gördüğünü unutma. Sen onu göremezsin. Elbisesi, elbisesine dikilmiştir. Yaratılışta senin içinde dolaşır. Şeytanın elbisesi senin tenindir. Yani sen ona elbise, sen ona çatı, sen ona çadır olmuşsun. Sen dışarıda niye düşman ararsın? Tenine bak. İşte üç düşmandan biri de tenindir. Onu kendinden ayırırsan gözü kör olur. Şeytan vücuttan çıkarsa, sana bir zarar veremez. Eğer ona hakaret, lânet eder, söversen düşmanlığı artırır. Sana bir defa dikkat edeceğine dokuz defa bakar, seni avlamak için bin hile yapar. Ona lânet etmekle, sövmekle değil, ilâhi hikmetle, rabbanî emirlere uymakla, sünnet-i seniyyeye tabi olmakla düşmanlık et. Rabbine sığın, o zaman senin bedeninden çıkar.”