> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > İktisadi kriz iktisadın krizi mi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İktisadi kriz iktisadın krizi mi  (Okunma Sayısı 944 defa)
06 Temmuz 2012, 21:23:43
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 06 Temmuz 2012, 21:23:43 »



İktisadi kriz iktisadın krizi mi?
Haluk ÇİTÇİ • 59. Sayı / EKONOMİ


1929 tarihli Büyük Buhran’ı saymazsak, 2008 Finansal Krizi’nden önceki birçok ekonomik krizin sorumlusu olarak, politika uygulayıcılarının yanlış kararları, yanlış kurulmuş sistemler ve karar alıcıların ekonomi konusundaki yetkinsizliği gösterildi. Asya krizinde geniş çapta IMF politikalarının doğruluğu ve işlevselliği sorgulansa da, bu krizlerin hiçbirinde ciddi anlamda iktisat ilminin ve iktisatçıların ekonomik sorunlar konusunda yeterliliği ve asıl sorunun iktisatçılarda olup olmadığı sorgulanmadı. Fakat yaşadığımız son krizin iktisat ilminin bir anlamda kalesi olan, son 20 yıldaki Nobel ekonomi ödülü sahiplerinin hemen hemen hepsini üniversitelerinde barındıran ve krizdeki ülkelere nasihatler veren IMF çalışanlarının birçoğunun eğitim gördüğü Amerika’da başlaması ilginçti. Daha da önemlisi bu krizin çoğu iktisatçı tarafından öngörülememiş olması, haklı olarak ekonomistlerin kendi içinde tartışmalara neden oldu. Ayrıca iktisat camiası dışındakilerin ekonomistlere ve ekonomi bilimine duydukları kuşkuyu arttırdı. Peki, bu konuda iktisatçılar ne kadar suçlu? Veya iktisat ilminde radikal değişiklere ihtiyaç var mı?

İktisatçıların işi krizleri tahmin etmek mi?
Birçok kişi haklı olarak iktisatçıların asıl uğraşının, insanların hayatı üzerinde önemli negatif etkileri olan krizleri tahmin etmek olduğunu zanneder. Fakat nasıl ki doktorların birçoğu yeni hastalıkların çıkış zamanı ve ne zaman artacağı konusuyla uğraşmazsa, ekonomistlerin çoğunluğu da krizleri tahmin etmeyi kendisine ana meşgale edinmez. Doktorlar gibi ekonomistler de genel olarak, ekonomilerin hastalığı olan krizler ve ekonomideki diğer hastalıklar için tedavi yöntemleri geliştirmekle, yani ekonomi politikaları oluşturmakla, hangi sistemlerin ekonomileri daha sağlıklı kılacağı, hangi tedavi yöntemlerinin nasıl etki edebileceği konusunda çalışır. Kriz konusunda tahmin yürütenler ise genellikle merkez bankası ve büyük şirketler gibi yerlerde çalışan piyasa yorumcularıdır ki, bunların da ekserisi nadir görülen krizleri değil ekonomilerin normal gidişatı içindeki değişiklikleri tahmin etmekte uzmanlaşır.

Bunun için ekonomi ve ekonomistler konusunda asıl tartışılması gereken, ekonomistlerin kriz zamanını tahmin edememeleri değil, fakat ekonomi politikalarının bizleri krizlere karşı korumaktaki yeterliliği olmalı.
Durum böyle olmasaydı yani ekonomistler bu konuda yoğunlaşsalardı, kriz zamanlarını öngörülebilecek miydi? Aslında, bütün ekonomistler bu konuda çalışmış olsa da, kriz zamanları kesin olarak öngörülemezdi. Bunun sebebi fizikteki Heisenberg’in belirsizlik prensibinin bir benzerinin iktisat bilimi içinde geçerli olmasıdır. Bu prensibe göre küçük parçacıkları gözlemek için yapılan araştırmalar, ölçülen ya da gözlenen şeyin durumunu değiştirir.

Krizlerin zamanı konusunda tahmin yaptığımızda, bu belirsizlik prensibinde olduğu gibi, yapılan tahminler dikkate alınır ve toplum davranış değiştirme eğilimi gösterir, yapılan tahmin yanlış çıkar. Örnek vermek gerekirse, herkesin güven duyduğu bir ekonomist bir sene sonra kesinlikle kriz olacağı tahmininde bulunduğunda insanlar buna inanırsa, bu kişiler yatırım ve tüketimlerini azaltacak, birbirlerine daha zor borç verecek ve krizin çok daha önce başlamasına neden olacaklardır. Bundan dolayı bu tür öngörüler her zaman bir olasılık içerir ve çalışmalar arttırılsa bile her zaman öngörülemeyen veya pek olası görünmeyen krizler gerçekleşebilir.

İktisatçıların hatası nerede?

Bu açıklamalardan sonra ekonomistlerin kriz konusunda ve özellikle de bunun ne zaman olabileceği hakkındaki tahminlerinin krizde doğrudan bir etkiye sahip olmadığı iddia edilebilir. Bununla birlikte yine birçok ekonomist başka konularda hataya düşüyor.

Bu hatalardan en önemlisi, yanlışlığı artık kabul edilen finansal piyasalardaki serbestleşmenin refahı arttıracağı ve ekonomilerdeki riskleri azaltacağı görüşüne göre politikalar oluşturulması. Kriz öncesinde, ekonomistlerin çoğu finansal piyasalardaki regülasyonlara karşıydı. Finansal piyasalardaki derinleşme genel olarak teşvik edilen bir politikaydı ve serbest finansal piyasaların oluşturulması çoğu ekonomist tarafından ekonomik refah için sunulan reçetelerin bir parçasıydı. Açıkçası, finansal piyasalardaki tehlikelere işaret eden, buradaki fiyat balonlarını tedavi edilmesi gereken hastalıklar olarak gören ekonomistler azınlıktaydı.

Diğer önemli bir yanlış ise, büyük firmaların kendi varlıklarını sürdürebilmek için gereksiz riskler almayacağı, işlerini olabilecek en iyi şekilde yürütecekleri düşüncesi oldu. Bu hatanın oluşmasında en büyük neden yönetici faktörünün göz ardı edilmesiydi.

Buna ek olarak, 1998 yılında, büyük şirketlerin finansal sorunlar yaşamasının ekonominin geneline yaptığı etkilerin farkına varılsa da, bunları engellemek için alınması gereken koruyucu önlemler konusunda yeteri kadar çalışılmaması bu konuda ekonomistlerin düştüğü hatalardan biri olarak görülebilir.

Bu hataları sıralamışken, şunu da not etmek gerekiyor. Ekonomistlerin, politika yapıcıların krizi bitirmek ve etkilerini azaltmak için sundukları reçetelerin yetersiz gelmesi de birçok kişi tarafından eleştiriliyor. Fakat bu konuda ekonomistlerin kendi eksikliklerinden dolayı iyi tedavi yöntemleri bulamamış olmaları ihtimali kadar, ekonomilerin kanseri sayılabilecek kriz hastalığının zorluğu ve bu hastalık için kolay bir tedavi yönteminin olmaması da, bu reçetelerin yetersiz kalmasında etkili oluyor.

Diğer bilim dalları gibi iktisat da tamamlanmış, araştırma konularının hepsinde sonuca ulaşmış bir bilim değil. Fakat hâlihazırda iktisatçıların alet çantaları krizden önce hataya düştükleri konuları düzeltmeye yetecek kadar geniş. Son yıllarda deneysel ekonomi, davranışsal ekonomi ve psikolojik ekonomi gibi alanlarda ivme kazanan çalışmaların da bu bilimdeki bazı boşlukları doldurmaya başlamasıyla, iktisat ilmi bir paradigma değişimine gerek kalmadan iç sorunları aşabilecek dinamizme sahip.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İktisadi kriz iktisadın krizi mi
« Posted on: 17 Nisan 2024, 00:20:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İktisadi kriz iktisadın krizi mi rüya tabiri,İktisadi kriz iktisadın krizi mi mekke canlı, İktisadi kriz iktisadın krizi mi kabe canlı yayın, İktisadi kriz iktisadın krizi mi Üç boyutlu kuran oku İktisadi kriz iktisadın krizi mi kuran ı kerim, İktisadi kriz iktisadın krizi mi peygamber kıssaları,İktisadi kriz iktisadın krizi mi ilitam ders soruları, İktisadi kriz iktisadın krizi miönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes