> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Değerlerimiz > Yediklerimiz ve ibadetlerimiz
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yediklerimiz ve ibadetlerimiz  (Okunma Sayısı 4152 defa)
16 Eylül 2012, 11:20:10
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Eylül 2012, 11:20:10 »



YEDİKLERİMİZ VE İBADETLERİMİZ

Temmuz 2012 82.SAYI

Yiyip içtiklerimiz sadece vücudumuzu değil kalbimizi, maneviyatımızı da etkiler. Bu yüzden tasavvuf erbabı yediği şeyin helal olup olmadığına baktığı gibi, o yemeğin hangi duygularla, nasıl bir kişinin elinden çıktığına da dikkat eder. Bu söylediklerimiz şimdinin insanına Amerika’dan dünyaya yayınlan yemek/diyet felsefesinin “You are what you eat/Ne yiyorsan osun!” sözlerinden dolayı tanıdık gelir gerçi. Bir ara pek bir moda olan “Ne yiyorsan osun” anlayışı da insanın yediği şeylerden “kötü ya da iyi enerji”ler alacağına vurgu yapıyordu. Buna göre insanlar kötü ilan edilen çeşitli besinlerden uzak duruyor, detokslar uyguluyorlardı.

Oysa Rabbimiz biz kulları için helal ve haramları belirlemiş, kullarının da koyduğu kurallara uymasını emretmiştir. Haram; işlenmesi, yenmesi yasak olan şeylerdir. Helal ise dinimizin yapılmasını uygun gördüğü, yasaklamadığı davranışlardır. Bir de Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) uzak durmamızı söylediği şüpheli olan şeyler vardır. “Şüphelilerden ırzınızı koruyun” hadisi şerifi bu noktada son derece çarpıcı ve manidardır. Bir kereden bir şey olmaz deyip şüpheli şeylerden kendilerini çekmeyen pek çok insanın zamanla  harama düştüğüne pek çoğumuz şahit olmuşuzdur. Hasılı maneviyatı ayakta tutan helal olan şeylerdir ve Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin...” (Bakara, 168)

HELAL DE OLSA NE KADAR YEMELİ?

Helal de olsa çok yemek, hem bedeni hem de manevi hastalığın sebebidir. Evliyaullah ve sahabe az yer, az uyur, az konuşurdu. Hz. Ömer’in şu sözleri de tıka basa karnımızı doyurmanın getirdiği zararları açıklar niteliktedir: “Karnınızı tıka basa yiyecek ve içecekle doldurmaktan sakınınız. Bu, vücuda zarar verir, hastalığa sebep olur ve kişiyi namaza karşı tembel yapar. Yeme içmede orta yolu takip ediniz! Böyle davranmanız, vücut için daha faydalı ve israftan da uzaklaştırıcıdır.”

Şafii mezhebinin kurucusu ve evliyanın büyüklerinden İmam-ı Şafii hazretleri “On altı senedir, doyasıya yemek yemedim” demiştir. Sebebi sorulunca da: “Çok yemek bedene ağırlık verir, kalbi zayıflatır, anlayışı, idraki azaltır, çok uyku getirir ve böylece insanı ibadetten alıkor. Kulluğun başı az yemektir” buyurmuştur.

Az yemek, elbette iyidir; fakat doymadan evvel sofradan kalkıp aç kalmak değildir. Nitekim İmam-ı Rabbani Hazretleri: “İnsanlar, riyazet çekmek (nefsin isteklerine engel olmak) denince, açlık çekmeyi ve nafile oruç tutmayı anladılar. Halbuki dinimizin emrettiği kadar yemek için dikkat etmek, binlerce sene nafile oruç tutmaktan daha güç ve daha faydalıdır. Bir kimsenin önüne lezzetli, tatlı yemekler konsa, iştahı olduğu halde ve hepsini yemek istediği halde dinimizin emrettiği kadar yiyip fazlasını bırakması, şiddetli bir riyazettir ve diğer riyazetlerden çok üstündür” buyurmaktadır. Muhammed Masum Hazretleri de, “Gevşeklik verecek kadar çok yememeli, ibadet yapamayacak kadar da perhiz yapılmamalı” demektedir.

Şam’daki velilerden Ebu Süleyman Darani de (rah) yemek yeme konusunda şöyle buyurur: “Karnını tıka basa doyuran kimse altı şeye müptela olur. Birincisi; ibadetlerinden haz duymaz, ikincisi; hafızası zayıflamaya başlar. Üçüncüsü; ibadetler ona ağır gelmeye başlar. Dördüncüsü; başkalarına karşı şefkati azalır. Beşincisi; arzu ve istekleri çoğalır. Altıncısı; aç olan müminler camiye giderken, çok yiyen kimse tuvalete koşar.”

Muhammed Bakibillah (k.s) yemek yemede o kadar dikkatliydi ki yemek pişirenin abdestli olmasını, hatta yemek pişirirken dünya kelamı söylenmemesini iyice tembih ederdi. Kendileri bu hususun önemini vurgulamak için şöyle buyurmuştur: “Huzur ve ihtiyat sahibi olmayanın yemeklerinden bir duman çıkar ki feyz kapısını kapatır ve feyzin gelmesine engel olur” Görüldüğü üzere yemeğin hazırlanması sırasında gaflet ve gıybet gibi kötü hallerin yaşanması yemeğe tesir ediyor. İşte bu zulmet de rahmet meleklerinin kalbimize rahmet ve feyz taşımasına engel oluyor. Hal böyle olunca da ibadet arzusu kapılarımızı çalmaz oluyor.

NASIL YEMELİ?

Yediklerimizi kendimiz için şifa kaynağı yerine gaflet sebebi yapmamız mümkün. Helal yemeği yemenin de bir adabı var elbet. Yemeğe Besmele ile başlamalı, hamd ile bitirmeli. Behlül-i Dana (k.s) ise şöyle demiştir: “Allah ile ye, Allah ile uyu ve Allah ile konuş.” Bundan maksat şudur, yerken, içerken, otururken hatta uyurken bile Rabbi’ni düşün, tefekkür et. Onun huzurunda olduğunu bir an olsun aklından çıkarma. Çıkarma ki günaha girmeyesin, gaflete düşmeyesin.

BURADA ŞEYTANA EKMEK OLMASIN

Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele çekerse, şeytan, askerlerine; “Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz” der. Eğer o kimse eve girerken besmele çekmezse, şeytan onlara; “Geceyi geçirecek bir yer buldunuz” der. O şahıs yemek yerken besmele çekmezse şeytan yine askerlerine; “Hem barınacak yer hem de yiyecek yemek buldunuz” der.
(Hadis-i Şerif)

Kübra Y. İZCİ

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yediklerimiz ve ibadetlerimiz
« Posted on: 23 Nisan 2024, 16:26:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yediklerimiz ve ibadetlerimiz rüya tabiri,Yediklerimiz ve ibadetlerimiz mekke canlı, Yediklerimiz ve ibadetlerimiz kabe canlı yayın, Yediklerimiz ve ibadetlerimiz Üç boyutlu kuran oku Yediklerimiz ve ibadetlerimiz kuran ı kerim, Yediklerimiz ve ibadetlerimiz peygamber kıssaları,Yediklerimiz ve ibadetlerimiz ilitam ders soruları, Yediklerimiz ve ibadetlerimizönlisans arapça,
Logged
20 Şubat 2014, 21:51:08
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #1 : 20 Şubat 2014, 21:51:08 »

selamünaleyküm;
"Aç ve susuz kalarak nefsinize karşı savaş açın.Çünkü bunun Allah katındaki mükafatı, yine Allah yolunda savaşanın mükafatı gibidir.Çünkü Allah için en sevimli ibadet,açlık ve susuzluktur"
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"Midesini tıka basa dolduran kimse meleküt alemine yükselemez" (İnsan yaptığı iyi ameller ve itaatlerle melekler derecesine yükselirler.Fakat karnını tıka basa dolduranlar yükselemez)
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"(İnsanların en faziletlisi,en üstünü) yemesi,gülmesi az olan ve avret yerlerini örtmekle yetinen kimsedir". (Yani fazla elbisesi olmayan,ona değer vermeyenler)
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"Giyininiz,yeyiniz,içiniz,fakat midenizi (tıka basa değil) yarıya kadar doldurunuz.Çünkü az yemek, Peygamberliğin özelliklerinden bir parçadır
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"Kıyamet gününde Allah'a göre derece bakımından en üstün olan kimse (aranızdan) en çok aç kalan ve Allah'ın yücelik ve büyüklüğünü düşünen kimsedir.İçinizden Allah'a en sevimsiz,yani çirkin olan kimse de çok yiyip,çok içen ve çok uyuyan kimsedir".
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"Kalblerinizi,çok yiyerek ve çok içerek öldürmeyiniz.Çünkü bir ekin tarlasını su bastığı zaman nasıl çürütürse,kalbler de böyledir.Çok yemek ve  içmekle kalbler de ölür".
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"Adem oğlunun doldurduğu en kötü kap midesidir.Yemek yemek gerektiği zaman (mecburen yemek gerektiği zaman) mide üç kısma ayrılmalıdır;bir bölümünü yemekle doldurmak,bir bölümünü su ile doldurmak,bir bölümünü de devamlı olarak boş tutmalıdır".
Bu hadisler gerçekten bu konuya çok doğrudur.
  :) :) :) ;D
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Şubat 2014, 22:29:19
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #2 : 20 Şubat 2014, 22:29:19 »

Ne güzel edepler bunlar...Mevlam edepli olan kullarından eylesin.Her anımızı Mevlamızınkendi  huzurda olduğumuzu  idrak edenlerden eylesin..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Şubat 2014, 22:51:46
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 20 Şubat 2014, 22:51:46 »

Allah razı olsun inşallah.Ben elimden geldiği kadarıyla helal sertifikalı şeyler tüketmeye çalışıyorum.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Şubat 2014, 23:50:57
Hanife Ls 1

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 892


« Yanıtla #4 : 20 Şubat 2014, 23:50:57 »

Ve aleykum selam; çok güzeller bunlar bizlere böyle yararlı ve faydalı bir bilgi verdiğiniz için Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Eyvah, aldandık! Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur; bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi bir rüzgâr gibi uçar, gider.
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes