> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Cuma Vaazı > Sabır
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sabır  (Okunma Sayısı 3727 defa)
09 Mayıs 2010, 13:22:59
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 09 Mayıs 2010, 13:22:59 »



Sabır


Dünya bir imtihan yeridir. İnsanoğlu bu dünyaya imtihana tabi tutulmak için gönderilmiştir. Bu imtihanın sonucu olarak, dünya hayatında çeşitli sıkıntı ve zorluklara mâruz bırakılmıştır. Bu sıkıntı ve zorluklara göğüs gerip sabredebilirse imtihanı kazanır, eğer sabredemez ise imtihanı kaybeder.

Sabır; Sözlükte “dayanma, dayanıklılık” gibi anlamlara gelir. Ahlâkî bir kavram olarak, başa gelen musibetlerden dolayı Allah’tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak; nefse ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında dünya ve âhiret yararını düşünmek, ruhî dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunmakta olan sükünet ve dayanma gücü demektir.”(1)

Sabır, içine düşülen darlığın ve sıkıntının geçmesi için Allah’ın yardımını kazanmaya vesile olan güzel bir davranıştır. Dayanılması zor ve insana ağır gelen sıkıntılara ancak ‘sabır’ ile katlanılır. Bir hakkı savunma sabırla yapılabilir. Allah’ın emirlerini yerine getirmek, nefsin hoş gördüğü, dinin hoş görmediği şeylerden kaçınmak sabırla olabilir. İnsanın elinde olmadan başına gelen, felâket ve sıkıntılara dayanmak, onları kolaylıkla atlatmak sabırla mümkündür.

  Allah Teâlâ bir Ayet-i Kerimesinde şöyle buyuruyor: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ

 “Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.” (2)

  Peygamber Efendimiz (s.a.v.)  de, Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor:

الطُّهُورُ شَطْرُ الإِيمَان ، وَالْحَمْدُ للَّه تَمْلأَ الْميزانَ وسُبْحَانَ الله والحَمْدُ للَّه تَمْلآنِ أَوْ تَمْلأ مَا بَيْنَ السَّموَات وَالأَرْضِ وَالصَّلاَةِ نورٌ ، والصَّدَقَةُ بُرْهَانٌ ، وَالصَّبْرُ ضِيَاءٌ ، والْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ . كُلُّ النَّاسِ يَغْدُوا، فَبَائِعٌ نَفْسَهُ فمُعْتِقُها ، أَوْ مُوبِقُهَا

 “Temizlik imanın yarısıdır. Elhamdülillah duası mizânı, sübhânellah ve elhamdülillah sözleri ise yer ile gökler arasını sevap ile doldurur. Namaz nurdur; sadaka burhandır; sabır ziyâdır. Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir. Herkes sabahtan (pazara çıkar)  nefsini satar; kimi onu âzâd  kimi de helâk eder”(3).

Âyet ve hadislerde sabır kelimesinin birkaç mânada kullanıldığı görülmektedir:

1)- İbâdetlerin yerine getirilmesi ve yasakların terkedilmesine sabır.

2)- Belâ ve musibetlere sabır.

3)- Halkın ezâ ve cefâsına sabır.

4)- Allah’a davette, emir bil-mârûf ve nehyi  ani’l-münker’de sabır.

5)- Savaş alanlarında ve kâfirlerle mücâdelede sabır.

Sabır, dayanıklı olmaktır, zorlukları göğüslemektir. Bu sebeple de Yüce Rabbimiz, mü’minlere umdukları kurtuluşa erebilmeleri için sabretmelerini,  sabır yarışında düşmanları geçmelerini  açıkca emretmektedir. Allah Resûlü (s.a.v.)  kızı Zeyneb’e bakınız ne tavsiye ediyor?:

Üsâme İbnu Zeyd (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın kızı (Zeyneb), babasına birisini göndererek "Oğlum ölmek üzere, son nefesini verirken yanında hazır ol" diye rica etti. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), adamı geri çevirirken:  "Selamımı söyle ve şunu hatırlat:  Alan da Allah'tır, veren de Allah'tır. Her şeyin O'nun yanında muayyen bir eceli vardır. Sabretsin ve Allah'ın (sabredenlere vereceği) mükâfatı düşünsün!”(4)  Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

قُلْ يَا عِبَادِ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَأَرْضُ اللَّهِ وَاسِعَةٌ إِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أَجْرَهُم بِغَيْرِ حِسَابٍ

(Ey Muhammed! Bizim adımıza de ki, “Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır. Allah’ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükafatları elbette hesapsız olarak verilir.”(5) 

Ödülün hesapsız olması, sabrın ehemmiyetini göstermektedir. Felâketler karşısında gösterilecek sabır, pek büyük bir meziyet olmasaydı, Allah Teâlâ hesapsız mükâfat vaâdetmezdi.

* Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ebu Talha'nın bir oğlu hastalandı. Ebu Talha evde yokken vefat etti. Çocuğun öldüğünü bilmiyordu. Hanımı, çocuğun öldüğünü görünce, (çocuğun defni için gerekli) hazırlığı yaptı, onu evin bir kenarına koydu. Ebu Talha (akşam olup) eve gelince: "Çocuk nasıl oldu?" diye sordu. Hanımı, "Sükûnete erdi, istirahate kavuşmuş olmasını umarım" (diye yuvarlak bir) cevapta bulundu. Ebu Talha hanımının doğru söylediğini zannetti.   Sonra hanımı, akşam yemeğini getirdi. Kocasının yatağını hazırladı. (Sonra kocası için süslendi. Ebu Talha temasta bulundu.) Sabah olunca Ebu Talha gusletti. Evden çıkacağı zaman hanımı çocuğun ölümünü haber verdi. Ebu Talha, Resulullah aleyhissalatu vesselam'la sabah namazı kıldı. Sonra kadının yaptığını bir bir anlattı. Resulullah aleyhissalatu vesselam:   "Allah gecenizi hakkınızda mübarek kılmış olsun" buyurdular. Sonra onlara (Allah Teâla Hazretleri) dokuz evlat verdi, hepsi de Kur'an-ı Kerîmi okudular ve onunla amel ettiler.(6)

  *Muaz Îbni Cebel (R.A.) der ki, «Allah bir kulun başına bir hastalık verince sol yanındaki meleğe «çek ondan kalemi», sağ yanındaki meleğe de «bu kulumun hesabına yapageldiği amellerin en iyilerini yaz» diye talimat verir.(7)

* "Benî İsrail'de fakih, âlim, âbid, gayretli bir adam vardı. Onun çok sevdiği bir karısı vefat etmişti. Onun ölümüne adam çok üzüldü, öyle ki, bir odaya çekilip kapıyı arkadan kapattı, yalnızlığa çekildi, kimse yanına giremedi. Onun bu halini, Benî İsrail'den bir kadın işitti. Yanına gelip: "Benim onunla bir meselem var, kendisine bizzat sormam lazım" dedi. Halk oradan çekildi. Kadın kapıda kalıp: "Mutlaka görüşmem lâzım" dedi. Birisi adama seslendi: "Burada bir kadın var, senden birşeyler sormak istiyor, "mutlaka görüşmem lâzım, bizzat sormam lazım" diyor. Herkes gitti kapıda sadece o kadın var ve ayrılmıyor." İçerdeki adam: "O'na müsaade edin gelsin" dedi. Kadın yanına girdi. Ve: "Sana bir şey sormak için geldim" dedi. Adam: "Nedir o?" deyince, kadın anlattı:" Ben komşumdan idareten bir gerdanlık almıştım. Onu bir müddet takındım ve idareten kullandım. Sonra onu benden geri istediler. Bunu onlara geri vereyim mi?" Adam: "Evet, vallahi vermelisin!" dedi. Kadın: "Ama o epey bir zaman benim yanımda kaldı. (Onu çok da sevdim)" dedi. Adam: "Bu hal senin, kolyeyi onlara iade etmeni daha çok haklı kılıyor, zira onu sana vereli çok zaman olmuş" demişti (ki, bu cevabı bekleyen kadın) atıldı: "Allah iyiliğini versin! Sen Allah'ın sana önce verdiği, sonra senden geri aldığı şeye mi üzülüyorsun? O, verdiği şeye senden daha çok hak sahibi değil mi?" dedi. Adam bu nasihat üzerine içinde bulunduğu duruma baktı (ve kendine geldi). Böylece Allah, kadının sözlerinden adamın istifade etmesini sağladı."(8)

Sabır, bütün peygamberlerin ortak sıfatıdır. Allah’ın dinini tebliğ ederken Peygamberlerin hepsi çeşitli sıkıntılara uğramış, kendilerine eziyet edilmiş, yurtlarından çıkarılmış, hükümdarlar tarafından zindana atılmış ama onlar daima sabretmişlerdir.

 *Musa aleyhisselâm İsrailoğulları arasında hutbe irad etmeye çıktı.

Dinleyicilerden birisi kendisine:

— İnsanların en âlimi kimdir? diye sordu. Musa aleyhisselâm da:

— Ben! diye cevap verdi. İlmi kendisine nisbet edip en âlim olanın Allah olduğunu söylememesi sebebiyle Allahü Teâlâ kendisini kınayıp şöyle vahyetti:

— Benim iki denizin birleştiği noktada bir kulum vardır ki, o senden daha âlimdir!

Musa aleyhisselâm:

— Ey Rabbim, bu senin daha bilgili olan kuluna nasıl ulaşırım? diye sordu.

Allahü Teâlâ:

— Bir balık alıp zenbile koyar ve beraber yola çıkarsın. Balık nerede zenbilden çıkıp kaybolursa, o kimseyle buluşacağın yer işte orasıdır, buyurdu.  Musa aleyhisselâm zenbile bir balık koyup kendisine yardımcılık etmekte bulunan Yuşa bin Nün ismindeki genç ile beraber yola çıktı. Bir kayaya geldikleri zaman ikisi de o kayanın gölgesinde yatıp uyudular. Zembildeki balık canlanıp çıktı, denize daldı ve denizdeki bir deliğe doğru yolunu tuttu. Allahü Teâlâ da suyun akıntısını durdurdu. Balık su üzerine bina kemeri gibi olmuştu.  Bir rivayette ise: Kayanın dibinde «hayat» adı verilen bir pınar vardır ki, bunun suyu her hangi cansız bir şeye dokunursa, o şey hemen hayat bulur, canlanırdı, işte bu pınarın suyundan balığa isabet etmiş, bunun neticesi olarak da balık canlanarak zembilden çıkıp denize dalmıştı.

Musa aleyhîsselâm uykudan uyanınca, arkadaşı genç, balığın denize fırladığı, hadisesini kendisine bildirmeyi unutmuştu. Tekrar gündüz ve gecelerin kalan kısmında yollarına devam ettiler. Ertesi gün kuşluk zamanı olunca Musa aleyhisselâm hizmetçisi delikanlıya:

— Yemeğimizi getir de yiyelim. Zira bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorulduk, dedi. Allahü Teâlâ'nın gitmelerini emrettiği yeri geçtikten sonra ancak yorgunluk duymaya başlamıştı.  Musa aleyhisselâmın hizmetçisi genç:

— Gördün mü, kayaya sığındığımızda ben balık hadisesini unuttum. Bunu hatırlamayı şeytandan bana unutturdu. Balık şaşılacak bir şekilde denizde yol aldı. Girdap gibi bir yol meydana geldi, dedi. Bu balık için bir girdap, Musa ve genç için ise şaşılacak bir şey olmuştu. Musa aleyhisselâm balığın suya atladığını dinleyince, arkadaşı gence:

— İşte aradığım bu idi, dedi geldikleri izi takip suretiyle geriye döndüler. Kayaya vardıkları zaman orada elbisesine bürünerek yatan bir adamla karşılaştılar. Bu adam Hızır aleyhisselâm idi. Musa aleyhisselâm kendisine selâm verdi.

Hızır:

— Memleketinden bana selâmmı getirdin? diye sordu. Musa aleyhisselâm:

— Ben Musa'yım, diye cevap verdi. Hızır aleyhisselâm:

— İsrail Oğullarının Musa'sı mı? diye sordu. Musa aleyhisselâm:

— Evet...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sabır
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:52:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sabır rüya tabiri,Sabır mekke canlı, Sabır kabe canlı yayın, Sabır Üç boyutlu kuran oku Sabır kuran ı kerim, Sabır peygamber kıssaları,Sabır ilitam ders soruları, Sabırönlisans arapça,
Logged
22 Eylül 2014, 21:09:00
Sosyal Öğretmeni

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 59


« Yanıtla #1 : 22 Eylül 2014, 21:09:00 »

Sabır konusunu bizimle paylaşmakla ne iyi yaptınız.
Allah razı olsun kardeşim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
22 Eylül 2014, 21:45:21
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #2 : 22 Eylül 2014, 21:45:21 »

Esselamu aleykum ve rahmetullah;
 “Temizlik imanın yarısıdır. Elhamdülillah duası mizânı, sübhânellah ve elhamdülillah sözleri ise yer ile gökler arasını sevap ile doldurur. Namaz nurdur; sadaka burhandır; sabır ziyâdır. Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir. Herkes sabahtan (pazara çıkar)  nefsini satar; kimi onu âzâd  kimi de helâk eder”(3).


Dünya sabır yeridir...Sabırsız kimse sabrından ölür...Rabbim bizleri sabırsız etmesin...İnsan her türlü olaya sabır göstererek karşılık verirse Rabbim daha çok sabır ve güç verir... Buna kuşkum olmaz...Ama sabırsız insan daha çok sinirlenir ve nefsine uydurur..Rabbim bizleri nefsine uydurtmasın...Allah c.c. razı olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Mart 2018, 16:14:04
Mustafa Yasin
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 239


« Yanıtla #3 : 19 Mart 2018, 16:14:04 »

Selamun Aleyküm. Allah herkese bir sabır gücü verir. Kimisi kullanır kimisi kullanmaz. Sabırlı olmak insana bir kazanç. Allah bizi sabırlı insanlardan eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
19 Mart 2018, 17:52:19
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #4 : 19 Mart 2018, 17:52:19 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri sabır sahibi kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes