> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Cuma Vaazı > İslam Dininde Haset Yasağı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslam Dininde Haset Yasağı  (Okunma Sayısı 3049 defa)
10 Mayıs 2010, 12:42:01
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 10 Mayıs 2010, 12:42:01 »



İslam Dininde Haset Yasağı (Vaaz)


İnsanoğlu çeşitli duygularla donatılmış bir varlıktır. Bu duygulardan iyi olanların yanı sıra kötü olanları da mevcuttur. Dünya ve Ahiret mutluluğu, iyi duygularımızı hareke geçirmek, kötü duygularımızdan da arınmakla mümkündür. İçimizde bulunan dünyamızı ve ahretimizi hüsrana uğratabileceğimiz duygulardan biri de Haset’tir. Türkçe’de “çekememezlik” anlamına gelen hased kelimesi bir ahlâk terimi olarak kişinin, başkalarının sahip bulunduğu maddî ve manevî imkânlarının elinden çıkmasını veya o imkânların kendisine geçmesini istemesi anlamına gelir.

Kur’an-ı Kerim’de haset ettiği zaman hasetçinin şerli olduğu zikredilmiş, şerrinden Allah’a sığınılması yönünde ayet indirilmiştir. Felak süresinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.

قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ {} مِن شَرِّ مَا خَلَقَ {} وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ {} وَمِن شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ {} وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ

De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”[1]

Dünya imtihan dünyasıdır. Kimi zenginliğiyle imtihana tabi tutulurken kimi fakirliğiyle imtihana tabi tutulmaktadır. Kimi malı-mülkü, evlatlarının çokluğuyla yani varlığıyla imtihan geçirirken kimi ise yoklukla imtihan geçirmektedir. Bu sebeple bize verilmeyenler için ah etmek veya bizden başkasına bize verilenlerden daha çok verilmesinden dolayı haset etmek yerine imtihan olarak bize verilenlerle yetinmeye çalışmak bize fayda verecektir. Dünyada çekilen sıkıntılar için ahiret mutluluğu var ise ne güzel, dünyada elde edilen nimetler çok ve bu nimetlerden dolayı ahiret hayatımızı mahvetmişsek ne acı. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır.  “Cehennemliklerden olup, dünyada pek müreffeh hayat yaşayan bir kişi kıyamet gününde getirilip cehenneme bir kere daldırılır. Sonra:

– Ey âdemoğlu! Sen hayırlı bir gün gördün mü? Herhangi bir nimete nâil oldun mu? denilir. O kişi:

– Hayır, vallahi Rabbim! Öyle bir şey görmedim, der. Cennetliklerden olup, dünyada insanların en yoksul olanı getirilir cennete bir kere daldırılır. Ona da:

– Ey âdemoğlu! Sen herhangi bir yoksulluk ve sıkıntı gördün mü? Hiç zorluk ve darlık çektin mi? denilir. O kişi de:

– Hayır, vallahi Rabbim! Hiçbir yoksulluk ve sıkıntı görmedim, zorluk ve darlık çekmedim, der.”[2]

Müslüman hayatı boyunca çalışmakla mükelleftir ve Yüce Rabbimizin insanlara bildirmiş olduğu vaadiyle وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır”[3] ayetine mazhar olmak için bütün gayretini ortaya koymalıdır. Böyle bir çaba gösterildikten sonra kazanılan bütün nimetler ve başa gelenler için tevekkül etmek ise davranış şekillerinin en güzeli olacaktır. Ama hem çalışma medya getirmemek hem de çalışanların elde ettiklerini kıskanmak, haset etmek ise Müslüman’a yakışmayacak huylardandır.

Allah-u Teala bir ayette şöyle buyuruyor.

وَلاَ تَتَمَنَّوْاْ مَا فَضَّلَ اللّهُ بِهِ بَعْضَكُمْ عَلَى بَعْضٍ لِّلرِّجَالِ نَصِيبٌ مِّمَّا اكْتَسَبُواْ وَلِلنِّسَاء نَصِيبٌ مِّمَّا  اكْتَسَبْنَ وَاسْأَلُواْ اللّهَ مِن فَضْلِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيماً

“Allah’ın, kiminizi kiminize üstün kılmaya vesile yaptığı şeyleri (haset ederek) arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan, onun lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.”[4] Ayette de zikredildiği üzere kişilere Allah katından verilen şeylere haset edilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Peygamber Efendimiz peygamber olarak gönderilmeden önce o devirde yaşayan Yahudiler dünyada bulunan bütün iyilik ve güzelliklerin kendileriyle beraber olduğunu zannediyorlar ve bunu iddia ediyorlardı. Son Peygamberinde kendi ırklarından geleceğini ve bu durumla diğer insanlara karşı üstünlük kuracaklarını farz ediyorlardı. Ama Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) peygamber olarak gönderilince bu durumu kabullenemediler ve hasetliğe düştüler. İşte Yüce Allah bu durumu Kuranda bizlere şöyle bildirmektedir.

أَمْ يَحْسُدُونَ النَّاسَ عَلَى مَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ فَقَدْ آتَيْنَا آلَ إِبْرَاهِيمَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَآتَيْنَاهُم مُّلْكاً عَظِيماً

“Yoksa, insanları; Allah’ın lütfundan kendilerine verdiği şey dolayısıyla kıskanıyorlar mı? Şüphesiz biz, İbrahim ailesine de kitap ve hikmet vermişizdir. Onlara büyük bir hükümranlık da vermiştik.”[5] Bir diğer ayette ise şöyle buyruluyor. “Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.”[6]

Biz bütün dinlerin ve bütün peygamberlerin ve bütün ilahi kitapların Allah’tan olduğunu kabul ederiz. Bu bizim iman şartlarımızdandır. Ama son din olarak İslam’ı, son Peygamber olarak Hz. Muhammed’i (s.a.s.), son kutsal kitap olarak Kuranı kabul ederiz. Diğer dinlerle bizim aramızda bulunan en temel ayrım ise bunlardır. Yüce Allah’ın bizlerden istemiş olduğu iman, ibadet ve ahlaki unsurların tamamı nasıl istenmişse öyle yerine getirilmelidir. Dünya ve ahiret mutluluğunun sırrı ise bunun içinde saklıdır. Bu hususla ilgili Yüce Rabbimizin şu tavsiyesini de asla unutmayalım. “Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir.”[7] 

Hadisi Şeriflere baktığımız zaman, Efendimiz, kanaat edenin ve haset etmeyenin kurtuluşa ereceğini, imanla hasedin yan yana bulunmayacağını, hasedin iyilikleri bitireceğini zikretmiştir. Konumuzla ilgili Sevgili Peygamberimizin bizlere aktarmış olduğu hadisler şöyledir.

إيَّاكُمْ والحسدَ ، فإنَّ الحسدَ يأكُلُ الحسناتِ كَما تَأْكُلُ النًارُ الحطبَ ، أوْ قال العُشْبَ

“Haset etmekten sakının. Zira, ateşin odunu (veya otları) yiyip bitirdiği gibi haset de iyilikleri yer bitirir.”[8]

“Bir kulun kalbinde imanla haset bir arada olmaz”[9]

“Yalnız şu iki kişiye haset (gıpta) edilir. Allah tarafından kendisine verilen serveti hak yolunda harcayan kimse, diğeri de Allah’ın verdiği ilimle amel edip bu ilmi başkalarına öğreten kimse.”[10]

Haset sebepsiz yere oluşmaz. Bilakis, insan da bulunan birçok manevi hastalık kişiyi hasede götürür. Bunları şu başlıklar altında zikredebiliriz.

-Düşmanlık ve kin gütme: Hasetin en temel sebebi budur. İnsanoğlu tamahkârdır. Mala düşkündür. Nefsin istekleri hep bu yöndedir. Eğer nefis terbiye edilmeye çalışılmazsa, manevi hayatımızı kemale eriştirmek için en güzel ahlaki ilkeler yaşantıya aktarılmazsa dünyada yaşanan hüsranlık ahrette de devam edecektir. Bizde olmayanlar için kin gütmek düşmanlık beslemek insanı büyük günahlara sevk edebilmektedir. Adam öldürme, hırsızlık ve gasp gibi insana yakışmayacak büyük günahlara Müslüman düşebilmektedir. Yüce Rabbim böyle bir tamahkârlıktan bizleri korusun. Günahlara düşmemize engel olsun İnşallah.

-Üstünlük duygusu: Allah katında üstünlük takva iledir. Ayette şöyle buyrulmaktadır. “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır.”[11] Mal-mülk gibi mali konumlar, güzellik gibi fiziki özellikler hep geçicidir. Aramızda asla üstünlük sebebi olmamalıdır. Bu sebeple birbirimize karşı üstünlük oluşturmak için mal, ilim elde etmeye çalışmayalım. Unutmayalım ki, böyle bir mal ve böyle bir ilim ne dünyamıza nede ahiretimize fayda sağlamayacaktır.

-Kibir ve böbürlenme: Her türlü sıkıntıların habercisi kibirdir. Dünyada kazanılmış olan güzelliklerin birden mahvolmasına sebep olur kibir. Yüce Rabbimiz bir ayette şöyle buyurmaktadır. “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.”[12] Kibirlenenler hep hüsrana uğramışlardır. İblis Hz. Adem’e haset etmiş, kendisinin ondan üstün olduğunu inancına kanmış ve kibirlenerek ziyana uğrayanlardan olmuş. İblis örneğinde olduğu gibi kibirlenenler hep haset beslemişler buda kendi aleyhlerine olmuştur.

-Makam ve mevki tutkusu: Makam ve mevki tutkusu da hasedi tetikleyen isteklerdendir. Ulaşılmak istenen dünyalık makam için her şey meşru gelebilir insana. Ama bu asla tasvip edilebilecek bir tutum değildir. Bizler elbette çalışır çabalar ve en güzel yerlerde olmayı isteriz. Ama bunun için asla harama, günaha, fesada, yanlışa ve hak yemeye yanaşmayız. Çabamızı gösterir gerisini Rabbimize havale ederiz. 

-Nefsin kötülük ve çirkinliği: Nefsin nasıl bir yapıda olduğunu Kuran-ı Kerimde Yusuf (a.s.) diliyle bizlere şöyle aktarılmaktadır.

وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ

“Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi.[13] Nefis tezkiyesi hepimiz için şarttır. Eğer nefsimizin her istediğini yerine getirirsek sonumuz hüsranlıktır. Nefis her şeyin kendisinde olmasını ister ve bunun için insana devamlı fenalık telkin eder. Bu fenalığın biride hasettir. Hasetle nefsin istekleri arasında bağlantı vardır. “Onda var senin niye olması” gibi nice laflarla nefis haset ile bizi yanlış yollara sürükleyebilir. Bu sebeple içimizden geçen her şeyi yerine getirmemeli doğru ve güzel olanları ayırt edip yerine getirirken yanlış ve günah olanlardan uzaklaşmalıyız.

Hasedin belli dereceleri...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslam Dininde Haset Yasağı
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:39:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslam Dininde Haset Yasağı rüya tabiri,İslam Dininde Haset Yasağı mekke canlı, İslam Dininde Haset Yasağı kabe canlı yayın, İslam Dininde Haset Yasağı Üç boyutlu kuran oku İslam Dininde Haset Yasağı kuran ı kerim, İslam Dininde Haset Yasağı peygamber kıssaları,İslam Dininde Haset Yasağı ilitam ders soruları, İslam Dininde Haset Yasağı önlisans arapça,
Logged
20 Şubat 2016, 12:14:46
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 20 Şubat 2016, 12:14:46 »

Hasedin dinimizdeki yerini,faydalı ve zararlı kısımlarını da öğrenmiş olduk.Allah razı olsun paylaşım için.
"hased ateşin odunu yediği gibi iyilikleri yer "buyuruyor Efendimiz (sav).inşallah bu kötü hasletten gönüllerimizi temizleyelim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

13 Temmuz 2017, 19:16:08
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 13 Temmuz 2017, 19:16:08 »

Mevlam bizleri tüm kötü hallerde bulunmaktan uzak eylesin. bizleri kendine lâyık kul etsin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

13 Temmuz 2017, 20:34:09
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #3 : 13 Temmuz 2017, 20:34:09 »

Haset insanı insanlıktan çıkaran bir illettir Rabbim kimseye bu hastalığı nasip eylemesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes