> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Klasik Tarih Eserleri > Büyük Osmanlı Tarihi > Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi  (Okunma Sayısı 5369 defa)
21 Mart 2011, 21:34:46
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 21 Mart 2011, 21:34:46 »



Osmanlı Hanımlarının Ev İçi Ve Dış Giyimi




Sevgili Özer Şenler büyüğümün kerimeleri hanımefendi bir telefon görüşmemizde dediki, aman metin Amca, çalışma­nızdan haberdarım, istirhamım bizim Osmanlı klâsik târihle­rinde kadın giysilerinden pek bahsedilmez. Lütfen bu kafile­ye siz de, iştirak etmeyiniz. Demek suretiyle pek yerinde ol­duğunu hissettiğim bir ikazda bulundular. Fakat, çalışmayı editörüme vermeyi vaad ettiğim gün de gelip çatmıştı. Bu bakımdan dağarcığım da bulunan bilgilerden bir demetle ik­tifa etsemde alışılmışın dışına çıkmayı bu hanımefendi kızı­mın ikazı ile yapmış olmanın teşekkürünü etmeden geçeme­yeceğim.

Osmanlı hanımları tabiiki giyim ve kuşam anlayışında, kendileri bizzat Kur'an-ı Kerim' den okumasalar bile ulemâ­nın ve imam efendilerin kendilerine ulaştırdıkları bilgilerle te­settür âyetlerine uygun giyim şartlarını oluşturmaya çalış­mışlardır. Bu espri içinde husule gelen biçimlerde zaman içinde, bilgiden ve gerektiği ahkâmdan bihaber olarak gele nekselleşme vücuda geldiği görülür. Meselâ; annem böyle giyiniyor, demek ki olması ge reken bu! Deyip, onlar gibi gi­yim problemini halletme yoluna gitmişlerdir. Giyim hususu dâima başkalarından beğenmek suretiyle edinüdiğinden bu kaidenin islâm kadınlarında da aynen cereyan ettiğini söyle­meden geçemeyiz.

Devlet-i ebed müddet anlayışı içinde Osmanlı hanımefen­dileri ve en basit kadın giyimleri islâm çizgisinde hayat sü­ren Devlet-i Selçukî'ye hanımefendilerinin çizgisini sürdürmekden hiç de imtina etmeyip, tatbik etmişlerdir. Yine de, harp ve sulhların getirdiği göze hoş ve şer'! şerife mugayir ol­mayan dış kıyafetler tercih olunmuş, iç kıyafetlerdeyse şarkın kendine has gizliliği olan ev ve yatak hayatı genel olarak meknuz ve hafi tercihi üzerinde yoğunlaşıldiğından, bu hu-susda târih perspektifinde verilen bilgilerin çoğu, siradişi ha­yatı olanların olup, dışlandıkları toplumu kendi süfli yaşayış­larının aynını yaşamakta olduğu intibaına, sonraki nesilleri inandırma gayretine matuf olup, bilerek veya bilmeyerek is­lâm düşmanlarının da ekmeğine yağ sürmüşlerdir.

Kültür bakanlığının bu mevzuda l/Eylül/2002'de yayımla­dığı bir araştırmada şu ifadeleri bulmak kabildir. Biz bu de­ğerli makaleden bir takım aynen aktarmalar zaman zaman da özetlemek suretiyle sahifemizi süsleyelim: "Türk kadın giysinin en önemli özelliği, yüzyıllar boyunca aynı gelenek­sel çizgiyi koruması ve sokakta giysinin kumaşı dışında kişi­lerin maddi gücünü yansıtan veriler taşımamasıdıı: Kadınla­rın 12. Ve 14. Yy'lardaki giysileriyle başlıkları konusunda bilgiler, çini, taş eserler ve minyatürlerdeki betimlemelerden (görüntülerden) alınabilir, Selçuklu kadınlarının ev giysileri gömlek, şalvar ve entariden oluşur. Şalvarlar bol paçalı, enta­riler uzun bol kollu yakasız üe genellikle önden açıktır. Çoğu kez etek uçları, öndeki yırtmaç veya açık olan ön kısım ge­niş biyelerle çevrilmiş, kolların üst bölümüne Arap giyim kültürünün bir öğesi olan tiraz denilen bantlar konulmuştur. Selçuklu kadınları bol enta rilerine,bellerine taktıkları kuşak yada kemerlerle, dizkapağı ile topuk arasında bir uzunluk vermişlerdir; giyimlerini çeşitli süslerle zenginleştirirler. Bun­lar diademler, küpeler, inciler, bilezikler, ve ayak bileklerinde­ki ha inallardır

Büyük Selçuklu devri kadın giysileri konusunda bilgi ve­ren kaynaklardan biri, İran'ın önde gelen seramik merkezi olan Rey'de bulunan, 12. ve 13.Yy.Harda perdah tek niğinde yapılmış tabaktır. Bugün metropolitan Muesum of artta sergilenen bu tabak taki kadın'ın uzun saçları örgülüdür Başın­da inci sırası oe alnın ortasına rastlayan yerinde yuvarlak taşta dizisi süslenmiş bir diadem vardır. Kulağında birbiri al­tından sarkan üç halka ile zenginleştirilmiş küpe, üzerinde önden açık bir entari bulunur Kadın figürün entarisi bou-nundan aşağıya doğru v biçiminde açıktır; kollarının üst kıs­mında şerit vardır.

13.Yy.başlarında Konya'da hazırlanmış Varka ve Gülşah adlı aşk romanındaki minyatürler, Anadolu Selçukluları devrindeki giysiler açısından önemli bir kaynaktır.

Kadın ve erkek giysileri arasındaki ilk göze çarpan ayrım, kadınlarda görülen inci kolyeler ile incili veya alnın üstünde tek taşla taçlandırılmış diademlerdir. Sevgililerin ikisi de, ay­nı boyda entariler giymişlerdir. Gülşah'ta paçaları geniş şal­var ve küçük yüzlü ayakabıtar vardır; entarisinin yakası V kesimlidir ve yakasından inci dizilen görülür. Başında alnın üst bölümünde yaprağa benzer bir taş dikkati çeker

Güişah gerektiğinde erkek gibi giyinip savaşa gider. Ka­dın figürlerin gayet açık giysilerle betimlendiği ve eğlenceler­de kadınlı erkekli gurupların bir arada bulunduğu halkın bazı kervansaraylarda kadın okuyucuları dinledikleri, sey­rettikleri düşünülürse, Selçuk'tu kadınlarının son derece öz­gür oldukları anlaşılır. (Bu figürlerin gösterdiği motifler ve beraberlikler bütün toplumu değil, o dönem ressam ve sanat­çılarının şahsi görüşlerini ve tasvirlerini toplumun hayat tar­zı olarak kabullenmek ne derece doğru bir harekettir, umu­miyetle sanatkârlar toplumdan farklı bir düşünce tarzı içinde olduğu hatta bu düşüncesinin tatbikatı toplumla arasında bir farklılık meydana getirmiştir, bu gün bile bu hâl rastla­nan hallerden olduğunu hatırlatmadan geçemiyorum. Hele o çağlarda resim hakkındaki ihtilaf, minyatür sanatının gelişmesln de rol oynamıştır. Bu bakımdan minyatüre yönelenler aslında resim yasağından buna gelmişlerdir. Toplumun adet ve geleneklerini değiştirmek bu ressamların fikri anlayışında bir anarşi meucud olduğunu göz ardı etmemek lâzımdır,M,H) 13.Yy'ltn ortalarında Musul'da resimlendirilmiş "Kitab el Tiryak"ın saray sahnesinde dönemin kadın, erkek figürleri bîr arada bulunur. Aynı yapıtın U99'da yapılmış, Paris Bib-liotheque Mationel'deki başka bir kopyasının sunuş sayfa­sında da kadın figürlerine rastlanır. Kompozisyonun ortasın­daki başı taçlı kadının saçları örgülüdür ve iki örgünün uçla­rı geriye atılarak düğümlenmiştir. Kotları şeritle süslü entarisi önden bele kadar açıktır ue geniş parçalar şalvar giymiştir. Kulaklarında inci halka küpeler, boynunda iki sıra altın kol­ye dikkati çeker. Sahnenin dört köşesinde uçuşan melekle­rin giyimi de aynıdır; başlarında taç yerine önü taşlı diadem-ler vardır." Denen çalışmada Sultan Fâtih Mehmed Hân dö­nemi için saray sanatı olan minyatürlerdeki tasvirleri şöyie nakietmekteler: ".13. Yy.dan itibaren Anadolu topraklarında egemen olan Osmanlılarda kadın, özellikle saray sanatı olan minyatürlerde izlenir. Fâtih Sultan Mehmed (1451-1481) dö­nemi minyatürlerinde kadınlar,eski Anadolu ve Orta Asya geleneklerini sürdürecek şekilde açık giyimlidir. TSMK'R.989'da kayıtlı, 1460 civarında Edirne'de minyatürle-nen Külliyat-ı Katibi, 15. Yy.Osmanlı saray kesiminin yaşam biçimini ve dönemin giysilerini sunması açısından önemli bir belge nitetiğindendir. Yapıtta yer alan Sultanın meclisinde müzisyen kızların betimlendiği minyatürlerde Suttan'm çev­resinde içki ve yiyecek sunan hizmetliler, resmî görevli- ter, kadınlı erkekli müzisyenler yer alır. Resmin giysi yönünden en ilgi çekici tarafı kuşkusuz başlıklarıdır Başka çevrelerde rastlanılmayan bu başlık, erken Osmanlı kadın başörtme biçimi hakkında olduğu kadar, yapıtın târihlenmesi konusun­da ip ucu verir. Müzisyen kadınlardan biri cenk, diğeri diğeri tef çalar; kenarda oturansa ellerini çırparak tempo tutmakta-dır.Çenk çalan kadın;arkaya doğru sarkan baş örtüsünün üzerine külahvâri başlık giymiş, alnının üstüne dilimli bir kaşbastı bağlamıştır. Tempo tutan hanımda da aynı tür baş­tık vardır. Tef çalan müzisyenin başlığı yoktur; uçları omuz­larına değen beyaz örtüsünün üzerine ortası dilimli koyu renk kaş-bastı bağlamıştır. Entarileri küçük yakalı, önden açık ve bele kadar düğmelidir. Fâtih Sultan Mehmed döne­minde, Edirne nakkaş ha nesinde kopya edilmiş 1455/1456'ya târihlenen "Dilsuz-nâme" minyatürle/indeki kadınlarda da aynı tür başlıklara rastlanır. Fakat Yy.tın so­nunda Sultan 2.Bayezid (1481-1512) döneminde hazırlanan minyatürlerde bu tür kadın başlıklarına rastlanmaz."

İstanbul'un feth olunması; yerleşik düzene geçiş, impara­torluğun sınırlarının genişlemesi ve iktisadî şartların hâli, kadın-erkek dünyasının ayrılmasına ve kadınların sokakda giyecekleri kıyafete kurallar getirildiği görülmüştür. 16.Yy.da yazılı ve resimli gerek yerli gerekse yabancı kaynaklara ba­kıldığında sokakda giymek üzere; ferace, yaşmak, ve her za­man olmamak şartıyla peçe kullanıldığı görülür. Ferace; ön­den açık bedeni ve kolları bol, eteği yere kadar uzun, yaka kesimi zaman zaman değişen biçimde olup,16. Ve 17.asırlar­da ise genellikle V yaka veyahutda boyunda oturmuş yuvar­laklıkta olup, ön açıklığının iki tarafında yer alan dikey yırt­maç cepli olup sokak kıyafetidir. Yaşmak bayanların, sokak­ta feraceyle kullandığı genellikle bir parçası baş'dan çene'ye, diğer parçası da çene'den baş'a doğru bağlanan iki bölüm­den oluşan, feracenin üstünden sarkıtıldığı gibi, yaka'nin içinde de olabilen, zenginlerin ve saraylıların kolalamak su­retiyle kullandığı beyaz bir örtüdür.

Bayanlar ile ilgili yabancı yazılı kaynaklardan 16. asrın ilk çeyreğine ait bilgileri genç yaşta esir alınıp 1501'de Osmanlı Sarayına satılan Cenevizli Givaantonyo Menavino'nun kita­bından almaktayız. Bayezid-i Velî, Yavuz Sultan Selim dev­rinde Saray'da iç oğlanı olarak bulunduğunda ve Çaldıran savaşı (1514) sonrasında firar etmeye muvaffak olan ve ül­kesine dönebilen Menavino'nun onbeş yılı kapsayan bilgileri arasında hanımların ince bezden barami adı verilen bir giysi ile şehre giderken de yüzlerine at kılından yapılmış bir peçe taktıklarını ifade edip, fakir ve köle kadınların da gözleri gö­züksün diye peçe takmadıklarını, diğer kadınların bu konuda cimri olduğunu yazar.

Bir çok ecnebi elçi ve r...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:33:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi rüya tabiri,Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi mekke canlı, Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi kabe canlı yayın, Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi Üç boyutlu kuran oku Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi kuran ı kerim, Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi peygamber kıssaları,Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimi ilitam ders soruları, Osmanlı hanımlarının ev içi ve dış giyimiönlisans arapça,
Logged
12 Aralık 2015, 10:42:17
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 12 Aralık 2015, 10:42:17 »

Kitaplarda ve kaynaklarda pek rastlamadigim bir konu.ayrintili bir sekilde aciklanmis.
Allah razi olsun paylasiminiz icin hocm.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

12 Aralık 2015, 18:44:32
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 12 Aralık 2015, 18:44:32 »

Esslâmü Aleyküm Ve Rahmetüllah. Paylaşım için Razı olsun kardeşim. Vesileniz ile yeni bilgiler edinmiş oluyoruz elhamdülilah. Mevlam ilmimizi artırsın inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

12 Aralık 2015, 18:50:06
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #3 : 12 Aralık 2015, 18:50:06 »

Aleyna Ve Aleykümüsselăm ecmain. Emeklerinize sağlık kardeşim. Bu gibi konuları okumak tarihimizde yaşanmış olayları öğrenmeye vesile oluyor.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes