sümeyra
Thu 22 December 2011, 07:14 pm GMT +0200
4158) "... Zübeyr bin el-Avvam (Radıyallahü anh)dan
4158) "... Zübeyr bin el-Avvam (Radıyallahü anh)dan rivayet edildiğine «jttre :
= (And olsun ki) sonra o gün (kıyamette)
nimet (in şükrün) den muhakkak sorulacaksınız." (Tekâsür, 8) âyeti inince Zübeyr (bin el- Avvâmî (Radıyallâhü anh) :
(Yâ Resûlallah!) Biz hangi nimettin şükrün)den sorulacağız? (Bizdeki) nîmet ancak (şu) siyah iki şeydir: Kuru hurma ve su, dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
Bilmiş olunuz ki, muhakkak o (sorulacağınız nîmet) olacaktır (yâni bolluğa kavuşacaksınız), buyurdu."[52]
İzahı
Ebü Mes'ûd (Radıyallâhü anh) in hadîsini B u h â r i ve N e s â î de rivayet etmiştir. Bu hadisin sonunda râvi Ş a k i k' a âit cümleden maksadı şudur: Bana öyle geliyor ki Ebû Mes'ûd (Radıyallâhü anh), kendisinin de ilk zamanlarda fakir olduğunu, o sıralarda bir sadaka verebilmek için diğer bâzı sahâbiler gibi gidip hammallık ederek ücret aldığını ve bundan sadaka verdiğini, ama daha sonra zenginleştiğini üstü kapalı ifâdelerle anlatmak istemiştir.
Müslim de Zekât kitabının 21. babında bu hadisi kısmen değişik bir ifâde ile rivayet etmiştir.
Hâlid bin Umeyr (Radıyallâhü anh)'in hadisini Müslim de Zühd kitabının başlarında rivayet etmiştir. Oradaki bir rivayette Utbe bin Cazvân (Radıyallâhü anh)'in hutbe okurken Basra valisi olduğu ifâde edilmiştir. Bu hadis de sahâbilerin ilk zamanlarda nasıl bir maddî sıkıntı çektiklerini apaçık ifâde etmektedir.
Utbe bin Gazvân ve Rivisi Hâildin Hâl Tercemesi
Utbe bin Gazvân bin Câbir bin Veheb el-Mâzinl Ebû Abdillah (R.A.), Bedir savaşına katılan bahtiyarlardandır. Dört tane hadisi vardır. Müslim onun bir
(Devamı 431.ci sahlfe'de)
Ebû Hüreyre- (Radıyallâhü anh) in hadisini Tirmizi kısa bir metin hâlinde rivayet etmiştir. Oradaki rivayete göre "Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh), şöyle demiştir: Onlar (yâni sahâbiler) bir ara çok acıktılar. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onlara birer kuru hurma verdi."
Tuhfe'de beyân edildiğine göre el-Kari : Zahir olan şudur ki bu durum uzun bir yolculuk esnasında vuku bulmuş ve çok acıkan sahâbiler S o f f e ehli olanlardır, demiştir. Tuhfe yazarı daha sonra : O sahâbilerin S o f f e ehli olduklarına dâir açık bir rivayet bulamadım, demiştir.
Zübeyr bin el-Avvâm (Radıyallâhü anh) 'in hadisini Tirmizi, Tekâsür sûresinin tefsiri bölümünde rivayet etmiştir. A h m e d de bunu rivayet etmiştir.
Zübeyr (Radıyallâhü anh)'in hadîste geçen soruyu Resüi-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) 'e sorduğu ve hadîste geçen cevâbı aldığı Tirmizi' nin rivayetinde belirtilmiştir.
Hadiste geçen Tekâsür sûresinin 8. âyetine göre âhiret günü dünyadaki nimetlerin şükrünün hesabı muhakkak sorulacaktır. Bu âyet inince Zübeyr bin el-Avvâm (Radıyallâhü anh), o günkü nimetin kuru hurma ve sudan ibaret olduğunu, insanın ya-şıyabilmesi için bu iki nimetin zarurî nîmet mâhiyetinde bulunduğunu ve hesabı sorulacak önemli nimetler olmadığını söylemek istemiş.
Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) de onun bu sorusuna cevaben; ...............buyurmuştur. Bu cevab cümlesi iki şekilde yorumlanmıştır:
Birincisi: Âhirette şükrü sorulacak nimete kavuşulacaktır. Yâni o gün için duyulan maddi sıkıntı geçecek ve dünyalık şeyler çoğalacaktır.
Utbe bin Gazvân (Baştarafi 43O.cu sahife'de)
dişini rivayet etmiştir. Râvileri Hâlid bin Umeyr ve Şüveys Ebü'r-Rakad'dır. îbn-i Sa'd: O, Habeşistan'a hicret etti ve altı erkekten sonra, yedinci erkek olarak müs-lümanhğı kabul etti. Hicretin 17. yılı, bir kavle göre 15. yılı Rabze'de vefat etti, demiştir. Müslim, Tirmizi, Nesâi ve İbn-i Mâceh onun hadislerini rivayet etmişler. Utbe bin öazvân isimli bir zat daha vardır. Bu zat ise tabiidir. Ebû Musa'dan rivayette bulunmuştur. Ona Utbe bin Gazvân er-RakkaşI denilir. (Hulâsa, 258)
Hâlid bin Umeyr el-Adevi el-Basrl, Utbe bin Öazvân'ın râvisidir. Kendisinden de Hamld bin Hilâl ve başkaları rivayette bulunmuştur. îbn-i Hibbân onu güvenilir ravilerden saymıştır. (Hulâsa, 102)
İkincisi: Kuru hurma ve su nimetinin hesabı sorulacaktır. Çünkü bunlar da Allah'ın büyük nimetlerindendir.
Tuhfe yazan bu iki yorumu da beyân eder. Sindi ise birinci yorumu belirtmekle yetinerek: Bundan anlaşılıyor ki, insanın yaşıyabilmesi için zaruri olan helâl nafaka şükrünün hesabı sorulmayacaktır, der. Tabii Sindi' nin çıkardığı hüküm birinci yoruma aittir. İkinci yoruma göre âhirette büyük, küçük her nimetin şükrünün hesabı sorulacaktır. O nimet zaruri nimet de olsa hüküm budur.
4158) "... Zübeyr bin el-Avvam (Radıyallahü anh)dan rivayet edildiğine «jttre :
= (And olsun ki) sonra o gün (kıyamette)
nimet (in şükrün) den muhakkak sorulacaksınız." (Tekâsür, 8) âyeti inince Zübeyr (bin el- Avvâmî (Radıyallâhü anh) :
(Yâ Resûlallah!) Biz hangi nimettin şükrün)den sorulacağız? (Bizdeki) nîmet ancak (şu) siyah iki şeydir: Kuru hurma ve su, dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
Bilmiş olunuz ki, muhakkak o (sorulacağınız nîmet) olacaktır (yâni bolluğa kavuşacaksınız), buyurdu."[52]
İzahı
Ebü Mes'ûd (Radıyallâhü anh) in hadîsini B u h â r i ve N e s â î de rivayet etmiştir. Bu hadisin sonunda râvi Ş a k i k' a âit cümleden maksadı şudur: Bana öyle geliyor ki Ebû Mes'ûd (Radıyallâhü anh), kendisinin de ilk zamanlarda fakir olduğunu, o sıralarda bir sadaka verebilmek için diğer bâzı sahâbiler gibi gidip hammallık ederek ücret aldığını ve bundan sadaka verdiğini, ama daha sonra zenginleştiğini üstü kapalı ifâdelerle anlatmak istemiştir.
Müslim de Zekât kitabının 21. babında bu hadisi kısmen değişik bir ifâde ile rivayet etmiştir.
Hâlid bin Umeyr (Radıyallâhü anh)'in hadisini Müslim de Zühd kitabının başlarında rivayet etmiştir. Oradaki bir rivayette Utbe bin Cazvân (Radıyallâhü anh)'in hutbe okurken Basra valisi olduğu ifâde edilmiştir. Bu hadis de sahâbilerin ilk zamanlarda nasıl bir maddî sıkıntı çektiklerini apaçık ifâde etmektedir.
Utbe bin Gazvân ve Rivisi Hâildin Hâl Tercemesi
Utbe bin Gazvân bin Câbir bin Veheb el-Mâzinl Ebû Abdillah (R.A.), Bedir savaşına katılan bahtiyarlardandır. Dört tane hadisi vardır. Müslim onun bir
(Devamı 431.ci sahlfe'de)
Ebû Hüreyre- (Radıyallâhü anh) in hadisini Tirmizi kısa bir metin hâlinde rivayet etmiştir. Oradaki rivayete göre "Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh), şöyle demiştir: Onlar (yâni sahâbiler) bir ara çok acıktılar. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onlara birer kuru hurma verdi."
Tuhfe'de beyân edildiğine göre el-Kari : Zahir olan şudur ki bu durum uzun bir yolculuk esnasında vuku bulmuş ve çok acıkan sahâbiler S o f f e ehli olanlardır, demiştir. Tuhfe yazarı daha sonra : O sahâbilerin S o f f e ehli olduklarına dâir açık bir rivayet bulamadım, demiştir.
Zübeyr bin el-Avvâm (Radıyallâhü anh) 'in hadisini Tirmizi, Tekâsür sûresinin tefsiri bölümünde rivayet etmiştir. A h m e d de bunu rivayet etmiştir.
Zübeyr (Radıyallâhü anh)'in hadîste geçen soruyu Resüi-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) 'e sorduğu ve hadîste geçen cevâbı aldığı Tirmizi' nin rivayetinde belirtilmiştir.
Hadiste geçen Tekâsür sûresinin 8. âyetine göre âhiret günü dünyadaki nimetlerin şükrünün hesabı muhakkak sorulacaktır. Bu âyet inince Zübeyr bin el-Avvâm (Radıyallâhü anh), o günkü nimetin kuru hurma ve sudan ibaret olduğunu, insanın ya-şıyabilmesi için bu iki nimetin zarurî nîmet mâhiyetinde bulunduğunu ve hesabı sorulacak önemli nimetler olmadığını söylemek istemiş.
Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) de onun bu sorusuna cevaben; ...............buyurmuştur. Bu cevab cümlesi iki şekilde yorumlanmıştır:
Birincisi: Âhirette şükrü sorulacak nimete kavuşulacaktır. Yâni o gün için duyulan maddi sıkıntı geçecek ve dünyalık şeyler çoğalacaktır.
Utbe bin Gazvân (Baştarafi 43O.cu sahife'de)
dişini rivayet etmiştir. Râvileri Hâlid bin Umeyr ve Şüveys Ebü'r-Rakad'dır. îbn-i Sa'd: O, Habeşistan'a hicret etti ve altı erkekten sonra, yedinci erkek olarak müs-lümanhğı kabul etti. Hicretin 17. yılı, bir kavle göre 15. yılı Rabze'de vefat etti, demiştir. Müslim, Tirmizi, Nesâi ve İbn-i Mâceh onun hadislerini rivayet etmişler. Utbe bin öazvân isimli bir zat daha vardır. Bu zat ise tabiidir. Ebû Musa'dan rivayette bulunmuştur. Ona Utbe bin Gazvân er-RakkaşI denilir. (Hulâsa, 258)
Hâlid bin Umeyr el-Adevi el-Basrl, Utbe bin Öazvân'ın râvisidir. Kendisinden de Hamld bin Hilâl ve başkaları rivayette bulunmuştur. îbn-i Hibbân onu güvenilir ravilerden saymıştır. (Hulâsa, 102)
İkincisi: Kuru hurma ve su nimetinin hesabı sorulacaktır. Çünkü bunlar da Allah'ın büyük nimetlerindendir.
Tuhfe yazan bu iki yorumu da beyân eder. Sindi ise birinci yorumu belirtmekle yetinerek: Bundan anlaşılıyor ki, insanın yaşıyabilmesi için zaruri olan helâl nafaka şükrünün hesabı sorulmayacaktır, der. Tabii Sindi' nin çıkardığı hüküm birinci yoruma aittir. İkinci yoruma göre âhirette büyük, küçük her nimetin şükrünün hesabı sorulacaktır. O nimet zaruri nimet de olsa hüküm budur.