Eslemnur
Wed 9 March 2011, 12:35 am GMT +0200
Zina Eden Kölelerin Cezası Zina Ve Başka Bir İşi Yapmaya Zorlananların Durumu
Nisa sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:Şayet onlar {yani, cariyeler} evlendikten {veya Müslüman olduktan) sonra bir fahişe işlerlerse {yani, zina ederlerse}, onlara {yani, cariyelere}, muhsan olanlara (yani, hür kadınlara} verilen cezanın {yani, yüz celde cezasının} yansı verilir {yani, cariyelere elli celde vurulur}. (Nisâ/25)
Zina eden köleye de celde vurulur. Celde cezasının tatbiki de efendiye aittir. Köle ve cariyeye —evli bile olsalar- recm cezası uygulanmaz.
Bir Müslümamn, kazanç için cariyesini zinaya zorlaması helâl değildir; eğer zorlarsa, günahı efendiye aittir. İşte Nûr sûresinde yer alan şu buyrukta kasdedilen budur:
Kendilerini korumak isterken, dünya [büfen yakın] hayat'ın arazını {yani, onların zinadan elde edecekleri kazançları} irâde ederek cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zorlarsa, kuşku yokki Allah zorlanmalarının ardından gafurdur, rahîmdir {onlar için günah yoktur}. (Nûr/33)
Düşmanları tarafından esir alınan ve bir günah işlemeye yahut bir yemine zorlanan ya da sultanın yakalayıp —kendisi ile Allah arasında kalan ve kimseye zulüm ihtiva etmeyen- bir günaha zorladığı kimse için, sözü edilenleri yapmakta ruhsat vardır; bundan dolayı ona günah yoktur. Ancak şirk müstesnadır; çünkü şirk hususunda ruhsat yoktur.
Dedi: Nahl süresindeki şu âyet-i kerîme bu hususta ftâzil olmuştur:
Kalbi îmân ile mutmain olduğu halde zorlanan müstesna, kim îmânının ardından Allah'a küfreder ve küfre göğsünü açarsa... (Nahl/106)
Bu âyet, Müslümanlardan bazı kimseler hakkında inmiştir. Mekke kâfirleri bunlara işkence ediyordu. Nihayet kalbleri îmân ile mutmain olduğu halde İslâm'dan döndüler. Bu sebeble ruhsat, onlara özeldi. Bundan sonra Nebî (s.a) şöyle buyurdu:
Yakılsanız da, işkenceye uğraşanız da Allah'a şirk koşmayın![240]
Müşriklerin yakalayıp şirk koşmak ile öldürülmek arasında muhayyer bıraktıkları kimse, öldürülmeyi tercih ederse, cennette nebilerle ve şehidlerle birlikte olur. Eğer şirk koşar ve bu hâl üzere ölürse cehennemdedir.
Dedi: Nebî (s.a) Bakara sûresinde yer alan, Rabbimiz! Unuttuk yahut hata yaptıksa, bizi muaheze etme. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize ağır yükler yükleme (Bakara/286) âyetini sonuna kadar okuyunca, Cebrail, "Evet bunlar kabul edildi" dedi. Böylelikle bu ümmetin üzerinden hatâen, unutarak ve bilmeyerek yapılan işlerin günahı kaldırıldı.
Dedi: Buna göre bir iyilik işleyene, on ve daha fazla katı iyilik yazılır. Bir iyilik yapmak isteyip de yapamayana bir iyilik yazılır. Bir kötülük işleyene bir kötülük yazılır. Bir kötülük işlenek isteyip de işlemeyene ise kötülük yazılmaz. [241]
[240] Ulaşabildiğimiz kaynakların hiç birinde Peygamber'e -zayıf hatta uydurma bile olsa- nisbet edilen böyle bir söz tesbit edemedik. (Çeviren)
[241] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 245-246.