Eslemnur
Wed 9 March 2011, 12:42 am GMT +0200
Zina, Zina Dolayısıyla Hürler İçin Öngörülen Hadd İle Kazf Haddi
İsrâ sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Zinaya yaklaşmayın. Doğrusu o bir fahişedir {yani, ma'siyettir) ve kötü bir sebildir {yani, kötıü bir meslektir}. (İsrâ/32)
A'râf sûresinde de Yüce Allah şöyle buyurmaktadıır: 'De ki: "Kuşkusuz Rabbim fevâhişi {yani, zinıayiondan açık olanı {yani, onun alenî işlenenimi! bâtın olanı {yani, onun gizlice işlenenini) havram kılmıştır." (A'rM/33)
Arab müşrikleri, açıktan zina işlememekle birîükte, gizlice yapılmasında bir sakınca görmezlerdi.
Bunun bir benzeri de En'âm sûresindedir (151. âyet). M Nisa sûresinde de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Kadınlarınızdan {yani, evli-dul Müslüman katdınlardan} fahişe {yani, ma'siyet -ki bu da zinadiır-!
işleyenlere karşı içinizden {yani, hür Müslümıanlardan} dört şâhid getirin. Şayet şehâdet {onlaann zina ettiklerine dâir şâhidlik} ederlerse, onları evlerde tutun {yani, onları hapishanelerde hapsedin);
' tâ olum onları alıncaya {yani, kadın bu haldeyken ölünceye} yahut Allah onlar için bir sebîl kılıncaya {yani, hapishaneden çıkış ve hadd {yani} [236] recm [237] ile bir çıkış yolu gösterinceye} kadar. (Nisâ/15)
Dedi: Bu uygulama, İslâm'ın ilk dönemlerinde idi: Adil dört Müslümanm, zina ettiğine şâhidlik ettikleri kadın hapsedilirdi. Şayet kocası varsa verdiği mehri geri alır, fakat boşamaksızın ona nafaka verirdi. O kadına hadd uygulanmazdı. Kocası onunla cima etmez, fakat onu hapiste tutardı.
Sonra Yüce Allah muhsan olmayan/evlenmemiş kimseleri söz konusu ederek şöyle buyurmaktadır:
Sizden {yani, Müslümanlardan} onu irtikâb edpnlerin (yani, bekâr/evlenmemiş olup da o fahişeyi işleyenlerin: zina edenlerin} her ikisine de eziyet' edin {yani, yaptıkları çirkin işi dile getirip ayıplayarak onlara dil ile eziyet edin. Bunlara sadece eziyet edilir, hapsedilmezler; çünkü bunlar bekâr/evlenmemiş kimselerdir). Eğer, teube edip {yani, yaptıkları hayasızlıktan tevbe edip/vazgeçip) hallerini (yani, amellerini) düzeltirlerse, onları bırakın {yani, tevbe ettikten sonra onları rahatsız edecek sözler söylemeyin!. Kuşkusuz Allah tevvâb-tır, rahimdir. (Nisâ/16)
Bu uygulama, İslâm'ın ilk dönemlerinde hem bekârlar/evlenmemiş kimseler, hem de evliler için geçerliydi.
Sonra zina haddi ile ilgili hüküm nazil oldu ve zina edenler hakkında hapis ve sözlü eziyet neshedildi. Bunu da Nûr sûresinde yer alan şu âyet-i kerîme neshetti. [238] Zâniye ve zâninin her birine yüzer celde vurun {yani, evlenmemiş olduğu halde zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine, adaletli, hür ve Müslüman dört kişi şâhidlik ettiği takdirde yüzer celde vurun}. Allah'a ve âhiret gününe îmân etmiş kimseler iseniz {yani, —hâkim'e hitaben— eğer Allah'ın tevhidini tasdik eden ve amellerin karşılıklarının ; görüleceği ölümden sonra dirilişi doğrulayan kim-'A' seler iseniz}, Allah'ın dîninde {yani, Allah'ın zina 4v eden kimse ile ilgili verdiği hükmü tatbik hususunda} bunlara acıyacağınız (yani, celde vurmakta acıyacağınız ve dolayısıyla da haddleri uygulamayacak derecede şefkatli hareket edeceğiniz} tutmasın {yani, haddleri dosdoğru ve tastamam uygulaMü'minlerden bir topluluk da {yani, iki ya da daha fazla erkek de} azablarına (yani, onlara uy-(v/,. gulanacak hadde/hadd cezasına} şâhid olsunlar {yani, hazır bulunsunlar}. (Nûr/2)
Dedi: Zina haddine dâir âyet nazil olunca, Nebî (s.a) buyurdu ki:
Allahu ekber! Çıkış yolu gelmiş bulunuyor: Bekâr bakire ile zina ederse, yüz celde ve bir yıl sürgün, evli evli ile zina ederse taş ile recm vardır.
Mukâtil dedi ki: Bekâr evli ile zina ederse, bekâra yüz celde ile bir yıl sürgün; evli olana da recm cezası vardır. [239]
[236] Bu kelime, Mukâtil'in Tefsirinde aynı âyetle ilgili açıklamalarında yer almaktadır. (Çeviren)
[237] Asılda, el-harec şeklindedir.
[238] Hamişte, "Zina edenin haddi ve İslâm'ın ilk dönemlerindeki uygulamanın neshedilmesi bahsi" diye bir başlık yer almaktadır.
[239] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 242-244.