sumeyye
Fri 28 January 2011, 12:39 pm GMT +0200
ZEKÂTLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ KONULAR
Tahsildar Ve Toplayıcıya Vasiyet:
Sonra, insanların zekâtlarını tahsildarlara gönül hoşnutluğu ile teslim etmelerinin öğütlenmesi gerekmiştir. Bu konuda Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Sadaka memuru size geldiği zaman, sizden razı olarak ayrılmalıdır.[478]
Bu, zekâtta güdülen nefse yönelik maslahatın gerçekleşmesi içindir.
Sonra, tahsildarların zulüm ettiğini ileri sürerek, zekât vermekten kaçınmak gibi bir mazeret kapısı bırakmamak için şöyle buyurmuştur:
"Tahsildarlar size geldiklerinde, onları iyi karşılayın ve yapmak istedikleri şeyle kendilerini baş başa bırakın. Eğer insaflı davranırlarsa, bu kendi lehlerine; yok zulmederlerse bu da kendi aleyhler inedir. [479]
Bu hadisle, "Kimden fazla istenirse, vermesin! [480] hadisi arasında bir farklılık yoktur. Zira zulüm iki türlüdür:
i. Nass tarafından hükmü açıklanan zulüm; o takdirde vermez.
ii. îctihâda mahal olan, farklı değerlendirmelere konu olabilen zulüm. Mazeret kapısının kapatılması, bu türden olan hakkındadır.
Sonra, zekât tahsildarlarına da öğütte bulunmak ve zekâtları toplarken haddi aşmamalarını, insanların mallarının en iyilerini almamalarını, asla zimmete mal geçirmemelerini tembihlemek gereği ortaya çıkmış ve böylece durum dengelenmiş ve beklenen maksadın tam olarak gerçekleşmesi amaçlanmıştır.
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Canım elinde olana yemin ederim ki, ondan bir şey alırsa, mutlaka kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak gelir; eğer deve ise böğürtüsüyle.[481]
Bu hadisin sırrı, zekât vermeyenler, mal sahiplerinin zekât vermemek için tutunabilecekleri mazeret kapılarının kapatılması hakkında verdiğimiz izahlardan anlaşılacaktır.
Zekât konusunda, az zekât vermek için ayrı sürülerin birleştirilmesi, bir arada olanların ayrılması gibi yola başvurulması da yasaklanmıştır. [482]
[478] Müslim, Zekât, 177.
[479] Ebû Dâvûd, Zekât, 6 (2/105).
[480] Nesâî, Zekât, 5, 10.
[481] Müslim, îmâre, 26.
[482] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/143-144.