Eslemnur
Wed 13 October 2010, 12:40 am GMT +0200
V. Zekat
Amr b. Şuayb'ın babası vasıtasıyla dedesinden rivayet ettiğine
Hanefîler de farz olmadığı göre bir kadın, kızı ile beraber Rasulüllah'a (s.a.v.) geldi. Kızının kolunda kalın iki altın bilezik vardı. Rasulüllah (s.a.v.) kadına:
“Bunun zekatını veriyor musun? buyurdu. Kadın:
“Hayır, dedi. Rasulüllah (s.a.v.):
“Kıyamet gününde Allah'ın onların yerine sana ateşten iki bilezik taktırması hoşuna gider mi? deyince, kadın hemen onları çıkarıp Peygamber'e (s.a.v.) uzattı ve:
“Bunlar Allah ve Rasulüne aittir, dedi.[181] Sadaka-i Pıtr:
Abdullah b. Ömer (r.a.) der ki: Rasulüllah (s.a.v.) fitır sadakasını her hür veya köle, küçük veya büyük üzerine bir sâ' kuru hurma veya bir sâ' arpa olarak farz kıldı.[182]
Bu ibadetin nafile değil farz olduğunu görmekteyiz. Ayrıca bundan malların tertemiz kalması hususunda İslamın gösterdiği hassasiyeti de anlamaktayız: "Onların mallarından kendilerini temizleyeceğin ve yücelteceğin bir sadaka (zekat) al."[183]