- Zâlimlerle Yürümeyin

Adsense kodları


Zâlimlerle Yürümeyin

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Wed 3 November 2010, 11:21 am GMT +0200
Zâlimlerle Yürümeyin

M. Sâmi Ramazanoğlu


Allah Teâlâ buyuruyor:

“Ya Ekreme’r-Rusül! Sen Cenâb-ı Allah’a ve yevm-i âhirete îmân eden mü’minleri Allah’a ve Rasûlullah’a muhâlefet eden kimselere muhabbet eder bir kavm olarak bulmazsın. Velev ki o muhâlefet edenler mü’minlerin babaları veya evlâtları ve birâderleri veyâhut kavm ü kabileleri olsa da yine muhabbet etmezler. İşte şu Allah’ın düşmanlarına muhabbet etmeyen mü’minlerin kalblerine îmân yazıldı.

Allah Teâlâ ehl-i îmânı kendi indinden nûr-ı kalble, nûr-ı basîretle takviye buyurdu. Allah Teâlâ o mü’minleri, altından nehirler cereyan eden cennetlere idhâl eder. Onlar ebedî cennette kalıcı oldukları halde onlardan râzı ve onlar da Allahu Teâlâ’dan râzı olurlar. İşte şu kâfirlere muhabbeti terk eden mü’minler Allah’ın sevgili kulları ve cemâatidir. Âgâh olun ve uyanık bulunun ki ey mü’minler! Allah’ın dostları ve cemâati ancak felâh buluculardır ve felâh bulmak ancak mü’minlere mahsûstur.” (Mücâdele, 22)

“Yâ Ekreme’r-Rusül! Akrabasının firkatine dayanamayarak hicretten çekinen kimselere sen de ki: Ey mü’minler! Eğer sizin babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, zevceleriniz ve sâir akrabânız, kavm ü kabileniz, kazanmış olduğunuz mallarınız, kesat ârız olmasından korktuğunuz ticâretiniz ve süknâsından râzı olduğunuz evleriniz eğer size Cenâb-ı Allah’tan ve Resûlünden ve fî sebîlillâh düşmanlarınızla mücâdeleden ziyâde muhabbetli ise hakkınızda emr-i ilâhî gelinceye kadar gözetin ki, emr-i ilâhî geldiğinde ne olacağını bilirsiniz. Tahkik Cenâb-ı Allah kavm-i fâsikîna hidâyet etmez.” (Tevbe, 24)

Yani sizin için âyet-i celîlede sayılan şeyler Allah Teâlâ ve Rasûlünden daha ziyâde sevgili ise sizin üzerinize azâbı îcâb eden emr-i ilâhî gelinceye kadar âkibet-i emre intizâr etmek üzerinize vâcibtir.

Bu âyet-i celîle din uğrunda görülecek meşakkate ve dünyâca terettüb edecek bilcümle mazarratlara tahammül etmek lâzım olduğuna delâlet eder. Ve insan için dîni uğrunda her şeyi yani malını, canını fedâya hazır olmazsa âkibet vehâmetten hâlî olamayacağına dahî bu âyet-i celîlede işâret vardır.

Çünkü Cenâb-ı Hak bu âyette; “eğer şu umûr-î dünyâ size dinden daha ziyâde muhabbetli ise âkibet gelecek belâyı gözetin!” buyurmuştur. Bu ise umur-i dine riâyet olunmadığı sûrette her türlü tehlike mevcûd olduğunu beyân etmektir.

Kezâ bir diğer âyet-i celîlede şöyle buyrulur:

“Siz zalimlere meyletmeyin ki, vücûdunuza eteş yapışmasın. Halbuki Allah’tan gayri sizin dostunuz yoktur. Binâenaleyh, zâlimlere meylettikten sonra hiç kimse tarafından yardım olunmazsınız.” (Hûd, 113)

Fahr-i Râzi, Hâzin ve Kâzi’nin beyânlarına göre:

 azıcık meyl ile kalbde muhabbet etmek mânasınadır. Ve yahut onların zulümlerine rızâ göstermektir. Buna nazaran manâ-yı âyet:

"Zâlimlere kalbinizle muhabbet eder ve zâlimâne işlerine rızâ gösterirseniz cehennem ateşi sizi yakar. Şu halde onlara muhabbet etmeyin ki, ateş sizi yakmasın.

Eğer yakarsa sizi kurtaracak Allah’tan gayrı bir dostunuz olmadığı gibi, bir kimseden de yardım görmezsiniz," demektir. Ve yahud; "onlara müdâhene edip zâlimâne emirlerine itâat etmeyin," demektir.

Hadîs-i şerifde şöyle buyrulur:

Ebû Dâvud’un “Sünen”inde: Sehl ibn-i Muâz (r.a.)’ın rivâyetine göre Rasûlullah (s.a.v.) buyurmuştur:

“Her kim ki bir mü’mini bir münâfıktan himâye eder, korursa kıyâmet günü Cenâb-ı Hak bu himâye eden mü’minin vücûdunu cehennem ateşinden sıyânet için bir melek gönderir.”

“Kim zâlimlerle yürürse, muhakkak cürüm işlemiş olur. Allahü Zü’l-Celâl Hazretleri buyurur ki, ben Azîmü’ş-şân mücrimlerden intikam alıcıyım.” (Râmûz)

(Ramazanoğlu Mahmud Sâmi Musâbe-1, s. 148-153)